Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/280 E. 2022/401 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/280
KARAR NO : 2022/401

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/06/2020
NUMARASI : 2018/533 Esas 2020/302 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLİ :

DAVANIN KONUSU : TAZMİNAT
KARAR TARİHİ : 09/11/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 09/11/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 19.07.2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde müteveffa …’in vefat ettiğini, kazanın oluşumunda sürücü …’nın asli kusurlu olduğunu, müteveffanın asgari ücret karşılığı gelir elde ettiğini ileri sürerek, her bir davacı için 100.00’er TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihi olan 19.07.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; … plakalı aracın 26.07.2014/26.07.2015 tarihleri arasında trafik poliçesi ile müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, poliçe teminat limitinin ölüm halinde 268.000,00 TL olduğunu, kusur tespiti yapılması gerektiğini, maluliyet oranının Adli Tıp Kurumunca tespit edilmesi gerektiğini ve buna göre kusur oranında sorumluluk ilkesi gereği tazminatın hesaplanması gerektiğini, kaza tarihinden itibaren avans faizi talebinin reddi gerektiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Daire Başkanlığından alınan 20.02.2019 tarihli raporda kazanın oluşumunda müteveffa sürücü …’in % 100 oranında kusurlu olduğu, dava dışı sürücü …’nın ise kazanın oluşumunda kusursuz olduğunun tespit edildiği, Şemdinli Asliye Ceza Mahkemesine ait 2018/460 Esas sayılı dava dosyasında aldırılan ve İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine ait olduğu belirlenen 23.01.2020 tarihli rapor içeriğine göre; kazanın oluşumunda müteveffa sürücü …’in % 100 oranında kusurlu olduğu, sürücü …’nın ise kazanın oluşumunda kusursuz olduğunun belirtildiği, dosya kapsamı içerisinde yer alan kaza tespit tutanağı, Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Daire Başkanlığından alınan 20.02.2019 tarihli rapor içeriği ve Şemdinli Asliye Ceza Mahkemesine ait 2018/460 Esas sayılı dava dosyasında aldırılan ve İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine ait olduğu belirlenen 23.01.2020 tarihli rapor içeriklerinin dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmakla, dava dışı sürücü …’nın kazanın oluşumunda kusursuz olduğu, buna göre, davalı … şirketinin KTK ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası genel şartları uyarınca hukuki sorumluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davanın REDDİNE karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde, 19.07.2015 tarih saat 12.00 sularında yaşanan elim kazadan yaklaşık 4 saat sonra olay mahalline gelen Jandarma ekiplerince incelemeler yapıldığını ve kaza tespit tutanağı düzenlendiğini, kaza tespit tutanağının somut olayı yansıtmadığını, Jandarma ekiplerinin araçların konumlarının değiştirilmesi sonrasında tutanak hazırladıklarını , gerek trafik kazasından sonra olay mahalline geç gelinmesi, gerekse İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine ait 23.01.2020 tarihli rapor içeriğindeki tanık ifadelerinin bu hususu doğrular nitelikte olduğunu, keşif yapılmadığını, hukuki dinlenilme hakkının ihlal edildiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davacılar vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Sürücünün trafik kazasının oluşmasında kusurlu bulunması durumunda zarar gören 6098 Sayılı TBK’nın 49. maddesi gereğince sürücüye, 2918 Sayılı Kanunun 85. maddesi gereğince motorlu araç işletenine karşı dava açabilir. İşleten ve sigorta şirketi de zarar görene karşı müteselsilen sorumludur. İşletenin sorumluluğu hukuki nitelikçe tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunmakla, işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenen zorunlu sigortacının 91. maddede düzenlenen sorumluluğu da bu kapsamda değerlendirilmelidir. Kural olarak işleten, sürücünün kusuru oranında zarar gören üçüncü kişilere karşı sorumlu olup, Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısı da işletene düşen hukuki sorumluluğu üstlenmektedir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, mahkemece hükme esas alınan kusur raporunun olayın oluşuna uygun olmasına, ceza dosyasında belirlenen maddi olgunun ve alınan kusur raporu ile dosyada alınan kusur raporunun birbirini teyit eder mahiyette olmasına, davalı sigortanın ve işletenin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumluluğunun bulunmasına, somut olayda sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olması nedeniyle mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına göre davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılar vekilinin İstinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70-TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 54,40-TL’nin mahsubu ile kalan 26,30-TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye gelir olarak kaydedilmesine,
3-Başvuran tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK’nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Kararın HMK’nın 359/4. maddesi gereğince taraflara tebliğine,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere 09/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



Başkan …


Üye


Üye


Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.