Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/322 E. 2022/461 K. 16.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : .
ÜYE :.
ÜYE :.
KATİP :…

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/07/2020
NUMARASI :…..
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Maddi ve Manevi Tazminat)

KARAR TARİHİ : 16/11/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 16/12/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … … .. … Şirketi vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 02/04/2015 tarihinde davalı … Ltd. Şti. adına kayıtlı, davalı … şirketi tarafından ZMMS ile sigortalı, davalı …’ın sürücüsü olduğu aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ile meydana gelen kazada müvekkilinin yaralandığını ve maluliyetinin meydana geldiğini, zararlarından davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, 1.000,00 TL maddi (500,00 TL geçici iş göremezlik ve 500,00 TL sürekli iş göremezlik) tazminatın tüm davalılardan, 10.000,00 TL manevi tazminatın … haricindeki davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile geçici iş göremezlik tazminatını 3540,32 TL, sürekli iş göremezlik tazminatını 77.860,54 TL toplam 81.400,86 TL olarak ıslah etmiştir.
Davacı vekili 01/07/2020 tarihli celse de; “Davalı … … … … aleyhine açtığımız davadan feragat ediyoruz. Kendisine tebligat yapılamamaktadır” şeklinde beyanda bulunarak, araç işleteni davalı hakkındaki davasından feragat etmiştir.
Davalı … vekili tarafından cevap dilekçesinde; trafik kazasının oluşumunda ASKİ’nin tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusuru olmadığını, davacının iş göremezlikten kaynaklanan alacakları için istemiş olduğu maddi tazminatın dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Davalı … … … … Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.
Diğer davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKAMESİ KARARI:
Mahkemece; davanın, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat bedelinin tahsili talebine ilişkin olduğu, davacı vekilinin; 02.04.2015 tarihinde davalı … … ..Ltd. Şti adına kayıtlı, … sevk ve idaresindeki özel halk otobüsünün yaptığı tek taraflı trafik kazasında yolcu konumunda bulunan davacının yaralandığını ileri sürerek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğu, davalı … vekilinin; görev itirazı ile tamiri yapılan rögar kapağının mevzuata ve tekniğe aykırı olarak ters yerleştirilmesi nedeni ile açılması sonucu kazanın olduğunu, sorumluluğun … olduğunu, bu nedenle savcılığa şikayette bulunduklarını savunarak davanın reddini istediği, davalı … … … … vekilinin; yetki itirazı ile manevi tazminatın teminat kapsamında olmadığını, kusur ve maluliyet durumunun tespiti ile davanın reddini talep ettiği, kazanın Ankara’da olması nedeniyle HMK’nın 16. maddesi uyarınca yetki itirazının yerinde olmadığı, davalı tarafından görev uyuşmazlığı sonucu daha önce mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş ise de, merci tayini ile mahkemenin görevli olduğu tespit edildiğinden yargılamaya devam edildiği, … Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığınca çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybının % 13,1 olduğu ve sekel halini aldığı, geçici iş göremezlik süresinin 4 ay olduğunun tespit edildiği, kusur ve aktüerya bilirkişisinden alınan raporda; davalı otobüs sürücüsünün aracın seyir hızını hava, yol ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uygun olarak ayarlaması gerekirken gerekli dikkati göstermemesi nedeniyle % 15 oranında, rögar kapağının bakım ve onarımından sorumlu olanların da % 85 oranında kusurlu olduğu tespit edilerek, PMF 1931 Yaşam tablosuna göre ev hanımı olan davacı için asgari ücret üzerinden hesaplama yapılarak zarar miktarının tespit edildiği, davacının talep ettiği miktarda maddi tazminat talep etmekte haklı olduğu, davacının meydana gelen kazada yaralanmış olması nedeniyle bir miktar manevi tazminat talep etmekte haklı olduğu, talebinin kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği, davacının; davalılardan tebligat yapılamayan davalı … … … Ltd.. Şti. için davadan feragat edilmiş olması nazara alınarak karar verildiği gerekçesi ile; “Davanın kısmen kabulüne, 12.210,13 TL kalıcı ve geçici iş görmezlik bedelinin … … … … Şirketinden 19.04.2016 dava tarihinden, … yönünden 02.04.2015 kaza tarihinden talep gibi yasal faizi ile tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, 3.000,00 TL manevi tazminatın 02/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile davalı …’tan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine; davalı … … … …. …..hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine” karar verilmiş hüküm davalı … … … … Şirketi tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … … … … Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kararın hatalı olduğunu, davacının, davalı … … … …. …Ltd Şti hakkındaki davasından feragat ettiğini, fergatin TBK hükümleri gereğince müvekkiline sirayet edeceğini, bu nedenle müvekkili hakkındaki davanın da feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği halde yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğunu, ayrıca müvekkili tarafından sigortalı aracın, kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını, mahkemece rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığı araştırılmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu, talep edilen zararın gelecekte elde edeceği gelire ilişkin olduğundan faiz işletilmesinin de haksız olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemidir. Mahkemece araç işleteni hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, sürücü ve işleten hakkındaki davanın kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm davalı … … … … Şirketi tarafından istinaf edilmiştir.
Davalı … vekilinin, işleten hakkındaki feragatin müvekkiline sirayet ettirilmesi gerektiğine yönelik istinaf talebinin incelenmesinde;
Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi ile işletene, sorumluluklarının sağlanması amacıyla zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırma yükümlülüğü getirilmiştir. Aynı yasanın 85. maddesi ile aracın işletilmesi sırasında 3. şahısların bedeni ve maddi zarara uğratılmasından işleten doğrudan sorumlu tutulmuş, 97. madde gereğince de zarara neden olan aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısına da zarar görenin talep ve dava hakkı bulunduğu belirtilmiştir. Ancak, zorunlu trafik sigortacısının zarardan sorumluluğu 93. madde gereğince belirlenen ve poliçede belirtilen teminat miktarı ile sınırlıdır. İşleten ve zorunlu trafik sigortacılarının 3. kişilere karşı sorumluluklarının niteliği ise, kanundan doğan müteselsil sorumluluk olup, 6098 sayılı TBK’nın 163/1. (mülga TBK 142/1) maddesi gereğince alacaklı, borcun tamamının veya bir kısmının ifasını, dilerse borçluların hepsinden, dilerse yalnız birinden isteyebilir. Borçluların sorumluluğunun, borcun tamamı ödeninceye kadar devam edeceği de 6098 sayılı TBK’nın 163/2. (mülga TBK 142/2) maddesi gereğidir. 6098 sayılı TBK’nın 164. (mülga TBK 143) maddesine göre müteselsil borçlulardan biri, alacaklıya karşı, ancak onunla kendi arasındaki kişisel ilişkilerden veya müteselsil borcun sebep ya da konusundan doğan def’i ve itirazları ileri sürebilir. Müteselsil borçlulardan biri ortak def’i ve itirazları ileri sürmezse, diğerlerine karşı sorumlu olur. Bunun yanında 6098 sayılı TBK’nın 166. (mülga TBK 145) maddesine göre, borçlulardan biri, ifa veya takasla borcun tamamını veya bir kısmını sona erdirmişse, bu oranda diğer borçluları da borçtan kurtarmış olur. Borçlulardan biri, alacaklıya ifada bulunmaksızın borçtan kurtulmuşsa, diğer borçlular bundan, ancak durumun veya borcun niteliğinin elverdiği ölçüde yararlanabilirler. Alacaklının borçlulardan biriyle yaptığı ibra sözleşmesi, diğer borçluları da ibra edilen borçlunun iç ilişkideki borca katılma payı oranında borçtan kurtarır. Yine 6098 sayılı TBK’nın 168/2.(mülga TBK 147/2) maddesine göre de, alacaklı diğerlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyileştirirse, bunun sonuçlarına katlanır.
Davadan feragat, davacının açmış olduğu davadaki talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir (HMK.307 md). Feragat ile hakkın özünden vazgeçilmektedir. Bu durumda kural olarak feragat sadece hakkında feragat eden yönünden sonuç ifade etmekte ise de, müşterek müteselsil sorumluluk durumunda, TBK’nın 166 ve 168/1 maddesi gereğince; Borçlulardan biri, alacaklıya ifada bulunmaksızın borçtan kurtulduğu durumda, diğer borçlular bundan, ancak durumun veya borcun niteliğinin elverdiği ölçüde yararlanabileceğinden, bu kapsamda kalan bir sorumluluk halinde diğer müşterek ve müteselsil borçlular da, feragatten istifade edebilir.
Somut olaya gelince; davacı vekili tarafından son celse işleten olan davalı hakkındaki davasından feragat ettiğini belirtmiş, mahkemece işleten hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Davacının, ilk derece mahkemesi kararına yönelik olarak iradesinin feragate yönelik olmadığına ilişkin bir istinafı bulunamadığı gibi, davalının bu nedenle yaptığı istinafına karşı katılma yolu ile de istinafta bulunmamış, cevap da vermemiştir. Bu durumda davacının iradesinin feragate yönelik olduğunun kabul gerekmiştir.
Buna göre; davacı taraf yargılama sırasında, davalı … şirketince sigortalı aracın işleteni hakkındaki davasından feragat etmiş olup, … şirketi de, davalı işletenin sorululuğunda olan zararlardan sorumlu olduğundan, davacının işleten hakkındaki feragati … şirketine de sirayet edeceğinden, … şirketi hakkındaki davanın da feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, davalı … vekilinin buna ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmüştür.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı … vekilinin istinaf talebinin kabulüne, mahkemece verilen kararda eksiklik bulunmamasına, yapılan hata nedeniyle yeniden yargılamaya ihtiyaç duyulmamasına göre ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince kaldırılmasına, istinaf eden yönünden davanın esası hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre davacının, işleten olan davalı hakkındaki davadan feragati, işletenin sorumluluğunu üstlenen … şirketine de sirayet edeceğinden, … şirketi hakkındaki davanın da feragat nedeniyle reddine karar verilerek, ilk derece mahkemesi kararında kesinleşen yönler korunarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davalı … vekilinin istinaf talebinin KABULÜ ile; Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 01/07/2020 tarihli, 2018/785 Esas 2020/254 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,

HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Davanın kısmen kabulüne;
12.210,13 TL kalıcı ve geçici iş görmezlik bedelinin …’tan 02.04.2015 kaza tarihinden talep gibi yasal faizi ile tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Maddi tazminattan alınması gereken 834,07 TL harçtan peşin alınan 312,19 TL harcın düşümü ile eksik kalan 521,88 TL harcın davalılar … alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan toplam 312,19 TL harcın davalılar …’tan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kalıcı ve geçici iş göremezlik bedeli yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden kalıcı ve geçici iş göremezlik bedeli yönünden reddedilen miktar bakımından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 9.664,79 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
2-Kusur durumu ve tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilerek 3.000,00 TL manevi tazminatın 02.04.2015 tarihinden yasal faize ile davalı …’tan tahsiline, diğer davalı yönünden talebin reddine,
3-Davalı … … …….. aleyhine açılan davanın ve davalı … … … … Şirketi hakkındaki davanın feragati nedeni ile reddine,
Manevi tazminattan alınması gereken 204,93 TL harcın davalı …’dan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 3.000,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden manevi tazminat talebinin reddedilen miktarı yönünden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince belirlenen 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
Davalı … şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden,
airemizce yeniden verilen karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ne göre 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … … … … Şirketine verilmesine,
Davacı tarafından yapılan toplam 2.034,85 TL yargılama giderinin davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,
Davalılar tarafından yapılan masraf olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Talep halinde artan avansın iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
II-İstinaf eden davalı tarafça yatırılan 208,52 TL istinaf karar harcının talep halinde davalı … … … … Şirketine iadesine,
lll-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 148,60 TL İstinaf Başvuru Harcı ve 32,50-TL tebligat ve posta giderleri olmak üzere toplam 181,10 TL’nin davacıdan alınarak davalı … … … … Şirketine verilmesine,
lV-HMK’nın 333.maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
V-İİK’nın 36. maddesi gereğince Ankara 27. İcra Müdürlüğünün 2020/6047 E. Sayılı dosyasına depo edilen 30.000,00 TL bedelli teminat mektubunun yatırana iadesine,
VI-Kararın tebliği ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 16/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi. …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.