Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/186 E. 2022/257 K. 19.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/186 – 2022/257
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/186
KARAR NO : 2022/257

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/01/2020
NUMARASI : 2016/275 Esas 2020/32 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat ( Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 19/10/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 07/11/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili, davalı … vekili ve davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 30/07/2015 tarihinde yolun karşısına yaya olarak geçmek isteyen müvekkiline davalı … idaresindeki trafik sigortasız aracın çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını, geçici ve daimi iş göremezliğinin meydana geldiğini, ayrıca bakıcı ve bakım gideri yaptığını, kazaya karışan aracın sigortası olmadığını bu sebeple de zararlarından …’nın ve davalı araç sürücüsün sorumlu olduğunu ileri sürerek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 100,00 TL maddi tazminatın davalılardan, 20.000,00 TL manevi tazminatın …’dan kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili, sürekli iş göremezlik tazminatını 11.958,86 TL, geçici iş göremezlik tazminatını 2.315,50 TL, bakıcı giderini 636,75 TL, tedavi giderini 133,00 TL olmak üzere 15.044,11 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davaya konu trafik kazasında müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, yaya kaldırımı olmayan ana caddede aşırı alkollü vaziyette dolaşan ve kazaya sebebiyet veren kişinin davacı olduğunu, talep edilen manevi tazminatın sebepsiz zenginleşmeye yol açacağını, tedavi giderlerinden SGK’nın sorumlu olduğunu, davacı tarafın tedavi masrafları ve bakım giderlerinin reddi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; tedavi gideri, geçici iş göremezlik zararı ile kazanç kaybı taleplerinden müvekkilinin sorumluğunun bulunmadığını, kusur ve maluliyet açısından Adli Tıp Kurumu’ndan rapor alınması gerektiğini, tedavi masraflarının SGK tarafından karşılanması gerektiğini, hesaplamanın aktüerler tarafından yapılması gerektiğini, geçici iş göremezlik taleplerinin SGK’dan talep edilmesi gerektiğini, yasal faiz talep edilebileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın, trafik kazası sonucu yaralanan davacının kazaya neden olan aracın ZMMS sigortacısı bulunmadığından …’ndan ve araç sürücüsünden talep edilen geçici ve sürekli iş gücü kaybı, bakıcı gideri tazminatın istemine ilişkin olduğu, tüm deliller toplandıktan sonra trafik kusur uzmanı bilirkişiden alınan raporda; yaya …’nun olayda %40 oranında kusurlu olduğu, motorsiklet sürücüsü …’ın olayda %60 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği, kusur raporuna itiraz edilmesi üzerine Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığından alınan 01/12/2017 tarihli raporda; davalı sürücü …’ın %25 oranında, davacı yaya …’nun %75 oranında kusurlu olduğunun bildirildiği, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 01/06/2017 tarihli raporda; davacının 30/07/2015 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasından dolayı; çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının %18 olduğunun, kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı ihtiyaç süresinin 2 ay olduğunun, geçici iş göremezlik süresinin 9 ay olduğunun bildirildiği; davacının bakıcı gideri talebi üzerine Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı’ndan alınan 01/06/2017 tarihli ek raporda; davacının 01/06/2017 tarihli raporlarına ilave olarak hastanın 30/07/2015 tarihli kazaya bağlı maluliyet oranına, geçici iş göremezlik ve bakıcı ihtiyacı sürelerine etki eden ek bir husus olmadığının bildirildiği, doktor ve aktüer bilirkişi heyetinden alınan 05/02/2019 havale tarihli raporda, meydana gelen trafik kazası sonucu % 18 oranında malul olan davacı … için maluliyet ve % 25 kusur nispetinde Genel Şartlara göre davacının % 69 maluliyet oranından daha az maluliyeti olduğundan; bakıcı ücreti talep edemeyeceği değerlendirilmekle birlikte; bu hususun mahkemenin takdirinde olması sebebiyle maluliyet raporunda belirtilen 2 ay süre boyunca 636.75 TL bakıcı gideri, daimi iş göremezlik tazminatı olarak 11.958,86 TL, geçici iş göremezlik tazminatı olarak 2.315.50 TL, 133.00 TL ulaşım gideri, hesaplanmış olduğu, bilirkişi raporlarının dosya kapsamı ve delil durumuna uygun olduğu, buna göre; 30/07/2015 tarihinde yolun karşısına yaya olarak geçmek isteyen davacıya davalı … idaresindeki trafik sigortasız araç ile çarpması sonucu maddi hasarlı yaralanmalı trafik kaza neticesinde, davacının çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının %18 olduğu, kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı ihtiyaç süresinin 2 ay olduğu, geçici iş göremezlik süresinin 9 ay olduğu, Adli Tıp Kurumundan alınan kusur raporuna göre, davalı sürücü …’ın %25 oranında, davacı yaya …’nun %75 oranında kusurlu bulunduğu, kazaya karışan aracın ZMMS sigortası bulunmadığından 5684 sayılı Sigortacılık Kanunun 14. maddesi gereğince davacının …’ndan zararını talep edebileceği, alınan aktüer bilirkişi raporuna göre; davacının 11.958,86 TL kalıcı iş göremezlik, 2.315,50 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 133,00 TL ulaşım gideri bulunduğu, sigorta genel şartlar itibariyle davacının maluliyeti %69 oranından az bulunmakla bakıcı ücreti talep edemeyeceği kanaati ile bakıcı gideri alacağı bulunmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği, manevi tazminata yönelik olarak ise, tarafların kusur durumları, olay tarihi, paranın satın alma gücü, davacının yaşadığı elem ve ızdırap göz önüne alınarak davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verildiği gerekçesi ile “Davanın kısmen kabulüne, 11.958,86 TL kalıcı, 2.315,50 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 133,00 TL ulaşım gideri olmak üzere toplam 14.407,36 TL tazminatın davalı sigorta şirketinden 23/03/2016 tarihinden diğer davalıdan olay tarihi olan 30/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine; 8.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 30/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş hüküm davacı vekili, davalı … ve davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kaza nedeniyle müvekkilinin geçici bakıcı giderine ilişkin talebi olduğunu, müvekkilinin %69’dan fazla maluliyeti olmadığından bahisle bakıcı giderine yönelik talebinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, manevi tazminatın çok düşük kaldığını, Kanuna uygun kıstaslar nazara alınarak belirlenmediğini, hesap raporunda geçici iş göremezlik zararı ve bakıcı giderinin kusur indirimi yapılarak hesaplandığını, geçici iş göremezlik süresi içerisinde davalının %100 kusurlu kabul edilerek indirim yapılmaması gerektiğini, ayrıca maddi tazminatlarının çok cüzi hesaplandığını, müvekkilinin çalışma ve yaşama ömrünün çok kısa tutulduğunu, yaşam süresinin 75-80 yaş kabul edilmesi gerektiğini, davalı … istinaf sebeplerinin de haksız olduğunu belirterek istinaf talepleri doğrultusunda kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacının müvekkiline başvurmadan dava açtığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, hükme esas alınan maluliyet raporunun, kaza tarihindeki yönetmelik hükümlerine uygun olmadığını, maluliyetin 2019 yılında yürürlüğe giren Erişkinler Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre tespit edilmesi gerektiğini, davacının kaza tarihinde 61 yaşında olması nedeniyle geçici iş göremezlik zararı hesaplanamayacağını, ayrıca geçici iş göremezlik ve ulaşım giderinden müvekkilinin sorumlu olmadığını, müvekkilinin ancak kalıcı iş göremezlik zararından sorumlu tutulabileceğini, Yargıtay’ın emsal içtihadının da bu yönde olduğunu, geçici iş göremezlik, bakıcı gideri ve ulaşım gideri bedensel zarar olmadığından …’ndan talep edilemeyeceğini, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Maluliyet raporunun Erişkinler Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre alınması gerekirken Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Yönetmelik hükümlerine göre yapılmasının hatalı olduğunu, hesaplamanın TRH2010 Yaşam Tablosuna göre yapılmasının hatalı olduğunu, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve yasal süresinde verdiği istinaf dilekçesi ile ileri sürdüğü istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı, bakıcı ve tedavi gideri istemidir.
Davacı 23/03/2016 tarihinde açtığı davada, 30/07/2015 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle maddi tazminat talebinde bulunmuştur.
Kaza tespit tutanağına göre, davacının kavşak içerisinden yaya olarak yolun karşısına geçtiği esnada ZMM Sigortası bulunmayan, davalının sevk ve idaresindeki aracın çarpması ile kazanın meydana geldiği görülmüştür.
Adli Tıp Kurumu’ndan alınan alınan kusur raporunda, kazanın meydana gelmesinde motosiklet sürücüsünün %25 oranında, kaza anında 1,77 promil alkollü de olduğu anlaşılan davacı yayanın %75 asli kusurlu olduğunun tespit edildiği, ilk derece mahkemesi tarafından raporun olayın oluş şekline uygun olduğu kabul edilerek hükme esas alındığı anlaşılmıştır.
Davacının Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adi Tıp Anabilim Dalı Başkanlığından alınan alınan rapor ile %18 oranında maluliyetinin meydana geldiği, 2 ay bakıcı ihtiyacı olduğu ve 9 ay süre ile iş göremez kaldığı tespit edilmiş, Mahkemece aktüer ve adli tıp uzmanından alınan hesap raporunda, davalının %25 kusurlu olması halinde davacının talep edebileceği geçici iş göremezlik zararının 2.315,50 TL, sürekli iş göremezlik zararının 11.958,86 TL, bakıcı giderinin 636,75 TL, SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderinin 133,00 TL olduğu hesaplanmış, davacı vekilinin hesaplama yöntemine yönelik rapora itiraz etmeksizin istinafa getirdiği hususlarda rapora itiraz ederek davasını ıslah ettiği görülmüştür.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, mahkemece hükme esas alınan kusur raporunun olayın oluş şekli ve kaza tespit tutanağı ile uyumlu bulunmasına, hükme esas alınan maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan yönetmelik hükümlerine uygun olmasına, kazadan sonra yürürlüğe giren Erişkinlere Verilecek Raporlar Hakkındaki Yönetmelik hükümlerinin davada uygulanmasının mümkün olmamasına, 23/03/2016 dava tarihi itibariyle KTK’nın 97. maddesi hükmü gereğince sigorta şirketine başvurulmadan dava açılabilmesinin mümkün olmasına, hükme esas alınan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmasına, davalıların geçici iş göremezlik tazminatı, bakıcı gideri ve tedavi giderinden de davalı araç sürücüsünün kusuru oranında sorumlu olmasına, haksız fiil kapsamında bedensel zararlar TBK’nın 54. maddesinde belirtildiğinden geçici iş göremezlik zararları sürekli iş göremezlik zararları, bakıcı giderleri ve tedavi giderleri de bu kapsamda zararlardan olduğundan …’nın TBK 54. maddesi kapsamında sayılan bedensel zararlardan sorumlu olmasına, SGK’nın sorumlu olduğu tedavi giderlerinin neler olduğu 2918 Sayılı yasanın 98. maddesinde düzenlenmiş olup, sorumluluğunun kanunda belirtilen giderlerle sınırlı olmasına ve geçici iş göremezlik zararlarından SGK’nın sorumlu olacağına dair kanunda düzenlenme bulunmamasına, ayrıca 2918 Sayılı Yasanın 92. maddesinde geçici iş göremezlik zararlarının ve geçici bakıcı giderlerinin sigorta teminat kapsamı dışında (dolayısı ile … sorumluluğu dışında) olduğuna ilişkin bir düzenlemenin de yer almamasına, ikincil norm olan Genel Şartlar ile kanunla belirlenen sorumluluğun da daraltılmasının mümkün olmamasına, mahkemece takdir edilen manevi tazminat miktarının kaza tarihi, olayın oluş şekli, tarafların sosyal ekonomik durumu nazara alındığından hakkaniyete uygun olmasına göre, davalı … vekilinin ve davalı … vekilinin tüm, davacı … vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
1-Davacı vekilinin bakıcı giderine yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde; haksız fiil neticesinde, bedensel zarara uğrayan kişi TBK’nın 54. maddesi kapsamında tedavi giderlerini de zarar görenden talep edebilir. Bakıcı gideri de tedavi gideri kapsamındadır. Davacı sürekli bakıma muhtaçlığının tespit edilmesi halinde sürekli bakıcı gideri talep edebileceği gibi, iyileşme süresi içerisinde Adli Tıp Uzmanı tarafından bakıcı ihtiyacı olduğu tespit edilmesi halinde belirlenen süre kadar geçici bakıcı gideri de talep edebilir.
Somut olayda, davacının 2 ay süre ile bakıma muhtaç olduğu tespit edilmiş, aktüer hesap bilirkişi tarafından tanzim edilen raporda da 2 aylık bakıcı giderinin 2.547,00 TL olduğu belirlenerek, davacının bakıcı giderini talep edebileceğinin kabulü halinde kusur oranına göre davacının talep edebileceği miktar 636,75 TL olarak hesaplanmıştır.
Bu durumda, davacının geçici bakıcı giderine yönelik talebinin de kabulüne karar verilmesi gerekirken, sürekli maluliyet oranından hareket edilerek geçici bakıcı giderine yönelik talebinin reddine karar verilmiş olması doğru görülmediğinden davacı vekilinin buna ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmüştür.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı … vekilinin ve davalı … vekilinin tüm istinaf sebeplerinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince reddine, davacı vekilinin ise sair istinaf sebeplerinin reddi ile yukarıda 1 no’lu bentte yazılı nedenle istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının davacı lehine kaldırılarak, mahkemece yapılan yargılamada eksiklik bulunmamasına, yapılan hata nedeniyle yeniden yargılamaya ihtiyaç duyulmamasına göre HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kararın düzeltilerek, davacının geçici bakıcı giderine yönelik talebinin de kabulüne karar verilerek, ilk derece mahkemesi kararında kesinleşen yönler korunarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davalı … vekili ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
II-Davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile; Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 28/01/2020 tarihli, 2016/275 Esas 2020/32 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-Davacının maddi tazminat talebinin kabulüne, 11.958,86 TL kalıcı, 2.315,50 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 133,00 TL ulaşım gideri ve 636,75 TL geçici bakıcı gideri olmak üzere toplam 15.044,11 TL tazminatın davalı sigorta şirketinden 23/03/2016 tarihinden diğer davalıdan olay tarihi olan 30/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, 8.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 30/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Maddi tazminat yönünden davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Manevi tazminat yönünden davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren (ilk derece mahkemesi kararındaki usulü kazanılmış hakları korunarak) 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
5-Manevi tazminat yönünden reddedilen kısım üzerinden hesaplanan takdiren (ilk derece mahkemesi kararındaki usulü kazanılmış hakları korunarak) 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’a ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 1.925,80 TL yargılama giderinden red ve kabul oranına göre hesaplanan 1.266,36 TL’nin (davalı …’nın sorumluğu 826,73 TL ile sorumlu olmak kaydıyla) davalı taraftan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,

7-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
8-Alınması gerekli 1.574,14 TL harçtan (Güvence Hesabından 1027,46 TL) peşin ve ıslahla alınan 120,66 TL harcın düşümü ile arta kalan 1.453 TL harcın (davalı … sorumluğu 906,80 TL ile sınırlı olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili hazineye gelir kaydına,
9-Peşin ve ıslahla alınan 120,66 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN
III- İstinaf talebi reddedilen davalılar … ve …’dan alınması gerekli 1530,65 TL (… yönünden 984,17 TL ile sınırlı) istinaf karar ve ilam harcından Güvence Hesabından peşin alınan 215,90 TL, Davalı …’dan peşin alınan 121,00 TL ve 261,66 TL’nin mahsubu ile bakiye 932,09 TL’nin (sigorta şirketi 552,37 TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere) müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak hazineye irat kaydına,
IV-İstinaf talebi reddedilen davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin istinaf eden davalılar üzerinde bırakılmasına,
V-İstinaf talebi kabul edilen davacı tarafça yatırılan 54,40 TL istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
VI-İstinaf talebi kabul edilen davacı tarafından yapılan; 148,60 TL İstinaf Başvuru Harcı gideri ve 53,50 -TL tebligat ve posta giderleri olmak üzere toplam 202,10 TL’nin müştereken ve müteselsilen davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
VII-HMK’nın 333.maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
VIII-HMK’nın 359/4.maddesi gereğince kararın taraflara tebliğine,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren (davacı yönünden) 2 hafta içerisinde TEMYİZ YOLU AÇIK, davalılar yönünden HMK’nın 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 19/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.