Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/323 E. 2022/435 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/323 – 2022/435
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/323
KARAR NO : 2022/435

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/06/2020
NUMARASI : 2018/87 Esas 2020/252 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 16/11/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 16/11/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 08/07/2015 tarihinde davalı tarafından ZMMS ile sigortalanan … Plakalı aracın, müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması neticesinde müvekkilinin yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde davalı tarafından sigortalanan araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, bu nedenle müvekkilinin zararlarından davalının sorumlu olduğunu, davalı sigorta şirketine müracaat etmesine rağmen davalının zararlarını karşılamadığını belirterek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, geçici iş görmezlik nedeniyle 3.800,00 TL, kalıcı iş göremezlik nedeniyle 100,00 TL, bakıcı gideri nedeniyle 100,00 TL olmak üzere 4000,00 TL’nin kaza tarihi olan 08/07/2015 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi vermemiş, tahkikat aşamasında davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; Kepez Devlet Hastanesinden alınan sağlık kurulu rapor ile A.Ü. Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Başkanlığı’ndan alınan raporlar arasındaki çelişki nedeniyle İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu’ndan alınan ve davacının son durum raporları, kaza sırasındaki tedavi evrakları ile uygunluk taşıyan maluliyet raporuna göre, davacının kaza nedeniyle kalıcı maluliyeti ve yaralanmış olduğu vücut bölgesine göre sürekli yahut geçici bakıma muhtaçlığı söz konusu olmadığı ancak 4 ay süreyle geçici iş göremezliği olduğu anlaşıldığından, davacı tarafından da bakıcı hizmeti alındığına dair delil sunulmadığından, davacının kalıcı iş görmezlik ve geçici bakıcı giderine ilişkin taleplerinin reddine, geçici iş görmezlik zararları yönünden ise SGK tarafından 1273,50 TL geçici iş görmezlik ödemesi yapıldığı, bilirkişi tarafından yapılan hesaplamada itfa amacıyla yapılan bir ödeme gibi kabul edilerek önce kusur oranı indirilerek sonrasında kalan miktardan SGK ödemesi indirilmesi doğru görülmemiş ise de, bu hatanın mahkemece düzeltilebileceği, bilirkişi tarafından 4 aylık geçici iş görmezlik zararı 4.002,16 TL hesap edilmiş olup bu miktardan SGK tarafından ödenen 1.273,50 TL mahsup edildiğinde karşılanmayan geçici iş görmezlik zararı 2.728,66 TL olup, söz konusu oluşan zararın 1/8’lik kısmı davacının kusurundan kaynaklandığından kusur oranında indirim yapıldığında davalının sorumlu olduğu geçici iş görmezlik zararı miktarı 2.378,58 TL olduğu sonucuna varılarak davanın kısmen kabulü ile, 2.387,58 TL geçici iş göremezlik tazminatının dava tarihi olan 02.02.2018 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; dava konusu trafik kazasının meydana gelmesinde başvuran müvekkilin hiçbir kusuru bulunmadığını, 05.09.2018 tarihli Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nca düzenlenen raporda %5 oranında kalıcı maluliyetinin, 4 (dört) ay süreyle geçici iş göremezliğinin olduğu ve bu 4(dört) aylık süre boyunca başka birinin bakımına muhtaç olduğunun belirtildiğini, itiraz üzerine 24.03.2020 tarihli İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2.İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen raporda ise maluliyet olmadığı yönünde görüş bildirildiğini, mahkemenin sürekli maluliyet nedeniyle talep ettikleri tazminat talebinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, zira raporlar arasında çelişki olduğunu, trafik kazası sonucunda ağır şekilde yaralanan müvekkilin; sol kolundaki kemik kırığı başta olmak üzere vücudunun çeşitli yerlerinde yaralanmalar, çatlaklar, ezilme ve kırılmalar meydana geldiğini, dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’na gönderilerek çelişkinin giderilmesi gerekirken bu talepleri nazara alınmadan karar verilmesinin doğru olmadığını, istinaf aşamasında beyan dilekçesi ile, Anayasa Mahkemesi tarafından genel şartlara yapılan atıfların iptal edildiğini, dolayısıyla maluliyet raporunun “çalışma gücü… yönetmeliğine” göre düzenlenmesi gerektiğini, dosyadaki raporların ise “özürlülük ölçütü… yönetmeliğine” göre düzenlendiğini, bu yönetmelik hükmüne göre düzenlemeyi de kabul etmediklerini belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı vekili vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; davalı şirkete ZMMS ile sigortalı araç sürücüsünün kavşaklarda geçiş önceliğine uymayarak %87,50 kusuruyla sebep olduğu kazada davacı motosiklet sürücüsünün 4 ay süreyle iş göremez halde kalacak şekilde yaralandığı, ilk derece mahkemesi tarafından hükme esas alınan ve çelişki giderici mahiyette olan ATK 2. İhtisas Kurulu raporunun, davacının tüm tedavi evrakları incelenerek, ayrıca son durum raporları da değerlendirilerek, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin kaza tarihi itibarıyla uygulanması gerektiğini kabul ettiği yönetmelik olan “özürlük ölçütü… yönetmeliği” çerçevesinde düzenlendiği, davacının kalıcı maluliyetinin bulunmadığı anlaşılmış olup, bu raporun hükme esas alınmasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, usul ve yasaya uygun olarak verilen ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf karar harcından peşin alınan 54.40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından artan kısım varsa karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
5-Kararın taraflara HMK’nın 359/4 maddesi gereğince usulüne uygun şekilde tebliğine,

Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren İKİ HAFTA İÇERİSİNDE TEMYİZ YOLU açık olmak üzere 16/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.