Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/192 E. 2022/261 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2022/192
KARAR NO : 2022/261

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/01/2020
NUMARASI : 2015/542 Esas 2020/22 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 19/10/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 14/11/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 09 Eylül 2013 günü davalı tarafından kasko poliçesi kapsamında İMMS ile sigortalı … plakalı aracın, müvekkili …’ın sevk ve idaresindeki motosiklete çarpması üzerine müvekkilinin yaralandığını, manevi olarak acı çektiğini, zararından davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak üzere 50.000,00 TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı; dava dilekçesi tebliğine rağmen yasal süresinde davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın trafik kazasından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan raporda; davacının geçirdiği kaza nedeniyle sekel mahiyetinde bir arızası tespit edilmediğinden 09/09/2013 tarihindeki trafik kazasına bağlı maluliyet tayinine mahal olmadığının, kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı ihtiyaç süresinin 1 ay olduğunun, geçici iş göremezlik süresinin 3 ay olduğunun rapor edildiği, davacı vekilinin itirazı üzerine İstanbul Adli Tıp Kurumu’dan alınan maluliyet raporunda; …’ın 09/09/2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanmasının 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma ve Meslekten Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 3 ay kadar uzayabileceğinin rapor edildiği, kusur durumunun tespiti için bilirkişi kurulundan alınan kusur raporunda; plakası ve kimliği belirlenemeyen aracın sürücüsünün meydana gelen olayda % 100 oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’ın ise olayda kusursuz olduğunun tespit edildiği, davacının … plakalı araç sürücüsü olduğu, … plakalı aracın kaza tarihini kapsar şekilde davalı sigorta şirketince kasko sigortasının mevcut olduğu, poliçe incelendiğinde manevi tazminat talebinin teminat kapsamında olduğu, davacının kazadan kaynaklı olarak 3 ay süre ile geçici iş göremez durumda olduğu, davacının berber olarak çalışıp, maaşı haricinde gelirinin olmadığı anlaşılmakla, mevcut kazanın davacı üzerindeki etkisi, daimi maluliyetinin olmaması, ekonomik-sosyal durumu birlikte değerlendirilerek davanın kısmen kabulü ile 4.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 19/08/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkeme gerekçeli kararında açıklanan… plakalı aracın kaza tarihini kapsar müvekkili nezdinde poliçenin bulunmadığını, mahkemenin kararında belirttiği poliçenin tramer kayıtlarında … plakalı araca ait olduğu, … plakalı araca ait sigortanın ise bulunmadığını, davayı kabul etmemekle birlikte, kazaya karışan aracın ticari araç olmadığını, faizin yasal faiz olabileceğini, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; mahkemece alınan maluliyet raporuna göre müvekkilinin maluliyetinin olmadığından bahisle karar verilmiş ise de, müvekkilinin kaza nedeniyle maluliyetinin bulunduğunu, Adli Tıp Kurumu Üst Kurulu’ndan bu nedenle rapor alınması gerektiği halde alınmaksızın karar verilmesinin hatalı olduğunu, davalının istinaf dilekçesinde kazaya karışan aracın davalı tarafından yapılan sigortası olmadığı iddia edilmiş ise de, kaza yapan … plakalı aracın müvekkiline ait olduğunu, davacı yana kasko poliçesi ile sigortalı aracın ise … plakalı araç olduğunu ve müvekkilinin zararlarından davalının sorumlu olduğunu, sorumlu olmadıklarına yönelik iddiaların yerinde olmadığını, davalıya sigortalı aracın rent a car aracı olması nedeniyle avans faizinin de yerinde olduğunu belirterek davalının istinaf talebinin reddine, müvekkilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat istemidir. Davacı dava dilekçesinde, kazaya yarışan … plakalı aracın davalı tarafında İMMS ile sigortalı olduğundan bahisle davalıdan manevi tazminat talep etmiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
1-Davalı vekili mahkeme kararında … plakalı araca ait poliçe kapsamında, müvekkilinin sorumluluğuna gidildiğini, kazaya karışan araçlardan … plakalı araca ait müvekkilli tarafından yapılan poliçe olmadığını, müvekkili tarafından tanzim edilen poliçenin … plakalı araca ait olduğundan sorumluluğuna karar verilemeyeceğini iddia etmiş ise de; davalı hakkında davanın … plakalı araca ait sigortası kapsamında açıldığı, mahkemece de yapılan yargılamada … plakalı araç sürücünün %100 kusuru nedeniyle davalının sorumluluğuna karar verildiği, karar gerekçesinde sigortalı aracın … plakalı olduğu belirtilmiş ise de, plakanın … olarak belirtilmesinin maddi hata niteliğinde olduğu ve her zaman düzeltilebilecek mahiyette olduğundan davalının buna ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
2-Davacı vekilinin maluliyet raporuna ilişkin istinaf sebeplerinin incelenmesinde; davacı vekili alınan maluliyet raporunun karar vermeye elverişli olmadığı eksik inceleme ile karar verildiğini ileri sürmüş ise de;
09/09/2013 tarihinde meydana gelen kazada davacının yaralanması nedeniyle Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’dan alınan 08/08/2016 tarihli davacının tedavi evrakları incelenerek ve muayenesi yapılarak tanzim edilen raporda, davacının meydana gelen kaza nedeniyle yaralanması sonrasında sekel mahiyetinde bir arızası tespit edilmediğinden maluliyet tayinine yer olmadığı, 1 ay bakıma muhtaç kaldığı ve geçici iş görmezlik süresinin 3 ay olduğunun tespit edilmesi sonrasında, Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafından davacının tedavi evrakları incelenerek ve muayenesi yapılarak tanzim edilen 21/12/2018 tarihli raporda da, davacının meydana gelen yaralanması nedeniyle sekel mahiyetinde arızasının bulunmadığı, iyileşme süresinin 3 ayı bulabileceğinin tespit ediliği görülmüştür.
Davacı vekilinin rapora itirazı sonrasında mahkemece Adli Tıp Kurumu Genel Başkanlığına hitaben yazılan yazı ile Adli Tıp Kurumuna dosyanın gönderilmesi sonrasında İstanbul Adli Tıp 2. Üst Kurulu tarafından 06/03/2019 tarihli yazı ile “Davacı vekilince itirazların Adli Tıp Üst Kurullarının görev tanımlarını yapan Adli Tıp Kurumu Kanununun ilgili maddelerine uyar şekilde Adli Tıp İkinci Üst Kurulunca değerlendirmeyi gerektirecek ölçütlerin hiçbirini karşılamadığı, Dosyada mevcut raporlar arasında çelişki olmadığı” belirtilerek dosyanın bu haliyle Adli Tıp Kurumu Kanunu 15. maddesi kapsamında değerlendirilmediğinden İkinci Üst Kurulu Gündemine alınmasını gerektirecek özellikler taşımadığı gerekçesi ile hiçbir işleme tabi tutulmaksızın iade edildiği görülmüştür.
Gerek Üniversite Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından tanzim edilen raporun, gerekse de Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulu tarafında tanzim edilen raporun, davacının tedavi evrakları incelenerek, muayenesi yapılarak ve son durumu değerlendirilerek düzenlenmiş olmasına, raporlar arasında çelişki bulunmamasına ve raporların karar vermeye elverişli olmasına göre davacı vekilinin maluliyet raporuna yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Buna göre; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, mahkemece takdir edilen manevi tazminatın davacının yaralanmasına, tarafların sosyal ekonomik durumuna, kazanın oluş şekline ve kaza tarihine göre hakkaniyete uygun olarak belirlenmiş olmasına, davalı tarafından İMMS ile sigortalı aracın ticari amaçla kullanıldığından mahkemece tazminatın talep doğrultusunda avans faizi ile tahsilinde isabetsizlik bulunmamasına, göre; davacı vekilinin ve davalı vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalıdan alınması gereken 273,24 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 68,31 TL harcın mahsubu ile bakiye 204,93 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf eden taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 19/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.