Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/347 E. 2022/450 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/347 – 2022/450
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/347
KARAR NO : 2022/450

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/07/2020
NUMARASI : 2017/118 Esas 2020/306 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 16/11/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 16/11/2022

KARAR

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta AŞ. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 12.11.2016 tarihinde, … plakalı araç ile … plakalı aracın çarpışması neticesinde … plaka sayılı araçta yolcu konumunda olan müvekkili …’nın ağır yaralandığını, kaza sonucunda müvekkilinin iş göremezlik halinde kaldığını, eski sağlığına kavuşamadığını, bakıcı ihtiyacının da doğduğunu, meydana gelen zararlar için davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını ancak taraflarına cevap verilmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL geçici iş göremezlik, 100,00 TL sürekli iş göremezlik ve 100,00 bakıcı gideri olmak üzere toplam 300,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili harçlandırmış olduğu 09/06/2020 tarihli bedel artırım dilekçesinde geçici iş göremezlik için talep edilen 100,00 TL’nin 7.375,28 TL artılarak 7.475,28 TL geçici iş göremezlik tazminatının, sürekli iş göremezlik için talep edilen 100,00 TL’nin 95.410,46 TL artılarak 95.510,46 TL sürekli iş göremezlik tazminatının, bakıcı gideri için talep edilen 100,00 TL’nin 1.666,19 TL artılarak 1766,19 TL bakıcı giderinin temerrüt tarihi olan 08/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt (avans faizi ile birlikte) davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının müvekkili şirkete yasaya uygun başvuruda bulunmadığını, kaza ile sakatlık arasında illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, tedavi giderlerinin, geçici iş göremezlik ödemelerinin ve bakıcı giderlerinin poliçe teminatı kapsamında olmadığını, hesaplamanın asgari ücret üzerinden yapılması gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu belirterek açıklanan nedenlerle haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, 12/11/2016 tarihinde davalı sigorta şirketine Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı davacının yolcu olarak bulunduğu eşi …’nın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın … plaka sayılı araç ile çarpışması sonucu davacının %26,2 malul olacak şekilde yaralandığı, kaza nedeniyle tıbbi iyileşme süresinin 6 ay, bakıcı ihtiyacı süresinin 45 ay olduğu, bu durumda davacının kalıcı maluliyete ilişkin zararını, geçici iş göremezliğe ilişkin zararını ve bakıcı ihtiyacı giderini sigorta şirketinden isteyebileceği, davacının zararlarının ayrı ayrı teminat kapsamına alındığı tespit edilmiş olup, hesap bilirkişisi tarafından yapılan hesaplama ile 7.475,28 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 95.510,46 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 1.766,19 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 104.751,93 TL tazminatı davacının davalıdan isteyebileceği kanaatine varılmış ancak dosyada mevcut Düzce 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/330 Esas sayılı dosyasında davacı …’nın mahkemeye verdiği beyanında kaza sırasında “benim emniyet kemerim takılı değildi” şeklinde beyanda bulunduğu yine aynı araçta arka koltukta oturan …’ün mahkemeye verdiği beyanında “yengesi …’nın ön koltukta oturduğunu ve emniyet kemerinin takılı olmadığını” beyan ettiği dikkate alınarak davacının kaza sırasında emniyet kemerinin takılı olmadığı ve zararın oluşmasında müterafik kusurunun bulunduğu kanaatine varılarak 6098 sayılı TBK’nın 52. maddesi gereğince hesaplanan toplam 104.751,93 TL tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak 83.801,54 TL tazminatın 08/02/2017 temerrüt tarihinden itibaren aracın hususi olduğu da dikkate alınarak işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerektiği davanın kısmen kabulüne, toplam 83.801,54 TL tazminatın 08/02/2017 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta AŞ. vekili, 30.03.2013 tarih 28603 sayılı Resmi Gazete’de yürürlüğe giren Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre maluliyet oranı tespit edilmesi ve Tablo 1.2’ye göre %8 olması gerekirken, Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre maluliyet tespit edilerek hüküm kurulmuş olmasının hukuka aykırılık teşkil ettiğini, Ankara Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin 14.05.2018 tarihli raporunun yürürlükten kaldırılmış olan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre düzenlendiğini, yürürlükte olmayan bir yönetmeliğe göre hazırlanan raporun esas alınarak kurulan hükmün kaldırılması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile müvekkil şirket tarafından alınan medikal raporunda davacı tarafın maluliyet oranının Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğine göre %14 olması gerektiğini, davacı tarafın tazminat hesaplamasında %20 oranında kusur indirimi yapılması gerektiğini, kusur indirimi yapılmamış olması sebebiyle 22.600,00 TL fazla hesaplama yapıldığını, geçici bakıcı gideri, tedavi giderleri ve geçici iş göremezlik tazminatı taleplerinin teminat kapsamında bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı … Sigorta AŞ. vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan sürekli ve geçici işgöremezlik tazminatı, geçici bakıcı istemine ilişkindir.
Davalı sigorta şirketi vekili geçici iş göremezlik zararlarından ve bakıcı giderinden müvekkillerinin sorumlu olmadığını sorumluluğun Sosyal Güvenlik Kurumu’nda olduğunu ileri sürmüş ise de; davacının zararı ve zararın kapsamı 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümleri gereğince belirlenmesi gerekir. 6098 Sayılı TBK’nın 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş göremezlik zararlarının bu kapsamda olması, sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş görmezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 sayılı Yasanın 90. maddesi gereğince, sigortanın sorumluluğu da TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik zararları 2918 sayılı Kanun’un 92. maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından, davacı geçici iş göremezlik tazminatını, bedensel zararlardan sorumlu olan davalıdan talep edebilir. Öte yandan kaza tarihinde ve mahkemece verilen karar tarihinde KTK’nın 90. maddesinde Genel Şartlara atıf yapan kanuni düzenleme sonrasında Anayasa Mahkemesince iptal edildiği gibi, geçici iş göremezlik zararı tedavi giderleri değildir. Ayrıca 2918 sayılı Yasanın 98. maddesinde geçici iş göremezlik zararlarının SGK’nın sorumluluğunda olduğuna ilişkin her hangi bir düzenleme de yer almamaktadır. 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup, geçici iş göremezlik ödemeleri bu yasa kapsamı içerisinde bulunmadığından (Yargıtay 10.H.D.’nin 2016/10172 E. 2019/10217 K. 24.12.2019 Tarihli, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2012/5743-2013/4496 sayılı, 01.04.2013 tarihli ilamı vb.) davalı sigorta şirketi vekilinin geçici iş göremezlik tazminatının teminat kapsamında olmadığına ilişkin istinafı yerinde görülmemiştir.
Davacının tazminat talebi TBK’nın 54. maddesi gereğince Çalışma Gücünün azalması ve yitirilmesi kapsamında sürekli iş göremezlik ve geçici iş görmezlik zararlarına ilişkin olup, her ne kadar ZMMS Genel Şartları’nda sigortanın sorumluluğunun Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği belirtilmiş ise de, AYM’nin 90. maddesindeki kısmi iptal kararına göre zararın belirlemesinde Genel Şartlar değil, TBK hükümleri ve Yargıtay tarafından gerçek zararın belirlenmesinde esas alınan ilkelerin nazara alınması gerekir. Alınacak raporun da hangi yönetmelik hükümlerine göre alınması gerektiğinin bu çerçevede değerlendirilmesi gerekmektir.
Talebin “çalışma gücünün azalması veya yitirilmesine” ilişkin olması nedeniyle alınacak raporun bu kapsamdaki zararların tespiti açısından alınması gereken yönetmelik hükümlerine göre belirlenmesi gerekir. Bu kapsamda “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” ve “Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” hükümleri değerlendirilerek, “Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği”, “iş kazası ve meslek hastalığı” açısından halen yürürlükte bulunduğundan (aksi görüşler bulunmakla birlikte) ve “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” ise kişinin engel oranını belirleyen yönetmelik olmasına göre çalışma gücüne etki edecek “meslek kodu” cetvellerinin bulunmaması nazara alınarak mahkemece “Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinin nazara alınmasının isabetli bulunmasına, her ne kadar Çalışma Gücü Yönetmeliği uyarınca alınan ilk raporda oranın %14,1 olarak belirlendiği anlaşılmakta ise de, ilk raporda çene cerrahisine ilişkin son durum raporlarının celbedilmesi halinde gerekli değerlendirmenin yapılabileceğinin belirtildiğinin ve sonraki raporda bu değerlendirme yapılarak %26,2 oranının tespit edildiğinin, davacı vekili tarafından dava dilekçesinde müteselsil sorumluluğa dayanıldığının bu nedenle davacının araçta yolcu olduğunun ve kusurlu bulunmadığının, diğer araç sürücüsünün kusurundan da davalı sigortanın müteselsilen sorumlu olduğunun anlaşılmasına göre, istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı …… Sigorta A.Ş. vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalıdan alınması gereken 5.724,48 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 1.432,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.292,48 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 16/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.