Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1728
KARAR NO : 2023/130
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/09/2021
NUMARASI : 2021/201 Esas 2021/598 Karar
DAVACI : … – TCK:…
VEKİLİ :
DAVALI : …
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
KARAR TARİHİ : 08/02/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 06/03/2023
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 30.09.2016 tarihinde davacının sevk ve idaresindeki motorsiklet ile davalı … tarafından ZMMS ile sigortalı olan aracın karıştığı kazada, davacının yaralandığını, geçici ve kalıcı iş göremez hale geldiğini belirterek geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı olarak şimdilik 2.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili yerel mahkemeye sunduğu dilekçe ile, talebini 1.500 TL geçici, 500 TL kalıcı işgöremezlik talebi olarak kuruşlandırmıştır.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Yerel mahkemece yapılan yargılamayı takiben; dosya kapsamında alınan kusur raporlarında, meydana gelen trafik kazasında davacı sürücünün %100 kusurlu olduğu, davalı … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı araç sürücüsünün ise kusursuz olduğu, davacının meydana gelen kazadaki yaralanmasına ilişkin taleplerinin davalıya karşı ileri sürülemeyeceği kanaatiyle davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kazanın oluşumunda davacının kusuru bulunmadığını, hükme esas alınan kusur raporunu kabul etmediklerini, hükme esas alınan kusur raporu ile kaza tespit tutanağı arasında açıkça çelişki bulunduğunu, dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Genişletilmiş Uzmanlar Kurulu’na gönderilerek, itirazları doğrultusunda rapor alınması gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının istinaf yoluyla kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Davacı vekilinin istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava yaralanmalı trafik kazasından kaynaklanan cismani zarara bağlı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dava konusu kazaya ilişkin kaza tespit tutanağının incelenmesinde, 30.09.2016 günü sürücü …, aracı ile seyir halinde iken tescilsiz motorsiklet sürücüsü …’ın, kavşağın ters bölümünden girerek yola kontrolsüz şekilde çıktığı ve yol üzerinde seyir halinde bulunan …’in kullandığı aracın sağ ön teker ve çamurluk bölümüne çarptığı, kazanın oluşumunda tescilsiz motorsiklet sürücüsü …’ın kavşaklarda geçiş önceliğine uymama kuralını ihlalden tali kusurlu bulunduğunun belirtildiği, mahkemece alınan 22.09.2017 tarihli Ankara ATK raporunda, kazanın meydana gelmesinde dava dışı sürücü …’in kusursuz olduğu, davacı sürücü …’ın %100(yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, olaya ilişkin Kaş CBS’nin 2016/2151 soruşturma sayılı dosyasında, meydana gelen trafik kazasında trafik ekiplerince tutulan kaza tespit tutanağında her iki araç sürücüsünün kusurlu olduğunun tespit edilmesi gözetilerek, tarafların birbirlerinden şikayetçi olmadıkları gerekçesiyle takipsizlik kararı verildiği, yerel mahkemece davacı sürücünün kazanın meydana gelmesinde % 100 kusurlu olduğunun kabulü ile davanın reddine karar verildiği,mahkemece verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine kararın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi’nin 2019/116 Esas- 2021/441 Karar nolu ilamı ile ‘Somut olayda yerel mahkemece kaza tespit tutanağı ve kusur raporu arasındaki çelişki giderilmeden davalı şirket sigortalısı sürücünün kazanın meydana gelmesinde kusursuz olduğu bildirilen rapora itibar edilerek davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunmasına göre, davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, 6100 sayılı HMK.nın 353/1.a. 6. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, kaza tespit tutanağı ve kusur raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi amacıyla İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden kusur raporu alınarak sonuca göre karar verilmesi gerektiği’gerekçesiyle kaldırıldığı, kaldırma kararı üzerine mahkemece ATK Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan kusur raporu uyarınca kazanın meydana gelmesinde davacı sürücü …’ın, sevk ve idaresindeki motorsiklet ile seyir halinde iken yola gereken dikkati vermesi, görüş alanını kontrol altında bulundurması, mahal özelliklerini ve mevcut levhaları dikkate alması, seyrini kendi yol bölümünde sürdürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, nizamlara aykırı şekilde ters istikametten gelerek kavşak müşterek alanına girerek seyir istikametine göre sol tarafından düz devam etmek suretiyle kavşağa giren diğer sürücü idaresindeki kamyonete karşı zamanında etkin tedbir almaksızın çarpışması nedeniyle %100 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, anılan raporun hükme esas alınmasıyla mahkemece yazılı şekilde davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile usulüne uygun ve denetime elverişli olması nedeniyle hükme esas alınmasında bir isabetsizlik görülmeyen kusur raporu birlikte değerlendirildiğinde; ilk derece mahkemesi tarafından da isabetli olarak kabul edildiği üzere, davacının, kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu ve davalı … tarafından sigortalanan araç sürücüsünün ise kusursuz olduğunun belirlenmesine göre mahkemece davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gereken 179,90 TL istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından artan kısım varsa karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5- Kararın taraflara tebliğine,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere 08/02/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
…
…
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.