Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/203 E. 2022/239 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/203 – 2022/239
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/203
KARAR NO : 2022/239

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/01/2020
NUMARASI : 2016/793 Esas 2020/29 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 19/10/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 21/10/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı sigorta vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 20/08/2016 tarihinde müvekkili …’ın içerisinde bulunduğu, davalı … Sigorta AŞ.’ye ZMMS ile sigortalı … plakalı araç Camardı TOKİ evleri istikametinden Pozantı istikametine seyir halinde iken … plakalı araç ile çarpışması sonucu davacının ağır şekilde yaralandığını, sol bacağına platin takıldığını, sağ bileğinde parçalı kırıklar, göğüs kafesinde altı kaburga kırığı, başka yara, bereler olacak şekilde yaralandığını, geçici ve kalıcı işgöremezliğe maruz kaldığını, davalı sigorta şirketine 23/09/2016 tarihinde yazılı olarak başvuru yapılmasına rağmen sigorta şirketi tarafından süresi içeresinde cevap verilmediğini belirterek belirsiz alacak olarak şimdilik geçici ve sürekli iş göremezlik nedeni ile 3.000,00 TL maddi tazminat ve bakıcı gideri tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında 22/03/2019 kayıt tarihli talep arttırım ve açıklama dilekçesi ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, 6.860,70 TL sürekli işgöremezlik tazminatının, 8.272,50 TL geçici işgöremezlik tazminatının ve 1,00 TL bakıcı gideri tazminatının tahsilini istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davadan önce davalı şirkete sürekli maluliyeti gösteren sağlık kurulu raporu ibraz edilmeden başvurulduğundan usulüne uygun başvurudan söz edilemeyeceğinden Kanun’da aranan dava şartının gerçekleşmediğini davanın usulden reddi gerektiğini, … plakalı aracın kaza tarihinde geçerli ve davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesinde düzenlenen şahıs başına azami limitin 310.000,00 TL olduğunu davacının talebindeki geçici işgöremezlik talebinin tedavi gideri kapsamında olup, 6111 sayılı Yasa kapsamında SGK’nın ödemesi gerektiğini, bu tazminattan davalı şirketin sorumlu olmadığını, bakıcı gideri ile ilgili talepte de yasal isabet bulunmadığını, sorumluluklarının kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusur oranının belirlenmesi, davacının Özürlülük Ölçütü… Yönetmeliğine göre maluliyet oranı konusunda heyet raporu alınması gerektiğini, ayrıca davacının araçta hatır için taşındığını, bu nedenle kabul anlamına gelmemek üzere belirlenecek tazminattan uygun bir indirim yapılması gerektiğini, davanın kabulü gerektiği sonucuna varılması halinde ancak dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu tutulabileceklerini bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; kusur ve maluliyet raporlarının hiç bir tereddütte yer vermeyecek şekilde, davacı talepleri yönünden detaylı, gerekçeli, yasal mevzuata ve dosyaya kazandırılan delillerle uyumlu olduğu, aktüer bilirkişisinin sunmuş olduğu raporun uyumlu olduğu, hükme esas alınarak davacının bakıcı giderinden kaynaklı zararının davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen ZMMS poliçesiyle teminat altına alındığı, tespit edilen maddi zararın poliçe limitiyle sınırlı olarak davalıdan tahsili gerektiği, davadan önce sigorta şirketine başvuru olduğu, başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonrası olan 12/10/2016 tarihi itibariyle davalının temerrüdünün oluştuğu anlaşılmakla, yapılan talep artırımı doğrultusunda davanın kabulü ile 8.272,50 TL geçici iş göremezlik, 6.860,79 TL sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin davalıdan tahsiline karar verilmiş, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; 19.03.2019 tarihli hesap bilirkişi raporunda bilinen dönem hesabı yapılırken bilinen dönem sonu 31.12.2019 tarihine kadar devam ettirildiğini, ancak bilinen dönem sonunun rapor tarihi olan 19/03/2019 olması gerektiğini, bu nedenle zarar miktarının olması gerekenden fazla hesap edildiğini, geçici iş göremezlik tazminatından müvekkil şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, geçici iş göremezlik tazminatının tedavi teminatı içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini, dolayısıyla 8.272,50 TL zarardan sigortanın sorumlu olmadığını, kaza esnasında davacının emniyet kemerinin takılı olup olmadığı konusunun araştırılması gerektiğini, sürücü ve yolcuların belirtilen ve benzeri güvenlik önlemini almamış olmasından müvekkil şirketin sorumlu olmayacağını, sürücü beraberindeki yolcu bakımından hatır taşıması nedeniyle belirlenen tazminattan indirim yapılması gerektiğini, davalı sigorta şirketine usulüne uygun başvuru yapılmadığı için şirketin temerrüde düşmediğini dolayısıyla davacı yanın temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz talebinin haksız olduğunu belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı sigorta vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı ile bakıcı gideri istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kabulüne dair verilen karar, davalı sigorta vekili tarafından istinaf edilmiştir.
6100 sayılı HMK 297/1-2. maddesinde; “ (1) Hüküm “Türk Milleti Adına” verilir ve bu ibareden sonra aşağıdaki hususları kapsar;
a) Hükmü veren mahkeme ile hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin ad ve soyadları ile sicil numaraları, mahkeme çeşitli sıfatlarla görev yapıyorsa hükmün hangi sıfatla verildiğini.
b) Tarafların ve davaya katılanların kimlikleri ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadları ile adreslerini.
c) Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri.
ç) Hüküm sonucu, yargılama giderleri ile taraflardan alınan avansın harcanmayan kısmının iadesi, varsa kanun yolları ve süresini.
d) Hükmün verildiği tarih ve hâkim veya hâkimlerin ve zabıt kâtibinin imzalarını.
e) Gerekçeli kararın yazıldığı tarihi.
(2) Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir…” düzenlemesi mevcuttur.
6100 sayılı HMK’nın 297. maddesi uyarınca, mahkeme kararında tarafların kimlikleri ile varsa kanuni temsilci ve vekillerinin ad ve soyadlarının karar başlığında gösterilmesi; hüküm sonucu kısmında ise taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, birer birer, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak nitelikte belirtilmesi gerekli olup, bu yönün kamu düzenine ilişkin olduğu, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2015/8145 Esas, 2016/8280 Karar sayılı ilamında da belirtilmiştir
Eldeki dosyada davacının ve davalının cevap dilekçesi yukarıda kararımızda yazılı olduğu gibi olduğu halde, ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararında davacının talebinin özetle “01.12.2016 tarihinde …’ın da içinde bulunduğu, sürücü …’nın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile Kayseri ili Develi istikametinden, Saimbeyli istikametine seyir halinde iken kar yağışlı ıslak zeminde direksiyon hakimiyetinin kaybedilmesi ile aracın devrilmesi neticesinde yaralanmalı-maddi hasarlı trafik kazasından” kaynaklandığının yazıldığı, yine davalı vekilinin cevap dilekçesinin dosya kapsamıyla uyumlu olmayacak şekilde yazıldığı, böylelikle kararda yazılan dava ve cevap dilekçesinin somut olay ve kişilerle ilgili olmadığı anlaşılmıştır.
Bu durumda, ilk derece mahkemesi tarafından dava dosyası kapsamına uymayan içerik ile ve kendi içinde çelişki olacak şekilde karar yazılıp, hüküm kurulmuş olması, kamu düzenine aykırılık teşkil ettiği anlaşılmış olmakla Dairemizce re’sen gözetilmiş, açıklanan nedenlerle; kararın esası ve diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin davalı tarafın istinaf kanun yolu başvurusunun HMK’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 16/01/2020 tarihli 2016/793 Esas- 2020/29 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-4. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davalıya iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-İİK’nın 36. maddesi gereğince Ankara 6. İcra Dairesinin 2020/3800 Esas sayılı dosyasına yatırılan 29.468,62 TL tutarlı teminat mektubunun yatırana iadesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 19/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.