Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1823 E. 2023/138 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1823 – 2023/138
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1823
KARAR NO : 2023/138

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/03/2022
NUMARASI : 2020/494 Esas – 2022/247 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 08/02/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 09/02/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 27.03.2009 günü sürücü … sevk ve idaresindeki davalı tarafından ZMMS ile sigortalı … plakalı kamyonet ile Sorgun İlçesi istikametinden Akdağmadeni İlçesi istikametine seyri sırasında önünde seyreden … plakalı kamyonu solladığı esnada karşı istikametten gelen … plakalı araçla çarpışması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, bu kazada … plakalı araç içerisinde yolcu olan müvekkili …’in yaralandığını, davalı şirketin aracın kaza tarihini kapsayan zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi nedeniyle limitleri kadar maddi tazminattan sorumlu olduğunu, müvekkilinin kazadan sonra İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde tedavi gördüğünü, müvekkilinin kazadan sonra hayatının maddi olarak zor bir hal aldığını, bu nedenle davalıya karşı husumet yöneltilerek müvekkilinin uğradığı maddi zararı telafi etmek maksadıyla dava açmak mecburiyetinde kaldıklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 100,00 TL maddi tazminatın müracaat tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini dava ve talep etmiş, 14.12.2017 havale tarihli dilekçesi ile davasını ıslah ederek 125.368,00 TL’ye çıkarmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı araç müvekkil şirket tarafından 26.02.2009-2010 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … nolu Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, davacı yana 27.12.2010 tarihinde 24.632,00 TL ödendiğini, KTK md.111/2 gereği, ibranamenin iptalinin 2 yıllık hak düşürücü süreye tabi olduğunu, bu nedenle reddi gerektiğini, davacıya yapılan ve imzalanan ibraname tarihinin 27.12.2010 olduğunu, huzurdaki davanın 07.09.2015 tarihinde yani 2 yıllık ibraname zamanaşımı süresinden sonra açıldığını, bu nedenle esasa girilmeksizin davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; verilen ilk kararın davalı vekilinin istinafı sonucu Ankara BAM 22. Hukuk Dairesi 14.9 2020 gün, 2020/ 701 E. – 2020/989 K. sayılı kararı ile maluliyet artışının tespiti için tedavinin tamamlandığı tarihin tespiti ile maluliyet durumunun kesin olarak belirlenebilir duruma geldiği tarihin Adli Tıp 3. İhtisas dairesinden rapor alınarak tespiti ile 2 yıllık hak düşürücü süre gözetilerek karar verilmesi gerektiğinden kaldırıldığı, kaldırma kararı uyarınca İstanbul Adli Tıp Kurumundan alınan rapor gereğince, davacıya 31.3.2016 tarihinde kırılmış kemik nedeniyle total kalça protezi ameliyatı yapıldığı, bu tarihe kadar maluliyetin %44.2 olup, 31.3.2016 tarihinde % 65 olacağı, 6 ay geçici işgörmezliğinin bulunacağının tespit edildiği görülmüş, 29.06.2016 tarihinde grafiklerde kaynamanın gerçekleştiği 2 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı, artan maluliyet yönünden aktüer bilirkişisinden rapor alındığı, 27.12.2010 tarihindeki ödemenin %20 maluliyete göre yapıldığı gözetilerek tespit edilen %65 maluliyet için, maluliyette %45 artış olduğu bu konuda aktüer bilirkişisince yapılan hesaplama doğrultusunda kararı istinaf etmeyen davacı yönünden davalının kazanılmış hakkı olduğu gözetilerek davanın kısmen kabulü ile 4.875,90 TL geçici iş görmezlik, 120.492,10 TL kalıcı iş görmezlik toplamı 125.368,00 TL’nin 07.09.2015 dava tarihinden avans faizi ile davalıdan tahsiline, 50 TL bakıcı gideri talebine ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; KTK’nın 111/2 maddesindeki hak düşürücü sürenin geçtiğini, ibraname tarihi itibarıyla maluliyetin tespit edilebileceğini, gelişen bir durumun sözkonusu olmadığını, maluliyetin hatalı tespit edildiğini, kusur tespitinin hatalı yapıldığını, emniyet kemeri takıp takmadığının araştırılmadığını, ticari faize karar verilmesinin doğru olmadığını belirterek, istinaf isteminin kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı ile bakıcı gideri istemine ilişkindir.
Yerel Mahkeme tarafından davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; davalıya sigortalı araç sürücüsünün %100 kusuru ile sebep olduğu kaza sonucunda davacının dava tarihi itibarıyla %65 malul kalacak şekilde yaralandığı, ancak davacı tarafından olay sonrası sigortaya başvurusu sonucunda davalı şirket tarafından davalının %20 malul kaldığı kabul edilerek 27.12.2010 tarihinde 24.632,00 TL ödeme yapıldığı, alınan raporlar kapsamında davacının en son yargılama devam ederken 31/03/2016 tarihinde kaza sonucu oluşan kırıktan dolayı total kalça protezi ameliyatı olduğu, dolayısıyla gelişen durumun sözkonusu olduğu kabul edilerek, ibraname nedeniyle KTK’nın 111/2 maddesindeki iki yıllık hak düşürücü sürenin ancak %20 maluliyet bölümüne isabet eden zarar için sözkonusu olduğu, BAM 22 HD kaldırma kararı gereğince yeniden yapılan yargılama sonucunda, bu durum gözetilerek fark maluliyet oranı olan %45 maluliyet gereğince yapılan hesap kapsamında ve ilk kararı davacının istinaf etmemesi nedeniyle oluşan usuli kazanılmış haklar da gözetilerek karar verildiği anlaşılmıştır.
Son karara esas alınan maluliyet raporunun gelişen maluliyet oranının belirlenmesine yeterli olmadığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, Adli Tıp ilgili ihtisas kurulundan, sigortanın ödeme tarihi olan 27/12/2010 tarihinde davacının net maluliyet oranının tespitinin mümkün olup olmadığı, bu tarih itibarıyla davacının tedavisinin devam edip etmediği, en erken maluliyetin hangi tarihte tespit edilebileceği, artan maluliyet varsa oranının net olarak hangi oran olduğunun tespitinin mümkün olup olmadığı konularında ek rapor alınarak;
Maluliyet oranının, sigortanın ödeme tarihi olan 27/12/2010 tarihinden önce belirlenmesi mümkün ise bu kısım artan maluliyet niteliğinde olmayacağından, sadece ödeme tarihinden sonra oluşan artan maluliyet oranına göre ve daha önce kaldırılan ilk karara esas alınan hesap raporu tarihindeki (29/11/2017) verilere göre tazminat hesabı yaptırılarak ve ilk kararı istinaf etmeyen yönünden usuli kazanılmış haklar gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-a-6 maddesi gereğince kabulü ile ilk derce mahkemesi kararının kaldırılmasına ve belirtilen eksiklikler tamamlanarak yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalının istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 13. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 23/03/2022 tarihli 2020/494 Esas – 2022/247 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davalı vekilinin sair istinaf taleplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davalıdan alınan istinaf karar harcının istek halinde istinaf eden tarafa iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirilmesi, bakiye harç tahsili ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 08/02/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.