Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/223 E. 2022/187 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/223 – 2022/187
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/223
KARAR NO : 2022/187

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/11/2019
NUMARASI : 2017/42 Esas 2019/893 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 12/10/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 04/11/2022

Mahalli mahkemesinden verilen karara karşı davacı vekili ve davalı … vekili tarafından süresi içinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olup, incelemenin duruşma açılmadan karar verilmesi mümkün hallerden olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 25.08.2016 tarihinde davalı sürücü …’in, sevk ve idaresindeki askeri araç ile davacının sevk ve idaresinde olan aracın çarpışması sonucunda çift taraflı trafik kazası meydana geldiğini, kazada davacının yaralandığını, olayın meyana gelişinde sürücü … ‘in kusurlu olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1000,00TL sürekli iş göremezlik, 1000,00TL geçiçi iş göremezlik tazminatının kaza tarihi olan 25.08.2016 tarihinden ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini ayrıca 10.000,00TL manevi tazminatın davalı … ile … kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında … aleyhine açtığı davayı HMK 124. madde kapsamında …’na yönlendirmiş ve 12.11.2019 tarihli celsede alınan beyanında, davalı sigorta şirketi ile sulh olduklarını bu nedenle maddi tazminat talebi ile açtıkları davadan feragat ettiklerini, manevi tazminat talepleri yönünden davaya devam ettiklerini bildirmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; olayda idarenin kusuru ve dolayısıyla sorumluluğunun bulunmadığını, iddia edilen zararla olay arasında illiyet bağının bulunmadığını, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, davacının bu olay sonucunda ilgili idarelerden ödeme alıp almadığının tespit edilmesi ve tazminat hesabının buna göre yapılması gerektiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ve davalı… Sigorta A.Ş. davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece yapılan yargılama neticesi, maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat davasının kısmen kabulüyle 5.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … ve davalı …’ndan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili ve davalı … vekili tarafından ayrı ayrı istinaf kanun yoluna müracaat edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının yetersiz olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; dava açmak ve dava konusu alacakları talep etmek yönünden yasada belirtilen zamanaşımı ve hak düşürücü süreler geçirilmiş olduğundan davanın süre yönünden reddi gerektiğini, davanın idari yargı yerinde görülmesi gerektiğini, dava konusu olayda, idarenin kusuru ve dolayısıyla sorumluluğu, iddia edilen zararla illiyet bağı bulunmadığını, davacı taraf için hükmedilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının istinaf yoluyla kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup maddi tazminata yönelik davadan yargılama esnasında feragat edilmiştir.
Somut olayda kaza tespit tutanağı uyarınca, 25.08.2016 tarihinde sürücü …’in, idaresinde olan askeri araçla seyri sırasında sürücü …’in sevk ve idaresinde olan araçla çarpışması neticesi meydana gelen kazada her iki sürücünün kural ihlali bulunduğunun belirlendiği, mahkemece Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 23.11.2018 tarihli bilirkişi raporu uyarınca olayın meydana gelişinde araç sürücüsü … ‘in % 75, araç sürücüsü … ‘in %25 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, mahkemece Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan 17.09.2018 tarihli rapor uyarınca kaza neticesi davacının sürekli iş gücü kaybının %9, geçici iş görmezlik süresinin 4 ay olduğunun belirlendiği, mahkemece anılan raporların hükme esas alınmasıyla yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
1-Davalı … vekilinin istinaf talebinin incelenmesinde,
Kaza tarihinin 25.08.2016 olduğu, davanın yaralanmalı trafik kazasına ilişkin olması nedeniyle dava konusu olaya 8 yıllık ceza zamanaşımının uygulanması gerektiği, eldeki davanın ceza zamanaşımı dolmadan 17.01.2017 tarihinde açılmış olması nedeniyle zamanaşımına yönelik istinaf talebinin yerinde olmadığı, davacı tarafından, davalılar hakkında açılan davanın 2918 sayılı Yasadan kaynaklanan sorumlulukları çerçevesinde açılmış olması, 2918 sayılı Kanun’un 110. maddesi gereğince de, 2918 sayılı Yasa’dan kaynaklanan sorumluluk nedeniyle açılacak davaların adli yargıda görüleceğinin düzenlemiş olmasına göre davalının yargı yoluna yönelik istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı, mahkemece hükme esas alınan kusur raporunun olayın oluşu ve denetime uygun bulunduğu, kaza ile zarar arasında illiyet bağı bulunduğunun anlaşılmasına göre davalı … vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin istinaf talebinin incelenmesinde,
Davacının manevi tazminat istemi TBK 56. maddeye dayanmakta olup, bu maddeye göre belirlenecek tazminatın zarara uğrayanda bir giderim duygusu yaratması gerektiği açıktır. Ancak tazminat belirlenirken sadece zarara uğrayan yönünden bakılmayıp, karşı taraf açısından da değerlendirme yapılmalıdır. Bu nitelikte bir tazminat miktarı ise, tarafların kusur oranına, ekonomik ve sosyal durumlarına, duyulan acıya, olay tarihindeki paranın satın alma gücüne vb. gibi verilere göre belirlenebilecektir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, TMK.’nın 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Bu kriterlere göre somut olay değerlendirildiğinde; davacının yaralanmasına neden olan kazanın oluşunda;davalı sürücü …’in % 75 oranında, davacının da % 25 oranında kusurlu olduğu, davacının kaza neticesi sağ tibia distal uçta kırığa bağlı olarak sürekli iş gücü kaybının %9, geçici iş görmezlik süresinin 4 ay olduğunun belirlendiği anlaşılmaktadır.Olayın oluş şekli, tarafların kazadaki kusur durumu, zararın ağırlığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kaza tarihindeki paranın alım gücü manevi tazminatın belirlenmesinde en önemli etkenlerdir. Ancak, manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı lehine takdir olunan manevi tazminatın yetersiz olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere karar kaldırılmış; davacı için 10.000,00 TL manevi tazminat ödenmesine dair yeniden hüküm kurulması gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle;davalı … vekilinin istinaf talebinin esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, istinaf konusu yapılmayan kısımlar baki kalmak üzere, HMK.nın 353/1.b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
II-Davacı vekilinin İstinaf başvurusunun KABULÜ İLE; Ankara 11.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 12.11.2019 tarihli, 2017/42 Esas – 2019/893 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Maddi tazminat davasının feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Manevi tazminat davasının kabulüyle 10.000 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı … ve davalı …’ndan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Alınması gerekli 683,10-TL harçtan peşin alınan 40,99-TL’nin mahsubu ile kalan 642,11-TL harcın davalı …’den tahsili ile Hazine’ye gelir yazılmasına,
4-Davacı tarafından bu yargılama nedeni ile yapılan 14 adet tebligat gideri 193,00 TL, müzekkere posta masrafı 71,33-TL toplam 264,33 TL’nin kabul edilen ve reddedilen kısımları oranlanmak suretiyle 220,27 Tl lik kısmı ile 40,99 TL peşin harç olmak üzere toplam 261,26 TL’nin davalı … ve davalı …’ndan (davalı Bakanlık harçtan muaf olduğundan 220,27 TL ile sorumlu olmak üzere) alınarak davacıya verilmesine, bakiye miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Maddi tazminat davası yönünden davalılar … ve… Siğorta A.Ş kendisini vekille temsil etmiş olduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Ücret tarifesinin 13/2. Maddesi gereğince hesaplanan 2.000,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar tarafına verilmesine,
6-Manevi tazminat yönünden davacı kendisini vekille temsil etmiş olduğundan kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Av. Ücret tarifesinin 13/1. Maddesi gereğince hesaplanan 9.200,00TL vekalet ücretinin davalılar … ve davalı … müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansından HMK’nın 333.maddesi uyarınca davacıya iadesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN
1-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcı ve istinaf başvuru harcının nın talep halinde davacıya iadesine,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan tebligat ve posta giderleri toplamı olan 178,13 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-İstinaf eden davalı … harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-İstinaf eden davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Başvuran tarafca yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısım var ise HMK’nın 333. maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nın 362/1.a maddesi gereğince miktar itibariyle KESİN olmak üzere 12.10.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.