Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/249 E. 2022/407 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/249 – 2022/407
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/249
KARAR NO : 2022/407

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/02/2020
NUMARASI : 2018/447 Esas 2020/127 Karar

DAVACILAR :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 09/11/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 07/12/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili ve davalı … ile … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; davalılardan …’nın sevk ve idaresindeki, davalı …’nın maliki olduğu, araç ile müvekkili …’in sevk ve idaresindeki aracın çarpışması sonucu meydana gelen kazada, müvekkilleri …’in çeşitli yerlerinden yaralandıklarını, kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu, kazada en ağır şekilde yaralananın müvekkili … olduğunu, uzunca bir süre sargı ve dikişli olarak kaldığını, iki ay işe gidemediğini, Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından %9 oranında sürekli engellilik raporu verildiğini, araç sürücüsü olan eşi …’ın da yaralandığını, dizlerine aldığı darbeler nedeniyle yürümede ve hareketlerinde kısıtlılık meydana geldiğini, diğer müvekkilleri …’ın da çeşitli yerlerinden yaralandıklarını, morluklar ve zedelenmeler oluştuğunu, ruhsal olarak da ağır bir travma geçirdiklerini, her birinin manevi acının yanında maddi olarak da zor bir duruma düştüğünü ileri sürerek, fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla (sigorta şirketleri teminat limitleriyle sınırlı ve sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla), müvekkilleri için, davalı … (maddi ve manevi), davalı … Sigorta A.Ş. (maddi), … (maddi ve manevi), … Sigorta A.Ş. (maddi) tazminat olarak l.000,00 TL maddi, 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ile (sigorta şirketleri için temerrüt tarihinden itibaren) birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacılar vekili 12/11/2018 tarihli dilekçesinde tazminat taleplerini, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla … için; 100,00 TL tedavi gideri, 100,00 TL geçici iş göremezlik, 100,00 TL çalışma gücünün azalmasından kaynaklanan zarar, 100,00 TL kazanç kaybı, 12.500,00 TL manevi tazminat; … için; 100,00 TL tedavi gideri, 100,00 TL ekonomik geleceğin sarsılmasından kaynaklanan zarar, 7.500,00 TL manevi tazminat; … için; 100,00 TL tedavi gideri, 100,00 TL ekonomik geleceğin sarsılmasından kaynaklanan zarar, 5.000,00 TL manevi tazminat; … için; 100,00 TL tedavi gideri, 100,00 TL ekonomik geleceğin sarsılmasından kaynaklanan zarar, 5.000,00 TL manevi tazminat olarak açıklamıştır.
Davacılar vekili 08/10/2019 tarihli dilekçe ile davasını ıslah etmiş ve davacı … için talep ettiği 400,00 TL maddi tazminatı 6.376,70 TL’ye, davacı … için talep ettiği 200,00 TL maddi tazminatı 751,27 TL’ye artırdığını belirtmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; sürücü …’nın sevk ve idaresindeki aracın müvekkil şirketçe Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi düzenlendiğini, sorumluluğun poliçede yazılı teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, müvekkil şirketin sigortalısının sorumluluğu üzerinden tazminat ödemesi yapmakla yükümlü olduğunu, davacıların kusuru zararı ve maluliyeti kanıtlaması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; kazaya sebep olan davalıya ait aracın İMSS sigortasının müvekkili şirket tarafından 100.000,00 TL teminat limiti ile sigortalandığını, sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında ve 100.00,00 TL ile sınırlı olduğunu, alacağın öncelikle Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortacısında talep edilmesi gerektiğini, teminat limiti dışında kalan miktar için İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortacısına başvurulabileceğini, savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalılar … ve …; davaya yasal süresinde cevap vermemiş, tahkikat aşamasında davalılar vekili davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, davalılardan …’nın sevk ve idaresindeki araç ile davacı …’in sevk ve idaresindeki aracın çarpışması sonucu dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, davacıların, kusurlu sürücü, araç maliki ile aracın ZMMS poliçesini ve İMMS poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketlerinden talepte bulunduğu, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 14/11/2018 tarih ve …sayılı raporunda, davacı …’in 28/01/2018 tarihli yaralanması neticesinde, özürünün meydana gelmediğinin, üç hafta süre ile iş göremezlik halinde kaldığının; 14/11/2018 tarih ve … sayılı raporunda, davacı …’in 28/01/2018 tarihli yaralanması neticesinde, özürünün meydana gelmediğinin, dört ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığının bildirildiği, Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’nın 14/03/2019 tarih ve … sayılı kusur raporunda, sürücü …’nın olay yeri kavşakta yol ver işaretine uymaması kontrolsüz geçiş yapması nedeniyle %75 oranında, sürücü …’in ise kavşağa girişinde hızını ayarlamaması nedeniyle %25 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği, tazminat hesabına ilişkin olarak alınan raporda, davacılardan … için 6.376,70 TL, aynı kazada yaralanan ve %25 oranında kusurlu olduğu tespit edilen davacılardan … için 751,27 TL geçici iş göremezlik tazminatı hesaplandığı, davacıların trafik kazası sonrası hastanede görmüş olduğu tedavi ve tetkikler nedeni ile sağlık harcamaları, kurumları olan SGK tarafından karşılandığı, bunun dışında dosyada medikal malzeme ve ilaç faturası bulunmadığının raporda belirtildiği, davacılar … yönünden davacılar vekili tarafından maluliyet raporu alınması taleplerinden vazgeçildiği anlaşıldığından ve maddi tazminat talep edilmediğinden, bu davacılar için ayrıca maluliyet raporu alınması düşünülmeksizin ceza soruşturması sırasında alınan adli rapora göre manevi tazminat değerlendirmesi yapıldığı; tüm açıklamalara, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre; davacı … in %25 oranda kusurunun bulunduğu kaza neticesinde bu davacının yaralanması nedeniyle doğan maddi zarardan davalıların davalı sürücünün kusuru oranında sorumlu olmaları nedeniyle maddi tazminat isteminin kısmen kabulü ile fazlaya ilişkin istemler ispat edilemediğinden bu taleplerin reddine, davacı … yönünden geçici işgöremezliğe yönelik dava açılmadığından ve sürekli iş göremezliğinin de bulunmadığı tespit edildiğinden bu davacının kalıcı iş göremezlik tazminatı isteminin reddine, davacılar … yönünden istenen maddi tazminat istemleri ispat edilemediğinden bu istemlerin reddine, davacıların karşılanmamış tedavi gideri bulunduğu ispat edilemediğinden bu yöndeki istemlerin reddine karar verilmesi gerektiği; öte yandan; dava konusu kaza nedeniyle davacılarda meydana gelen çaresizlik ve acı nedeniyle ruh sağlığındaki bozulma, yaşı, maluliyet oran ve süresi ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları, olaydaki kusur durumu (özellikle davacı sürücü … yönünden), caydırıcılık ilkesi gözetilerek, ihlal sonucu davacıların uğradığı manevi zararın giderimi, zedelenen yaşama sevincini tazelemek, bunu yaparken felaketi özlenir kılmama, davalıları ekonomik bir yıkıma sürüklemeksizin, daha dikkatli ve özenli olmaya sevketmek hedeflenerek günün ekonomik koşullarına göre belirlenen manevi tazminatın davalı sürücü ve araç malikinden tahsiline karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile; “Davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine; davacı … yönünden 6.375,70 TL maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen ( davalı sigorta şirketleri yönünden poliçe limitleri dahilinde) tahsili ile, hükmedilen alacağa davalı sigorta şirketleri yönünden 01/03/2018 tarihinden, diğer davalılar yönünden olay tarihi olan 28/01/2018 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine; davacıların diğer maddi tazminat istemlerinin reddine; davacı … için 700,00 TL, davacı … için 4.000,00 TL, davacı … için 500,00 TL, davacı … için 300,00 TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketleri dışındaki diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hükmedilen tazminatlara olay tarihi olan 28/01/2018 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine,” karar verilmiş hüküm davacılar vekili ve davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece maddi ve manevi tazminata ilişkin kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, şöyleki; müvekkili …’ın ev hanımı olsa dahi alınan raporda 3 hafta iş göremez kaldığının tespit edildiğini, bu nedenle müvekkilinin maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, ayrıca müvekkiller tarafından toplam 30.000,00 TL manevi tazminat talep edilmiş iken, mahkemece talebin kısmen kabulüne karar vererek 5.500 TL gibi oldukça az bir miktara hükmettiğini, kaza anında yaşadıkları ve yaralanmaları dikkate alındığında miktarın hakkaniyete uygun olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalılar …vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece alınan kusur raporu ile müvekkilinin KTK’nın 57/1-a maddesini ihlal ettiği yönünde hüküm kurulmuş ise de, raporda davacının KTK’nın 52/1-a maddesini ihlal ettiğinin sabit olduğunu, bu nedenle müvekkilinin eylemi ile netice arasındaki illiyet bağının ortadan kalktığını, bu nedenle müvekkilinin sorumlu tutulmasının haksız olduğunu, davacının aşırı süratli ve kontrolsüz olarak kazaya sebebiyet vermesi nedeniyle müvekkili ve yakınlarının da yaralandığını, bu hususta Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/706 E. Sayılı dosyasının bulunduğunu, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava, çift taraflı trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemidir. Davacılar, karşı araç sürücüsü ve işleteni ile ZMMS kapsamında sigorta şirketinden ve kendilerinin içerisinde bulunduğu, davacı …’ın sürücü ve maliki olduğu aracın ZMMS Sigortası kapsamında davalı … Sigorta A.Ş’den tazminat isteminde bulunmuştur. Her ne kadar mahkemece … Sigorta A.Ş. İMMS kapsamında sorumluluğundan bahsedilmiş ise de; davalı sigorta şirketi tarafından bu hususta istinaf yoluna başvurulmamış olması ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda da … Sigorta A.Ş’nin ZMMS kapsamında sorumluluğunun değerlendirilmemiş olması nedeniyle kaldırma sebebi yapılmamıştır. İstinaf edenlerin sıfatlarına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı istinaf incelemesi yapılmıştır.
1-Davacılar vekilinin davacı …’ın geçici iş göremezlik zararının hüküm altına alınması gerektiğine yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde; HMK’nın 26. maddesindeki yasal düzenleme ile Hukuk Muhakemeleri Kanunun’da “Taleple Bağlılık İlkesi” benimsenmiş, “Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” denilmiştir. Bu nedenle mahkemece kural olarak davacının dava dilekçesindeki talepleri çerçevesinde karar verilir. Davacının kısmi ıslah dilekçesi ile dava değerinin artırması halinde, ıslah ile artırılan kısmın da hüküm altına alınması mümkün ise de, dava dilekçesinde talep edilmeyen bir alacak kalemi yönünden karar verilebilmesi ancak davanın tam ıslahı ile birlikte verilecek yeni bir dava dilekçesi ile mümkündür.
Somut olayda, davacı vekili tarafından dava dilekçesinde, davacı …’ın geçici iş göremezlik zararına yönelik bir tazminat talep edilmemiştir. Bu durumda, dava dilekçesinde talep etmediği tazminat kalemini kısmi ıslah yolu ile de talep edemeyeceğinden, mahkemenin kararında isabetsizlik görülmemiştir.
2-Davalı …vekilinin kusur durumuna yönelik istinaf sebeplerine gelince, davalı araç sürücüsünün kavşak noktasında kendi yönünde “dur lehvası” bulunmasına rağmen, trafik işaretini ve diğer yönden gelen araçların geçiş önceliğini nazara almaksızın kavşağa giriş yapması neticesinde kazanın meydana gelmiş olmasına, kazanın oluş şekline ve araç üzerindeki çarpma noktalarına göre hükme esas alınan kusur raporu, kazanın oluş şekline uygun olmasına, davacının hızını yavaşlatmamış olmasının da kusur raporunda değerlendirilmiş olmasına, davacı sürücüsünün hızlı olmasının, davalı sürücünün fiili ile kaza arasında illiyet bağını kaldıracak mahiyette bulunmamasına göre, davalı vekilinin kusur durumuna yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Buna göre; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, kaza neticesinde davacıların meydana gelen yaralanmaları, sosyal ekonomik durumları, kaza tarihi nazara alındığında hükmedilen manevi tazminatın hakkaniyet çerçevesinde belirlenmiş olmasına göre; davacılar vekilinin ve davalı … vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacılar vekilinin ve davalı … vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacılardan alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf eden davalılardan alınması gereken 811,23 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 202,08 TL harcın mahsubu ile bakiye 609,15 TL harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacılar ve davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 09/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.