Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/196 E. 2022/349 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/196
KARAR NO : 2022/349

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/02/2020
NUMARASI : 2019/103 Esas 2020/85 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Trafik Kazasından Kaynaklanan Maddi Tazminat

KARAR TARİHİ : 02/11/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 22/11/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde;10/08/2018 tarihinde müvekkilinin sürücüsü olduğu motosiklet ile davalı … şirketince sigortalanmış araç arasında kaza meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı tarafından sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu, müvekkiline ait motosiklet için 14.118,04 TL onarım maliyeti çıkarıldığını, masrafın karşılanması için davalı … şirketine başvuru yapıldığı ancak kendilerine cevap verilmediğini, zararlarından davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek, 100,00 TL tamir bedeli ile 100,00 TL değer kaybı bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle ile davalıdan tahsilini istemiştir.
Davacı vekili 31/12/2019 tarihli davasını tamamen ıslah ettiğini belirterek verdiği ıslah dilekçesinde; davayı 100,00.-TL araç tamir bedeli, 100,00.-TL değer kaybı bedeli olarak açtıkları ancak aracın tamirinin ekonomik olmadığının tespit ediliğini bu nedenle aracın sovtajını da istemediklerini belirterek, bilirkişi tarafından hesaplanan araç rayiç bedeli olan 23.500.00-TL’den müvekkilinin kusur oranı %20 düşülerek 18.800,00.-TL olarak davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı ….’ye usulüne uygun dava dilekçesi tebliğine rağmen davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın, trafik kazası sonucu uğranılan araca ilişkin maddi zararın tazmini davası olduğu, meydana gelen kazaya ilişkin delillerin toplandığı, makine mühendisi bilirkişiden alınan raporda; meydana gelen çift taraflı trafik kazasından, davalı tarafından sigortalı araç sürücüsünün %80, davacı sürücü …’in %20 kusurlu olduğunun, davacının zarar miktarının ise 11.500,00.-TL olduğu ve motosikletin hasar miktarının pert-total olarak olarak değerlendirilerek belirlediğinden motosikletin tamir sonrası değer kaybının değerlendirilmediği yönünde görüş bildirdiği, alınan raporun karar vermeye elverişli olduğu, kaza nedeniyle davacı aracında 14.118,04.-TL’lik hasar meydana geldiği, olay tarihi itibarıyla söz konusu motosikletin hasarsız değerinin 23.500,00.-TL olduğu, hasarlı (sovtajlı) değerinin ise 12.000,00.-TL olduğu, bu değerler gözetildiğinde motosikletin tamirinin yapılmasının ekonomik olmadığı, motosiklet söküldüğünde tamir masraflarının daha da artma ihtimalinin bulunduğu, söz konusu motosikletin pert-total sayılması gerektiği, bu durumda kaza tarihinden önceki motosiklet değeri olan 23.500,00.-TL’den motosikletin kazadan sonraki sovtajlı değeri olan 12.000,00.-TL’nin indirilmesi sonucu davacı aracındaki zararın 11.500,00.-TL olduğu, bu zarardan davalı araç sürücüsünün kusur oranı dikkate alındığında davacının davalıdan 9.200,00.-TL’lik tazminat alacağının doğduğu, aracın pert-total sayılması nedeniyle değer kaybı zararının söz konusu olamayacağının anlaşıldığı, her ne kadar davacı vekili 31/12/2019 tarihli dilekçe ile olay tarihinde uygulanmakta olan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası genel şartlarının B.2.3 maddesi ileri sürülerek aracı hasarlı hali ile davalıya terk edilmesine onay verdiklerini bu hüküm gereği 23.500,00.-TL’lik araç rayiç değerinin davalı sürücünün kusuruna isabet eden 18.800,00.-TL’sinin tahsilini istemişse de, söz konusu genel şartların B.2.3.bendinin 3 nolu alt bendinde “hak sahibinin aracın hasarlı haliyle kendisine terk edilmesine onay vermesi halinde aracın riziko tarihindeki rayiç değeri ile hasarlı hali arasındaki tutar ZMMS limitleri dahilinde kendisine tazminat olarak ödenebilir, bu durumda ilgilisine göre bu maddede yer alan usul çerçevesinde işlem yapılır. Hak sahibinin onayıyla aracı hasarlı haliyle hak sahibine terk ederek tazminatı ödemek isteyen sigortacı tespit edip hak sahibine bildirdiği sovtaj bedelini bildirimden itibaren l aylık süre ile sınırlı olarak garanti etmiş sayılır.” hükmünün yorumlanmasından bu hükmün uygulanabilmesi için sigortacının davacı hak sahibine bu konuda teklifte bulunması gerektiği yani sigortacının bu şekilde zarar ödemesi yapma iradesini davacıya açıklaması gerektiği, işbu davada davalı sigortacının bu yönde herhangi bir teklif ve kabulünün olmadığı, davacı vekilinin bu beyanına mahkemece itibar edilmediği gerekçesi ile, davanın kısmen kabulü ile 9.200,00.-TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 18.10.2018 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline, fazla istemin reddine, karar verilmiş hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; birikişinin aracın kaza tarihindeki değerinin 23.500,00 TL hesaplandığını, müvekkilinin de %20 kusur indirimi yapılarak ve araç sovtajı davalıya bırakılarak %20 kusur düşüldükten sonra bakiye 18.800,00 TL’nin davalıdan tahsilini talep ettiğini, ZMMS Genel Şartlarında hasarlı aracın müvekkilinin onayı halinde müvekkiline bırakabileceğinin belirtildiğini, mahkemece hüküm hatalı değerlendirilerek sigortanın teklifte bulunması gerektiği kabul edilerek, karar verdiğini, kararın bu haliyle hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılarak, araç değeri üzerinden %20 kusur indirimi uygulanarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf nedenleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava; trafik kazasından kaynaklanan araç hasarı nedeniyle maddi tazminat istemidir. Davacı vekili, ıslah dilekçesi ile davasını ıslah ederek, kaza neticesinde aracın pert olduğundan bahisle araç sovtajının da sigorta şirketine bırakılması suretiyle, araç rayiç değerinden %20 oranında indirim yapılarak araç bedelinin tahsilini istemiş, mahkemece sovtajın sigorta şirketine terk edilmesini, davalı … şirketi talebi halinde mümkün olacağından, davalının da bu yönde talebi olmadığından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Trafik kazasından kaynaklanan maddi zararlardan, sigorta şirketinin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamındaki sorumluluğu, TBK, KTK ve ZMMS Genel Şartlarına göre tespit edilir.
ZMMS genel şartlarının B.2-2.3. maddesinde “Onarım masraflarının zarar gören aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşması ve aynı zamanda eksper raporu ile aracın onarım kabul etmez bir hale geldiğinin tespit edilmesi durumunda, araç tam hasara uğramış sayılır. Bu durumda, aracın ilgili mevzuat doğrultusunda hurdaya ayrıldığına dair hurda tescil belgesi sigortacıya ibraz edilmeden tazminat ödenmez.
Onarım masrafları zarar gören aracın rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşsın veya aşmasın, ağır hasarlı aracın onarımının mümkün olduğunun eksper raporu doğrultusunda tespit edilmiş olması durumunda, aracın ilgili mevzuat doğrultusunda trafikten çekildiğine dair “trafikten çekilmiştir” kaşeli tescil belgesi sigortacıya ibraz edilmeden tazminat ödenmez.
Hak sahibinin aracın hasarlı haliyle kendisine terk edilmesine onay vermesi halinde aracın riziko tarihindeki rayiç değeri ile hasarlı hali arasındaki tutar zorunlu trafik sigortası limitleri dahilinde kendisine tazminat olarak ödenebilir. Bu durumda ilgisine göre bu maddede yer alan usul çerçevesinde işlem yapılır. Hak sahibinin onayı ile aracı hasarlı haliyle hak sahibine terk ederek tazminatı ödemek isteyen sigortacı, tespit edip hak sahibine bildirdiği sovtaj bedelini bildirimden itibaren 1 aylık süreyle sınırlı olarak garanti etmiş sayılır.” hükümlerine yer verilmiştir. Bu hükümlerden açıkça anlaşılacağı üzere, davalı … şirketi meydana gelen hasar bedelini tamamen poliçe limitleri içerisinden ödeme yükümlülüğü altında olup, ZMMS kapsamında talepte bulunan zarar gören, araç hurdasının kendisine verilmesini istemedikçe, sigortacının aracı zarar gören davacı uhdesinde bırakıp, hurda bedelini tazminattan düşmesi olanaklı değildir. Zira, aslolan amaç zarar bedelinin tamamen karşılanmasıdır. Bir başka ifadeyle, aracın pert olması halinde, hasarlı aracın kimin uhdesinde bırakılacağı yönündeki tercih hakkı ZMMS’den kaynaklanan sorumluluk davalarında zarar görene aittir. Zarar gören, hasarlı aracın sigorta şirketi uhdesinde bırakılması yönünde tercih hakkını kullanınca, bu durumda sovtaj değeri indirilmeksizin aracın olay tarihindeki 2. el piyasa değerinin, hasara isabet eden kusur oranı düşülerek zarar görene ödenmesi gerekir. Zarar görenin bu yöndeki seçimlik hakkını (tercihini) kullanması, sigorta şirketinin kabulüne, muvafakatına bağlı değildir.
Bu nedenle, mahkemece ZMMS Genel Şartlarında düzenleme hatalı yorumlanarak yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
Ancak, dosyada ZMMS Genel Şartları B.2-2.3. maddesine uygun bilirkişi raporu da alınmamıştır.
O halde mahkemece; aracın mevcut hasarlı hali ile bulunup bulunmadığı, sovtajın kimde kalacağı konusunda davacının açık beyanı alınarak, davacının sovtajı istememesi halinde gerektiğinde araç üzerinde mahallinde bilirkişi marifetiyle inceleme yapılarak, Genel Şartlar B.2-2.3. maddesine göre denetime uygun rapor alınarak trafikten çekme (veya hurda) belgesi de istenerek hasarlı aracın üzerindeki takyidatlardan ari (temiz) olarak davacı tarafından davalı sigortacıya teslimi kaydı ile belirlenen tazminatın sovtaj bedeli de dahil olmak üzere (kusur nazara alınarak ve taleple bağlı kalınarak) tümünün davacıya ödenmesine karar verilmesi, aksi takdirde bilirkişi tarafından belirlenen bedelden sovtaj bedeli düşülerek tazminata hükmedilmesi gerektiğinden, belirtilen eksik inceleme ile davada karar verilmemesi gerektiğinden, mevcut deliller çerçevesinde davacının talebinin değerlendirilmesi de mümkün görülmemektedir.
Bu durumda; yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, Mahkemece uyuşmazlığın çözümünde etkili deliller toplanılmadan ve değerlendirilmeden karar verilmiş olması nedeniyle, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın yeninden görülerek, öncelikle aracın mevcut hasarlı hali ile bulunup bulunmadığı, sovtajın kimde kalacağı konusunda davacının açık beyanı alınarak, davacının sovtajı istememesi halinde gerektiğinde araç üzerinde mahallinde yukarıda açıklandığı üzere bilirkişi marifetiyle inceleme yapılarak, sonucuna göre olumlu olumsuz bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kaldırma sebebine göre davacı vekilinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 04/02/2020 tarihli 2019/103 Esas 2020/85 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davacı vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan 54,40 istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden davacıya iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 02/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.