Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1923 E. 2022/326 K. 02.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1923 – 2022/326
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1923
KARAR NO : 2022/326

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/06/2022
NUMARASI : 2021/685 Esas 2022/480 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
VEKİLİ :
İHBAR OLUNAN :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 02/11/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 02/11/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili ile davalılar … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin kaza tarihi olan 20.09.2014 günü … katılmak amacıyla Kazım Karabekir Caddesi Havaş önünde Atatürk Kültür Merkezine doğru karşıdan geçmek üzereyken davalılardan…’un sürücüsü olduğu… plakalı minibüsün altında kalarak vücudunun çeşitli yerlerinden ve özellikle ayak ve bacaklarından yaralandığını, müvekkilinin kazadan hemen sonra Sağlık Bakanlığı Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildiğini ve burada ilk tedavilerin yapıldığını, kazadan sonra hareket etmekte, yürümekte güçlük çektiğini, müvekkilinin hiç bir işte çalışamadığını, kendi ihtiyaçlarını dahi karşılayamadığını, bu durumun müvekkilinin psikolojisini günden güne olumsuz yönde etkilediğini, bu durumun telafisi için şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın, 15.000 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 20.09.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … ve…’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar…, … vekili cevap dilekçesinde; davalı gösterilen …’in 12.12.2014 tarihinde vefat ettiğini, dava dilekçesinde hangi kalem alacaklar için dava açıldığının belli olmadığını, yaşanan kazada tüm kusurun davalıda olduğunu, davalının kendi kusuru nedeniyle şikâyetçi dahi olmadığını, dava dilekçesi ekinde sunulan gider faturalarını kabul etmediklerini, iş gücü kaybının ispatlanmadığını belirterek, dava ve talep konularının hangi kalemlerden oluştuğunun ve talebin net bir şekilde belirlenmesini, dosyada vaki eksiklerin giderildikten sonra kusur durumlarının belirlenmesi için Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığından rapor alınmasını ya da keşif yapılarak rapor tanzim edilmesini, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, önceki verilen hükmün 26. Hukuk Dairesinin 11.11.2021 gün 2019/1606 Esas -2021/2005 Karar sayılı kararı ile; davalı …’ in davadan önce vefatı nedeniyle ölü kişi adına dava açılamayacağından bahisle bu davalı mirasçıları yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de, mahkemece mirasçıların davaya dahil edilmesi yerinde ise de, HGK kararı gözetilerek mirasçılar yönünden reddine karar verilmesinin çelişkili ve isabetsiz olduğu, davacının dava sırasında vefatı nedeniyle tazminatın ölüm tarihi gözetilerek hesaplanmasının gerektiği, kaza tarihi itibariyle tedavi giderlerinin SGK sorumluluğunda olduğundan talepte bulunulamayacağı gerekçesi ile kaldırıldığı, Mahkemece esasen … mirasçılarının davaya dahil edilmediği, dava dilekçesine ilişkin tebligatın … adına çıkartıldığı, ancak … mirasçılarınca kendiliğinden veraset ilamı sunularak vekil aracılığı ile cevap verildiği ve davanın takip edildiği, sonrasında bu vekile yapılan tebligatların husumetin mahkemece zımnen kabul edildiği anlamına gelmeyeceği, davacı vekilince dahi husumetin mirasçılara yönlendirilmemiş olduğu, yargılama sırasında vefat halinde mirasçılara husumetin mahkemece yönlendirileceği açık ise de ölü kişi adına açılan davada HGK kararı uyarınca herhangi bir ispat ve talep olmaksızın mahkemece mirasçıların davaya dahil edilmesinin mümkün olmadığı kanaati hasıl olmuş olup, eldeki davada husumet yöneltilen davalı …’in 2014 yılında vefat ettiği, 2016 yılında açılan işbu dava için davacı tarafça HGK kararı uyarınca vefatının tüm çaba, özen ve önlemlere rağmen tespit edilemediğine ilişkin herhangi bir beyanda bulunulmadığı gözetilerek yasa gereği hüküm kurulmuş ise de, istinaf kararı kesin olduğundan ve kaldırma kararı gereği yargılama sırasında vefat eden davacı yönünden vefat tarihi itibari ile hesaplamanın mahkemece zuhulen yapılmamış olduğu gözetilerek bu konuda yeniden rapor aldırıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 1.892,44 TL geçici, 2.775,23 TL kalıcı toplam 4.667,67 TL maddi tazminatın davalı… ile … mirasçılarından payları oranında 20.09.2014 kaza, … Sigortadan 28.01.2016 dava tarihinden avans faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline, tedavi giderleri ile fazlaya ilişkin talebin reddine, manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne, 3.000 TL manevi tazminatın 20.09.2014 tarihinden itibaren… ile … mirasçılarından yasal faizi ile müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; Yargıtay içtihatlarında tazminat hesabında 1931 tarihli PMF yaşam yaşam tablosunun yerine TRH 2010 Ulusal Mortalite Tablosunun esas alındığı belirtilmiş olduğu halde, dosyada yapılan tüm hesaplamaların Yargıtay İçtihatlarına aykırı bir şekilde 1931 tarihli PMF yaşam tablosuna göre yapıldığını, ayrıca müvekkillerin murisi hayatta iken emekli olup, ayrıca bağ ve bahçe işleri gibi ek işlerde çalıştığını, emsal ücret araştırması yapılması gerektiği, mahkemenin tanık beyanı karşısında kaza mahallinde keşif yapılarak, muris ve araç sürücüsünün söz konusu kazada kusurlarının tam ve doğru bir şekilde tespitinin yapılması ve bundan sonra dosyanın kusur bilirkişisine tevdii ile Adli Tıp Genel Kurulundan rapor aldırılması gerektiğini, eksik inceleme ile hüküm kurulduğunu, manevi tazminat miktarının düşük olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalılar … vekili istinaf dilekçesinde; ölü kişiye dava açılamayacağını taraf teşkilinin tamamlanmadığını, davacının ağır kusurlu olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasarı nedeniyle maddi tazminat ve cismani zarar nedeniyle manevi tazminat istemidir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm davacılar ve davalılar … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
1-Davalılar … vekilinin maddi tazminata ilişkin istinaf talebinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK’nın “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341. maddesinin (2) no’lu bendinde, miktar veya değeri Binbeşyüz Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararların kesin olduğu belirtilmiş, 2.12.2016 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 24.11.2016 tarihli 6763 sayılı “Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun”un 41.maddesi ile de, maddede yer alan “binbeşyüz” ibaresi, “üçbin” şeklinde değiştirilmiş, her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, bu miktarın Maliye Bakanlığınca her yıl için tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması kabul edilmiştir. Buna göre 2022 yılı için Maliye Bakanlığınca açıklanan yeniden değerlenme oranlarına göre istinaf kesinlik sınırı 8.000,00 TL olarak belirlenmiştir.
Karar tarihi olan 2022 yılı itibariyle, miktar ve değeri 8.000,00 TL’yi geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. (HMK 341/2) Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir. (HMK 341/3). Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü kesinlik sınırını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz.(HMK 341/4)
Bu açıklamalardan sonra somut olay değerlendirildiğinde; Mahkemece davanın kısmen kabulü ile toplam 4.667,00 TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmiş olup, (hükmedilmiş manevi tazminat miktarı kabul edilen miktara eklense dahi) hükmedilen alacak miktarı 8.000,00 TL’yi geçmediğinden kesindir. Kesin olan bu karara karşı davalı tarafça istinaf yasa yoluna başvurulamaz. Bu nedenle, maddi tazminata ilişkin istinaf talebinin (dilekçesinin) reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalılar … vekilinin manevi tazminata ilişkin istinaf talepleri ile davacılar vekilinin maddi ve manevi tazminata yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde;
Davacı (müteveffa) yayanın asli kusurlu bulunduğu kaza nedeni ile davacının vücut genel çalışma gücünü %22 oranında kaybedecek ve 9 ay süre ile iş ve gücünden kalacak şekilde yaralandığı; talep edilen manevi tazminatın, olayın oluş şekli, kazadaki kusur durumu, zararın ağırlığı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kaza tarihindeki paranın alım gücü dikkate alınarak belirlenmesi gerektiği, ancak manevi tazminatın, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşıması, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemesi ilkeleri bir arada değerlendirildiğinde, hükmedilen manevi tazminat miktarının; duyulan acıyı, çekilen sıkıntıyı hafifletebilecek düzeyde ve her iki tarafın mali ve sosyal durumlarına uygun olduğu görülerek, taraf vekillerinin manevi tazminat miktarına yönelik istinaf taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Davacılar vekilinin maddi tazminat miktarına yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde de, kusur ve hesap raporunun usul ve yasaya uygun olduğu, PMF ve TRH tablolarının muhtemel yaşam süresinin belirlenmesine ilişkin tablolar olduğu, somut olayda davacı vefat ettiğinden hesaplamanın ölüm tarihine kadar yapıldığı anlaşılmakla istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalılar … vekilinin, müvekkilleri hakkında hükmedilen maddi tazminata yönelik istinaf talebinin (dilekçesinin) HMK’nın 341/2 ve 352/1-b maddeleri gereğince miktar itibariyle REDDİNE,
2-Davacılar vekilinin maddi tazminata yönelik istinaf talebinin ve davacılar vekili ile davalılar … vekilinin, müvekkilleri hakkında hükmedilen manevi tazminata yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
3-Davalılar … alınması gereken 523,41 TL nisbi istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 131,52 TL harcın mahsubu ile bakiye 391,89 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına, davacılardan alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcı peşin olarak yatırıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına
4-Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 02/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.