Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/2053 – 2023/687
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/2053
KARAR NO : 2023/687
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/06/2022
NUMARASI : 2019/364 Esas – 2022/498 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 10/05/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 10/05/2023
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalılar … Şirketi ve … Ltd. Şti. vekilleri tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 04/10/2016 günü davalı …’in sevk ve idaresinde ve davalı sigorta şirketine sigortalı bulunan … plaka sayılı damperli kamyonun, Eskişehir Yolu Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı önünde bulunan servis yolundan Ankara yönüne seyir halinde iken, içerisinde müvekkilinin de bulunduğu … plakalı Özel Halk Otobüsüne arkadan çarpması sonucu müvekkilinin yaralanmasına ve uzuv kaybına neden olduğunu, aracın diğer davalı …. Ltd. Şti. adına kayıtlı ve diğer davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; müvekkilinin uzuv kaybının ve oranının tespitinin yapılmasına, hastaneye gidiş-geliş yol parası olarak 500,00 TL, iyi beslenme için yiyecek bedeli olarak 500,00 TL, dalak (uzuv) kaybı nedeni ile çalışma gücü kaybı bedeli olarak 500,00 TL olmak üzere şimdilik 1.500,00 TL maddi tazminatın, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 25.000,00 TL manevi tazminatın ise kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte diğer davalılar … ve …. Ltd. Şti.’den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti. cevap dilekçesinde; mülkiyeti müvekkili şirkete ait olan … plakalı aracın diğer davalı … sevk ve idaresinde iken, 04.10.2015 tarihinde yasal sınırlar dahilinde 52 km hızla şeridinde ilerlerken, … plakalı otobüs şoförü …’nın henüz durağa gelmemesine rağmen aniden yolu ortalayarak yavaşlaması nedeniyle kazanın gerçekleştiğini, halk otobüsünün de önünde seyreden … plakalı taksiye çarptığını, yaşanan bu zincirleme kaza sonucu davacının yaralandığını, kazada müvekkiline ait … plakalı araç sürücüsü …’in kusuru bulunmadığını, kusur durumuna uygun hakkaniyetli bir tazminat belirlenmesi gerektiğini, davacı yanın sağlık durumu sürekli iş göremezlik tazminatı gerektirir nitelikte olmadığından iş bu talebinin reddi gerektiğini mahkeme aksi kanaatte ise alınacak kusur raporları da dikkate alınarak tazminat miktarında indirim yapılması ve müvekkil şirketin … plakalı araç lehine düzenletmiş olduğu 125117515 sayılı Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi dolayısıyla diğer davalı … A.Ş.’ye yükletilmesi gerektiğini, davacının talep ettiği manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Şirketi, davaya cevap vermemiştir.
Davalı …, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, kaldırma kararı sonrasında, davacının içerisinde yolcu bulunduğu dava dışı …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı özel halk otobüsü ile davalı şirkete ZMMS poliçesi ile sigortalı ve davalı …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı damperli kamyonun karıştığı trafik kazası neticesinde davacının yaralandığı, Ankara Üniversitesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 05/06/2020 tarihli raporuna göre 30.03.2013 tarihli 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre kişinin özür oranının %10 (yüzdeon) olduğu, 45 (kırkbeş) gün süre ile iş göremezlik halinde kaldığı, 1 (bir) hafta süre ile başka birinin yardımına ihtiyacı olduğu, Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği’nin 12. maddesine (03.08.2013-28727 sayılı Resmi Gazete) göre devamlı surette başka birinin bakımına muhtaç olmadığı, davacının 01/01/1994 doğumlu olduğu geçici işgöremezlik tazminatı olarak 1.951,49TL, sürekli işgöremezlik tazminatı olarak 347.762,58 TL’nin davalı sigorta şirketinden (sigorta teminat limiti ile sınırlı olmak üzere) dava tarihi olan 23/01/2017 tarihinden itibaren, diğer davalılardan ise davacı tarafından itiraz olunmayan bilirkişi raporundaki hesaplama nazara alınmakla talep gibi kaza tarihi olarak HMK m. 26 gereği talepten fazlaya hükmolunmaması gerektiğinden (talepte kaza tarihi olarak kabul edilen) 04/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar vermek gerektiği, hastaneye gidiş geliş bedeli ve yemek bedeline ilişkin delil ibraz edilmediğinden bu yöne ilişkin taleplerinin reddine karar vermek gerektiği, manevi tazminat koşullarının oluştuğu gerekçesiyle maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile; “1-Geçici işgöremezlik tazminatı olarak 1.951,49 TL, sürekli işgöremezlik tazminatı olarak 347.762,58 TL’nin davalı sigorta şirketinden (sigorta teminat limiti ile sınırlı olmak üzere) dava tarihi olan 23/01/2017 tarihinden itibaren, diğer davalılardan ise kaza tarihi olan 04/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile; Davalılar … ve …. Şti.’den 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 04/10/2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Şirketi vekili istinaf dilekçesinde; sigortalı araç sürücüsüne kusur atfedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Mahkemece kusur raporu alınmadığını, hükmün eksik incelemeye dayalı olduğunu ve savunma hakkının ihlal edildiğini, sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda kusuru bulunmadığını, sigortalı araca atfedilen kusuru kabul etmemekle beraber, bir an için iddia edildiği üzere sigortalı aracın kusurlu olduğu kabul edilse dahi, davacının iddia olunan zararın meydana gelmesinde ve artmasında müterafik kusurunun dikkate alınmasını, hesaplanacak tazminattan uygun oranda indirim yapılması gerektiğini, bu nedenlerle Adli Tıp Kurumu’ndan kusur raporu aldırılması gerektiğini, hatır taşımasının değerlendirilmediğini, müvekkil şirket tarafından yapılan ödemenin dikkate alınmadığını, yeterli ödeme nedeniyle huzurdaki davanın reddini talep ettiklerini, müvekkil şirket tarafından 06/07/2017 tarihinde davacı yana 53.731,00 TL ödeme yapıldığını, mahkemece işbu ödeme dikkate alınmaksızın hüküm kurulduğunu, ödeme tarihi olan 06/07/2017 itibariyle, ödeme tarihinde geçerli mevzuat uyarınca 1,8 teknik faiz uygulanarak hesap yapılması halinde müvekkil şirket tarafından yapılan yeterli ödeme ile sorumluluğun yerine getirildiği, davacının başkaca bir zararının bulunmadığının açıkça anlaşılacağını, davacının usulüne uygun olarak davasından feragat ettiğini, feragatin gözetilmesi gerektiğini, müvekkil şirketin bakiye teminat limiti dikkate alınmadan bakiye poliçe teminatını aşacak şekilde hüküm kurulduğunu, kaza tarihinde geçerli trafik poliçesinin kaza tarihinde geçerli olan kişi başı teminatın 290.000,00-TL olduğu, müvekkil şirket tarafından yapılan ödeme ile bakiye poliçe teminatının 236.269,00 TL kaldığını, poliçenin bakiye teminatı 236.269,00-TL olmasına rağmen yerel mahkemece aleyhe kişi başı bakiye teminat limitini ve sorumluluğu aşacak şekilde 349.714,07 TL üzerinden aleyhe hüküm kurulduğunu, her ne kadar aynı ilamda “sigorta şirketi poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olmak üzere” ibaresine yer verilmişse de icra müdürlükleri ve icra hukuk mahkemelerinin yerindelik denetimi yapma yetkisi ve görevi bulunmadığından işbu ibarenin müvekkil şirketin teminat tutarından fazla bir bedel ile sorumlu tutulmasına neden olacağı, infazda tereddüt yaratacağını, yine aleyhe kabul anlamına gelmemek kaydıyla asıl alacak üzerinden hesaplanan ferilerin de (harç, vekalet ücreti, yargılama gideri vs.) hükmolunan tutar sorumluluk tutarına (236.269,00-TL bakiye poliçe teminatı) oranlanarak sorumluluğun açıkça belirlenmesi gerektiğini, maluliyet raporuna itiraz ettiklerini, davacının kalıcı maluliyetinin olması gerekenin üzerinde tespit edildiğini, üstelik tespit edilen arazların kazayla illiyetinin irdelenmediğini, 2016 yılında gerçekleşen kazada davacının 2019 yılı gelirinin kullanılmasının hukuka ve Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, arada arizi olarak 2 aylığına elde edilen gelirin, sürekli ve düzenli gelirmiş gibi hesaplamaya esas alınmasının hukuka aykırı olduğunu, dava konusu kazanın açıkça iş kazası niteliğinde olduğunu, hak sahibine gelir bağlanıp bağlanmadığına ilişkin araştırma dahi yapılmadığını, 1,8 teknik faiz kullanılması gerektiğini, geçici iş göremezlik ödeneğinin teminat kapsamında bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DAVALI … Ltd. Şti. vekili istinaf dilekçesinde; tespit edilen maluliyetin ne kadarının kazayla illiyetinin bulunduğu, ne kadarının bulunmadığı hususunda raporlarda herhangi bir açıklamaya yer verilmediğini, 20.000 TL manevi tazminatın davalı müvekkil şirket ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiğini, hükmolunan miktarın fahiş olduğunu, zarar görenin ağır kusuru bulunduğunu, müterafik kusurun dikkate alınması gerektiğini, hesaba esas alınan gelirin kabulünün mümkün olmadığını, 2016 yılında gerçekleşen kazada davacının 2019 yılı gelirinin kullanılmasının hukuka ve Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğunu, SGK kayıtlarının ve ücret bordrolarının celbi ile davacının bilinen dönem hesabı olay tarihindeki geliri esas alınarak yapılması gerektiğini, davacının hesaba esas alınan gelirinin sürekli olup olmadığı değerlendirilmediğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davalı … Şirketi vekili ve davalı … Ltd. Şti. vekilinin HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, ceza dosyasında alınan kusur raporunun hükme esas alındığı anlaşılmaktadır.
Kusur raporunun taraflara tebliğ edilmesi usuli bir zorunluluk olup, bilirkişi raporu kendisine tebliğ edilmeyen tarafa rapora itiraz hakkının tanınmamış olması savunma hakkının kısıtlanması sonucunu doğurur. Açıklanan nedenle hükme esas alınan kusur raporunun davalılar … Şirketi vekiline ve … Ltd. Şti. vekiline tebliği ile yasal itiraz süreleri beklenerek bu tarafa savunma hakkı tanınması gerekirken savunma hakkının kısıtlanması yerinde görülmemiştir.
Öte yandan kabule göre de davalı sigorta şirketi tarafından davacıya 06/07/2017 tarihinde yapılan ödemeye ilişkin olarak, yapılan ödeme tarihindeki verilere göre davacı için ödenen tazminatın yeterli olup olmadığının değerlendirilmesi ve yapılan ödeme de gözetilerek poliçe limiti belirlenerek ve infazda tereddüt olmayacak şekilde hüküm kurulmasının gerektiği gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsizdir.
Belirtilen nedenlerle davalılar … Şirketi ve … Ltd. Şti. vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.a.4 maddesi gereğince kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden inceleme yapılarak, kazanılmış haklar da korunarak bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalılar davalılar … Şirketi ve … Ltd. Şti. vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; HMK’nın 353/1.a.4 maddesi gereğince Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 15/06/2022 tarih, 2019/364 Esas – 2022/498 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, kaldırma sebebine göre sair istinaf itirazlarının şimdilik İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran tarafça yatırılan istinaf karar harcının istek halinde yatırana iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-İİK’nın 36. maddesi gereğince Ankara Batı İcra Dairesinin 2022/47414 Esas sayılı dosyasına yatırılan 695.000,00 TL TL tutarlı teminat mektubunun yatıran tarafa iadesine,
5-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 10/05/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan
Üye
Üye
Katip
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.