Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/2226 E. 2023/62 K. 18.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/2226 – 2023/62
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/2226
KARAR NO : 2023/62

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/11/2022 (Ara Karar Tarihi)
NUMARASI : 2022/619 Esas (Derdest)

İHTİYATİ HACİZ TALEP
EDEN (DAVACI) :
VEKİLİ :
AEYHİNE İHTİYATİ HACİZ
TALEP EDİLENER
(DAVALILAR)
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)

KARAR TARİHİ : 18/01/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 30/01/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı ihtiyati haciz talep eden (davacı) vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 23/07/2022 tarihinde, müvekkiline ait araç ile davalıların sürücüsü, işleteni ve ZMMS Sigortası olduğu araç arasında meydana gelen kazada müvekkilinin zarara uğradığını, zararlarından davalıların sorumlu olduğunu, belirterek tüm zararlarına karşılık davalılardan 100.000,00 TL tahsiline ve ihtiyati hacze karar verilmesini istemiş, dava dilekçesinde ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi sonrasında 27/10/2022 tarihli dilekçesinde; dava dilekçesindeki davalılar üzerine kayıtlı taşınır ve taşınmazlarına ihtiyati haciz konulması talebinin “…haklılık durumunun ve tazminata hükmedilip hükmedilmeyeceğinin bu aşamada belli olmadığı, yargılama sonucunda belirlenebileceği ve yargılamayı gerektirdiği…” gerekçesiyle reddedildiğini, ancak bu talep için yargılama sonunun beklenilmesine gerek olmadığını, çünkü davalıların dava konusu kazada tam kusurlu ve sorumlu olduklarının bilincinde olduklarını, davalı sigorta şirketinin müvekkili şirketi 22/10/2022 tarih ve 220170746 kayıt numaralı tam ziya hasar mutabakatname ve ibraname formu gönderdiğini, bu durumun davalıların meydana gelen trafik kazasında tam kusurlu ve zararlardan sorumlu olduklarının kanıtı olduğunu belirterek davalıların müvekkili şirkete vermiş olduğu zararların tahsili için davalılar üzerine kayıtlı taşınır ve taşınmazlara ihtiyati haciz uygulanmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacının 27/10/2022 tarihli dilekçesine istinaden ihtiyati haciz talebinin incelenmesinde; talebin, esasa ilişkin açılan dava kapsamında ihtiyati haciz kararı verilmesine ilişkin olduğu, tüm dosyanın incelenmesinde, İİK’nın 257 ve devamı maddelerinde yazılı bulunan şartların gerçekleşmediği gerekçesi ile, ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, ara karar ihtiyati haciz talep eden vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
İhtiyati haciz talep eden davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kararın hatalı olduğunu, kaza neticesinde müvekkilinin aracının tam ziya olduğunun, sigorta şirketinin imzalatmak istediği hasar mutabakat ve ibraname formu ile sabit olduğunu, bu durum dahi kazanın meydana gelmesinde davalının tam kusurlu olduğunu kanıtladığını, davacının meydana gelen zarar nedeniyle ihtiyati haciz talep etme hakkı olduğunu, belirterek kararın kaldırılarak davalıların borca yetecek miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3. şahıslardaki hak ve alacaklarının uygun bir teminat karşılığında ihtiyati haczine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Talep, haksız fiilden kaynaklanan tazminat davasında, dava konusu tazminat alacağının yaklaşık olarak ispatlandığından bahisle ihtiyati haciz istemidir. Mahkemece ihtiyati haciz şartları oluşmadığından bahisle talebinin reddine karar verilmiş, ihtiyati haciz talep eden vekili ihtiyati haciz şartlarının oluştuğundan bahisle kararı istinaf etmiştir.
İİK’nın 257. maddesi gereğince dava konusu alacak için de ihtiyati haciz talep edilebilir. Alacağın yargılamayı gerektirmesi ihtiyati haciz talebine engel değil ise de, hangi zararlar kapsamında ihtiyati haciz talep edildiğinin, sorumlunun belirlenmesi açısından talepte bulunan tarafından dilekçesinde gösterilmesi gerekir. Özellikle görülmekte olan bir davada ihtiyati haciz talep edilmesi halinde, dava konusu edilen talepler çerçevesinde ihtiyati haciz kararı verilebileceğinden, dava dilekçesindeki talep sonuç kısmının açık olması gerekir, aksi takdirde zararın yaklaşık olarak ispatlandığından söz etmek mümkün değildir.
Somut olayda, davacı dava dilekçesinde, meydana gelen tüm zararlarına karşılık 100.000,00 TL talep etmiş, tüm zararlardan neyi kastettiğini dilekçesinde açıklanmamıştır. Bu durumda davacının dava konusu tazminat talebi açık olmadığından, yaklaşık olarak ispatın gerçekleşmiş olduğu da kabul edilmez. Öte yandan, ihtiyati haciz koşuların oluştuğu durumda tekrar talep edilebileceğinden, mahkemece dosyadaki mevcut delil durumuna göre ve açık olmayan talep sonucuna göre ihtiyati haciz talebin reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik görülmemiştir.
Buna göre; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, davacının ihtiyati haciz talebine konu alacaklarının dava dilekçesinde açık olmamasına göre; ihtiyati haciz talep eden davacı vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-İhtiyati haciz talep eden vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurma harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 296,40 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 215,70 TL harcın istinaf edenden tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İhtiyati haciz talep eden (davacı) tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 18/01/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.