Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/2010 E. 2023/1434 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi Esas-Karar No: 2022/2010 – 2023/1434
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/2010
KARAR NO : 2023/1434

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/05/2022
NUMARASI : 2018/891 Esas 2022/328 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALILAR :
VEKİLİ :

İHBAR OLUNAN :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 08/11/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 08/11/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı, davalı … ve … AŞ vekilleri tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 03.03.2018 tarihinde davalı … Sigorta A.Ş nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı …’a ait ve …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın davacı idaresindeki … plakalı araca çarptığını, kaza sonrasında davacının … Hastanesi ve … Hastanesinde tedavi gördüğünü, … Hastanesinde tedavi Engelli Sağlık Kurulu 07.11.2018 tarihli rapora göre davacı müvekkilinin sürekli beden gücü kaybı oranının %10 olduğunu, müvekkilinin kırtasiye personeli olduğunu, çalıştığı iş yerinde 2.300,00 TL maaş aldığını, … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle geçerli poliçe ile davalı … Sigorta Şirketine trafik sigortalı olması nedeniyle poliçe limitleri dahilinde maddi tazminat talep edildiğini, davalı sigorta şirketine 22.11.2018 tarihinde yapılan başvurunun 26.11.2018’de tebliğ edildiğini, davalı sigorta şirketinin herhangi bir ödeme yapmadığını, davalarının belirsiz alacak davası olduğunu, 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden işletilecek faiziyle birlikte davalı … ve …’dan tahsilini, belirlenecek maddi tazminat ile zarar ve sorumluluk kapsamı belli olduktan sonra maddi tazminatın kaza tarihinden işletilecek faiziyle davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini, 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek faiziyle davalı … ve …’dan tahsilini talep etmiş, dava dilekçesinde harca esas değeri 20.100,00-TL olarak belirtmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; … plakalı aracın ZMSS kapsamında kaza tarihi itibariyle … nolu poliçe ile Müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, söz konusu … nolu poliçede belirtilen maddi teminat miktarının müvekkili şirketin poliçeden doğan sorumluluğunun üst limiti olduğunu, zamanaşımı definde bulunduklarını, davacının müvekkili sigorta şirketine başvuruda bulunurken eksik evrakları tamamlamadığını, bu nedenle 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesine aykırı başvurunun söz konusu olduğunu, bu yönüyle davanın reddini, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, müvekkili şirketin dava konusu talepten sorumlu olduğu kanaatine varılırsa davacının kusuru oranında tazminattan indirim yapılması gerektiğini, davacının maluliyetinin ve kusur oranının tespiti gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının müvekkili şirket nezdinde teminat kapsamında olmadığını, davacının kaza tarihinden itibaren faiz işletilmesi talebinin yerinde olmadığı belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde; görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu görev yönünden itirazda bulunduklarını, kaza tespit tutanağı ve kusura ilişkin değerlendirmeyi kabul etmediklerini, emniyet ekipleri tarafından mobese ve güvenlik kaydı araştırması yapılmasını istediklerini, kaza anında davacının alkol oranının yasal sınırın üzerinden olduğunu, başka bir madde kullanıp kullanmadığının tespit edilmediğini, arabanın solundan indiğini, dengesiz tavırlarının olduğunu, görüş mesafesi açık olmasına rağmen davacının durmadığını, davacının aracının çok hızlı olduğunu, yolculuk esnasında araçta bulunan …’in tanık olarak dinlenmesini, kazanın olmasında davacının tam kusurlu olduğunu, davacının sürekli malul kalmasının mümkün olamadığını, davacının son sağlık durumunun tespiti için ATK’ya sevkini, davacının almakta olduğu ücretin 2.300,00 TL olmadığını, emsal ücret araştırması yapılması gerektiğini, davacının sürekli iş değişikliği yaptığını, işsiz olduğunu, aracın … Sigorta A.Ş tarafından Kasko Sigortası, … Sigorta A.Ş tarafından Trafik Sigortası yapıldığını ayrıca kendisinden tazminat istenmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, görev itirazının kabulünü, mahkemenin görevsizliğine karar verilerek dosyanın Ankara Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğundan görev yönünden itirazda bulunduklarını, davanın … plakalı aracın kasko sigortacısı olan … Sig. A.Ş’ye ihbarını talep ettiklerini, kaza tespit tutanağı ve kusura ilişkin değerlendirmeyi kabul etmediklerini, emniyet ekipleri tarafından mobese ve güvenlik kaydı araştırması yapılmadığını, kaza anında davacının alkol oranının yasal sınırın üzerinde olduğunu, kazanın olmasında davacının tam kusurlu olduğunu, davalı sürücünün ve müvekkilinin kazanın olmasında herhangi bir kusuru bulunmadığını, davacının sürekli malul kalmasının mümkün olamadığını, davacının son sağlık durumunun tespiti için ATK’ya sevkini, davacının almakta olduğu ücretin 2.300,00 TL olmadığını, SGK kayıtları, ücret bordrosu ve işçi özlük dosyasının dosyaya sunulmasını emsal ücret araştırılması yapılmasını, manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, müvekkiline ait aracın; … Sigorta A.Ş tarafından Kasko Sigortası, … Sigorta A.Ş tarafından Trafik Sigortası yapıldığını sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu bu nedenle müvekkili hakkında açılan davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacının maluliyetinin tespiti için … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Başkanlığı’na müzekkere yazıldığı, raporda; Özürlülük Ölçütü… Yönetmeliği’ne göre kişinin özür oranının yüzde sıfır olduğu, 8 ay süreyle iş göremez halinde bulunduğunun belirtildiği, dava öncesi alınan rapor ile mahkemece alınan rapor arasında çelişki olduğu anlaşıldığından, davacı ve davalı tarafın itirazları doğrultusunda maluliyetin tespiti için … Üniversitesi Tıp Fakültesi ATK’ya davacının dosyada bulunan hastane evrakları ve son durum raporları ile davaya konu trafik kazası sonucu geçici veya sürekli iş göremezliğe maruz kalıp kalmadığı kalmış ise oranına ilişkin rapor düzenlenmesi için müzekkere yazıldığı, 30/06/2020 tarihli ATK raporunda ; Özürlülük Ölçütü… Yönetmeliği’ ne göre Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının yüzdeoniki olduğu, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren altı aya kadar uzayabileceği görüş ve kanaatine varıldığının bildirildiği, Anayasa Mahkemesi’nin Genel Şartlarda değişikliğe ilişkin düzenleme uyarınca maluliyet raporu düzenlenmesi için yeniden ATK’ya müzekkere yazıldığı, ATK Raporunda; 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’nin sadece Ek-1 bölümünde yapılan değişiklikler içerdiği, Ek-3 ve diğer cetvelleri, meslek grupları bölümünü içermediği, dolayısıyla 03/08/2013 tarih ve 28727 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile sadece beden çalışma gücünün en az %60’ını kaybedip kaybetmediğine (hangi hastalık ve arızaların malulen emeklilik kriterlerine uyduğu) ilişkin değerlendirme yapılabileceği, bu nedenle söz konusu yönetmeliğe göre meslekte kazanma gücü kaybı belirlenemeyeceği cihetle mevcut belgelere göre; …’nın 03.03.2018 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1VIII (2Aa……….20)A %24×1/3×0,8=%6,4 E cetveline göre %5.1(yüzdebeşnoktabir) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile görüş ve kanaatine varıldığının belirtildiği, kusura ilişkin bilirkişi raporunda, 03.03.2018 tarihinde meydana gelen kazada … plakalı araç sürücüsü davacı …’nın kaza neticesinde yaralanarak maluliyete uğradığı, trafik kazasının oluşumunda; … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın yüzdeyetmişbeş oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü davacı …’nın yüzdeyirmibeş oranında kusurlu olduğu, … plakalı aracın, … poliçe numarası ile … Sigorta şirketinde ZMSS ile sigortalı olduğu, kaza tarihi itibariyle kişi başına ölüm ve sürekli sakatlık teminatının 360.000,00 TL, kişi başına tedavi giderleri teminatının 360.000.00 TL olduğu, SGK tarafından davacıya toplam 6.245,08 TL geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı, 24.06.2020 tarihli maluliyet raporuna göre yapılan hesaplamaya göre; Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’e göre, Sürekli İş Göremezlik Tazminatı: 194.558,37 TL, Bakiye Geçici İş Göremezlik Tazminatı: 2.455,72 TL olduğu, 25.06.2021 tarihli maluliyet raporuna göre yapılan hesaplamaya göre; Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmelik’e Göre, Sürekli İş Göremezlik Tazminatı: 82.687,31 TL, Bakiye geçici İş Göremezlik Tazminatı: 2.455,72 TL olduğu, görüş ve kanaatine varıldığı, davacının yaralanması ile sonuçlanan kaza Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin ve aynı işlerin devredildiği Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin kabulüne göre, kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine göre sürekli iş göremezlik oranı ve süresinin belirlenmesi gerekli olup, kaza tarihinde “Özürlülük Ölçütü… Yönetmelik” hükümleri yürürlükte olduğu için, bu yönetmeliğe göre düzenlenen raporlara göre hesaplama yapıldığı, manevi tazminat koşullarının oluştuğu gerekçesiyle; ” 1-Maddi Tazminat İstemine İlişkin Davanın KABULÜ ile: -194.558,37-TL sürekli iş görememezlik ve 2.455,72-TL geçici iş göremezlik tazminatının 07/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, 2-Manevi Tazminat İstemine İlişkin Davanın KISMEN KABULÜ ile; -9.000-TL manevi tazminatın 03/03/2018 kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde, kusur raporuna itiraz ettiklerini, kusur bilirkişisinin incelemesini yalnız, dosya üzerinden yaptığını, oysa ki olay yerinde keşif yapılması, yol genişliği, kavşağın durumu, görüş mesafesi, aracın durma mesafesi, şerit ihlali vb. hususların, yerinde görülerek, tespitin yapılması gerektiğini, davacının 0,26 promil alkollü olduğunu ve alkol testi kazadan 1 saat sonra yapıldığını, bu nedenle alkol oranı düşük çıktığını, kan testinin ise hiç yapılmadığını, gerçek alkol oranı araştırılmadığı gibi kusur değerlendirilmesinde, alkolün, kazaya olan etkisi ise hiçbir şekilde dikkate alınmadığını, davalı sürücünün yanında, arkadaşı …’in de bulunduğunu ve kazaya bizzat tanıklık ettiğini, tanık ismine delil dilekçesinde yer verildiğini, duruşmalar aşamasında dinletilmesi talep edilmişse de, tanığın dinlenmediğini, kazanın meydana geldiği kavşakta, trafik ışığı müvekkil için kırmızı, davacı için ise sarının yanıp sönmediğini, trafik işaretlerinin durumunu gösteren kayıtların dosyaya kazandırılmadığını, kaza bölgesinde mevcut bulunan mobese kamera kayıtları (ANK 0458-ANK 0460) ile bölgede bulunan veya yol geçiş güzergahında bulunan başkaca kamera kayıtları da dosyaya kazandırılmadığını, … Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından tanzim edilen 04.07.2019 tarihli ATK incelemesi neticesinde …’nın 03.03.2018 tarihinde yaralanması neticesinde Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik uyarınca düzenlenen rapor neticesinde Davacının özür oranının %0 olduğu sonucuna ulaşıldığını, keza Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmelik kapsamında değerlendirme tekrar yapıldığını ve engel oranının %0 olduğu sonucuna ulaşıldığını, ancak ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından tanzim edilen 24.06.2020 tarihli raporda tüm vücut engellilik oranının %12 olduğu, 25.06.2021 tarihli raporda ise meslekte kazanma gücünü %5 oranında kaybettiği belirtildiğini, raporlar arasında çelişki bulunduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … A.Ş vekili istinaf dilekçesinde, belirsiz alacak davası açılmasında hukuki yarar olmamasına rağmen davanın kabul edildiğini ve ilk derece mahkemesince karar verildiğini, ilk derece mahkemesi kararının bozulması gerektiğini, eksik evrakla başvurulduğunu, başvuru koşulunun yerine getirilmediğini, sürekli engellilik halini gösteren bilirkişi raporunun yanlış yönetmeliğe göre tanzim edildiğini, engellilik halinin ”özürlülük ölçütü, sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurul raporları hakkında yönetmelik” kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini, raporlar arasında çelişki bulunduğunu, olayın meydana geldiği anda davacı tarafın alkollü olduğunu, mahkemenin işbu indirim sebebini göz önünde bulundurmaksızın dosyada karar verdiğini, müvekkil şirketin temerrüde düşmediğini, sigorta şirketine usulüne uygun bir başvuru söz konusu olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, yerel mahkemece gerekçeli kararda “194.558,37-TL sürekli iş görememezlik ve 2.455,72-TL geçici iş görememezlik tazminatının 07/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine” denilmişse de faiz başlangıç tarihinin haksız fiil tarihi olan 03/03/2018 olarak kabulü gerektiğini, sigorta şirketi yönünden faiz başlangıç tarihi ihtarnamenin tebliğinden 8 iş günü sonra ile temerrüde düşürüldüğü tarih kabul edilse dahi davalılar … ve … bakımından TBK m.117 gereğince haksız fiil tarihi olan 03/03/2018 ‘den itibaren faiz başlatılması gerektiğini, yerel mahkemece her ne kadar maddi tazminat istemi için 22.069,00 TL vekalet ücretine hükmedilmişse de 197.013,00 TL (194,558,37 TL sürekli iş göremezlik sehven hesaplamaya dahil edilmeyen 2.455,72 TL ) için toplam 22.240,91 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, manevi tazminat miktarının yetersiz olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı, davalı … ve … AŞ vekillerinin istinaf sebepleri doğrultusunda, kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı vekili, davalı … vekili ve davalı sigorta vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; … Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan raporda, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik esas alındığında özür oranının % 0 olarak belirlendiği, … Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 07.11.2018 tarihli engelli sağlık kurulu raporunda %10 özür oranının belirlendiği, Adli Tıp Kurumundan alınan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmelik hükümleri gereğince düzenlenen raporda, kişinin tüm vücut engellilik oranının %12(yüzdeoniki) olduğu, Adli Tıp Kurumu tarafından Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak düzenlenen raporda ise davacının E cetveline göre %5.1(yüzdebeşnoktabir) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı belirtilmiştir.
Bu durumda, maluliyet raporları arasında çelişki oluştuğu gözetilerek, mahkemece Adli Tıp Üst Kurulundan; kaza tarihindeki yönetmelik hükümlerine göre kaza nedeniyle davacıda hangi arızalar nedeniyle ve hangi oranda maluliyet oluştuğu ve maluliyet ile kaza arasında illiyet bağı bulunup bulunmadığı konusunda, açık net, denetime elverişli ve dosyadaki maluliyet raporları arasındaki çelişkiyi giderecek nitelikte yeniden maluliyet raporu alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Kabule göre de; haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
Sigorta şirketinin poliçe kapsamında sorumlu olduğu tazminatı 2918 sayılı KTK 99. maddesi gereğince başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü içerisinde ödemesi gerekmektedir. Bu süre içinde ödeme yapılmaz ise bu süre sonra erdikten sonra 9.gün sigorta şirketinin temerrüde düştüğü kabul edilir. Davacı tarafın davadan önce sigorta şirketine bir başvuruda bulunmaması halinde ya da başvuru ispatlanmadığı hallerde davalı sigorta şirketinin dava tarihi itibari ile temerrüde düştüğü kabul edilerek bu tarihten itibaren faize hükmolunması gerekmektedir.
Somut olayda, davalı gerçek kişiler yönünden hükmedilen maddi tazminata kaza tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gereğinin gözetilmemesi isabetsizdir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı, davalı … ve … AŞ vekillerinin istinaf talebinin kabulüne, kararın uyuşmazlığın çözümünde etkili deliller toplanılmadan ve değerlendirilmeden karar verilmiş olması nedeniyle HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek, yukarıda açıklanan hususlardaki değerlendirmeler yapılarak, davanın esası hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre davacı, davalı … ve sigorta vekillerinin sair istinaf sebeplerinin incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … ve davalı … AŞ. vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 10/05/2022 tarihli, 2018/891 Esas 2022/328 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davacı vekilinin tüm, davalı … ve … AŞ. vekillerinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf edenler tarafından yatırılan istinaf karar harcının istekleri halinde yatıran taraflara iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,

Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 08/11/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.