Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/258 E. 2022/278 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/258 – 2022/278
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/258
KARAR NO : 2022/278

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/02/2020
NUMARASI : 2018/691 Esas 2020/148 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : TAZMİNAT

KARAR TARİHİ : 26/10/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 26/10/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta AŞ vekili ile davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 26.06.2018 tarihinde, müvekkili …’in 5 yaşındaki çocuğu … ve bebek arabasındaki çocuğu … ile yoldan karşıdan karşıya geçmek üzereyken, sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile dikkatsiz ve tedbirsiz olarak sola dönüş yaptığı esnada müvekkil … ile bebek arabasında bulunan … …’e çarptığını, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesinin davalı … Sigorta şirketi tarafından yapıldığını, trafik kazası tespit tutanağına göre …’in 2918 sayılı kanunun 53/1 maddesini ihlal ettiğini, müvekkillerin kusur ihlalinin bulunmadığını, müvekkil …’in yüksek okul mezunu olduğunu, kurs bitirme belgesi bulunduğunu, kaza nedeniyle günlük hayatını idame ettiremediğini, maddi tazminat ödenmesi için davalı sigorta şirketine başvurduklarını ancak taleplerine cevap verilmediğini, ödeme yapılmadığını, … …’in …’in kocası olduğunu, eşinin yaşadığı kaza sonucu evde eşinin bakımı ile ilgilenmek zorunda kaldığını, çocukları ile ilgilenmesi için eve yardımcı almak zorunda kaldığını, bu nedenle maddi zarara uğradığını, müvekkil …’in kazaya şahit olduğu için şok yaşadığını, annesinin durumu nedeniyle manevi acılar yaşadığını, 2017 doğumlu olan … …’in kazayı yara almadan atlattığını, annesinin durumu nedeniyle büyük acılar yaşadığını, fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydı ile müvekkil … için 10.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın, … … için 1.000,00 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminatın, … … için 15.000,00 TL manevi tazminatın ve … … için 15.000,00 TL manevi tazminatının, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, manevi tazminatın ise davalı …’den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … sigorta vekili cevap dilekçesinde; dava konusu … plakalı aracın müvekkili tarafından tanzim edilen, 06.06.2018-2019 tarihleri arasında 38263892 poliçe numaralı ZMMS ile sigortalı olduğunu, müvekkil şirketin sorumluluğunun 360.000 TL olan poliçe limiti ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, davacının maluliyet durumunun Adli Tıp Kurumu tarafından belirlenmesini geçici iş göremezlik tazminatından müvekkilin sorumlu olmadığını, bu hususta sorumluluğun SGK’de olduğunu, tazminat hesaplamasına karar verilmesi halinde, hesaplamanın Hazine Müsteşarlığı siciline kayıtlı aktüerler tarafından yapılmasını, TRH 2010 yaşam tablosunun kullanılması gerektiğini, 1.8 teknik faiz oranının esas alınmasını, SGK tarafından davacılara herhangi bir ödeme yapıldığının tespiti halinde bu ödemenin mahsubunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davacıların maluliyet durumunun tespit edilmesi gerektiğini, müvekkilin aracının sigortacısı olan … Sigortanın maddi tazminattı ödemekle yükümlü olduğunu, manevi tazminatın zenginleşme aracı olamayacağını, davacı … …’in ve … …’in trafik kazası geçirmediklerini, taleplerinin trafik kazası ile illiyet bağının olmadığını, … …’in yaralanmadan kurtulduğunu, taleplerinin reddi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacıya ait tıbbi tedavi belgeleri, kazaya karışan araçların kusur durumu, davacıya ilişkin tespit edilen maluliyet oranları ve süresi, hesap bilirkişisi raporu kapsamı hep birlikte göz önünde bulundurulduğunda; olay tarihi olan 26/06/2018 günü saat 13.16 sıralarında sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı kamyonet ile 1206 Sokak üzerinden seyirle geldiği Kahveciler caddesi kavşağına sola dönüş ile giriş yaptığı sırada, aracının sol ön yan kesimi ile karşıdan karşıya geçiş yapmakta olan yaya … ve bebek arabasındaki … …’e çarpması neticesi yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, meydana gelen bu kazada davalı sigorta sigortalısı araç sürücüsü …’in %100 oranında kusurlu olduğu, yaya …’in ise kusursuz olduğu, kaza nedeniyle davacı …’in %10 oranında sürekli iş göremezlik, 9 ay süre ile geçici iş göremezlik halinde kaldığı, kaza nedeniyle davacının bakıcı ihtiyaç süresinin 3 ay olduğu, kaza sırasında davacı …’in yaya halde olup, davacı küçük …’ın kaza nedeniyle yaralanmadığı, kaza esnasında bebek arabasında bulunduğu, yine davacı küçük … …’in davacı annesinin yanında bulunup, kaza nedeniyle yaralanmadığı, ancak anneleriyle birlikte olan küçüklerin kaza nedeniyle psikolojik olarak etkilendikleri, dinlenen tanık beyanlarına göre küçüklerin sık sık uykudan ağlayarak uyandıkları dışarıya çıkıp oynamak istemedikleri, annenin kaza sonrasında travma nedeniyle sütünün kesildiği, bebeğine süt veremediği, hesap bilirkişisi tarafından 2020 yılı asgari ücret tarifesi göz önünde bulundurularak yapılan hesaplamalara göre davacının 14.132,05 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 72.889,23 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 4.352,73 TL bakıcı gideri tazminatı alacağı bulunduğu, yine dosyaya raporu ve faturası ibraz edilen ortez bedeli olarak davacının 500,00 TL SGK’ca karşılanmayan tedavi gideri masrafı olmak üzere toplam 91.874,01 TL tazminat talep edebileceği , davacı … …’in de ayrıca bakıcı gideri talebinde bulunduğu ancak bu talebin davacı vekilinin açıklamalarına göre mükerrer yapıldığı anlaşılmakla, bu istemin reddine karar vermek gerektiği, kazanın oluş şekli, tarafların kusur durumu, davacı ve çocuklarının keza eşinin meydana gelen kazanın oluş biçimi ile üzerlerinde yarattığı travma gözönünde bulundurularak tarafların sosyal ve ekonomik durumları çerçevesinde talepte bulunan davacılar lehine uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacı … yönünden maddi tazminat davasının kabulü ile 14.132,05 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 72.889,23 TL sürekli iş göremezlik tazminatı,4.352,73 TL bakıcı gideri tazminatı, 500,00 TL SGK’ca karşılanmayan tedavi gideri olmak üzere toplam 91.874,01 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 08/08/2018 tarihinden, davalı … yönünden kaza tarihi olan 26/06/2018 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacı … … yönünden maddi tazminat talebinin reddine, davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile, davacı … yönünden 20.000,00 TL, davacı … … yönünden 10.000,00 TL, davacı … … yönünden 5.000,00 TL, davacı … … yönünden 5.000,00 TL manevi tazminat takdiri ile kaza tarihi olan 26/06/2018 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak bu davacılara ayrı ayrı verilmesine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta AŞ vekili istinaf dilekçesinde, geçici iş göremezlik ödeneği, bakıcı gideri, ve ortez bedelinin sigorta teminatı kapsamında olmadığını, ayrıca mahkemece, faiz konusunda kazaya sebebiyet veren aracın ticari araç olması nedeniyle avans faizi istenebileceği gerekçesiyle tazminatın avans faiziyle tahsiline karar vermişse de bu yönden de kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde, müvekkilin aracının davalı … Sigorta Anonim Şirketi tarafından sigortalı olup; maddi tazminat yönünden sorumluluğun sigorta şirketine ait olduğunu, maddi tazminat talebi isteminden müvekkilin sorumluluğu bulunmadığını, kaza nedeniyle hükmedilen manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, davacı … yönünden 20.000,00-TL manevi tazminata hükmedildiğini, bu miktarının fahiş olduğunu, davacı … … için 10.000,00-TL manevi tazminata hükmedildiğini, davacı … …’in trafik kazası geçirmediğini, bu sebeple trafik kazası sonucunda maddi ve manevi olarak zarara uğradığını beyan eden davacı … …’in taleplerinin trafik kazası ile illiyet bağı bulunmadığını, davacı … …’in taleplerinin trafik kazası ile illiyet bağı olmadığından reddi gerektiğini, kazanın meydana geldiği tarihte henüz 5 yaşında olan, kazanın anlam ve sonuçlarını dahi algılayamayacak bir yaşta olan davalı için 5.000,00-TL manevi tazminat hükmedilmesinin hukuka ve mantığa aykırı olduğunu, davacı … … için 5.000,00TL manevi tazminata hükmedildiğini, 2017 doğumlu bir bebeğin hiçbir yara almadan kurtulduğu kaza nedeniyle elem ve ızdırap çektiğinin kabul edilemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı sigorta şirketi vekilinin geçici iş göremezlik ve bakıcı giderlerinden sorumlu olmadığına ilişkin istinaf sebeplerinin incelenmesinde,
Olay tarihinde yürürlükte olan 2918 sayılı Karayolları Trafik kanunun 90. maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme ve 2918 sayılı KTK.nın 92/i bendinde yer alan “Bu Kanun çerçevesinde hazırlanan zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları ve ekleri ile tanımlanan teminat içeriği dışında kalan talepler.” hükmü Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-2020/40 K. sayılı kararı ile Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.
Danıştay ve Yargıtay tarafından kabul edilen uygulamaya göre “Uygulanması gereken bir kanun hükmü, hüküm kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesince iptaline karar verilirse, usulü kazanılmış hakka göre değil, Anayasa Mahkemesi’nin iptal sonrası oluşan yeni duruma göre karar verilebilecektir.” yönünde değerlendirme yapılmıştır. Anayasa Mahkemesi’nin somut norm denetimi neticesinde verdiği iptal kararlarının Resmî Gazete’de yayımlanması ile sonuç doğuracağı ve eldeki tüm uyuşmazlıklara uygulanması gerektiği uyulması zorunlu yargısal içtihatlar ile kabul edilmiştir.
Açıklanan nedenlerle Anayasa Mahkemesinin 17.7.2020 tarihinde 2019/40 E-202/40 K. sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve genel şartlarda…” ibaresinin ve 92. maddesinin (i) bendinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiş olması nedeniyle davacının zararının ve zararın kapsamının 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümlerine ve Yargıtay uygulamalarına göre belirlenmesi gerekir. Davalı vekili geçici işgöremezlik tazminatı ve bakıcı giderinin sigorta kapsamında olmadığını iddia etmiş ise de, 2918 sayılı KTK.nın 90.maddesinin atfı ile tazminatın kapsamının TBK. hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği, TBK.nın 54. maddesinde geçici işgöremezlik kazanç kaybının, tedavi giderlerinin zarar sorumlularından istenebileceğinin düzenlendiği, Yargıtay tarafından bakıcı giderinin tedavi gideri kapsamındaki zararlardan olduğunun kabul edildiği, ayrıca 2918 sayılı KTK.nın 98. maddesinde SGK’nın trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinden sorumlu olduğunun düzenlendiği, geçici işgöremezlik zararı ve bakıcı giderinden sorumlu olduğuna dair bir düzenlemenin olmadığı, davacının yaralanmasına bağlı yapılması zorunlu olan ve belgelenmesi beklenmeyecek tedavi giderlerinden zorunlu mali sorumluluk sigortasının sorumluluğunun devam ettiği, sigortanın sorumluluğunun kapsamı dışında olan hallerin düzenlendiği KTK.nın 92. maddesinde geçici işgöremezlik ve bakıcı giderinden sigortanın sorumlu olmadığına dair bir düzenleme bulunmadığından davalının bu husustaki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Hüküm altına alınan ortez bedeli giderinin teminat kapsamında olup olmadığı hususuna gelince, 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarihli 6111 sayılı Yasa’nın 59. maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiştir. Dava tarihi itibariyle yürürlükteki bu yasa maddesinde “Trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı”; Yasanın geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacağı, söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve Güvence Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği” öngörülmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1. maddesinde, sigortacının poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği düzenlenmiştir. Karayolları Trafik Kanunu’na göre zorunlu mali sorumluluk sigortası yaptırmak zorunludur.
Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, poliçe primini ödeyen işleten ile sorumluluğunu üstlendiği sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş, 6111 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 25/02/2011 tarihinden itibaren 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk Sosyal Güvenlik Kurumu’na geçmiş bulunmaktadır. Buna karşın gerek söz konusu madde kapsamında olmayan tedavi giderlerinden gerekse belgesiz tedavi giderlerinden Sosyal Güvenlik Kurumu sorumlu olmayıp, sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir.
Somut olayda dava tarihine kadar yapılmış ve ödemesi gerçekleştirilmiş ortez giderleri anılan madde kapsamında yer alan tedavi giderlerinden olup, SGK’nın sorumlu olacağında şüphe bulunmamaktadır.
Yukarıda belirtilen mevzuat çerçevesinde değerlendirme yapılarak, SGK’dan ödeme yapılıp yapılmadığı irdelenerek 2918 sayılı KTK.nın 98. maddesi gereğince Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından ödenen miktar mahsup edilerek SGK tarafından ödenmeyen miktar yönünden davalının sorumlu tutulabileceği gözetilerek değerlendirme yapılması gerekirken eksik araştırma neticesinde hüküm kurulması isabetsiz bulunmuştur.
Bu gerekçeler ile davalı … Sigorta AŞ ve … vekilinin istinaf isteminin kabulüne, sair istinaf nedenleri incelenmeksizin, HMK’nın 353/1-a-6.maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … Sigorta AŞ ve … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 27/02/2020 tarihli 2018/691 Esas 2020/148 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6.maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan karar harcının istek halinde davalılara iadesine,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından davalılar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
6-Kararın tebliği, kesinleştirme ve harç ikmali işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1.a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 26/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.