Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/348 E. 2022/480 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/348 – 2022/480
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/348
KARAR NO : 2022/480

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/03/2020
NUMARASI : 2018/316 Esas 2020/191 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 23/11/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 29/11/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı sigorta vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 22/08/2015 tarihinde davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortası yapılan, dava dışı …’in sevk ve idaresinde bulunan…plaka sayılı araçta yolcu olarak bulunan davacının imam nikahlı eşi ve desteği olan …’un öldüğünü, kazada ölenin kusurunun bulunmadığını belirterek 3.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında alacağını belirleyerek toplam 233.652,61TL’nin kaza tarihiden itibaren avans faiziyle tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; ölenin bulunduğu aracın davalı tarafından zorunlu mali sorumluluk sigortasının yapıldığını, poliçe limiti ile ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olduklarını, destek olgusunun davacı tarafından ispatlanması, ölenin sosyal sigorta kurumundan almış olduğu ödemelerin tazminattan düşülmesi ve hesaplamanın aktüer tarafından yapılması ölenin yolcu olarak bulunması nedeniyle hatır taşıması indiriminin yapılması gerektiğini, temerrüt oluşmadığından faiz talebinin de yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacının desteğinin hatır için taşındığı, aktüerya hesabı konusunda uzman bilirkişiden kaza tarihi, ölenin doğum tarihi, davacının doğum tarihi, destekten yararlanabilecek kişiler, davacının evlenme olasılığı gibi hususlar doğru değerlendirmek suretiyle düzenlenen rapora göre, TRH 2010 yaşam tablosu dikkate alındığında zarar miktarının 233.652,61 TL, PMF1931 yaşam tablosu dikkate alındığında ise 386.547,16 TL olduğunun tespit edildiği, Yargıtay’ın yerleşik kararları da dikkate alınmak suretiyle, bilirkişi tarafından tespit edilen tazminattan ölenin müterafık kusuru nedeniyle 6098 sayılı TBK’nin 52. maddesi uyarınca % 20 oranında müterafık kusur indirimi yapıldığında tazminatın [386.547,16 TL – (386.547,16 TL * % 20)] 309.237,73 TL, müterafik kusur indirimi sonucu bulunan tazminattan ise hatır nedeniyle yolcu olarak taşınması dikkate alınarak 6098 sayılı TBK’nin 51. maddesi uyarınca % 20 oranında hatır taşıması indirimi yapıldığında tazminatın [309.237,73 TL – (309.237,73 TL * % 20)] 247.390,19 TL olduğu, ancak davacı vekilinin 28/10/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile, destekten yoksun kalmaya ilişkin talebini 233.652,61 TL olarak ıslah ettiği, kaza tarihi itibari ile PMF1931 yaşam tablosunun uygulanmasının gerektiği anlaşıldığından destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin davanın bilirkişi tarafından tespit edilen toplam tazminattan % 20 oranında müterafik kusur ve sonrasında % 20 oranında hatır taşıması indirimi yapılmak suretiyle belirlenen miktar olan 247.390,13-TL üzerinden ve taleple bağlı kalınmak suretiyle, davanın kabulü ile 233.652,61 TL destekten yoksun kalma tazminatının poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile dava tarihi olan 12/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hükme karşı davalı sigorta vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı Sigorta vekili istinaf dilekçesinde ; mahkemece PMF yaşam tablosu esas alınarak karar verilmesinin doğru olmadığını, trafik poliçesinin 01/09/2015 tarihinde, yeni genel şartların yürürlüğünden sonra yapıldığını, tazminat hesabının genel şartlara göre TRH 2010 yaşam tablosu ve 1,8 teknik faize göre hesaplanması gerektiğini, mahkemece ek rapordaki PMF yaşam tablosuna göre yapılan hesap üzerinden müterafık kusur ve hatır taşıması indirimi yapılmasının doğru olmadığını, davacı tarafın destekliği ispat edemediğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı Sigorta Şirketi vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile ve istinaf edenin sıfatına göre yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kabulüne dair verilen karar, davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İlk derece mahkemesi tarafından 03/11/2016 tarih, 2015/1472 esas, 2016/692 karar sayılı “davanın reddine” dair verilen ilk kararın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 14/03/2018 tarih, 2017/1234 esas, 2018/349 karar sayılı kararı ile “…kazadan sonra davacı ile müteveffanın müşterek çocuklarının dünyaya geldiği, yargılama aşamasında dinlenen tanık …’ın beyanından müteveffa ile davacının birlikteliklerinin kaza tarihine kadar devam ettiği, müteveffanın davacının evine her gün olmasa bile iki günde bir geldiği, bu durumun kaza tarihine kadar süreklilik arz ettiği, tanıklar … ve …’ın, davacının müteveffa ile imam nikahı ile evli olduklarını kendilerine söylediği, kazadan sonra aynı gece davacıyı gören tanık …’nın davacının perişan halde feryat figan ettiğini ve imam nikahlı eşinin kazada öldüğünü söylediğine ilişkin beyanları dikkate alındığında, müteveffanın davacıya destek olduğunun ve bu durumun sürekli ve fiili olarak devam ettiği kabul edilerek bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçeyle, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru değildir….” gerekçesiyle HMK’nın 353/1-a-6 . maddesi gereğince kaldırılması üzerine işbu istinafa konu kararın verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; müteveffanın davacıya destek olduğu ve bu durumun sürekli ve fiili olarak devam ettiği, davacının destek tazminatı talep etme koşullarının oluştuğu, davacının destek tazminatına yönelik mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, vefat edenin PMF 1931 Yaşam Tablosuna göre vefat etmeseydi, yaşam süresinin sonuna kadar davacıya destek olacağı kabul edilerek, “Progresif Rant Yöntemi” uygulanarak, davacı desteğinin emniyet kemeri takmaması nedeniyle %25 müterafık kusuru düşülerek tazminat miktarı belirlenmişse de, mahkemece Yargıtay içtihatları kapsamında %20 müterafık kusur indirimi ve %20 hatır taşıması indirimi yapılarak tazminat miktarının belirlendiği ve taleple bağlı kalınarak karar verildiği, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin İçtihat değişikliği ile destek tazminatının hesaplanmasında, TRH 2010 Yaşam Tablosuna göre muhtemel yaşam süresi belirlenerek, “Progresif Rant Yöntemi” uygulanması gerektiği kabul edilmiş olduğundan, PMF 1931 Yaşam Tablosuna göre destek süresinin belirlenmiş olması doğru değil ise de, TRH 2010 Yaşam Tablosunda muhtemel yaşam sürelerinin, PMF 1931 Yaşam Tablosuna göre daha uzun olması, nedeniyle hesaplanmanın istinaf eden davalı lehine olduğu, hesaplanan tazminat miktarından müterafık kusur ve hatır taşıması indirimleri de yapılarak karar verildiği anlaşıldığından, ilk derece mahkemesi tarafından verilen karada bir isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; usul ve yasaya uygun olarak verilen ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı… Sigorta AŞ vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı… Sigorta AŞ vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 15.960,81-TL istinaf karar harcından peşin alınan 3.990,20-TL’nin mahsubu ile bakiye 11.970,61-TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından artan kısım varsa karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
5-Kararın taraflara HMK’nın 359/4 maddesi gereğince usulüne uygun şekilde tebliğine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 HAFTA İÇERİSİNDE TEMYİZ YOLU AÇIK OLMAK ÜZERE 23/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.