Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/314 E. 2022/320 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/314
KARAR NO : 2022/320

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/02/2020
NUMARASI : 2018/808 Esas 2020/161 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
İHBAR OLUNAN :
İHBAR OLUNAN :

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 02/11/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 03/11/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 10.10.2018 günü, saat 01:20 sıralarında müvekkiline ait … plakalı aracın Çankaya İlçesinde seyir halinde iken yolda bulunan … A.Ş.’ye ait rögar kapağının üzerinden geçtiği sırada kapağın çıkarak aracın alt kısımlarına çarpması sonucunda maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazadan sonra olay yerine gelen polis memurlarınca tanzim edilen kaza raporunda, sürücü …’ün 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 52/1B maddesi gereği kural ihlali yaptığından tali kusurlu olacağı, rögar kapağından sorumlu kurumun asli kusurlu olacağı görüş ve kanaatine varıldığını, Yargıtay kararları ile sabit olduğu üzere kapağın yapım, bakım, onarım ve kontrol görevinin … A.Ş.’ye ait olduğu, Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesince 2018/221 D.İş sayılı tespit dosyası ile adli bilirkişi vasıtasıyla araç üzerinde inceleme yapıldığını ve aracın onarım maliyetinin KDV dahil 127.673,31 TL olduğunun tespit edildiği, dava konusu bu olay sebebiyle müvekkiline ait aracın ikinci el rayiç değerinde azalma olacağını ayrıca müvekkilinin olay sebebi ile aracından mahrum kaldığından araç mahrumiyet zararı oluştuğunu, davalının söz konusu değer kaybı ile araç mahrumiyet zararından yükümlü olduğunu her iki zararın ise bilirkişi raporu ile belirlenebileceğini, belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 30.000,00 TL onarım bedeli, 100,00 TL değer kaybı zararı, 100,00 TL mahrum kalınan araç zararı tutarlarının olay tarihi 10.10.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi, yargılama giderleri (delil tespiti masrafları) ve vekâlet ücreti ile birlikte davalıdan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı vekilinin alacağını dayandırdığı Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/221 D.İş. sayılı bilirkişi raporunun kabul edilmemekle birlikte rapora göre zararın 127.923,31 TL olduğunun belirtildiği halde kısmi dava açılmasının usule aykırı olduğunu, davacı vekilinin 30.200,00 TL üzerinden dava açması ile zararın fahiş olarak belirlendiğinin göstergesi olduğunu, bu nedenlerle ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatları doğrultusunda fazlaya dair hakları saklı tutularak şimdilik farklı miktarlar üzerinden açılmış bu davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, davayı kabul etmemekle birlikte müvekkil şirketin %100 kusurlu görülmesinin hukuka aykırı olduğunu, kazanın meydana geldiği iddia edilen yolun fiziki durumu, iklim koşulları, aracın olması gereken teknik donanımlarının, aracın kaza anında hız limitinde olup olmadığının araştırılması gerektiğini, ayrıca kaza tutanağında görüldüğü üzere zarar gördüğü iddia edilen aracın 304. sokağın sol şeridinden hareket ettiği trafik kurallarına aykırı davranarak kazaya kendisinin sebep olduğunu, kaldı ki tutanakta … plakalı araç sürücüsünün de hatalı olduğunun belirtildiğini, sadece bir menhol kapağının bir araca iddia edildiği miktarda zarar vermesinin mümkün olmadığını, makul bir hızda olan aracın en fazla lastik veya ön takımlarına zarar verebileceğini, Ankara 9. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/221 D.İş. sayılı bilirkişi raporunda parça ve işçilik bedellerinin fahiş hesaplandığını, olayda Belediye, ASKİ, 3. kişiler ve aracı kullanan şahsın kusurlarının incelenmesi kusur tayini ve hasar bedelinin uzman bilirkişilerce tespit edilmesi gerektiğini, bahsi geçen adreste 2016 yılı Kasım ayında yer altı çalışması yapılarak yol koduna göre yükseltme çalışması yaptırıldığını, belirtilen adreste bu tarihten sonra … tarafından başka bir çalışma yapılmadığını, ancak 304. sokakta bina inşaat çalışmalarının ve yolun rampa olması nedeniyle asfalt ve iyileştirme çalışmasının yapıldığını bildiklerini ancak yapılan çalışmalarla ilgili müvekkili şirkete herhangi bir yazı ya da ihbar gelmediğini, bu çalışmalarda bazen asfaltlama öncesinde yolun tıraşlanması aşamasında menhol/ ek oda kapak ve çerçevelerinin yerinden çıkabildiğini, bazı yerlerde asfaltın menhol ve kablo ek odası kapaklarının üzerine atıldığını, bazı yerlerde asfalt ile menhol ve kablo ek odası kapaklarının tam kapatıldığı bazen de arada mesafe kaldığının görüldüğü, bu durumda davada ilgili Belediyenin de kusurunun olduğunun düşünüldüğü ve ilgili Belediyeye müzekkere ile sorulmasını ve sonucuna göre ihbar taleplerinin olduğunu, belirtilen adreste yol üzerinde yapılan kontrolde yola bağlanan diğer cadde ve sokaklar üzerinde yol çalışması nedeniyle diğer kurum ve kuruluşlara ait kod seviyesi üzerinde olan altyapı tesisi olduğu, ek odasının 8-10 metre yakınında sokak aydınlatması bulunduğunu, araç normal hızda olsa sürücü tarafından görülebilme ihtimalinin yüksek olduğunu belirterek haksız davanın öncelikle iş bölümü/görev nedeniyle ve de esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacı şirkete ait … plakalı … marka özel aracın dava dışı sürücüsü …’ün dava konusu maddi hasarlı trafik kazasının oluşumunda %20 oranında, davalı … AŞ’nin kazanın oluşumunda hizmet kusurlarına ilişkin %80 oranında kusurlu olduğu, onarım süresinin 15 iş günü olduğu, onarım bedelinin 112.184,28 TL olup, kusur oranı doğrultusunda 89.747,42 TL onarım bedelinin davalı taraftan talep edilebileceği, araç kira bedelinin günlük 400,00 TL olup, 15 günlük toplam onarım süresi ile birlikte araç kira bedeli toplamının 6.000,00 TL, davalıdan kusuru oranında talep edilebilecek toplam bedelin 4.800,00 TL, değer kaybı bedelinin 14.243,00 TL olup kusur oranı doğrultusunda 11.749,60 TL’nin davalıdan talep edilebileceği gerekçesiyle davacının ıslah ettiği davasının kabulü ile 89.747,42 TL onarım bedeli, 11.749,60 TL değer kaybı bedeli, 4.800,00 TL araç mahrumiyet zararı bedelinin kaza tarihi olan 10/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; kaza tutanağından görüldüğü üzere, zarar gördüğü iddia edilen aracın 304. sokağın sol şeridinden hareket ettiğini, trafik kurallarına aykırı davranarak kazaya kendisinin sebep olduğunu, kaldı ki tutanağa göre … plakalı araç sürücüsünün kusurunun da olduğunun belirtildiğini, makul bir hızda seyir eden aracın en fazla lastiklerine veya ön takım denilen kısmına zarar verebileceğini, belirtilen adresteki yol üzerinde yapılan kontrolde; yola bağlanan diğer cadde ve sokaklar üzerinde yol çalışması nedeni ile diğer kurum ve kuruluşlara ait kod seviyesinin üzerinde olan altyapı tesisi olduğunun görüldüğünü, ayrıca; parça ve işçilik bedellerinin fahiş/fazla hesaplandığını, davada verilen kararı kabul anlamına gelmemekle birlikte, ilgili Belediyelerin de kusurunun olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalı vekilinin HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacıya ait aracın davalıya ait rögar kapağına çapması sonucu araçta meydana gelen hasar bedeli ve değer kaybı ve ikame araç bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacıya ait aracın 2016 model … marka araç olduğu belirlenmiş, aracın hasarsız piyasa rayiç değerinin aracın km.si, aksesuarları, donanımı vb. unsurlara bağlı olarak 169.000,00 – 170.000,00 TL aralığında olduğu, bu kapsamda aracın ikinci el piyasa rayiç değerinin 159.063,00 TL olduğu, araçta oluşan değer kaybının 14.243.00 TL olduğu, davaya konu araçta oluşan hasar göz önüne alındığında aracın tamir süresinin 15 gün olacağı, tamir süresince araç ikame bedelinin 6.000,00 TL olduğu belirlenmiş ancak bilirkişi raporunda aracın onarımının ekonomik olup olmayacağı husus değerlendirilmemiştir.
Dosya kapsamına göre davacıya ait araçta meydana gelen gerçek zararın belirlenmesi için zarar gören aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı, ekonomik ise tamir bedelinin, ekonomik değilse; aracın kaza tarihindeki 2. el piyasa rayiç bedelinden sovtaj değerinin mahsubu ile gerçek zarar miktarının hesaplanması perte ayrılması durumunda değer kaybı zararının olmayacağının da göz önüne alınması, davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazları ve dosyada mevcut tüm deliller birlikte değerlendirilerek kusur ve hasar konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi heyetinden çelişkiler giderilecek biçimde, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınarak, varılacak sonuca göre bir karar vermek gerektiği halde yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir.
Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1.a.6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebebine göre davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; HMK’nın 353/1.a.6 maddesi gereğince Ankara 5. Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 19/02/2020 tarihli 2018/808 Esas – 2020/161 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, kararın kaldırılma sebebine göre davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin bu aşamada İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA, yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran tarafça yatırılan peşin harcın istek halinde yatırana iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 02/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

..
Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.