Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/204 E. 2022/328 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/204
KARAR NO : 2022/328

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/10/2017
NUMARASI : 2013/71 Esas 2017/754 Karar

DAVACI : …
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 02/11/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 04/11/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan, davalı şirkete ait araç, diğer davalının sevk ve idaresinde iken, meydana gelen trafik kazasında araçta yolcu olarak bulunan…’in araçtan düşerek vefat ettiğini, poliçe kapsamında vefat edenin annesine 9.700,00 TL tutarında tazminat ödemesi yapıldığını, kazanın meydana gelmesinde; davalı araç sürüsünün alkollü olması ve aracın üstü açık olması ve içerisinde arkadaşları ayakta durmasına rağmen hızlı bir şekilde araç kullanması, ani manevralar yaparak şerit değiştirmesi nedeniyle ağır kusurlu olduğu, bu nedenle poliçe kapsamında ödenen miktardan ZMMS Genel Şartları’nın 4(a), (h) ve Karayolları Trafik Kanunu’nun 95/2 maddeleri uyarınca davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını ileri sürerek 9.700,00 TL’nin ödeme tarihinde işleyecek faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davalı sürücünün kusurlu olduğunu kabul etmediklerini, dava konusu kaza nedeniyle davalı sürücü hakkında Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/58 esasında kayıtlı kamu davası açıldığını, dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay’da olduğunu ve henüz kesinleşmediğini, dava konusu kazanın münhasıran alkolün etkisiyle gerçekleşmediğini, ceza yargılaması sırasında alınan raporlarda atfedilen kusur oranlarının birbirinden farklı olduğunu, dava konusu kazanın tek nedeninin, alkolün etkisindeki müteveffanın seyir halindeki araçta aniden ayağa kalması ve ahlak dışı hal ve hareketleri ile sürüş güvenliğini tehlikeye düşürmesi olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava konusu kaza nedeniyle Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/518 -2012/1056 E/K sayılı dosyasında davalı sürücünün ölenle eşdeğer kusurlu olduğu kabul edilerek kurulan hükmün Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği, kesinleşen ilamla belirlen kusur oranının mahkemeyi bağlayacağı, ayrıca kazanın münhasıran alkolün etkisi halinde meydana gelmediği, ZMMS Genel Şartları uyarınca davacının rücu hakkının ancak ağır kusur halinde doğacağı, ancak somut olayda davalı sürücünün ağır kusuru bulunmadığı bu nedenle rücu şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalı sürücünün kaza sırasında içkili ve ağır kusurlu olduğunun Ankara 23.Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/518 E. – 2015/516 K. ve Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesinde alınan bilirkişi raporları ile sabit olduğunu, sürücünün üstü açık bir arabada diğer yolcular ayağa kalkmışken, hız yapıp, makas attığının dosyada bulunan delillerle sabit olduğunu, bu nedenle bilirkişi raporu ile söylenenin aksine kazanın, alkolün verdiği cesaretle meydana geldiğini düşündüklerini, iki yolcu ayakta giderken, üstü açık bir arabayla hız yaparak şerit değiştirmenin ağır kusur niteliğinde olduğunu, yapılacak bilirkişi incelemesi ile somut olayda sürücünün ağır kusurlu olup, olmadığının özellikle belirlenmesi gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, davacı tarafından ZMMS kapsamında sigortalanan aracın, karıştığı kaza nedeniyle zarar görene yapılan ödemenin KTK’nın 95/2 maddesi ve ZMMS Genel Şartları gereğince sözleşmeye dayalı olarak rücuen akidinden (sigortalıdan) ve haksız fiil faili sürücüden tahsili istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın reddine dair verilen karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Kaza tarihi olan 06/05/2011 itibarıyla yürürlükte olan Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.4.d. maddesinde, tazminatı gerektiren olay, işletenin veya eylemlerinden sorumlu olduğu kişilerin veya motorlu aracın hatır için karşılıksız olarak verildiği kişilerin uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olarak aracı sevk ve idare etmeleri esnasında meydana gelmiş veya olay yukarıda sayılan kişilerin alkollü içki almış olmaları nedeniyle aracı güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş bulunmalarından ileri geliyorsa, sigortacının sigorta ettirene rücu hakkı olduğu açıklanmıştır.
Dosya kapsamında alınan kusur ve alkolün etkisine dair rapor ile olayla ilgili Ankara 23. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/518 – 2012/1056 E/K sayılı dosyasında alınan kusur raporları ve dosya içeriklerinin birlikte değerlendirilmesinde, davalı sürücü …’in, alkollü olarak idaresindeki iki kişilik üstü açık spor otomobili ile bölünmüş, tek yönlü, 3 şeritli yolda gece vakti seyrederken, yine alkollü olan ve araç içinde yolcu olarak bulunan müteveffa ile şakalaştıkları sırada, kontrolsüz bir şekilde sola ani manevra ile direksiyonu kırdığı sırada dava dışı ölenin araçtan savrularak düşmesi nedeniyle öldüğü sabit olup, olayda dava dışı ölenin de kusurlu olduğu, kazanın münhasıran alkolün etkisiyle meydana gelmediği anlaşıldığından, mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiş, davacının eksik incelemeye ve davanın kabul edilmesi gerektiğine yönelik istinafına itibar edilmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, usul ve yasaya uygun olarak verilen ilk derece mahkemesi kararına karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı … AŞ. vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70TL istinaf karar harcından peşin alınan 54,40TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından artan kısım varsa karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç tahsil ve gider avansı iade işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 02/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.