Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/367 – 2022/394
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/367
KARAR NO : 2022/394
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/02/2020
NUMARASI : 2019/498 Esas 2020/175 Karar
DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 09/11/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 07/12/2022
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 21/10/2010 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacıların oğlu olan …’ın vefat ettiğini, davacıların oğullarının ölümü nedeniyle maddi ve manevi perişan bir duruma düştüğünü, söz konusu kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsü müteveffanın kusurlu olduğunu, davalı sigorta şirketinin poliçe limitinin 175.000,00-TL olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik davacı… için şimdilik 2.500,00-TL, davacı… için 2.500,00-TL olmak üzere toplam 5.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan alınarak davacı yana verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; davacı… için 43.882,65 TL, İsmail Bozalan için 35.835,37 TL olmak üzere toplam 79.718,02 TL destekten yoksun kalma tazminatının, 04.07.2019 temerrüt tarihten itibaren her türlü artışı kapsayacak ticari temerrüt (avans) faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıların taleplerinin hukuk ve yasaya aykırı olduğunu, …’ın vefatı sebebiyle davalı şirket aleyhine Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/58 Esas – 2015/302 Karar sayılı dosyası ile dava ikame edildiğini, davalının icra tehdidi altında 150.000,00-TL tazminat ödediğini, davacıların ancak bakiye 25.000,00-TL limit yönünden müvekkilini sorumlu tutabileceğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesi, davanın kısmen kabulü ile; 13.761,84-TL’nin 04/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacı…’a verilmesine, 11.238,16-TL’nin 04/07/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacı…’a verilmesine, davacıların fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davalı sigorta şirketinin, basiretli bir tacir gibi davranmadığını, sigorta şirketi tarafından garameten paylaştırma yoluna gidilmeden dava dışı eş … ve evlat … adına fazladan ödeme yapıldığını, bu ödeme nedeniyle davacıların hak kaybına uğradığını, davalı tarafın Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/58 E. sayılı dosyasında alınan aktüer raporuna itiraz etmesi sebebiyle basiretli bir tacir gibi davrandığını ve sigorta şirketinin iyi niyetli olduğu yönündeki gerekçenin yerinde olmadığını, davalıya ait trafik sigorta poliçesi limitinin kaza tarihi itibariyle kişi başına 175.000,00 TL teminat sağladığını, davalının bu limit dâhilinde davacıların zararından sorumlu olduğunu ileri sürerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda kaza tespit tutanağı uyarınca, 21.10.2010 tarihinde sürücü …’ın, sevk ve idaresinde olan araçla seyri sırasında, direksiyon hakimiyetini kaybetmesiyle meydana gelen kazada sürücü …’ın kural ihlali olduğunun belirlendiği, aynı kazaya ilişkin Ankara 3.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/650 E. nolu dosyasında yapılan yargılamada alınan kusur raporu uyarınca kazanın meydana gelmesinde sürücü …’ın kusurlu bulunduğunun belirlendiği, kaza yapan aracın ZMM sigorta poliçesinin kaza tarihini kapsar şekilde şahıs başına sakatlık ve ölüm için 150.000 TL limitli olarak davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenmiş olduğu, davacıların müteveffanın anne babası oldukları, müteveffanın eşi ve kızı tarafından daha önce Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/58 Esas sayılı dosyasında görülen davada yapılan yargılama neticesi 18.06.2015 tarihinde davanın kabulüne, davacı … yönünden 111.692,00 TL, davacı … yönünden 38.308,00 TL olmak üzere toplam 150.000 TL tazminata hükmedildiği, anılan dosyada hükme esas alınan bilirkişi raporunda müteveffanın anne ve babasına pay ayrılmadan yapılan hesaba karşı davalı … Sigorta vekili tarafından süresinde 27.04.2015 tarihli dilekçe ile anne babaya pay ayrılması gerektiği gerekçesiyle itiraz edildiği, mahkemece bu husus nazara alınmadan mevcut bilirkişi raporunun hükme esas alınmasıyla davanın kabulüne karar verilmiş olduğu, bu suretle sigorta şirketinin 150.000,00 TL’lik limiti kapsamında müteveffanın eş ve çocuğuna ödeme yaptığı, somut olayda mahkemece anne baba olan davacılara yönelik bilirkişiden alınan raporda, sigorta şirketinin basiretli bir tacir gibi davranmadığı ve poliçe limitine bakılmaksızın sorumlu olduğunun kabulü halinde; davacı… için 43.882,65 TL, davacı… için 35.835,37 TL olmak üzere toplam 79.718,02 TL tazminat hesabı yapıldığı, bakiye poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu olduğunun kabulü halinde; davacı… için 13.761,84 TL, davacı… için 11.238,16 TL olmak üzere toplam 25.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı hesaplandığı, mahkemece sigorta şirketinin bakiye poliçe limiti ile sorumlu olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir sorumluluk sigortası türüdür. Bu sebepledir ki, sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlıdır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 96/1. maddesinde “zarar görenlerin tazminat alacakları, sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta tutarından fazla ise, zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat talebi, sigorta tutarının tazminat alacakları toplamına olan oranına göre indirime tabi tutulur” düzenlemesine; aynı maddenin 2. fıkrasında ise “başka tazminat taleplerinin bulunduğunu bilmeksizin zarar görenlerin birine veya birkaçına kendilerine düşecek olandan daha fazla ödemede bulunan iyiniyetli sigortacı, yaptığı ödeme çerçevesinde, diğer zarar görenlere karşı da borcundan kurtulmuş sayılır” düzenlemesine yer verilmiştir.
KTK’nın 96. maddesindeki hükme göre, garameten ödeme ilkesi; bir rizikonun gerçekleşmesi ile zarar görenlerin birden fazla olması ve tazminat alacaklarının da sigorta sözleşmesinde öngörülen sigorta bedelinden fazla olduğu hallerde, zarar görenlerden her birinin sigortacıya karşı yöneltebileceği tazminat miktarı isteminden, sigorta bedelinin tazminat alacaklıları toplamına olan oranına göre indirim yapılmasını ifade etmektedir. Burada amaç, zarar görenlerin birden fazla olması halinde, sigortacının poliçede gösterilen limitle sorumlu olacağı da dikkate alınarak, zarar görenler arasında eşitliği sağlayıcı ve poliçe limitini de aşmayacak şekilde eşit paylaştırmanın sağlanmasıdır.
Somut olayda; davacılar desteğinin sürücüsü olduğu ve dava konusu kazayı yapan araç için, davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi düzenlendiği; poliçeye göre ölüm halinde kişi başına teminat limitinin 175.000,00 TL olduğu anlaşılmaktadır. Davaya konu kazada ölen davacılar desteği …’ın hak sahibi olan tüm yakınlarının talep edebileceği tazminatlardan, davalı sigortacının bu limitle sınırlı olarak sorumlu olacağı açıktır. Kaza tarihinde destek …’ın; eşi, bir çocuğu ile anne ve babasının sağ olduğu anlaşılmaktadır. Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2014/58 Esas sayılı dosyası incelendiğinde; destek …’ın ölümünden dolayı eşi ve çocuğu, davalı sigorta şirketine karşı destekten yoksun kalma tazminatı talep etmiştir. Anılan mahkemede alınan bilirkişi raporunda desteğin sağ kalan dava dışı anne ve babasının sağ olduğu nazara alınmadan yapılan hesaplamaya davalı sigorta şirketi vekili tarafından süresi içinde bu gerekçeyle itiraz edilmiş olmasına rağmen mahkemece bu itiraz nazara alınmadan davanın kabulüne karar verildiği, davalı sigorta şirketinin limitinin 150.000,00 TL olarak tüketildiği, bakiye 25.000,00 TL’lik limitinin kaldığı, kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, anılan meblağın müteveffanın eş ve çocuğuna ödendiği anlaşılmıştır.
Eldeki dosyada ise desteğin anne ve babası destekten yoksun kalma tazminatı talep etmektedir. Mahkemece, Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasında davalı sigortanın basiretli bir tacir gibi davrandığı ve anne babanın hakkının ayrılmasının gerektiğinin belirtildiği, yapmış olduğu ödemeyi de mahkeme ilamına binaen yapması nedeniyle (sigortanın ilamda hükmedilen bedeli ödememe gibi bir şansının olmaması) sigortanın iyiniyetli olduğu, bu çerçevede mevcut olayda Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi’nin dosyasında davalı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin KTK 96/2.maddesi çerçevesinde olduğu, ödeme oranında diğer zarar görenlere karşı sorumluluktan kurtulduğu, bu kabul çerçevesinde sigortanın eldeki davada davacılara karşı 25.000,00-TL bakiye limit ile sorumlu olduğu kanaatiyle davacıların davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Limitinin 150.000,00 TL’sini bu suretle tüketen davalı sigortacının, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 96/2. maddesi gereğince, davacılara karşı da sorumluluktan kurtulabilmesi için öngörülen “başka tazminat taleplerinin olduğunu bilmeme” ve “iyiniyetle ödeme yapma” şeklindeki şartları sağladığı; basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğünü, bilirkişi raporuna itiraz ederek yerine getirdiği, ödemeyi mahkeme kararına istinaden yaptığı anlaşılmakla mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle dava konusu kazanın oluşumunda mahkemece alınan kusur raporunun kaza tespit tutanağı ve olayın oluşu ile uyumlu bulunmasına, hükme esas alınan hesap raporunun yerleşik Yargıtay uygulamalarına uygun, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmasına, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacılar tarafından yatırılması gereken 80,70 TL karar harcından peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup ve tahsil, gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 09/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan
Üye
Üye
Katip
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.