Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1880 E. 2022/619 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 35. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

.

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE :…. (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/10/2018
NUMARASI …
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 14/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 16/12/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, Ankara 26. Hukuk Dairesi 2019/536 E. 2021/1191 K. Sayılı 17/06/2021 tarihli kararı ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak esas hakkında yeniden karar verilmesi sonrasında, kararın davacı tarafından temyizi üzerine, kararın Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2021/22151 E. 2022/9087 K. Sayılı kararı ile bozulması üzerine, yeniden yapılan yargılama sonucunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 02/10/2014 tarihinde, müvekkilinin sevk ve idaresindeki motosiklet ile seyir halinde iken, kavşak noktasına geldiğinde, davalı tarafından ZMMS ile sigortalı aracın çarpması neticesinde müvekkilinin yaralandığını ve maluliyetinin meydana geldiğini, müvekkilinin sağ bacağını kaybettiğini, yaşam boyu protez kullanması gerektiğini, …’nun … kapsamında belirleyeceği protezi kabulün mümkün olmadığını, …’nun sağladığı protezin sadece müvekkilinin ayakta durmasını sağladığını, bu nedenle … tarafından sağlanan protezi kullanmasını beklemenin hakkaniyete aykırı olduğunu, davalının poliçe kapsamında tedavi giderlerinden sorumlu olduğunu, protez giderlerinin de bu kapsamda olduğunu, davalıya müracaat etmesine rağmen zararının karşılanmadığını belirterek, müvekkilini eski yaşamına yaklaştırabilecek nitelikte kullanacağı protezin öncelikle tespitine ve protez ömrünün, müvekkilinin ömrü boyunca kaç kez aynı protezden kullanacağının ve kaç kez bakım ve tamir göreceğinin tespiti ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 100,00 TL’nin sigorta şirketinin temerrüte düştüğü tarihten itibaren yasal faizi ile tahsilini istemiştir.
Davacı vekili 21/09/2018 tarihli dilekçesi ile; dava değerini 175.000,00 TL olarak belirlemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının zararının zamanaşımına uğradığını, bu nedenle reddine karar verilmesini, esas yönden ise kazaya karışan aracın müvekkili tarafından ZMMS ile sigortalı olduğu, sorumluluklarının sigorta limiti kusur ve zarar ile sınırlı olduğu, davacının kusuru, zararı kanıtlaması gerektiğini, davacının talep ettiği protez giderinin, tedavi gideri olduğu ve 6111 Sayılı Yasa ile değişik KTK’nın 98. maddesi gereğince … Kurumunun sorumluluğunda olduğunu, bu nedenle müvekkilinden talep edilemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemece, davanın trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olduğu, davacının meydana gelen kaza neticesinde, bacağını kaybetmiş olması nedeniyle, protez kullanması gerektiğinden bahisle protez bedelini talep ettiği dosyada bilirkişi heyetinden alınan raporda; davacının meydana gelen kaza nedeniyle sağ bacağını kaybetmiş olmasına göre … … Hastanesi 04/07/2017 tarihli ve 1079 numaralı heyet raporuna göre diz düzeyinde travmatik ampütasyon tanısı ile …. fazi hidrolik kontrollü monosentrik diz dezartikülasyon eklemli aktif vakum sistem modüler diz dezartikülasyon protezi –sağ kullanması gerektiğinin ve Sağlık Uygulama Tebliğine göre bedelinin 17.500,00 TL olduğunun ve 5 yılda bir değiştirilmesi gerektiğinin, davacının muhtemel yaşam süresine göre 10 kez protezin değişeceğinin, buna göre talep edebileceği tazminat miktarının 175.000,00 TL olduğunun belirtildiği, raporun karar vermeye elverişli olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile 175.000,00 TL’nin 19/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; verilen kararın hatalı olduğunu, davacının taleplerinin teminat dışında olduğunu, davacının bacağının kaza sonrası yanlış tedavi nedeniyle kesildiğini, zira davacının …. …’ın yanlış tedavi uygulaması nedeniyle bacağının kesildiği gerekçesi ile tedavi yapan .. … mesleki sorumluluğu nedeniyle … ….Şirketine de 18/09/2017 tarihinde başvurduğunu buna ilişkin dilekçenin de dosyada mevcut olduğunu, davacının hekim hatası nedeniyle tazminat talep etmesine rağmen müvekkili şirketten tazminat talep etmesinin kötü niyetli olduğunu, ayrıca talep edilen protez bedelinin de fahiş olduğunu, yine 6111 Sayılı Yasa ile değişik KTK’nın 98. maddesi gereğince de müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 26. HUKUK DAİRESİNİN 17/06/2021 TARİH 2019/536 E-2021/1191 SAYILI KARARI:
Davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine duruşmasız olarak yapılan istinaf incelemesi sonrasında ;
“Davalı vekili istinaf talebinde, esasa ilişkin itirazlarının yanı sıra husumete ilişkin itirazlarını da ileri sürdüğünden öncelikle husumete ilişkin istinaf sebeplerinin incelenmesi gerekmiştir.
Davalı vekilinin hüküm altına alınan protez bedeli giderinin teminat kapsamında olmadığından sorumluluklarının bulunmadığına dair istinaf sebebinin değerlendirilmesinde; Davacının, trafik kazası neticesinde sağ bacağını diz altından kaybetmiş olması nedeniyle protez giderlerinin karşılanması istemli açtığı davada mahkemece, davacının kaza sonucu meydana gelen yaralanma neticesinde, … … Hastanesi tarafından verilen 04/07/2017 tarihli 1079 protokol sayılı heyet raporu ile “Diz düzeyinde travmatik ampütasyon tanısı ile (…) … ve … fazi hidrolik kontrollü monosentrik diz dezartikülasyon eklemli aktif vakum sistem modüler diz dezartikülasyon proyezi –sağ kullanması gerektiği,” hususunun tespit edilmesi, sonrasında ise davacının Ankara … Merkezinden protezin satın alınması sonrasında, Bilirkişi Heyetinden alınan raporda; … … Hastanesinden alınan 04/07/2017 tarihli 1079 protokol sayılı heyet raporu, rapor kapsamında yapılan 28.000,00 TL işlem bedelini incelediklerini, 01/10/2014 tarihinde yenilenen …’a göre … Kodu: … olan tıbbi malzeme alan: … ve …..eklemli, Aktif vakum sistem modüler diz dezartikülasyon protezinin yenileme süresinin 5 yıl olduğu, … koşullar olarak aktivite skoru ile uyumlu olan karbon ayak ve bir çift liner fiyata dahil olan protez ücretinin 17.500,00 TL olarak tanımlandığını, davalının 02/04/2014 kaza tarihinde 16 yaş 11 ay 28 günlük olduğunu, PMF1931 yaşam tablosuna göre beklenen yaşam süresinin 48 yıl 7 ay 16 gün olduğu, süre zarfında 10 kez protez değişeceği, toplam protez giderinin 175.000,00 TL olduğunun belirtilmesi üzerine, mahkemece davalının itirazları yönünden ve kusur durumuna ilişkin değerlendirme de yapılmaksızın davalının protez giderlerinden sorumlu olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
25.02.2011 tarihli … Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 13.02.2011 tarihli 6111 sayılı Yasa’nın 59. maddesi ile 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiştir. Somut olayda davaya konu kaza 02/10/2014 tarihinde meydana gelmiş olup, kaza tarihi itibariyle yürürlükteki bu yasa maddesinde; “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer … ve … sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın … tarafından karşılanacağı” öngörülmüştür.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A-1. maddesinde, sigortacının poliçede belirtilen aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu zorunlu sigorta limitlerine kadar temin edeceği düzenlenmiştir.
Sigorta şirketinin, poliçe primini ödeyen işleten ile sorumluluğunu üstlendiği sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bir kısım tedavi giderleri yönünden yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş, 6111 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 25/02/2011 tarihinden itibaren 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk …’na geçmiş bulunmaktadır. Buna karşın gerek söz konusu madde kapsamında olmayan tedavi giderlerinden gerekse belgesiz tedavi giderlerinden … sorumlu olmayıp, sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir.
Somut olayda davacı tarafından yaptırmak istediği ve yargılama sırasında yaptırdığı protez bedelleri davalıdan talep edilmiştir. Davacının dava tarihinde protez ihtiyacı ile ilgili henüz yapılmamış olup ileride gideri sarfı lazım gelecek bedellerin, belgesiz tedavi gideri sayılıp sayılmayacağı ve buna göre anılan madde kapsamındaki tedavi giderlerinden olup olamayacağının değerlendirilmesi gerekmektedir. Belgesiz tedavi giderleri, …’nun ödemekle yükümlüğü olmayacağı, yaralanma ile ilgili, bağlantılı, hayatın olağan akışına uygun, olağan nitelikteki ulaşım, yiyecek, konaklama ve sair giderler olup, bu tür giderler poliçe teminatı kapsamında kaldığından sigorta şirketi bu zararlardan sorumludur. Bu hali ile henüz yapılmamış protez gideri, belgesiz tedavi gideri kapsamında olmayıp, davacının yaşamı boyunca ihtiyaç duyacağı protez ve protez yenileme ve bunlarla ilgili sair giderlerin zaman içinde harcanmasına müteakip belgelendirilmek koşulu ile SGK tarafından karşılanacağı, bu hususun da SGK’nun sorumluluğunda bulunduğu 6111 sayılı Kanun ile değişik 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesi hükmü karşısında kuşkusuzdur.
Öte yandan 6111 Sayılı Yasada SGK’nın sorumlu olduğu giderlere yönelik olarak, miktar açısından bir limit konulmamış iken 27.08.2011 tarihli 28028 sayılı … Gazetede yayınlanan Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline ilişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğin 4. maddesinin 1 numaralı bendinde, tedavi giderlerinin Kurum tarafından Sağlık Uygulama Tebliğinde (…) yer alan hükümler doğrultusunda karşılanacağı belirtilerek, tedavi giderlerinin ödenmesi konusunda Kanunda yer almayan bir kısıtlama getirilmiş ise de; bahsi geçen Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. bendinin iptali için açılan davada Danıştay 15. Dairesinin 16/03/2016 tarih 2013/7712 E. 2016/1779 K sayılı kararı ile 2918 sayılı Kanunun 6111 sayılı Kanunla değişik 98. maddesinde, trafik kazaları sebebiyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin … tarafından karşılanacağının belirtilmesine rağmen, dava konusu Yönetmelik hükmüyle, tedavi giderlerinin, Kurumun … Politikaları uyarınca belirlemiş olduğu Sağlık Uygulama Tebliğinde yer alan hükümler doğrultusunda karşılanacağı yönünde kısıtlama getirilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır gerekçesi ile Yönetmeliğin 4. maddesinin 1 numaralı bendinde yer alan “Kurum tarafından Sağlık Uygulama Tebliğinde (…) yer alan hükümler doğrultusunda” ibaresinin iptaline karar verilmiş olmakla davacının protez ihtiyacı ile ilgili gerek belgeli gerekse henüz yapılmamış olup ileride gideri sarf edildiğinde belgelenecek bedellerin kısıtlama olmaksızın tamamını SGK’dan talep edebilmesinde de yasal bir engel kalmamıştır.
Yine her ne kadar 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesinin 1. fıkrasına 6645 Sayılı 04/04/2015 tarihli yasa ile SGK’nın sorumluluğu açısından “genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde” sorumlu olacağı eklenmiş ise de, sorumluluğun belirlenmesinde kaza tarihindeki kanun hükümleri nazara alınması gerektiğinden, 6645 Sayılı düzenleme ancak yürürlük tarihinden sonra meydana gelen trafik kazalarında uygulanacağından, öncesinde meydana gelen kazalarda uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Davaya konu kaza 02/10/2014 tarihinde meydana geldiğinden, davacının bu madde hükmü gereğince SGK tarafından karşılanmayan gider olarak talep edebileceği bir zararı da bulunmamaktadır.
Bu bağlamda 6111 Sayılı Yasa ile değişik 2918 Sayılı Yasanın 98 maddesi gereğince, protez giderleri ister belgeli olarak sarf edilmiş olsun ister tedavi süresince yapılması muhtemel olup dava tarihi itibariyle fatura vb. bir belge ile belgelendirilmemiş olsun tamamı sağlık hizmet bedeli kapsamında …’nun sorumluluğunda olduğundan, bu giderlere yönelik davacının davalı … şirketinden bir talepte bulunamayacağından, sigorta şirketine karşı açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. ” denilerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ’NİN 17/10/2018 TARİH 2021/22152 ESAS – 2022/9087 KARAR SAYILI İLAMI
İlk derece mahkemesinin kararına ilişkin yapılan istinaf incelemesi neticesinde ilk derece mahkemesi tarafından verilen kararın, kaldırılarak, yeniden hüküm ile davanın reddine yönelik kararın davacı vekilinin temyizi üzerine, yapılan temyiz incelemesinde Yargıtay 4. Hukuk Dairesi “
“25/02/2011 tarihli … Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 13/02/2011 tarihli 6111 sayılı Kanunun 59. maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesi değiştirilmiş, buna göre “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer … ve … sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın … tarafından karşılanacağı”, Kanun’un geçici 1. maddesi ile de “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin … tarafından karşılanacağı, söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve … Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği” öngörülmüştür. Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Kanunla getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Kanun’un 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk dava dışı … Kurumuna geçmiştir.
Somut olayda; davaya konu kazadaki yaralanması nedeniyle, davacının sağ bacağını kaybettiği tarihin ve sağ bacağa protez takılması işleminin, dava açılmadan önce (05/07/2017) olduğu; davacının takılan bu protezin bedeli ile ömür boyu belli aralıklarla değişmesi gerekli protez bedellerinin trafik sigortası kapsamında davalıdan tahsilini talep ettiği görülmektedir. İstinaf Mahkemesi tarafından, yapıldığı belgelenmiş ilk protez gideri bedeli ile sonraki zamanlarda yapılıp belgelenecek protez bedellerinden, 6111 sayılı Kanun gereği SGK’nın sorumlu olduğu ve davalı trafik sigortacısının sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verildiği görülmektedir. Oysa; yukarıda da açıklandığı üzere, trafik kazasındaki yaralanmadan kaynaklanan tedavi giderlerinden olup da belgeye bağlanmış olanlardan SGK’nın sorumlu olduğu, henüz belgeye bağlanmamış olanlar için SGK’nın sorumluluğundan bahsedilemeyeceği gözetilmelidir.
Açıklanan nedenlerle; tedavi giderlerinden olup ileride yapılacak protez giderleri, 2918 sayılı Yasa’nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderlerinden olmadığından, SGK sorumluğunda olmayıp işleten, sürücü ve trafik sigorta şirketinin sorumluluğunda olmakla, davalı … şirketinin bu kalem zarardan sorumlu olduğu gözetilerek, davacının ilk protez uygulaması için fatura edilmiş bedelin SGK’ca ödenip ödenmediği kurumdan sorulup, ödenmediğinin tespiti halinde, ilk protez gideri ve ileride yapılacak protez giderlerinden davalının sorumlu olduğu dikkate alınıp karar verilmesi gerektiğinden, hukukun yanlış uygulanması nedeniyle, İstinaf Mahkemesi kararının bozulması gerekmiştir.” denilerek Ankara 26. Hukuk Dairesi’nin kararının kaldırılmasına karar vermiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, tek taraflı trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle, protez giderinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, ilk derece mahkemesinde açtığı davada protez giderlerini talep etmiş ve ilk derece mahkemesi tarafından davacının bilirkişi tarafından hesaplanan, protez giderlerine ilişkin olarak davanın kabulüne karar verilmişken, İstinaf incelemesinde, yukarıda açıklanan gerekçeler ile protez giderleri 2918 Sayılı Yasa’nın 98. maddesi kapsamında olduğu değerlendirilerek, kaza tarihinde yürürlükte bulunan Kanun ve Yönetmelik hükümleri ile Danıştay’ın iptal kararı gereğince; dava tarihinde yapılsın ya da yapılmasın protez giderlerinin SGK’nın sorumluluğunda olduğu kabul edilerek, sigorta şirketinin 2918 Sayılı Yasa’nın 98. maddesi kapsamında kalan giderlerden sigorta şirketinin sorumlu olmayacağı kabul edilerek, davacının protez giderine ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi kararında, yapılmış ve ileride yapılacak protez giderlerine yönelik ayrıma gidilerek, yapılanlardan …’nun sorumlu olacağı, ancak henüz yapılmayanlar yönünden Trafik Sigortacısının sorumlu olacağı kabul edilerek, zarar sorumlusunun belirlenmesinde, zararın henüz karşılanıp karşılanmamış olmasını ölçüt olarak belirtmiştir.
Uyuşmazlık; 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında kaldığı … ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından da kabul edilen protez giderlerinin, henüz yapılmamış olması ve ileride yapılacak olması halinde ZMMS kapsamında tedavi gideri olarak davalı … şirketinden talep edilip edilemeyeceğine, zarar sorumlusunun tespitinde tedavi giderinin yapılmış olmasının yahut yapılmamış olmasının bir ölçüt olarak kabul edilip edilemeyeceğine ilişkindir.
Haksız fiil kapsamında bedensel zarara uğrayan kişinin, zarar sorumlusundan talep edebileceği zarar TBK’nın 54. maddesinde;
“Bedensel zararlar özellikle şunlardır:
1. Tedavi giderleri.
2. Kazanç kaybı.
3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar.
4. Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” olarak düzenlemiş, zarar görenin, zarar veren ve eylemlerinden sorumlu olanlardan, kusurları oranında birden fazla kişinin kusuru ile meydana gelmesi halinde müştereken ve müteselsilen talep edebileceği düzenlenmiştir. Zarar gören haksız fiil kapsamında bedensel zarara uğraması halinde bu zararlarını bu kapsamda talep edebilmekte iken, 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesinde 6111 sayılı Yasa ile tedavi giderlerine ilişkin … bir düzenleme getirilerek, meydana gelen haksız fiilin 2918 Sayılı Yasadan kaynaklanması halinde tedavi giderlerine yönelik olarak “trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer … ve … sağlık kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın … tarafından karşılanacağı” kabul edilmiş, Yasa’nın Geçici 1. Maddesi ile de ” “Bu Kanunun yayımlandığı tarihten önce meydana gelen trafik kazaları nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin … tarafından karşılanacağı, söz konusu sağlık hizmet bedelleri için bu Kanun’un 59. maddesine göre belirlenen tutarın %20’sinden fazla olmamak üzere belirlenecek tutarın üç yıl süreyle ayrıca aktarılmasıyla anılan dönem için ilgili sigorta şirketleri ve … Hesabının yükümlülüklerinin sona ereceği,” öngörülmüştür.
Yapılan düzenleme ile; 2918 Sayılı Yasa kapsamında meydana gelen kazalara ilişkin olarak zarar verenin tedavi giderlerinden sorumluluğu açısından, farklı bir sorumlu belirlenmiştir. Bu çerçevede; 2918 Sayılı Yasanın 98. maddesi ile bir kısım tedavi giderlerinden, …’nun sorumlu olacağı kanun ile kabul edilmiştir. Yasal düzenlemede SGK’nın sorumluluğu açısından, zarar verenin sorumluluğuna göre farklılıklar da getirilmiştir. Yapılan düzenleme ile TBK’da zarar verenin sorumluluğu açısından kusur aranırken, 2918 sayılı Yasanın 98. maddesinde SGK’nın sorumluluğu açısından kusurun varlığı aranmamış, yani yaralanan kendi kusuru ile yaralansa dahi 2918 Sayılı Yasa’nın 98. maddesi kapsamında kalan tedavi giderlerinin SGK tarafından karşılanacağı (Trafik Sigortası bulunmaması nedeniyle SGK’nın rücu hakkı olsa dahi) kabul edilmiştir. Yine haksız fiili ile zarara neden olan sürücü ile eylemlerinden sorumlu olan işleten ve sigorta şirketinin bu kapsamdaki zararlardan TBK’nın 54 (818 sayılı B.K. M 46), KTK’nın 85 ve 91. maddesi gereğince sorumluluğu bulunmakta iken, 2918 sayılı Yasa ile yapılan düzenleme ile 98. madde kapsamında kalan tüm tedavi giderleri … Kurumunda olduğundan, bu kapsamda kalması halinde sürücü, işleten ve Sigorta Şirketinin sorumluluğu sona ermiştir. ( 2918 Sayılı Yasanın 98/1. maddesine 4/4/2015-6645/60 md. ile “Ancak, …, bu kapsama girenler yönünden genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmetlerine ilave sağlık hizmetlerini belirler, protez ve ortezler için farklı birim fiyatı tespit eder. Bu sağlık hizmetleri sağlık uygulama tebliğindeki istisnai sağlık hizmetleri kapsamına dâhil edilmez.” düzenlemesi getirilmiş ise de meydana gelen kaza yasal değişiklikten önce meydana geldiğinden, yapılan değişikliğin somut olayda uygulanma imkanı bulunmamaktadır.)
…’nun sorumluluğunu düzenleyen ve kaza tarihinde yürürlükte bulunan 2918 sayılı Yasanın 98. maddesinde, SGK’nın sorumluluğu belirli süre ve parasal miktar ile sınırlı tutulmamıştır. Bu nedenle tedavi giderlerinin trafik kazasından kaynaklanması ve Yasa’nın 98. maddesi kapsamında olması halinde hangi tarihte tedavi yapılırsa yapılsın giderlerinin SGK tarafından karşılanacağının kabul edilmesi gerekir. Burada dikkat edilmesi gereken husus Genel Hükümler çerçevesinde zarar gören ileride yaptıracağı tedavi giderlerini de zarar görenden talep etmesi mümkün iken, SGK’nın sorumluluğu tedavi giderinin karşılanmasına yönelik olduğundan tedavi yapıldıktan sonra SGK’dan talep edilebilecektir. Ancak bu durumda dahi; …’nun sorumluluğunda olan tedavi giderleri ileride yapılacak tedavi gideri olarak sürücü, işleten veya sigorta şirketinden talep edilemez. Zarardan sorumlu olanlar kanunda açıkça bir düzenleme olmadıkça giderin henüz yapılmış olup olmamasına göre belirlenemez. Başka deyişle, ileride yapılacak tedavi giderleri, sürücü, işleten veya sigortanın sorumluluğunda olan “belgesiz tedavi gideri” olarak kabul edilemez. Henüz yapılmamış olması nedeniyle …’ndan talep edilemeyen tedavi giderleri, 2918 sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında ise ileride yapılacak giderler olarak dahi sürücü, işleten ve sigorta şirketinden talep edilemez.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından; protez giderlerinin 2918 Sayılı Yasa’nın 98. maddesi kapsamında olduğu kabul edilmekle birlikte yapılmış ve ileride yapılacak olan protez giderleri açısından ayrım gözeterek; yapılmış ise sorumluluğun … Kurumunda olduğu kabul edilmesine rağmen; henüz yapılmamış ise sorumluluğun … Kurumunda olmadığı ZMMS kapsamında sigorta şirketlerinde olduğu kabul edilmektedir. Yukarıda da açıklandığı üzere; zarar görenin, 2918 sayılı Yasanın 98. maddesinden kaynaklanan …’nun sorumluluğunda olan tedavi giderleri nedeniyle, tedavi zamanı gelmemiş olması nedeniyle muaccel bir tedavi gideri alacağının doğmamış olması, bu giderlerin sürücü, işleten ve sigorta şirketinden talep edilebileceği şeklinde yorumlanamaz. Yasal düzenleme ile sürücü, işleten ve sigorta şirketinin sorumluluğu sona erdiğinden, ancak tedavi gerçekleştikten sonra bu giderler … Kurumundan talep edilebilir. 2918 sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında kalan tedavi giderinin ileride yapılacak olması sürücü, işleten ve sigorta şirketini sorumlu hale getirmeyeceğinden, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin “tedavi giderlerinden olan ileride yapılacak protez giderleri 2918 sayılı yasanın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderlerinden olmadığından SGK sorumluğunda olmayıp işleten, sürücü ve trafik sigorta şirketinin sorumluluğunda olmakla davalı … şirketinin bu kalem zarardan da sorumlu olduğu gözetilerek, sonucuna göre karar verilmesi” gerektiği şeklindeki, bozma gerekçesine iştirak edilmemiştir.
Buna göre; protez gideri 2918 sayılı Yasanın 98. maddesi kapsamında tedavi gideri olup, yasada tedavi giderleri açısından yapılmış veya ileride yapılacak ayrımı gözetilmediğinden, sırf bu nedenle henüz yapılmadığından bahisle ZMMS kapsamında sigorta şirketinin sorumluluğuna gidilemeyeceğinden, ayrıca ilk kararımızda da açıklandığı üzere – kaza tarihi itibariyle SGK’nın Yasa’dan kaynaklanan sorumluluğu … kapsamında olmadığından, davacı yaptırdığı tedavi giderlerini SGK’dan talep edebileceğinden, önceki kararımızda direnilmesine karar verilerek, henüz yapılsın ya da yapılmasın protez giderlerinden davalının kaza tarihindeki 2918 Sayılı Yasanın 98. Maddesi gereğince sorumluluğu bulunmadığından davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Dairemizin (Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi 2. Heyet olarak verilen) 17/06/2021 tarih, 2019/536 Esas, 2021/1191 Karar sayılı kararında direnilmesine,
Buna göre;
1-Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince, alınması gereken 80,70 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 31,40 TL peşin ve 598,00 TL tamamlama harcından mahsubu ile yeniden harç alınmasına yer olmadığına, fazladan alınan 548,70 TL’nin isteği halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekil ile temsil edildiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 7. maddesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde iadesine,
6-Davalı tarafça yatırılan 2.988,56 TL istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
7-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı tarafından yapılan 98,10 TL istinaf başvuru harcı ve 139,80-TL tebligat ve posta giderleri olmak üzere toplam 237,90 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Ankara 4. İcra Müdürlüğünün 2018/14503 E. Dosyasına depo edilen 245.500,00 TL teminat mektubunun yatırana iadesine,
9-HMK’nın 333.maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının ve istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
10- Kararın taraflara usulüne uygun tebliğine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda HMK’nın 361/1.maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içinde TEMYİZİ KABİL OLMAK ÜZERE oy birliği ile verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/12/2022

Başkan …

.
Üye …

.
Üye …

.
Katip …

*Bu belge, 5070 sayılı kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.