Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/229 E. 2022/190 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/229 – 2022/190
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/229
KARAR NO : 2022/190

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 31/01/2020
NUMARASI : 2017/310 Esas 2020/62 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 12/10/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 01/11/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesi ile, 11.01.2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığını, hem geçici hem de kalıcı maluliyete uğradığını, kazaya sebebiyet veren aracın trafik sigortasının davalı şirket tarafından yapıldığını, diğer davalının ise araç sürücüsü olduğunu ileri sürerek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı …’ten tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah dilekçesi ile geçici işgöremezlik tazminatı talebini 973,35 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı sigorta şirketi cevap dilekçesinde; kaza yapan aracın trafik sigorta poliçesinin davalı şirket tarafından tanzim edildiğini, poliçe ile azami teminatın şahıs başına 268.000,00 TL olarak belirlendiğini, kusur ve maluliyet tespiti yapılması gerektiğini, davadan önce kendilerine başvuru yapılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Davalı … yargılamaya katılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 29.01.2020 tarihli feragat dilekçesi ve 31.01.2020 tarihli imzası ile tasdik ettiği beyanında; maddi tazminat taleplerinin karşılandığını ifade ederek maddi tazminat taleplerinden feragat ettiklerini bildirmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacının maddi tazminat talebinin her iki davalı yönünden feragat nedeniyle reddine, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 2.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 11/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiş, karar davalı … tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … istinaf dilekçesinde; kendisine atfedilen kusur oranını kabul etmediğini, hükmedilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı …’ün istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup maddi tazminat talebi her iki davalı yönünden feragat nedeniyle reddolmuştur.
Somut olayda kaza tespit tutanağı uyarınca,11.01.2014 tarihinde sürücü …’ün, aracıyla seyir halinde olduğu sırada kavşağa geldiğinde seyir yönüne göre yolun sağından, soluna orta refüj istikametine yolun karşısına geçiş yapmakta olan davacı yayaya çarpmasıyla meydana gelen kazada davacı yayanın asli, davalı sürücünün ise tali kusurlu olduğunun belirlendiği, mahkemece kusur bilirkişisinden alınan rapor uyarınca kazanın meydana gelmesinde yaya davacının %30, sürücü davalının %70 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, Karayolları Genel Müdürlüğü’nden emekli bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan 19.04.2019 tarihli bilirkişi kurulu raporu uyarınca, kazanın oluşumunda davacı yaya…’nun %30 oranında araç sürücüsü …’ün ise %70 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, Ankara 35.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/501 Esas nolu dosyasında yapılan yargılamada sanık … hakkında Adli Tıp Kurumundan alınan kusur raporu neticesinde tali kusurla kazaya neden olmak suçundan mahkumiyet kararı verildiği ve kararın temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği, mahkemece Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan rapor uyarınca, kaza neticesi davacının sekel mahiyette bir arızasının bulunmadığı, maluliyet tayinine mahal olmadığı, geçici iş göremezlik süresinin ise 3 ayı bulacağının belirlendiği,mahkemece anılan raporların hükme esas alınmasıyla yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyadaki mevcut delillere göre; dava konusu kazaya ilişkin olarak, mahkemece hükme esas alınan kusur ve hesap raporunun kaza tespit tutanağına, oluşa, ceza mahkemesince hükme esas alınan kusur raporuna ve denetime uygun bulunmasına, hükme esas alınan maluliyet raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmasına, hükmedilen manevi tazminat miktarı yönünden; 6098 TBK’nun 56/1. maddesi hükmüne göre “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” hükmü ile aynı Yasanın 51.maddesinde de “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne göre, somut olayda olay tarihi, olayın oluş şekli, kazada davacının %30 oranında, davalı sürücünün %70 oranında kusurlu olması ve davacının kaza neticesi 3 ay geçici işgöremezliğinin meydana gelmesi, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davacının kazada yaralanması nedeni ile çektiği acı ve duymuş olduğu üzüntünün boyutu, hakkaniyet ve manevi tazminat miktarının bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmaması ilkesi ve davacının uğradığı manevi zarar göz önüne alındığında ,hükmedilen manevi tazminat miktarının usul ve yasaya uygun bulunmasına göre HMK 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda davalı …’ün istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı …’ün istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı …’den alınması gereken 136,62-TL harçtan peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 82,22 TL istinaf karar ve ilam harcının bu davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
3-Davalı … tarafından istinaf kanun yoluna başvurma harcı peşin yatırıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf eden davalı … tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde bu davalıya iadesine
5-Davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirilmesi, bakiye harç tahsili ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK ‘nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 12.10.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.