Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1750 E. 2022/58 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1750 – 2022/58
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1750
KARAR NO : 2022/58

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 01/09/2021
NUMARASI : 2021/190 Esas 2021/582 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 21/09/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 22/09/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde, 17/02/2020 günü sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ile seyir halindeyken …’ın sevk ve idaresindeki… plakalı araca çarpmasıyla kaza meydana geldiğini, bu kaza sonucunda … plakalı araçta yolcu konumunda bulunan …’in yaralanarak iş göremez hale geldiğini, kaza tarihinde davacının mekanikçi olarak çalıştığını, kazaya sebebiyet veren … plakalı aracın davalı sigorta şirketine sigortalı olduğunu belirterek fazlaya dair hakları saklı kalmak, kaydıyla şimdilik 500,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 5.500,00 TL kalıcı iş göremezlik tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, başvuru koşulunun yerine getirilmediğini, sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, hatır taşıması bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davacı vekilinin 23/08/2021 tarihli dilekçesi ile davalı ile uzlaşıldığını, herhangi bir masraf veya vekalet ücreti talep etmeksizin davadan feragat ettiklerini, anlaşmaya göre arabuluculuk ücretinin davalı tarafça ödeneceğini bildirdiği, 12/08/2021 tarihli beyan dilekçesi ile; yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan ettiği, HMK.nın 311. maddesi gereğince davadan feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurmakta olup, davacının davadan feragatinin, aynı Kanunun 309. maddesine uygun olduğu anlaşılmakla, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği, davacı vekilince arabuluculuk ücretinin davalı tarafça karşılanacağı bildirilmiş ise de, davalı vekilince sunulan beyan dilekçesinde bu yönde bir iradenin ortaya konulmadığı gibi, mahkemeye sunulan ibraname içeriğinde de bu yönde bir belirlemenin bulunmadığı, yine Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabulucuk Yönetmeliği 26.madde uyarınca; Bakanlık bütçesinden ödenecek arabuluculuk ücretinin yargılama giderlerinden sayılacağı hususunun açıkça belirtildiği, davacı vekilince yargılama gideri taleplerinin bulunmadığı yönündeki talebi de dikkate alındığında, arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, “ Tazminat Mektubu Ve İbraname” başlıklı sulh metni imzalanarak konu tazminat hususunda anlaşmaya varıldığını, anlaşmaya konu olan sulh metninin 26.08.2021 tarihinde davadan feragat dilekçesiyle beraber yerel mahkemeye sunulduğunu anlaşma metninde yargılama giderlerinden olan arabulucuk ücretinin davalı şirketçe karşılanacağının kararlaştırıldığını, ancak yerel mahkemenin gerekçeli kararda yer alan hüküm maddelerinden 6. Maddede “6-6235 sayılı Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi 13. bendi gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına” demek suretiyle arabuluculuk ücretinin davacı tarafından ödenmesine hükmettiğini, arabuluculuk ücretine ilişkin tarafların ortak iradesini yansıtan sulh metni olmasına karşın bu maddede sehven karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Davacı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkidir.
Somut olayda eldeki dava; 23.03.2021 tarihinde açılmış, davacı vekili ve davalı vekili tarafından imzalanan 12/8/2021 tarihli makbuz ibraname ve feragatname nedeniyle dava konusuz kalmıştır.
HMK’nın 331/1 maddesi “Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder” hükmünü içermektedir. Davacının cismani zarar alacağı olan maddi tazminatın ödenmemesi nedeniyle açtığı bu davaya davalının sebebiyet verdiği anlaşıldığından arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken davacıdan tahsiline karar verilmesi doğru görülmediğinden davacı vekilinin arabuluculuk ücretine yönelik istinaf başvurunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının bu yönden kaldırılmasına, HMK.nın 353/1.b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-Davacı vekilinin İstinaf başvurusunun kabulü ile Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 01/09/2021 tarih, 2021/190 Esas – 2021/582 Karar sayılı ilk derece mahkemesi kararının KALDIRILMASINA,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1.b.2 maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, Buna göre;
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-492 Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK 333. maddesi gereğince mahkemece yatırılan avansın kullanılmayan kısmının kararın kesinleşmesine müteakip yatırana iadesine,
6-6235 sayılı Arabuluculuk Kanunu 18/A maddesi 13. bendi gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
II-İSTİNAF BAŞVURUSU NEDENİYLE YAPILAN HARÇ VE MASRAFLAR YÖNÜNDEN;
1-Davacı tarafından yatırılan istinaf karar ve ilam harcının istek halinde davacıya iadesine,
2-İstinaf başvurusu nedeniyle davacı tarafından yapılan 76,00 TL yargılama giderlerinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Başvuran tarafça yatırılan delil ve gider avansından kullanılmayan kısmın HMK.nın 333.maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece Mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 21/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.