Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/291 E. 2022/306 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/291 – 2022/306
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/291
KARAR NO : 2022/306

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/03/2020
NUMARASI : 2019/138 Esas 2020/164 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 26/10/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 10/11/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 24/06/2018 tarihinde müvekkili …’a plakası tespit edilemeyen bir aracın çarpması sonucunda tek taraflı ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, araç ve sürücü şahısın tespit edilemediğini, bununla ilgili olarak Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2018/24375 soruşturma sayılı dosyası ile soruşturma yürütüldüğünü, kazanın oluşumunda müvekkilinin herhangi bir kusurunun olmadığını, kaza sonrası müvekkilinde yüksek oranda kalıcı maluliyet ve geçici iş göremezlik oluştuğunu ve müvekkili bu süreçte bakıcıya ihtiyaç duyduğunu, müvekkilinin zararlarından davalının sorumlu olduğunu, davalıya müracaat etmesine rağmen zararının karşılanmadığını, ileri sürerek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 50,00TL geçici iş göremezlik, 100,00TL sürekli iş göremezlik, 50,00TL bakıcı masrafı olmak üzere toplam 200,00TL’nin kaza tarihinden itibaren avans faizi ile işletilerek davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 12/02/2020 tarihli dilekçesi ile talebini ıslah etmiş ve 5.997,98TL iş göremezlik, 3.607,02TL geçici iş göremezlik ve 280,54 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 9.885,54 TL’ye artırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın başvuru şartının yerine getirmediğini, davacının eksik evrak ile müracaat etmiş olması nedeniyle dava şartı yerine getirilmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin geçici iş göremezlik tazminatı ile bakıcı giderlerinden sorumlu olmadığını, bakıcı giderlerine ve tedavi giderlerine bağlı tazminat isteğinin muhatabının SGK olduğunu, dava konusu trafik kazasında davacı …’ın yaya olduğunu, sürücü olmadığını, davacı tarafın kazaya karışan plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araç ve yaya … açısından kusurunun ve bunun sonunda bir zararın oluştuğunu ispatlaması gerektiğini, güvence hesabının sorumluluğunun teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, Güvence Hesabı’nın temerrüdünün bulunmadığını, karşı tarafın avansı faizi talep etmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kusur ve tazminat yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasını gerektiğini, savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; Davanın trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olduğu, 24/06/2018 tarihinde, plakası tespit edilemeyen bir aracın davacı yayaya çarpması sonucunda yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, davacının zararının belirlenmesine yönelik olarak alınan Ankara Üniversitesi Tıp Fak. Dek. Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 09/10/2019 tarihli raporunda, davacının engel oranının %1 olduğu, üç ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı, bir hafta süresince başkasının yardımına muhtaç olduğu, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği’nin 12. Maddesine göre devamlı surette başka birinin bakımına muhtaç olmadığının bildiriliği, kusurun ve dolayısıyla sorumluluğun tespiti ile tazminat hesabına ilişkin alınan bilirkişi raporuna göre; davacı yaya …’ın, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanun unun, 68/b-c maddesi gereğince yolu etkin şekilde kontrol etmemesi nedeniyle % 25 oranında kusurlu olduğu, firari araç sürücüsünün 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun, 47/c-d, 52/a-b ve 74. maddesi gerekiğince yaya geçidine çok yakın bir nokta olan olay yerine yaklaşırken hızın azaltılmaması ve gerekli uyarıların yapılmaması nedeniyle % 75 oranda kusurlu olduğu, davalı …’nın 18/01/2019 tarihinde temerrüdünün oluştuğu, davacı …’ın trafik kazası sonucu uğradığı geçici iş göremezlik nedeni ile oluşan maddi zararının 3.607,02TL, sürekli iş göremezlik nedeni ile oluşan maddi zararının 5.997,98TL, bakıcı gideri nedeni ile oluşan maddi zararının, 280,54-TL olduğunun tespit ediliği, alınan raporun karar vermeye elverişli olduğu ve davalının davacının talep ettiği tazminat kalemlerinden sorumlu olduğu gerekçesi ile; “Davanın kabulü ile, 3.607,02TL geçici iş göremezlik, 5.997,98TL sürekli iş göremezlik, 280,54 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 9.885,54TL tazminatın 18/01/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,” karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının eksik evrakla müvekkiline müracaat ettiğinden KTK’nın 97. maddesine uygun şekilde dava şartını yerine getirmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, alınan maluliyet raporunun yönetmelikte belirtilen hastanelerden temin edilmemesi nedeniyle karar vermeye elverişli olmadığını, ayrıca muayenesi yapılmadan evrak üzerinden tanzim edildiğini, geçici iş göremezlik ve bakıcı giderlerinden sorumlu olmadıklarını, sorumluluğun SGK’da olduğunu, SGK tarafından geçici iş göremezlik ödemesi olup olmadığı araştırılmadan davanın esası hakkında karar verilmesinin hatalı olduğunu, ayrıca faiz yürütülecek ise faizinde müvekkilinin temerrüde düşürülmemesi nedeniyle dava tarhinden itibaren hükmedilebileceğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri istemidir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
1)Başvuru koşuluna ilişkin olarak davalı vekili, KTK’nın 97. maddesine uygun başvuru yapılmadan dava açıldığını ileri sürerek kararı istinaf etmiş ise de; 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesi 26/04/2016 tarih 29695 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve yayımı tarihinde yürürlüğe giren 14/04/2016 tarih 6704 sayılı kanunun 5.maddesi ile değiştirilmiş; “Zarar görenin, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” hükmü getirilmiştir.
Yapılan bu düzenleme ile zarar görenlerin dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı olarak başvurmasının gerekli olduğu, başvurudan itibaren sigorta kuruluşu en geç 15 gün içinde yazılı olarak cevap vermez ya da verilen cevap zarar görenin talebini karşılamaz ise zarar gören dava açabileceği gibi, Sigorta Tahkim Komisyonu’na da başvuru yapabilir.
Düzenlemede yazılı başvurunun yapılmış olması yeterli görülmüş, sigortanın/…’nın temerrüdünü düzenleyen kanun hükümlerine atıf yapılmamış, başvuruda bulunması gereken evraka ilişkin bir düzenleme getirilmemiştir.
Somut olayda; davacı tarafından, davalı … hakkında açılan davada, davalıya başvuru sonrasında dava açıldığı anlaşılmış olmasına göre, davalı vekilinin dava şartı bulunmadığına yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiş, esasa ilişkin istinaf sebepleri incelenmiştir.
2-Davalı vekili müvekkilinin geçici iş göremezlik ve geçici bakıcı giderinden sorumlu olmadıklarını, sorumluluğun SGK’da olduğunu ileri sürümüş ise de; Haksız fiil nedeniyle zarar görenin talep edebileceği bedensel zararlar TBK’nın 54. maddesinde düzenlenmiş olup, geçici bakıcı gideri ve geçici iş göremezlikte ilgili madde kapsamında zarar sorumlusundan talep edebilecek zararlardır. Geçici iş göremezlik zararları ile geçici bakıcı giderinin KTK’nın 98. maddesi kapsamında Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğu içerisinde bulunan tedavi giderlerinden olmamasına, KTK’nın 92. Maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmamış olmasına, ayrıca Sigortacılık Kanunu 14. maddesinde …’nın sigortalısı tespit edilmeyen araçların verdiği bedensel zararlardan sorumlu olduğu düzenlenirken, bedensel zarar kapsamında olan geçici iş göremezlik zararları ve bakıcı giderinden sorumlu olmayacağına ilişkin istisnai düzenleme bulunmamasına göre davalının geçici iş göremezlik zararlarından ve bakıcı giderinden sorumlu olmadığına yönelik istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
3-Davalı vekili tarafından maluliyet raporunda, yönetmelikte belirtilen devlet hastanesinden alınması gerektiği ileri sürülerek raporun karar vermeye elverişli olmadığı ileri sürülmüş ise de; Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından maluliyet tespitine yönelik raporların Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kurulu yanı sıra Tıp Fakültelerinin adi tıp anabilim dalı başkanlıklarından alınabileceğinin kabul edilmiş olmasına, hükme esas alınan raporun davacının kaza nedeniyle meydana gelen yaralanmasına ve dosya içerisinde tedavi evraklarına uygun olmasına, maluliyet raporunun Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından belirtilen yönetmelik hükümlerince, davacının muayenesi de yapılmak suretiyle ve son durumu değerlendirilerek düzenlenmiş olmasına göre davalı vekilinin maluliyet raporuna yönelik istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
Buna göre, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında, hükme esas alınan kusur, maluliyet ve aktüer bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
4-Davalı vekilinin faiz başlangıcına yönelik istinaf sebebinin incelenmesinde; 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 14. maddesi gereğince ihdas edilen … Yönetmeliği’nin 15. maddesi gereğince rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte ihbar edildiği tarihte Hesabın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Davalı …’nın sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü gerekli belgelerle birlikte …’na başvuru yapıldığı tarihte, böyle bir başvuru olmadığı takdirde ise dava tarihinde doğmaktadır. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 08/07/2021 tarih ve 2021/16685 Esas, 2021/4341 Karar sayılı ilamı)
Davacı, …’na maluliyetine ilişkin rapor temin etmeksizin müracaat ettiğinden, davadan önce usulüne uygun şekilde davalının temerrütü gerçekleşmemiştir. Bu durumda davalının açılan dava ile temerrütü oluştuğundan, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde şekilde faiz başlangıcına karar verilmesi isabetli olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin sair istinaf sebeplerinin reddine, 4.no’u bentte yazılı nedenlerle davacı lehine hükmedilen tazminata işleyecek faizin başlangıcına yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, mahkemece yapılan yargılamada eksiklik bulunmamasına, yapılan hata nedeniyle yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmamasına göre HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının istinaf eden davalı yönünden kaldırılmasına, mahkemece davacı lehine hükmedilen tazminatın faiz başlangıcının “28/03/2019 dava tarihi” olarak düzeltilerek, ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararda kesinleşen yönler korunarak yeniden esas hakkında karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 05/03/2020 tarihli, 2019/138 Esas 2020/164 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, 3.607,02TL geçici iş göremezlik, 5.997,98TL sürekli iş göremezlik, 280,54 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 9.885,54 TL tazminatın 28/03/2019 dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 675,28 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 44,40 TL harç ile 54,40TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 576,48 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Zorunlu arabuluculuk nedeniyle 2020 yılı Arabuluculuk Yönetmeliğinin 26/2 maddesi gereği ödenecek ve Arabuluculuk AÜT gereği belirlenen 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 44,40 TL peşin harç, 44,40TL başvuru harcı, 6,40TL vekalet harcı ile 54,40TL ıslah harcı olmak üzere toplam 149,60 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 132,55 TL tebligat ve posta gideri ile 1.000,00TL bilirkişi ücreti ile 400,00 TL adli tıp muayene ücreti olmak üzere toplam 1.532,55TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 3.400,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,

İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
II-Davalı tarafça yatırılan 168,82 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
lll-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 148,60 TL İstinaf Başvuru Harcı ve 48,50 -TL tebligat ve posta giderleri olmak üzere toplam 197,10 TL istinaf giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
lV-HMK’nun 333.maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
V-Kararın tebliği ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yerine getirilmesine,

Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 26/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.