Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/23 E. 2022/28 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/23 – 2022/28
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/23
KARAR NO : 2022/28

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/10/2019
NUMARASI : 2018/911 Esas 2019/821 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :

İLİŞKİLİ KİŞİ :…
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
KARAR TARİHİ : 15/09/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 15/09/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı ve davalı … vekilleri tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalılardan … Sigorta A.Ş.’ye … sayılı sigorta poliçesiyle sigortalı, …’nin malik, diğer davalı …’nun sürücü olduğu … plakalı aracın 06/09/2018 tarihinde müvekkiline ait … plakalı araca çarparak maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmesine neden olduğunu, maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağı ile tramer kayıtlarına göre kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün %100 kusurlu, müvekkilinin ise tam kusursuz olduğunun tespit edildiğini, kaza nedeniyle müvekkiline ait araçta KDV hariç 10.926,30-TL hasar meydana geldiğini, 19/09/2018 tarihli ekspertiz raporu ile tespit edilen hasarın müvekkilinin kasko sigortası kapsamında onarıldığını ancak aracın değer kaybından kaynaklanan zararının giderilmediğini, kaza nedeniyle müvekkilinin aracında oluşan değer kaybının giderilmesi için davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu, ancak herhangi ödeme yapılmadığını, müvekkilinin aracında meydana gelen hasarın ilgili sigorta şirketi tarafından müvekkilinin kasko sigortası olan … AŞ’ye ödendiğini ancak araçta meydana gelen değer kaybının bedelinin ödenmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00-TL’nin ortaklaşa ve zincirleme olarak kaza tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Aş. vekilinin cevap dilekçesinde; öncelikli olarak hasar tarihi dikkate alınarak zamanaşımı hususunun dikkate alınması gerektiğini, sigorta poliçesinin hazırlanış tarihi itibariyle sigortalının maddi araç başına sigorta limitinin 36.000,00-TL olduğunu ve müvekkili şirketin bu teminat ile sorumlu bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından 16/11/2018 tarihinde … Sigorta AŞ’ye 12.893,00-TL rücu ödemesi yapıldığını bu nedenle söz konusu ödeme düşüldükten sonra müvekkilinin sorumlu olduğu teminatın 23.107,00-TL ile sınırlı olduğunu, davacıya ait araçtaki değer kaybının ödenebilmesi için eksper raporu gerektiğini, ilgili hasara ilişkin olarak eksper raporu olmadan araçta hangi parçaların değiştiğinin bilinemediğini bu sebeple de araçta oluşan değer kaybının hesaplanamadığını, bu nedenle müvekkili şirketin tazminat miktarını belirlemek için sorumluluğunun başlamadığını, ilgili talebin teminat limitlerine uygun olarak müvekkili şirket sigortalısının kazadaki kusur ve hasar durumuna göre değerlendirilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirket ile dava dışı …. arasında 18/03/2016 tarihinde akdedilen ve her maddesi tahtında mutabakat sağlanan Uzun Süreli Araç Kira Sözleşmesi uyarınca müvekkili şirketin maliki olduğu … plakalı aracın dava dışı şirkete teslim edildiğini, aracın dava dışı şirkete uzun süreli kiralanmasının doğal sonucu olarak da 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu uyarınca müvekkili şirketin somut olayda sadece araç sahibi sıfatını haiz olup araç işleteninin ise dava dışı şirket olduğunu, davacı tarafından dosyaya sunulan kasko ekspertiz raporunun özel bir şirket tarafından tanzim edildiğini, işbu dosya nezdinde ispat ve/veya tespit edici bir niteliğe sahip olmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; söz konusu trafik kazasının 3 aracın karıştığı zincirleme trafik kazası olduğunu, müvekkilinin sürücüsü olduğu aracın ortadaki araç olup dava dışı … plakalı aracın müvekkilinin sürücüsü olduğu araca çarpması neticesinde kazanın meydana geldiğini, müvekkilinin sürücüsü olduğu aracın duramayıp davacının aracına çarptığını, hal böyle olunca müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, %100 kusurun en arkadaki araç olan … plakalı araç sürücüsüne ait olduğunu, müvekkilinin kullandığı aracın diğer davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenmiş trafik poliçesi ile sigortalı olduğunu, ayrıca aracın yine aynı davalı sigorta şirketi tarafından … poliçe numaralan kasko poliçesi ile sigortalandığını, trafik sigortasının limitini aşan maddi tazminat miktarından kasko poliçesi doğrultusunda davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, davacıya ait araçta meydana gelen değer kaybı miktarının tespit edilebilmesi için Trafik Sigortası Genel Şartlan Ek-1 cde yer alan hesaplama yönteminin esas alınması gerektiğini, bu kapsamda aracın geçmişte başka bir kazaya karışıp karışmadığının tespiti ile bu kaza nedeniyle değer kaybı tazminatı alıp almadığının tespiti, aracın km’si, aracın hasar gören parçalarının değer kaybına neden olup olmayacağının tespiti, teminat dışında kalan hallerden birinin olup olmadığının tespitinin gerektiğini ileri sürerek davanın reddini karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, somut olayda, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın davalı … ile dava dışı …… Ltd. Şti. arasında akdedilen 18/03/2016 tarihli kiralandığı, aracın kiralayana fiilen teslim edildiği saptanmakla, araç üzerindeki fiili hakimiyetinin sona erdiği nazara alınarak ve bu suretle davalı …’nin işletenlik sıfatının kaza tarihi itibariyle bulunmadığı kabul edilerek … aleyhine maddi tazminat istemli açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar vermek gerektiği, trafik kazasında aracın … tarafından kullanıldığı ve … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalı bulunduğu sabit olmakla, kaza tarihi ve dava tarihi göz önüne alınarak zamanaşımı itirazının reddi gerektiği gerekçesiyle, davalı … yönünden açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE, davalı … Sigorta A.Ş.ve … yönünden açılan davanın KABULÜ ile; 3.420,10-TL değer kaybı tazminatının davalı … Sigorta A.Ş. yönünden 11/10/2018, davalı … yönündün 19/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın davalı … ile dava dışı …… Ltd. Şti. arasında akdedilen 18/03/2016 tarihli kiralandığı, aracın kiralayana fiilen teslim edildiği saptanmakla, araç üzerindeki fiili hakimiyetinin sona erdiği nazara alınarak ve bu suretle davalı …’nin isletenlik sıfatının kaza tarihi itibariyle bulunmadığı kabul edilerek …. aleyhine maddi tazminat istemli açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verildiğini, davalı …’nin zarar veren aracın maliki olması nedeniyle yasa gereği pasif husumet ehliyeti bulunduğunu, yerel mahkemece … yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi ve zarara neden olan aracın maliki olması nedeniyle dava açılmasına sebebiyet vermiş olması dikkate alınarak yargılama giderleri ve vekalet ücretine diğerleriyle birlikte müteselsilen mahkum olması gerekirken, hatalı yorumla …. lehine vekalet ücreti hükmedilmiş olmasının isabetsiz olduğunu, müvekkilin , dava konusu zarara neden olan aracın, dava dışı 3.kişi ….’ye uzun süreli kiralama yolu ile kiralandığını bilmediğini, Yargıtay içtihatları gereğince, müvekkil aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken, yerel mahkemece … lehine,müvekkil aleyhine vekalet ücreti takdir edilmiş olması nedeniyle yerel mahkeme hükmünün 4.maddesinin kaldırılması gerektiğini, dava değerinin 1000 TL olduğunu, … yönünden ıslah yapılmadığını, Avukatlık Asgari Ücret tarifesinin 7.maddesinin 2.fıkrasında ”…Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur….’ denildiğini, 120 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken dava değerini de aşan maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde, kusur oranına ve hesap raporuna itiraz ettiklerini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı ve davalı … vekillerinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç değer kaybı bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Davalı … vekilinin istinaf talebinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341. maddesinin (2) no’lu bendinde, miktar veya değeri Binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu belirtilmiş, 2.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 24.11.2016 tarihli 6763 sayılı “Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 41.maddesi ile de, maddede yer alan “binbeşyüz” ibaresi, “üçbin” şeklinde değiştirilmiş, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, bu miktarın Maliye Bakanlığınca her yıl için tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması kabul edilmiştir. Buna göre 2018 yılı için Maliye Bakanlığınca açıklanan yeniden değerlenme oranlarına göre istinaf kesinlik sınırı 3.560,00 TL olarak belirlenmiştir.
Karar tarihi olan 2019 yılı itibariyle, miktar ve değeri 4.440,00 TL’yi geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.(HMK 341/2) Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir(HMK 341/3). Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kesinlik sınırını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz.(HMK 341/4)
Bu açıklamalardan sonra somut olay değerlendirildiğinde; Mahkemece davanın kabulü ile 3420,10 TL nin tahsiline karar verilmiş olup, hükmedilen alacak miktarı 4.440,00 TL’yi geçmediğinden kesindir. Kesin olan bu karara karşı davalı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulamaz. Bu nedenle, maddi tazminata ilişkin istinaf talebinin (dilekçesinin) reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı vekilinin istinaf sebeplerinin incelenmesinde,
1)Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkin olup, dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, dava konusu aracın uzun süreli olarak…’ye kiralandığının anlaşılmasına, fatura ve defter kayıtlarının sunulmasına göre mahkemece KTK’nın 3. maddesinde belirtilen işletenin, uzun süreli kira sözleşmesi ile aracın kiracısı olan dava dışı şirket olduğu gerekçesiyle aracın maliki olan davalı -… hakkında husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına, trafik kazası neticesinde oluşan değer kaybı “gerçek zarar” olduğundan, zararın TBK hükümlerince ve Yargıtay tarafından belirlenen ilkeler çerçevesinde belirlenmesinin gerekmesine, Anayasa Mahkemesi’nin 17/7/2020 tarihli ve 2019/40 E., 2020/40 K. sayılı Kararı ile, 2918 Sayılı Yasanın 90. Maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda…” ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan “…ve genel şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiş olması, Anayasa Mahkemesi kararlarının, devam eden uyuşmazlıklar açısından uygulanacak olması karşısında, hesaplamanın ZMMS Genel Şartları ekindeki hesaplama yöntemine göre yapılamayacağından, bu nedenle öncelikle değer azalması veya değer kaybının belirlenmesinde dikkate alınması gereken ölçütler her olayın somut özelliğine göre değişebilecek ise de aracın markası, özellikleri ve model yılı, kullanım amacı, kullanım süresi, yıpranma payı, aracın gördüğü hasarın ağırlığı ve hasara uğrayan bölgeleri, hasarın giderilmesinde kullanılan parçaların niteliği (orijinal olup olmadığı) hususları değer kaybında göz önüne alınması, aracın hasarsız hali ile onarıldıktan sonraki değer arasındaki fark bilirkişi tarafından değerlendirilerek, değer kaybı olup olmadığı belirlenmesi gerekmekle birlikte bu husus açık istinaf sebebi yapılmadığından kaldırma sebebi yapılamayacağının anlaşılmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair istinaf taleplerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2)Mahkemece, hakkındaki maddi tazminata ilişkin dava reddedilen davalı … lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Davacı vekili, davayı açarken trafik kaydını esas alarak davayı açmış ve malik şirkete husumet yöneltmiştir. Yargılama sırasında kazaya karışan aracın ihbar olunan…’ye uzun süreli kiraya verilmiş olduğu ve işleteninin bu şirket olduğu anlaşılmıştır. Davacının, dava açarken trafik kayıt malikine husumet yöneltmesinde kusuru bulunmamaktadır. O halde, davalı malik … lehine ret vekalet ücreti hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddi sebebi ile vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmediğinden davacı vekilinin ret vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılmasına ve düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuş, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun ise Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/2. maddesi gereğince miktar itibariyle reddine (Yerel mahkeme kararının, Dairemizce kaldırılan hükümleri dışında kalan kısımları, infazda tereddüt yaşanmaması için aynen yazılmak suretiyle hüküm kurulmuştur.) karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
A-1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK. 341/2. maddesi gereğince MİKTAR İTİBARİYLE REDDİNE,
2-Peşin alınan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde davalıya iadesine,
3-Davalı tarafından yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeni ile davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
B-Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 09.10.2019 tarih ve 2018/911 Esas 2019/821 Karar sayılı kararının HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kaldırılarak YENİDEN ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE,
Buna göre;
a-Davalı …. yönünden açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
b-Davalı … Sigorta A.ş.ve … yönünden açılan davanın KABULÜ ile; 3.420,10-TL değer kaybı tazminatının davalı … Sigorta A.ş. yönünden 11/10/2018, davalı … yönünden 19/09/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
c-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 233,63-TL harçtan, peşin alınan 80,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 153,33-TL karar harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
d-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
e-Davacı … lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
f-Davacı tarafından yapılan 121,40-TL harç toplamı ve 1.000,40-TL posta, tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.121,80-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
İSTİNAF HARÇ VE GİDERLERİ YÖNÜNDEN
1-Davacıdan peşin olarak alınan 44,40 TL maktu istinaf karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirilmesi, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1-a-2 maddesi gereğince KESİN olmak üzere 15.09.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.