Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/317 E. 2022/378 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/317 – 2022/378
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/317
KARAR NO : 2022/378

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 29/06/2020
NUMARASI : 2019/76 Esas 2020/269 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 09/11/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 11/11/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dışı sürücü …’in sevk ve idaresindeki, … plakalı araç ile 07.05.2018 günü yerde yatar vaziyette bulunan davacının üzerinden geçerek %19 oranında iş gücü kaybı oluşturacak biçimde yaralanmasına neden olduğunu, dava dışı sürücünün hiçbir sigorta ile ilişkisi bulunmadığını, davacı zararlarından davalı sorumlu olduğundan zararı karşılaması gerektiğini ileri sürerek, şimdilik 1.000,00 TL daimi iş göremezlik tazminatının temerrüt tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınmasını istemiş, 17.03.2020 günlü bedel artırım dilekçesi ile tazminat istemini 53.499,98TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının usulünce başvuru yapmadığından dava şartının gerçekleşmediğini, dava dışı sürücünün sigorta poliçesi bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, zarar gören davacının kusur ve maluliyetinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerektiğini, faizin hatalı talep edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava dışı sigortasız araç sürücüsünün %40 oranında kusurlu olarak davacıya çapması nedeniyle davacının %28 oranında malul kalacak ve üç ay iyileşme süresi olacak şekilde yaralanması nedeniyle davacının işgöremezlik zararının oluştuğu, bu zararın bilirkişi tarafından hesaplandığı, davanın da bu miktara ıslah edildiği anlaşıldığından davacının maddi tazminat davasının kabulü ile; 53.499,98 TL’nin bedelin 21/01/2019 tarihinden itibaren işleyen avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; kusur raporları ve maluliyet raporları arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmesinin doğru olmadığını, sigortaya eksik evrakla başvurulduğunu, dava şartının gerçekleşmediği gibi bu nedenle de temerrüt gerçekleşmediğini, başvurunun varlığı kabul edilse bile faizin ancak dava tarihinden başlaması ve yasal faiz olması gerektiğini belirterek istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle daimi iş görmezlik tazminatı istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Dosyada mevcut Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından düzenlenen 21/12/2018 tarihli Adli Tıp raporunda “özürlülük ölçütü… yönetmeliğine” göre ve olay nedeniyle davacıdaki kaburga kemiklerinin kırılması, dalağın yaralanması ve opere edilerek çıkarılması nedeniyle davacının toplamda özür oranının %19 olarak belirlendiği, mahkemece yargılama sırasında Hacettepe Ünv. Tıp Fak. Adli Tıp ABD’den alınan 31/10/2019 tarihli raporda ise yine aynı yönetmelik esas alınarak bu kez davacıdaki özür oranının %28 olduğunun belirlendiği, mahkemenin bu oranı esas alarak karar verdiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, davacıda mevcut özür oranlarının belirlenmesi için düzenlenen raporlar arasında çelişki bulunduğundan mahkemece raporlar arasındaki çelişkiyi giderici mahiyette üniversite hastanesinden veya Adli Tıp Kurumu’ndan kaza tarihindeki yönetmelik hükümleri esas alınarak düzenlenecek rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile raporlar arasındaki çelişki giderilmeden ve davacının özür oranı netleştirilmeden karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; uyuşmazlığın çözümünde etkili delillerin toplanılmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle ilk derece mahkemesinin kararının HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek, yukarıda açıklanan eksiklikler tamamlanarak ve hükmün davalı tarafından istinaf edilmiş olmasına göre usulü kazanılmış hakları da korunarak, sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre davalının sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 29/06/2020 tarihli, 2019/76 Esas – 2020/269 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre davalının sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davalıdan alınan istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden tarafa iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-İİK’nın 36.maddesi gereğince, Ankara Batı İcra Dairesinin 2020/14382 esas sayılı dosyasına depo edilen 101.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun yatıran tarafa iadesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 09/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.