Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1840 E. 2022/274 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1840 – 2022/274
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1840
KARAR NO : 2022/274

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/06/2022
NUMARASI : 2022/244 Esas 2022/467 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 26/10/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 31/10/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 01/02/2019 tarihinde Düzce ili, Gölyaka ilçesi Yunus Emre Bulvarı mevkiinde, sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobil ile sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın Yunus Emre Bulvarı üzerinden Gölyaka ilçe merkezi istikametine doğru yarış halinde iken, sürücü …’ın direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı şeride geçip, bisiklet sürücüsü müvekkil …’a çarptığını, çarpma sonucunda yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumunda … plakalı aracın sürücüsü …’ın asli kusurlu olduğunu, müvekkilinin basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek şekilde ağır derecede yaralandığını, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı olduğunu, dava açılmadan önce arabuluculuk başvurusunun yapıldığını, belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 100,00-TL geçici iş göremezlik tazminatının davalı tarafından tazmin edilmesine, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte 100,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatının davalı taraftan tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, müvekkili şirketin yerleşim yerinin İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğundan davanın usulden reddini gerektiğini, müvekkili şirket tarafından ödeme yapıldığını, başkaca hak ve alacak kalmadığını, maluliyet artışından bahsedilemeyeceğini, davanın reddini gerektiğini mahkemece tahkim yargılaması sırasında mevcut olan hukuki şartların Aym İptal Kararı gözetilerek maluliyet artışının mevcut şartlara göre incelenmesi gerektiğini, müvekkili aleyhine açılan davanın konusuz kaldığını ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, aleyhine faiz, yargılama gideri ve avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmesini talep ettiklerini, maluliyet artışının sebepleri ihmalinin yer olmadığına karar verilmesini talep ettiklerini, mahkemece aksi kanaatte ise ödeme tarihindeki verilere göre hesaplama yapılması gerektiğini, müvekkilinin sadece sürekli iş göremezlik tazminatından sorumlu olduğunu, müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini beyan ederek, davanın usulden reddine, kusur durumunun şüpheye mahal vermemesi adına ceza dosyasının celbini, ilgili dosya eksikliği tamamlandıktan sonar dosyanın kül halinde İstanbul Adli Tıp kurumu Trafik İhtisas dairesine sevkine karar verilmesini ve davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; mevcut davanın trafik kazasından kaynaklı tazminat davası olduğu, temelinin haksız fiile dayandığı, haksız fiil davalarında yetkili mahkemelerin 6100 sayılı HMK’nın 16. maddesinde, haksız fiilin meydana geldiği yer, zararın meydana geldiği yer ve zarar görenin yerleşim mahkemesi olarak belirlendiği, yine 6100 sayılı HMK’nın 6. maddesi gereğince genel yetkili olarak davalının ikametgahının da mevcut olayımızda yetkili olduğu, ayrıca poliçeyi düzenleyen şubenin bulunduğu yerin de 6100 sayılı HMK’nın 14.maddesi gereğince yetkili olduğu, 2918 sayılı Kanun’un 110/2. maddesinde yetkiye ilişkin HMK kapsamındaki düzenleme ile benzer bir düzenlemenin bulunduğu, söz konusu düzenlemelerin mevcut olaya uygulanmasında, mevcut kazanın 01/02/2019 tarihinde meydana geldiği, zarar gören şahsın yani davacının İstanbul’da oturduğu, davalı… Sigorta şirketinin merkezinin İstanbul olduğu, bu çerçevede HMK’nın belirlemiş olduğu yetki kuralları çerçevesinde mevcut davaya bakmada Ankara mahkemesinin yetkili olmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14/03/2018 tarih, 2017/17-1092 Esas – 2018/463 Karar sayılı kararına göre Bölge Müdürlüklerinin acente ve şube sayılamayacağı, bundan dolayı söz konusu Bölge Müdürlüğünün bulunduğu yerin yetkili mahkeme olarak kabul edilemeyeceğinin belirtildiği, bu çerçevede davalı… Sigorta Şirketi’nin İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğuna dair itirazının yerinde olduğu, davalının merkezinin İstanbul’da olması nedeni ile yetkisizlik kararı vermek gerektiği, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemenin gerekçesine esas aldığı hukuk genel kurulu kararının tam tersine kararların bulunduğunu, davalı sigortanın bölge müdürlüğünün bulunduğu Ankara mahkemelerinin de yetkili olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalıya Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı aracın sebep olduğu trafik kazası nedeniyle geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yetkisizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiş olup, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Haksız fiilden kaynaklanan uyuşmazlıklarda dava; genel yetki hükümlerince davalının yerleşim yeri mahkemesinde (HMK m. 6), davalı sayısı birden fazla ise, bunlardan birisinin ikametgahı mahkemesinde (HMK m. 7/I), aynı Kanun’un 16. maddesi uyarınca haksız fiilin vuku bulduğu, zararın meydana geldiği, zararın meydana gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 110. maddesi ile ZMMS Genel Şartlarının C.7. maddesinde de, motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davaların sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabileceği düzenlenmiştir.
Dairemiz tarafından Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 14.03.2018 tarih 2017/17-1092 E. – 2018/463 K. sayılı ilamı gereğince; Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta şirketine karşı açılan davalarda sigorta şirketlerinin Bölge Müdürlüklerinin bulunduğu yer mahkemelerinin yetkisi ile ilgili Bölge Müdürlüğünün yetkili olduğu yönünde yasal bir düzenlenme bulunmadığı, Kanun’da bulunmayan bir düzenlemenin yorum yolu ile genişletilemeyeceği, Bölge Müdürlüklerinin bulunduğu yer mahkemelerinin de yetkili mahkeme olarak kabul edilemeyeceği yönünde karar verilmekteyken, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/1087 E. – 2020/125 K. sayılı 11.02.2020 tarihli ilamında; “2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun görevli ve yetkili mahkemeyi düzenleyen 110. maddesinde, motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davaların, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabileceği düzenlenmiştir. Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) Genel Şartlarının C.7 maddesinde de yetkili mahkemeler belirlenmiş, Kanun’daki yetki kuralı aynen tekrar edilmiştir. Sigorta Şirketleri ve Reasürans Şirketlerinin Kuruluş ve Çalışma Esaslarına İlişkin Yönetmelik’in 10. maddesinde, şirketlerin bölge müdürlükleri ve şube açmak suretiyle yurt içinde teşkilatlanmasının, yurt dışında şube veya temsilcilik açması ilgili diğer mevzuat hükümleri saklı kalmak kaydıyla serbest olduğu, ancak bu şekilde faaliyete başlanmasını ve faaliyetin sona erdirilmesini müteakip bir ay içinde şirketçe Müsteşarlığa bildirimde bulunulması gerektiği düzenlenmiştir. Mevcut bu düzenleme dikkate alındığında Sigorta Şirketleri ve Reasürans Şirketlerinin Kuruluş ve Çalışma Esaslarına İlişkin Yönetmelik hükümleri uyarınca bölge müdürlüğü yapılanmasına izin verilmiş, genel müdürlük ile şube ve acenteler arasında bölge müdürlüğü adında bir yapılanmanın kurulabileceği kabul edilmiştir. Aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulu’nun 24.06.2017 tarihli ve 2017/17-1110 E. – 2017/860 K. sayılı kararında da benimsenerek davacı vekilinin davayı sigortacının bir acenteden daha yetkili olan Bölge Müdürlüğü’nün bulunduğu Bursa ilinde açtığı gözetilerek mahkemece yetki itirazının reddi ile işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir.” denilmiştir.
Dava konusu olayda, davacı vekili davasını davalı sigorta şirketinin Bölge Müdürlüğü’nün bulunduğunu iddia ettiği yer mahkemesi olan Ankara Mahkemelerinde açmıştır.
Dairemizce yapılan araştırmada davalı sigorta şirketinin Ankara’da Bölge Müdürlüğü’nün bulunduğu anlaşılmış olup, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun içtihat değişikliği de gözetilerek davanın yetkili mahkemede açıldığının anlaşılmasına göre, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın esasına girilerek taraf delillerinin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Ankara 1. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20/06/2022 gün ve 2022/244 E. 2020/467 K. sayılı kararının HMK.nın 353/1-a-3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
2-İstinaf yoluna başvuran davacı tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde yatırana iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran tarafça yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-Karar tebliği, harç mahsup, iade ve tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 26/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.