Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/2204 E. 2023/132 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/2204 – 2023/132
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2204
KARAR NO : 2023/132

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/09/2022
NUMARASI : 2021/298 Esas – 2022/585 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : TAZMİNAT
KARAR TARİHİ : 08/02/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 27/02/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı …Sigorta A.Ş. vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 22.04.2020 tarihinde davacının da içinde yolcu olarak bulunduğu ve dava dışı sürücü …’in sevk ve idaresinde olup davalı … Sigorta A.Ş. tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalanan araçla, diğer davalı …Sigorta A.Ş. tarafından ZMM Sigorta poliçesi tanzim edilmiş olup dava dışı sürücü …’in idaresindeki aracın çarpışması sonucu meydana gelen kazada davacının yaralandığını belirterek, şimdilik 50,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 50,00 TL kalıcı işe göremezlik tazminatı ve 50,00 TL de bakıcı gideri olmak üzere toplam 150,00 TL tazminatın davalılardan avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile sürekli iş göremezlik tazminatı talebini 707.815,43 TL olarak arttırmış, bu tazminatın sigorta teminat limitleri dahilinde; 396.168,36 TL’sinin davalı … Sigorta A.Ş.’den, 311.647,07 TL’sinin davalı …Sigorta A.Ş.’den 25.03.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, geçici iş göremezlik tazminatı talebini 18.442,19 TL olarak arttırmış, bu tazminatın sigorta teminat limitleri dahilinde; 13.831,64 TL’ sinin davalı … Sigorta A.Ş.’den, 4.610,55 TL’sinin davalı …Sigorta A.Ş.’den 25.03.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline, bakıcı gideri tazminatı talebini 17.658,00 TL olarak arttırmış, bu tazminatın sigorta teminat limitleri dahilinde; 13.243,50 TL’sinin davalı … Sigorta A.Ş.’den, 4.414,50 TL’sinin davalı …Sigorta A.Ş.’den 25.03.2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.
Davalı …Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece, davanın kabulü ile; 396.168,36 TL daimi iş görmezlikten kaynaklı tazminatın, 13.831,64 TL geçici iş görmezlikten kaynaklı tazminatın, 13.243,50 TL bakıcı giderinden kaynaklı tazminatın toplam 423.243,50 TL tazminatın davalı … Sigorta A.Ş.’den 25/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine, 311.647,07 TL daimi iş görmezlikten kaynaklı tazminatın, 4.610,55 TL geçici iş görmezlikten kaynaklı tazminatın, 4.414,59 TL bakıcı giderinden kaynaklı tazminatın toplam 320.672,12 TL tazminatın davalı …Sigorta A.Ş.’den 25/03/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; hükme karşı davalı …Sigorta vekili ve davalı … Sigorta vekili tarafından ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; hükme esas alınan kusur oranlarının gerçeği yansıtmadığını, hükme esas alınan maluliyete ilişkin raporun usülune uygun olmadığını, kaza ile zarar arasında illiyet bağının tespiti gerektiğini, hükme esas alınan hesap raporunda ücrete ilişkin kaynak anlaşılamamakla birlikte farazi ücret hesaplamasının kabul edilemeyeceğini, aktüer bilirkişi raporunda kullanılan hesaplama yönteminin hatalı olduğunu, hesaplamada TRH 2010 yaşam tablosu ve 1.8 teknik faiz uygulanması gerektiğini, geçici iş göremezlik ve bakıcı giderinden davalı sigorta şirketinin sorumlu olmadığını, raporda davacının bakıcı ihtiyacı saptamasının kaynağının açıklanmadığını, bakıcı giderine ilişkin talebin, tedavi gideri klozundan karşılanmasına ilişkin kabul yönünde kurulan hükmün hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı …Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; söz konusu kaza iş kazası olduğundan, SGK tarafından rücuya tabi (psd vs.) ödeme yapılıp yapılmadığına ilişkin güncel yazı alınmadan dosyada hüküm kurulduğunu, soruşturma aşamasında alınan dava dışı …’in ifadesinde; “…..da faaliyet gösteren … Mühendislikte tesisat teknikeri olarak çalıştığını, olay günü ve saatinde sevk ve idaresindeki … plaka sayılı … marka araç ile yanında iş arkadaşı … ile birlikte Çankırı Bulvarı üzeriden Akyurt istikametine yolun sağından normal hızla seyir halinde iken…” ibaresinin yer aldığını, her ne kadar dosya içerisinde bulunan mevcut SGK yazısında davacıya rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığının belirlenmediğini, dosyada yer alan ve Sıhhıye Sosyal Güvenlik Merkezi cevabi yazısında “…12.12.2002 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazasından dolayı %10,30 SİD oranı üzerinden 07.08.2004 tarihinden geçerli olmak üzere sürekli iş göremezlik geliri bağlandığı tespit edilmiştir. İlgide kayıtlı yazınızda 22.04.2020 tarihli kaza hakkında bilgi talep edildiğinden ilgili kaza hakkında Çankaya Sosyal Güvenlik Merkezi’nce mahkemenizce ayrıca bilgi verileceği” ifadesinin yer aldığı, mahkemece anılan yazışma yapılmadan ve yazı cevabı alınmadan karar verilmesinin yerinde olmadığını, bu nedenle SGK tarafından rücuya tabi ödeme yapılıp yapılmadığının tespiti için ilgili makama müzekkere yazılması gerektiğini, hükme esas alınan kusur raporunu kabul etmediklerini, geçici iş göremezlik zararı ve geçici bakıcı giderinin poliçe teminatı kapsamında olmadığını, davacının asgari ücretle çalıştığı sabitken, bilirkişi tarafından hesaplamaya esas alınan gelirin farazi olarak ele alınmasının yerinde olmadığını, hesaplamada TRH 2010 yaşam tablosu ve 1.8 teknik faiz uygulanması gerektiğini, zararın meydana gelmesinde davacının müterafık kusuru bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, davacı tarafından davalı şirkete yapılan başvuruda gerekli belgelerin sunulmaması nedeniyle temerrüt tarihinden itibaren faiz işletilemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf eden tarafların sıfatı gözetilerek ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, yaralanma ile sonuçlanan trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
6098 sayılı TBK 55.maddesinde; “……. bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez” düzenlemesi mevcuttur.
Buna göre; rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri yahut ifa amacı taşımayan ödemeler tazminattan indirilememekte, ifa amacı taşıyan ödemeler bulunması halinde davadan önce parayı alan ve bu dönem zarfında parayı kullanan davacı tarafın sebepsiz zenginleşmesinin önlenebilmesi için, davadan önce yapılan bu neviden ödemelerin güncellenmiş karşılığının hesaplanan tazminattan düşülmesi gerekmekte, rücu edilebilir Sosyal Güvenlik ödemeleri bulunması halinde ise sadece ödemeler toplamının hesaplanan zarar tutarından mahsup edilmesi gerekmektedir. Zira, sigortalıya veya hak sahiplerine Kurum tarafından 5510 sayılı yasa gereği yapılmış veya ileride yapılacak olan sosyal güvenlik ödemeleri (geçici iş göremezlik ödeneği, cenaze masrafları ve kız çocuklarına verilen evlenme ödeneği) ilgililere rücu edilmekte, sigortalıya bağlanan sürekli iş göremezlik geliri, sigortalının ölümü sebebiyle hak sahiplerine iş kazası ve meslek hastalığı sigortası kolundan bağlanan ölüm geliri bulunması halinde de bu gelirlerin ilk peşin sermaye değeri ilgililere rücu edilmektedir. Nitekim davaya konu kaza ve dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 5510 sayılı Kanun’un 21. maddesinin 4. fıkrasında; “iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücu edilir.” düzenlemesine yer verilmiştir. Kurum tarafından yapılmış rücu edilebilir ödemeler, ifa amacı taşıyan ödeme niteliğinde olmayıp; bu ödemeler zarar sorumlularını sadece toplam zarar miktarından, zarar görene veya hak sahibine kurumun yaptığı ödemeler kadar sorumluluktan kurtarmaktadır. Bu yönüyle Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davacıya rücuya tabi bir ödeme yapılıp yapılmadığının belirlenmesi, zararın tazmininden sorumlu olanların mükerrer ödeme yapmasının önüne geçilmesi ve zarar görenlerin gerçek zararlarının üzerinde sebepsiz zenginleşmemesi bakımından önem arz etmektedir.
Somut olayda; sürücü …’in yönetimindeki, dava dışı … … adına kayıtlı araç ile sürücü …’in sürücüsü olduğu ticari kamyon arasında davaya konu trafik kazası meydana gelmiştir. Kolluk aşamasında alınan sürücü …’in ifadesinde; “……’da faaliyet gösteren … Mühendislikte tesisat teknikeri olarak çalıştığını, olay günü ve saatinde sevk ve idaresindeki … plaka sayılı … marka araç ile yanında iş arkadaşı … ile birlikte seyir halinde oldukları esnada kazanın meydana geldiği” ibaresinin yer aldığı, dosya içerisinde mevcut SGK yazısında, davacı …’ya 22.04.2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasından dolayı ödenen iş göremezlik ödemelerinin çıktılarının gönderildiğinin belirlendiği, Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nün 14.06.2021tarihli cevabi yazısında 22/04/2020 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası neticesinde yaralanan …’ya 23.017,13 TL iş göremezlik ödendiği; adı geçen sigortalıya ödenmiş bulunan geçici iş göremezlik ödemesinin, kusur oranına denk gelen 5.916 70TL tutarındaki kısmının rücu edildiğinin belirtildiği, SGK Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nün 09.06.2021 tarihli yazı cevabında ise 18775113 sigorta sicil numaralı … hakkında Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 01.06.2021 tarih, 2021/298 Esas sayılı yazısının gereği yapılmak üzere Çankaya Sosyal Güvenlik Merkezine gönderildiğinin belirtildiği, ancak mahkemece anılan yazı cevabının akıbetinin araştırılmadığı belirlenmiş olup, anılan hususlar dava konusu kazanın trafik iş kazası olma ihtimalini güçlendirmekte ise de, bu husus mahkemece yeterli şekilde araştırılmamıştır. Eksik inceleme ile karar verilemez.
Bu durumda, mahkemece SGK’ya yeniden müzekkere yazılarak kazanın iş kazası olup olmadığı, davacıya geçirmiş olduğu kaza nedeniyle gelir bağlanıp bağlanmadığı sorularak, SGK tarafından davacıya bağlanan gelirin peşin sermaye değeri, rücuya tabi olup olmadığı, yapılan ödemenin miktarı ve niteliği ile ilk peşin sermaye değeri tutarının ne olduğu hususlarının sorulması, dayanak ödeme belgelerinin temin edilmesi, bu durumun kesin olarak tespiti ile gelirin rücuya tabi olması halinde 5510 sayılı Kanun’un 21. maddesi hükmü gereği şartları var ise tazminattan düşülmesi suretiyle davacı tarafın talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi için ek aktüer bilirkişi raporu alınması ve sonucuna göre karar verilmesi, ayrıca bu konuda iş mahkemesinde açılan dava varsa dosyanın incelenerek gerektiğinde sonucunun beklenmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/4286 E. 2020/2097 K.Yargıtay17. Hukuk Dairesi 2018/1802 E. 2020/675 K)
Bu nedenle; davalı …Sigorta A.Ş. vekilinin ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf istemlerinin ayrı ayrı kabulüyle, mahkemece uyuşmazlığın çözümünde etkili olan delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle yerel mahkeme kararının HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına ve dosyanın belirtilen gerekçeyle yeniden yargılama yapılarak sonucuna göre karar verilmesi için yerel mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre istinaf eden taraf vekillerinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı …Sigorta A.Ş. vekilinin ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı KABULÜ ile, Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 14/09/2022 tarihli, 2021/298 Esas – 2022/585 Karar sayılı kararın HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA, dosyanın davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, kararın kaldırılma sebebine göre, istinaf eden taraf vekillerinin sair istinaf taleplerinin şimdilik İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-İstinaf eden davalı …Sigorta ve davalı … Sigorta tarafından yatırılan istinaf başvuru harcı ve istinaf karar harcının isteği halinde yatırana iadesine,
3-İstinaf eden taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde yeniden yapılacak yargılamada gözönünde bulundurulmasına,
4-İstinaf eden taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın talep halinde yatırana iadesine,
5-İİK’nın 36. maddesi gereğince, Ankara 1. İcra Müdürlüğünün 2022/16589 Esas sayılı dosyasına yatırılan 560.000,00 TL’lik teminat mektubunun yatıran …Sigorta AŞ.’ye iadesine; dosyada tehir-i icra kararı bulunmadığından, … Sigorta AŞ. tarafından Ankara 1. İcra Dairesinin 2022/16587 Esas sayılı dosyasına depo edilen teminat mektubu hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 08.02.2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.