Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/303 E. 2022/280 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/303
KARAR NO : 2022/280

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/02/2020
NUMARASI : 2018/544 Esas 2020/128 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 26/10/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 26/10/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 27/06/2016 tarihinde … isimli şahsın kontrolündeki … plaka sayılı araçta yolcu olarak seyir halinde iken davalı …. tarafından sigortalanmış olan ve … tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı aracın … kontrolündeki araca arkadan aracın sol ön kısmı ile çarpması sonucu davacılar …’nın eşi, … ve …’in babası olan …’ın ölümüyle sonuçlanan trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumunda …’in herhangi bir kusurunun olmadığını, asli kusurun …’da olduğunu, davacılar desteğinin vefat etmeden önce iş makinesi teknisyenliği yaptığını, maddi zararın tazmini için 25.07.2016 tarihli dilekçe ile davalı … şirketine başvurduklarını, başvuru sonucu 277.601,00.-TL’nin ödendiğini, bu ödemenin eksik olduğunu belirterek, davacı … için 5000 TL destekten yoksunluk tazminatı, 500 TL cenaze masrafından oluşan tazminatın, davacı … için 2500 TL destekten yoksunluk tazminatının, davacı … için 2500 TL destekten yoksunluk tazminatının tahsilini, müteveffa … ile eşi ve çocuklarının mutlu bir hayatlarının olduğunu, ancak davalının ihmalleri sonucu bu hayatlarının sona erdiğini, davacı …’ın çocukları ile tek başına hayat mücadelesi vermek zorunda kaldığını, çocuklardan …’in psikolojik bunalımlardan dolayı okula devam edemediğini tüm bu nedenlerle davacı … için 70000 TL, davacı … için 50000 TL ve davacı … için 50000 TL manevi tazminatın olay tarihinden yasal faizi ile davalı …’dan tahsiline, 5500 TL maddi tazminatın ise kaza tarihinden itibaren ticari faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili 07.05.2019 tarihli ıslah dilekçesi ile 376.765,56.-TL destekten yoksun kalma tazminat alacağını kaza tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte davalı …’dan tahsilini, 170.000,00.-TL manevi tazminat alacağının ise kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalı …’dan tahsilini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; kazanın gerçekleştiği gün davalının seyir halinde iken sisli ve yağışlı bir havada sol şeritte birdenbire önüne araç çıktığını ve bu aracın çok yavaş olduğunu, tüm önlemlere rağmen … isimli şahsın aracına çarpmak zorunda kaldığını, …’in alkollü olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin dava öncesinde 22.08.2016 tarihinde yaptığı 277.601,00.-TL ödeme ile tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini ve davacıların tüm zararını karşıladığını, müvekkili şirketin ödemeyi 17.08.2016 tarihli aktüer raporu baz alarak … için 236.093,55.-TL, … için 10.545,83.-TL ve … için ise 30.961,99.-TL olarak yaptıklarını bildirmiştir
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davalı şirketten celp edilen zarar dosyasının incelenmesinden, davacı … için 236.093,55.-TL, … için 10.545,83.-TL ve … için 30.961,99.-TL ödeme yapıldığı, kişi başı ölüm sorumluluk limitinin 310.000,00.-TL olduğu, bilirkişi 2. ek raporunda, davacılardan … için davalı … şirketince yapılan ödemelerin rapor tarihi itibarıyla güncellenmesi sonucu sigorta şirketince yapılan ödemenin bedelinin 306.876,91.-TL olduğunu, bu bedelin davacının hak ettiği 444.340,36.-TL’lik tazminattan mahsubu sonucu davacının ek destekten yoksunluk maddi zararının 137.463,45.-TL, … için davalı … şirketince yapılan ödemelerin rapor tarihi itibarıyla güncellenmesi sonucu sigorta şirketince yapılan ödemenin bedelinin 13.707,43.-TL olduğunu, bu bedelin davacının hak ettiği 52.247,12.-TL’lik tazminattan mahsubu sonucu bu davacının ek destekten yoksunluk maddi zararının 38.539,69.-TL, … için davalı … şirketince yapılan ödemenin rapor tarihi itibarıyla güncellenmesi sonucu sigorta şirketince yapılan ödemenin bedelinin 40.240,07.-TL olduğu, bu bedelin davacının hak ettiği 112.404,11.-TL’lik tazminattan mahsubu sonucu bu davacının ek destekten yoksunluk maddi zararının 72.164,04.-TL olduğunun bildirildiği, bu bilirkişi 2. ek raporunun dosya kapsamındaki tüm bilgi, belge ve Yargıtay uygulamalarına uygun biçimde düzenlendiğinden hükme esas alındığı, davalı … şirketinin davacılara güncellenmiş hali ile toplam 360.824,41.-TL ödemede bulunduğu, bu ödemenin de dava açıldıktan sonra yapıldığı ve davalı … şirketinin davadan sorumluluğunun ortadan kalktığı, bu davalı yönünden dava konusuz kaldığından sigorta şirketi açısından karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiği, diğer davalı yönünden tüm dosya kapsamı değerlendirmesi sonucunda, davacılar …’ın eşi, … ve …’ın babaları, müteveffa …’ın 27.06.2016 tarihinde … isimli sürücüsü olan … plakalı araçta yolcu olarak seyir halindeyken davalı … şirketince ZMMS yapılan ve davalı … tarafından kullanılan … plakalı aracın arkadan müteveffanın yolcu olarak bulunduğu araca çarptığı, bu çarpma sonucu davacılar desteğinin hayatını kaybettiği, olayın oluşumunda davalı sürücünün KTY’nin 95. ve KTK’nın 47 ve 56/1-c, 52/b maddelerini ihlal ederek arkadan çarpma kusurunu gerçekleştirdiği, bu nedenle tam kusurlu bulunduğu, müteveffanın olayın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığı, müteveffanın sağlığında davacı eşi ve çocuklarına destek sağladığı, bu nedenle davacıların desteklerini yitirmelerinden dolayı aktüer bilirkişinin 2. ek raporunda da belirtildiği üzere davacı … için 137.463,45.-TL, davacı … için 38.539,69.-TL ve davacı … için 72.164,04.-TL ek maddi tazminatına hak kazandıkları, yine davacı …’ın müteveffanın vefatı nedeniyle 500,00.-TL’lik cenaze giderine ilişkin zararının makul miktarda olduğu, bundan da davalı gerçek kişinin de sorumluluğunun bulunduğu anlaşıldığından, davacıların maddi tazminat isteminin 2. bilirkişi ek raporu doğrultusunda kısmen kabulüne karar vermek gerektiği, manevi tazminat yönünden yapılan değerlendirmede ise, olay tarihi, olayın oluş biçimi, davalı sürücünün tek ve tam kusurlu olması, ekonomik koşullar ve paranın satın alma gücü, tarafların sosyal ve ekonomik durumu dikkate alınarak hakkaniyet ilkeleri de gözetilerek davacıların davaya konu kazadan dolayı duyduğu manevi elem ve acının kısmen de olsa karşılanması bakımından davacı eş … için 40.000,00.-TL, davacı çocuklar … ve … için ise 25.000,00.-‘er TL manevi tazminat takdiri ile bu manevi tazminatın olay tarihi olan 27.06.2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı …’dan alınıp davacılara belirtilen miktarlarda verilmesine karar vermek gerektiği gerekçesiyle davalı … yönünden konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına, Davanın diğer davalı yönünden kısmen kabulü ile, davacı … için 500,00.-TL cenaze gideri, 137.463,45.-TL destek zararından oluşan toplam 137.963,45.-TL maddi, 40.000,00.-TL manevi, davacı … için 38.539,69.-TL maddi, 25.000,00.-TL manevi, davacı … için 72.164,04.-TL maddi, 25.000,00.-TL manevi tazminatların olay tarihi olan 27.06.2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı …’dan alınıp davacılara belirtilen miktarlarda verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; davalı tarafından talebin artırılmasına karşı süresi içinde hiçbir itiraz yahut beyanda bulunulmamasına rağmen dosya üzerinden 10.12.2019 tarihinde müteveffanın nüfus kayıt örneği sorgulanarak annesinin sağ olduğundan bahisle tekrar rapor tanzimi istenmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, talep artırımı sonrası rapor tanzimi ile müteveffanın annesine pay ayrılmasının hatalı olup taleple bağlılık ilkesi, yerleşik yargıtay içtihatları ve talep artırım kurumunun amacına uygun düşmediğini, hükme esas alınan 2. ek raporda desteğin annesinin de hayatta olduğu, bu nedenle 1 pay da desteğin annesine ayrılacağı dikkate alınarak buna göre paylaştırma yapıldığını ancak …’ın ölümü ile geride mirasçıları olarak eşi ve iki çocuğu kaldığını, desteğin ölümü üzerine destekten yoksun kalmış olan kimselerin davacılar yani müteveffanın eşi ile iki çocuğu olduğunu, hükme esas bilirkişi raporunun faiz güncellemesi ve mahsuba ilişkin hesaplama bakımından da hatalı olduğunu, 18.12.2019 tarihli bilirkişi ek raporunda sigorta şirketi tarafından müvekkillere ödenmiş olan tutarlara rapor tarihi itibariyle faiz güncellemesi yapılarak ödenmesi lazım gelen tazminat tutarlarından bu güncellenmiş ödemelerin düşüldüğünü, söz konusu faiz güncellemesi uygulamasını kabul etmenin mümkün olmadığını, manevi tazminat tutarının eksik hesaplandığını, davalı lehine hükmedilen vekalet ücretlerinin fahiş olduğunu, yerel mahkeme kararı ile davalı lehine; maddi tazminatın red edilen kısmı üzerinden 16.119,35 TL, manevi tazminatın red edilen kısmı üzerinden 11.200,00 TL vekalet ücretine hükmedildiğini, vekalet ücretlerinin hatalı hesaplandığını, talep artırımı sonrası ek rapor alınmasını ve alınan bu son raporda yapılan belirlemelerin kabule imkan bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacılar vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davadan önce yapılmış ödeme bulunması halinde, Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; ödeme tarihi itibariyle davacıya yapılan ödemelerin yetersiz olup olmadığının belirlenmesi gerekmektedir. Bunun için, ödeme tarihi verileri dikkate alınarak yapılacak hesaplama sonucu bulunacak tutar ile ödenen miktarın karşılaştırılması ve ödemenin yeterli olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Ödemenin yeterli bulunması halinde ibra nedeni ile davanın reddine karar verilmeli, şayet ödemenin yetersiz olduğu anlaşılırsa, bu kez karar tarihine en yakın veriler dikkate alınarak tazminat hesaplanmalı ve zarar ile yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davacı yana yapılan ödemeye, hesaplama yapıldığı tarihe kadar geçen süre için yasal faiz uygulanarak (güncelleme), hesaplanan tutardan mahsup edilmelidir.
Somut olayda, zarar ve yararın denkleştirilmesi ilkesi gereğince, davacılara yapılan ödemenin, ödeme günü ile destek tazminatının hesaplandığı güne kadar geçen süredeki işlemiş yasal faizinin de ödeme tutarı ile birlikte hesaplanan tazminattan indirilmesi gerekmekte olup, dava dışı sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin güncellenerek mahsup edildiği anlaşılmaktadır. Bununla birlikte, gerekçede davadan sonra ödeme yapıldığının belirtilmesi isabetsiz bulunmuş, ayrıca davadan önce yapılmış ödeme bulunması halinde, Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; ödeme tarihi itibariyle davacıya yapılan ödemelerin yetersiz olup olmadığının belirlenmesi gerekmekte olup bilirkişi raporunda bu hususta bir değerlendirme yapılmadığı anlaşılmaktadır. Diğer taraftan, yerleşmiş Yargıtay uygulamalarında, güncellenmiş ödemenin poliçe limitinden değil toplam tazminattan indirilmesi gerektiği benimsenmiştir. Davadan önce yapılan ödemelerin hesaplanan tazminattan güncellenerek düşülmesi esası, parayı önceden alan ve bu dönem zarfında parayı kullanan davacı tarafın sebepsiz zenginleşmesini önleme amacına yönelik olup, ödenen faizlerin poliçe limitinden mahsup edilmesi mümkün değildir. Çünkü aksinin kabulü de; zarar görenlere eksik ödeme yapan sigorta şirketinin sebepsiz zenginleşmesine yol açacaktır. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 12/04/2016 tarih ve 2014/16471 Esas, 2016/4647 Karar sayılı ilamı) Bu nedenle, zararın belirlenmesinde davadan önce yapılan ödemelerin güncellenerek düşülmesi isabetli ise de, limitin belirlenmesinde ödenen tazminat miktarı güncellenmeden düşülerek bakiye teminat limitinden sigorta şirketinin sorumlu olacağının gözetilmemesi isabetsizdir.
Desteğin annesine pay ayrılması gerektiği hususuna gelince, desteğin geride kalan anne babası da zamanaşımı süresi içinde her zaman dava açabileceğinden dava açmayan anne babaya da destek payı ayrılması gerektiği yerleşik Yargıtay içtihatları gereğidir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 13/02/2020 tarih ve 2018/4701 Esas, 2020/1348 Karar sayılı ilamı) Bu nedenle, desteğin annesine pay ayrılmayacağına ilişkin istinaf sebeplerine ise itibar edilmemiştir.
Yukarıdan belirtilen nedenlerle usuli kazanılmış haklar korunarak tazminatın belirlenmesi amacıyla aktüer bilirkişiden rapor alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi isabetli görülmediğinden davacılar vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve yukarıda açıklandığı üzere davanın yeniden görülüp sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebebine göre davacılar vekilinin sair istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince KABULÜ ile,
Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19.02.2020 tarihli, 2018/544 Esas, 2020/128 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA ve davanın yeniden görülüp sonucuna göre bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, kararın kaldırılma sebebine göre davacılar vekilinin sair istinaf taleplerinin şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
2-Davacı tarafça yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
3-İstinafa gelen tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda gözetilmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan istinaf gider avansından, kullanılmayan kısmın davacıya iadesine,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonunda, 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 26/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

.
Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.