Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/292 E. 2022/402 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/292
KARAR NO : 2022/402

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/02/2020
NUMARASI : 2017/711 Esas 2020/87 Karar

DAVACILAR :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 09/11/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 09/11/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … … Sigorta Şirketi ve davalı … vekilleri tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin desteği …’in 02/05/2017 tarihinde davalı … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın içinde bulunduğu … plakalı araca çarpması neticesinde vefat ettiğini, manevi olarak acılar yaşadıklarını, müteveffanın sağlığında pazarcı olarak çalıştığını, belirli bir geliri gözükmese de … Sebzeciler ve Esnaf Odası Başkanlığı’nın 23/05/2017 tarihli yazısı ile aylık kazancının 2.500-3.000 TL civarında olduğunu, müvekkillerinin ZMMS poliçesini yapan …’ye yaptığı başvuruya istinaden kısmi ödeme yapıldığını, yapılan ödemenin zararın çok altında olduğunu bildirerek … için 100.000,00 TL manevi tazminat ve 500,00 TL maddi tazminatın, … için 50.000,00 TL manevi ve 250,00 TL maddi tazminatın, … için 50.000,00 TL manevi ve 250,00 TL maddi tazminatın, … için 50.000,00 TL manevi, 100,00 TL cenaze ve defin giderleri olmak üzere toplam 251.100,00 TL’nin sigorta şirketleri açısından limitler dahilinde maddi tazminat (… Sigorta A.Ş. kasko şirketi açısından manevi tazminat sorumluluğu olduğu takdirde limitler dahilinde manevi tazminattan da sorumlu olacak şekilde), cenaze ve defin giderlerinin dava tarihi itibari ile faizi ile diğer davalıdan vefat tarihi itibariyle maddi ve manevi tazminatın tamamından faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket tarafından 18/11/2016-2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, davacıların tazminat talebi dolayısıyla davacı vekili Av. …’ya 31/07/2017 tarihinde 53.931,84 TL ödendiğini, yapılan ödeme ile müvekkilinin sorumluluğunun sona erdiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalı araca atfedilebilecek kusur ile sınırlı olduğunu, destekten yoksun kalma tazminatının mirastan ayrı ve bağımsız bir hak olduğundan destek iddialarının kanıtlanması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar usulüne uygun tebliğe rağmen davaya karşı cevap dilekçesi sunmamışlar, vekilleri tarafından yargılama aşamasında sunulan dilekçelerde ve duruşmadaki beyanlarında davanın reddini savunmuşlardır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, toplanan deliller, bilirkişi kök ve ek raporlarına göre davacıların desteği …’in 02/05/2017 tarihinde yolcu olarak bulunduğu araç ile davalı … şirketlerine sigortalı ve diğer davalının işleteni olduğu … plaka sayılı aracın çarpışması neticesinde vefat ettiği, … plaka sayılı araç sürücüsünün olayın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğunun tespit edildiği, davalı … … Sigorta Şirketi tarafından dava tarihinden önce davacılar …’e 31/07/2017 tarihinde 52.466,06TL, …’e 1.287,78 TL ödeme yapıldığı, sigorta ödemesinin güncellenerek indirimi sonrası müteveffanın tanık beyanları ve Sebzeciler Esnaf Odası Başkanlığı’ndan alınan belge örneğinden haftada 4 kez günlük 200 TL kazandığı kabul edilerek yapılan hesaplamada (29/07/2019 tarihli ek raporda hesap tablosunda davacı …’in emsal ücrete göre tazminat tutarı 200.952,33 TL tespit edilmiş iken raporun sonuç bölümünde farklı bir rakamın belirtildiği) davacı …’in destekten yoksun kalma tazminatının 200.952,33 TL, davacı …’in 83.484,02 TL, davacı…’in 7.887,90 TL olarak belirlendiği, davacıların destekleri …’in ölümünden dolayı duydukları üzüntü, elem, sıkıntı, olayın meydana gelişi, sosyal ve ekonomik durum araştırması da gözetildiğinde bir miktar manevi tazminata hükmolunması gerektiği, … Valiliği İl Müftülüğü’nün müzekkere cevabına göre davacıların cenaze ve defin gider talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, maddi tazminat yönünden, davacı … için 200.952,33 TL’nin, davalı … … Sigorta Şirketinden (Sigorta poliçe limiti ile sorumlu olmak üzere) 20/10/2017 dava tarihinden, davalı …’den 02/05/2017 ölüm tarihinden işleyecek yasal faizi ile anılan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı … için 83.484,02 TL’nin, davalı …den (Sigorta poliçe limiti ile sorumlu olmak üzere) 20/10/2017 dava tarihinden, davalı …’den 02/05/2017 ölüm tarihinden işleyecek yasal faizi ile anılan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı… için 7.887,90 TL’nin, davalı …den (Sigorta poliçe limiti ile sorumlu olmak üzere) 20/10/2017 dava tarihinden, davalı …’den 02/05/2017 ölüm tarihinden işleyecek yasal faizi ile anılan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin cenaze ve defin gideri isteminin reddine, manevi tazminat yönünden, davacı … için 50.000,00 TL’nin, davalı ….’den 20/10/2017 dava tarihinden, davalı …’den 02/05/2017 ölüm tarihinden işleyecek yasal faizi ile anılan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı … için 25.000,00 TL’nin, davalı … den 20/10/2017 dava tarihinden, davalı …’den 02/05/2017 ölüm tarihinden işleyecek yasal faizi ile anılan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı… için 25.000,00 TL’nin, davalı … den 20/10/2017 dava tarihinden, davalı …’den 02/05/2017 ölüm tarihinden işleyecek yasal faizi ile anılan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı … için 25.000,00 TL’nin, davalı … den 20/10/2017 dava tarihinden, davalı …’den 02/05/2017 ölüm tarihinden işleyecek yasal faizi ile anılan davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … … Sigorta Şirketi vekili istinaf dilekçesinde; müvekkil şirket sorumluluğunun poliçe teminat limiti kadar olduğunu, müvekkil şirket nezdinde düzenlenmiş olan 522460416 numaralı Trafik poliçesinin kaza tarihi olan 02.05.2017 tarihindeki limiti 330.000 TL ile sınırlı olduğunu, bu miktarı aşan bedeller bakımından müvekkil şirketin sorumluluğu bulunmadığını, somut olayda müteveffanın eşi için 200.952,33 TL, annesi için 83.484,02 TL ve çocuğu için 7.887,90 TL tazminata hükmedildiğini, bununla birlikte davacılara 31.07.2017 tarihinde yapılan 53.931,84 TL ödeme ile toplam miktarın 346.256,09 TL olduğunu, bu durumda teminatın açık bir şekilde aşıldığı hususunun izahtan vareste olduğunu, SGK tarafından ödemelerin TBK md.55 gereği, rücuya tabi olduğu takdirde hesaplanan tazminattan indirilmesi gerektiğini, müteveffanın gelirinin; maaş bordrosu; banka kayıtları yahut vergi levhası gibi resmi kayıtlarla ispatlanması gerektiğini, gelirin ispatlanamaması karşısında asgari ücret üzerinden hesap yapılması gerektiğini, çocuklar için destek süresinin 18 yaşına kadar olduğunu ancak mahkeme nezdinde alınan bilirkişi raporunda… için 20 yaşına kadar hesaplama yapıldığını, huzurdaki davanın tek dava dilekçesiyle; aynı sebebe dayalı ve bir kişinin vefatına ilişkin olarak açıldığını, davanın kabul edilen bölümü üzerinden davacılar yararına tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, müterafik kusur hususunun irdelenmediğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … istinaf dilekçesinde; kusur oranına itiraz ettiklerini, davacı yanın gelire ilişkin resmi belgeye dayalı olmayan, ispattan yoksun iddialarına dayalı olarak verilen yerel mahkeme kararının hukuka aykırı olduğunu, tazminat taleplerinde muhatabın müvekkil değil sigorta şirketi olduğunu, Eş …’in 22.09.1969 doğumlu olup olay tarihi olan 02.05.2017 tarihinde 47 yaşında olduğunu, sağ kalan eşlerin evlenme ihtimalini gösteren STAUFFER/SCHAETZLE Tablosuna göre ihtimaller 45 yaşındaki dul kadın için %7, 50 yaşındaki dul kadın için % 4 olduğuna göre bu ihtimal yaklaşık olarak %6 iken %2 olarak kabul edilmesinin son derece hatalı olduğunu, çocuk …’in eğitimine devam etmeme, hatta işe girme ihtimali düşünüldüğünde 20 yaşına kadar destek görmesi gerektiği hususunun sebepsiz zenginleşmeye yol açabileceğini, anne … hakkında da hatalı şekilde destekten yoksun kalınacağı hususunun kabul edildiğini, manevi tazminatın bir zenginleşme aracı olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı … şirketinin, güncellenmiş ödemenin poliçe limitinden düşülmesi suretiyle bakiye teminat limitinin bu şekilde belirlenmesi gerektiğine yönelik istinaf sebebine ilişkin olarak, Yerleşmiş Yargıtay uygulamalarında, güncellenmiş ödemenin poliçe limitinden değil toplam tazminattan indirilmesi gerektiği benimsenmiştir. Davadan önce yapılan ödemelerin hesaplanan tazminattan güncellenerek düşülmesi esası, parayı önceden alan ve bu dönem zarfında parayı kullanan davacı tarafın sebepsiz zenginleşmesini önleme amacına yönelik olup, ödenen faizlerin poliçe limitinden mahsup edilmesi mümkün değildir. Çünkü aksinin kabulü de; zarar görenlere eksik ödeme yapan sigorta şirketinin sebepsiz zenginleşmesine yol açacaktır. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 12/04/2016 tarih ve 2014/16471 Esas, 2016/4647 Karar sayılı ilamı) Bu nedenle, bu yöne ilişkin istinaf sebeplerine itibar edilememiştir.
Diğer taraftan, … SGK İl Müdürlüğü’nün 17.11.2017 tarih ve E.5812081 sayılı yazısında Kurum tarafından …’in vefatı nedeniyle geride kalan hak sahiplerine rücuya tabi herhangi bir ödeme yapılmadığı bildirildiğinden, davacılar adına yapılacak zarar hesabından bu nedenle bir indirim yapılmaması da isabetlidir.
Sağ kalan eşin evlenme ihtimalinin hesaplanmasında ise, uygulamada, dul eşin yeniden evlenme şansının belirlenmesinde daha çok, hazır tablolardan yararlanılmaktadır. En sık başvurulan İsviçreli Hans Moser’in tablosu ile Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) tarafından kullanılan tablodur. Moser’in tablosu 1940’dan önceye ait olup, günümüz koşullarına ve ülkemiz şartlarına uyduğu söylenemez. Gene, İsviçre kaynaklı Stauffer/Schaetzle tablosu daha yakın tarihli ise de, bu tablonun da Türkiye koşulları dikkate alınarak hazırlanmadığı açıktır. Bu durumda, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi tarafından kullanılan tablonun mevcut koşullarda ülkemiz koşullarına daha çok uyumlu olduğu değerlendirilmektedir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 01.10.2019 tarih ve 2017/17-2038 Esas, 2019/979 Karar sayılı ilamı) bu nedenle, AYİM tablosu esas alınarak belirleme yapılması da isabetlidir.
Desteğin çocuklarının bakım ihtiyacından ne zaman kurtulacaklarını tayin etmek çocuğun yaşadığı yöreye, sosyal çevreye, çocuğun özelliklerine, cinsiyetine, ailenin sosyal ve ekonomik durumuna göre değişmektedir. Destekten yoksun kalacakları sürenin, çocuklar için, yaşları, okuldaki eğitim durumları, içinde yaşadıkları sosyal ve ekonomik koşullar değerlendirilerek belirlenmesi, yüksek öğrenim yapacaklar ise, öğrenimlerinin sona erdiği tarih, yapamayacaklar ise yerleşik ve kabul gören uygulamaya göre, erkek çocukları için 18 yaşın, kız çocukları için 22 yaşın desteğin sona ereceği yaş olarak kabulü dikkate alınarak denetime elverişli şekilde belirlenmesi suretiyle destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması gerekmektedir.
Yargıtay’ın yerleşik içtihatları uyarınca normal şartlarda erkek çocuklar 18, kız çocukları 22 yaşına kadar, kız çocuklarının yüksekokul okuyor olması ya da okuması ihtimali varsa 25 yaşına kadar destek tazminatı alabileceklerdir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 19/09/2022 tarih ve 2021/13822 Esas, 2022/10501 Karar sayılı ilamı) Bu nedenle… yönünden 20 yaşına kadar hesaplama yapılması yerinde değildir.
Gelire ilişkin olarak ise, çalışma gücü kaybı zararının hesabında müteveffa, yaralanan veya malul olanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır. Zarar görenin kaza tarihi itibariyle mesleği ve geliri tespit edilmelidir. Kişinin herhangi bir işi yoksa zarar görenin geliri asgari ücret kabul edilerek, raporun hazırlandığı tarihteki net asgari ücret üzerinden hesaplama yapılacaktır. Eğer gelirin asgari ücret üzerinde olduğu, bir başka anlatımla herhangi bir işyerinde çalıştığı ya da bir meslek icra ettiği (edeceği) ve asgari ücret üzerinde bir gelir elde edildiği iddia ediliyorsa bunun ispat edilmesi gerekir. Ancak mahkeme bedensel zararların tazmini davalarında zarar görenin zararını resen belirlemek durumundadır. Kişi belirli bir iş yerine bağlı olmaksızın, belirli bir meslek icra eden kişilerden ise ve bunu geçerli deliller ile ispat etmiş ise ekonomik ve sosyal durumu ile ilgili zabıta araştırması yanında o meslek odasından o mesleği icra edenlerin kaza tarihi itibarı ile ortalama ücretleri sorulmalıdır.
Açıklanan nedenlerle öncelikle gelir durumu netleştirilmesi, ispat edilemezse destek-müteveffanın asgari ücretle çalıştığının kabul edilmesi, dosyanın önceki bilirkişiye tevdii ile istinaf eden davalı yan lehine kazanılmış haklar gözetilerek (tazminata esas gelir, işlemiş ve işleyecek devre, esas alınan asgari ücret yılı başta olmak üzere) desteğin muhtemel ve beklenen yaşam süresinin TRH 2010 Yaşam Tablosu’na göre belirlenmesi, bakiye ömrü esas alınarak, % 1,8 teknik faiz uygulanmadan progresif rant tekniği uygulanmak suretiyle tazminat miktarının hesaplanması için ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmediğinden; davalı … şirketi vekilinin ve davalı … vekilinin bu yöne ilişkin istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılması ve dosyanın belirtilen gerekçeyle yerel mahkemesine gönderilmesine, kaldırma ve gönderme sebebine göre davalı … … Sigorta Şirketi vekilinin ve davalı … vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … … Sigorta Şirketi vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf talebinin HMK.nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulü ile Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 06/02/2020 tarihli, 2017/711 Esas – 2020/87 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Yukarıda açıklandığı üzere tüm deliller toplanıp birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, kaldırma ve gönderme sebebine göre davalı vekillerinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davalı … şirketi ve davalı … tarafından yatırılan istinaf harcının talep halinde kendilerine iadesine,
3-Davalı … şirketi ve davalı … tarafından yatırılan gider avansından varsa artan kısmın karar kesinleştiğinde kendilerine iadesine,
4-İstinafa gelen davalı … şirketi ve davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece Mahkemesince verilecek kararda gözetilmesine,
5-İİK’nın 36. maddesi gereğince Ankara Batı İcra Dairesinin 2020/8113 Esas sayılı dosyasına yatırılan 480.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun yatırana iadesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 09/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

.
Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.