Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/339 E. 2022/414 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/339
KARAR NO : 2022/414

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/02/2020
NUMARASI : 2018/196 Esas – 2020/126 Karar

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Maddi Hasarlı Trafik Kazasından Kaynaklanan Maddi ve Manevi Tazminat

KARAR TARİHİ : 09/11/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 09/12/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 17/10/2017 tarihinde müvekkilinin sevk ve idaresindeki araç ile seyir halinde iken gidiş yönüne göre sağ tarafında bulunan davalı … …’ın sevk ve idaresindeki diğer davalı tarafından ZMMS ile sigortalı aracın aniden önüne direksiyon kırması nedeniyle maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, biri davalı olmak üzere 3 kişinin kazada sıkışarak yaralandığını, kazada müvekkilinin fiziken yaralanmadığını ancak aracında maddi hasarı oluştuğunu, kaza tespit tutanağında herhangi bir kusur tespiti yapılmadığını ve sigorta şirketinin hasarı karşılamadığını, Ankara 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/19 D.İş dosyası üzerinden yapılan tespit ile verilen rapora göre 3.894,00 TL tamirat bedeli ve 774,00 TL tespit dosya masrafının olduğunu, olayda müvekkilin kusuru olmadığını, zararlarından davalıların sorumlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 3894,00 TL tamir bedeli, 774,00 TL tespit gideri, 100,00 TL ikame araç bedeli ve 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile ikame araç bedeli talebini 450,00 TL’ye artırmıştır.
Davalılardan … vekili cevap dilekçesinde; kazaya karıştığı iddia edilen aracın kaza tarihinde müvekkili nezdinde sigortalı bulunduğunu, ancak manevi tazminat klozlarının olmadığını, kusur durumun ele alınarak incelenmesi gerektiğini, uzman bir bilirkişiden rapor alınmasını, ikame araç bedeli yönünden müvekkilinin yalnızca Sigorta Genel Şartları kapsamında yazılı ve 2918 Sayılı Yasa’nın 85. maddesi gereğince doğrudan hasarlardan sorumlu bulunduğunu ve bu yönün teminat dışı haller olarak değerlendirilmesi gerektiğini, zamanaşımı süresinin tamamlandığını, teminat limiti çerçevesinde sorumluluğun söz konusu olabileceğini bildirerek davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini, diğer fer’i alacaklar isteğinin de reddedilmesini istemiştir.
Davalı …; dava dilekçesi tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın, iki taraflı trafik kazası neticesi ZMMS kapsamında ve karşı araç sürücüsünden kusuru oranında hasar ve ikame araç bedeli zararının tespiti ve tahsili isteğine ilişkin olduğu,17/10/2017 tarihinde davacının sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davalı … nezdinde ZMMS ile sigortalı… plakalı aracın çarpışması neticesinde davacı aracının hasarlandığı konusunda yanlar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, hasar dosyası ile Ankara 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2018/19 D. İş sayılı dosyası örneğinin dosyaya kazandırıldığı, kusur ve hasar konusunda uzman bilirkişiden alınan raporda; davalı … nezdinde sigortalı araç sürücüsünün olayda %100 oranında kusurlu olduğunun, davacı araç sürücüsünün kusursuz bulunduğunun, davacı aracında hasar bedelinin 3.894,00 TL olarak hesaplandığının bildirildiği, bilirkişiden ikame araç bedeli ile ilgili alınan ek raporda ise aracın onarım için 5 iş gününün yeterli olacağı buna göre binek oto sıfatındaki araç için toplam 450,00 TL araç mahrumiyet zararı olduğunun bildirildiği, alınan raporun karar vermeye elverişli olduğu, davacının zararını davalılardan talep edebileceği, davacının manevi tazminat talebi yönünden ise davacının meydana gelen kaza nedeniyle o günkü işine yetişememesi ve endişelenmesi yaşadığı sıkıntı nedeniyle tarafların ekonomik ve sosyal durumu da nazara alınarak taktir edilen 2.000,00 TL manevi tazminatın hakkaniyete uygun olduğu gerekçesi ile; “Davacının ıslah edilen maddi tazminat davasının kabulü ile 3.894,00 TL maddi hasar ve 450,00 TL araç mahrumiyet gideri olmak üzere toplam 4.344,00 TL’nin davalılardan kaza tarihi olan 17/10/2017 tarihinden (davalı … şirketi yönünden dava tarihi 24/01/2018 tarihinden) itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat isteğinin kısmen kabulü ile 2.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan …’dan 17/10/2017 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte alınarak davacıya verilmesine, fazla isteğin reddine, tespit gideri olarak yapıldığı kanıtlanan toplam 774,40 TL ‘nin yargılama gideri kapsamında davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,” karar verilmiş hüküm davalı … tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … istinaf başvuru dilekçesinde; davanın haksız olduğunu, meydana gelen kaza nedeniyle aracın tüm hasar masraflarının şahsı ve sigorta şirketi tarafından karşılandığını, karşı tarafın açtığı tazminat davasının haksız olup haksız zenginleşmek istediğini, kazanın meydana gelmesinde davacının kusurunun bulunduğunu, yeniden inceleme yapılır ise bu durumun ortaya çıkacağını, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamadan yıpranma bedeli indirilmediğini, ayrıca onarım gününün de uzun belirlendiğini, meydana gelen araç mahrumiyetinin de fahiş hesaplandığını, manevi tazminat yönünden ise ortada manevi tazminatı gerektiren bir durum olmadığını, ayrıca belirlenen manevi tazminatın da fahiş olduğunu, zenginleşmeye sebebiyet verildiğini belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine ayrılık görülmediğinden, HMK’nın 355. Maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasarı, araç değer kaybı ve araç mahrumiyeti nedeniyle maddi tazminat ve manevi tazminat istemidir. Mahkemece maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı … tarafından istinaf edilmiştir.
Olay tarihinde davacıya ait araç ile davalının aracının karıştığı kaza neticesinde davacının aracının hasarlandığı kaza tespit tutanağı, delil tespiti ve dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
Davalı tarafından, kazanın meydana gelmesinde davacının da kusurunun olduğunu ve maddi zararının hesaplanmasının da uygun olmadığı ileri sürülmüş ise de, alınan kusur raporunun kaza tespit tutanağı ve olayın oluş şekline uygun olmasına, kazanın oluş şekline göre davacıya kusur verilmemiş olmasında isabetsizlik bulunmamasına, KTK’nın 86. maddesinin aksine kazanın, üçüncü kişinin kusurundan kaynaklandığının da davalı tarafından kanıtlanamamasına göre davalının kusura ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmediği gibi, davacının zararına ilişkin tespitin de, araçta meydana gelen zarar ile uyumlu olmasına, davalının alınan raporlara yasal süresi içerisinde de itirazda bulunmamasına göre davalının maddi tazminata ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Davalının manevi tazminata yönelik istinaf sebeplerine gelince; TBK’nın 56/1 maddesi “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini gözönünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verilebilir” denilerek, haksız fiil çerçevesinde, bedensel zarar meydana gelmesi halinde manevi tazminat talep edilebileceği kabul edilmiştir. Maddi hasarlı kaza nedeniyle manevi tazminat öngörülmemiştir.
Maddi zarar nedeniyle ancak şahsi haklarının haleldar olduğunun kanıtlanması halinde TBK’nın 58. maddesi gereğince manevi tazminat talep edilebilir. Bu durumda zarar gören, mal varlığına gelen zararın hangi kişilik haklarını ihlal ettiğini ettiğini kanıtlamakla yükümlüdür. Kural olarak mal varlığında meydana gelen zararların kişilik haklarını ihlal etmeyeceği Yargıtay yerleşik içtihatlarında kabul edilmektedir. Davacı vekili kaza neticesinde yaralanmadığını, ancak avukat olduğunu duruşmaya gidemediğinden, duruşmanın ertelendiğini ve müvekkiline karşı zor duruma düştüğünü, mesleki itibarının zedelendiğini ileri sürmüştür. Davacının meydana gelen kaza nedeniyle duruşmaya yetişememiş olması, kişilik haklarını ihlal edebilecek mahiyette olmamasına göre manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yasal dayanağı da gösterilmeksizin, sırf o günkü işine yetişememesi nedeniyle sıkıntı duyduğundan bahisle manevi tazminata hükmedilmiş olması doğru görülmemiş, davalının manevi tazminata ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmüştür.
Buna göre; yukarında açıklanan nedenlerle, davalı …’ın manevi tazminata ilişkin istinaf talebinin kabulü ile sair istinaf taleplerinin ise reddine, mahkemece, yapılan yargılamada eksiklik bulunmamasına, yapılan hata nedeniyle yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmamasına göre ilk derece mahkemesi kararının manevi tazminat yönünden HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince kaldırılmasına, davacının manevi zararı kanıtlanmadığından reddine karar verilmek suretiyle, ayrıca yargılama giderine ilişkin olarak maddi hata sonucu vezne aktarması yargılama gideri kabul ediliğinden karardaki bu kısım da düzeltilerek, ilk derece mahkemesi kararında kesinleşen yönler korunarak davanın esası hakkında yeniden karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davalı …’ın istinaf talebinin kabulü ile; Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 25/02/2020 tarihli, 2018/196 Esas 2020/126 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Davacının ıslah edilen maddi tazminat davasının kabulü ile, 3.894,00 TL maddi hasar ve 450,00 TL araç mahrumiyet gideri olmak üzere toplam 4.344,00 TL’nin davalılardan kaza tarihi olan 17/10/2017 tarihinden (davalı … şirketi yönünden dava tarihi 24/01/2018 tarihinden) itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama gideri 848,70 TL ile 257,12 TL harç masrafının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Davacı kendisini davada vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının manevi tazminat isteğinin reddine,
Bu karar nedeniyle tarafların yapmış oldukları ayrıca bir masraf bulunmadığından taraflar leh ve aleyhine yargılama gideri hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Bu karar nedeniyle alınması gereken 296,73 TL harçtan peşin alınan 116,82 TL harcın ve 54,40 TL ıslah harcının toplamı olan 221,22 TL’nin indirilmesiyle eksik 75,51 TL’nin davalılardan alınarak hazineye gelir yazılmasına,
4-Tespit gideri olarak yapıldığı kanıtlanan toplam 774,40 TL’nin yargılama gideri kapsamında davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
Sarfedilmeyen avansın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN
II-Davalı … tarafından yatırılan 128,48 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
lll-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı … tarafından yatırılan 148,60 TL istinaf başvuru harcı ve 32,20 TL tebligat ve posta giderleri olmak üzere toplam 170,80 TL’nin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
lV-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
V-Kararın tebliği ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 09/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.