Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/167 E. 2022/485 K. 23.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/167 – 2022/485
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/167
KARAR NO : 2022/485

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/10/2019
NUMARASI : 2019/364 Esas 2019/641 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
BİRLEŞEN KONYA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2016/126 ESAS
SAYILI DOSYASINDA:

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 23/11/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 23/11/2022

KARAR

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacılar vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesi ve birleştirilen Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/126 Esas sayılı dosyasındaki dava dilekçesinde; müvekkillerinin eşi, babası ve oğlu olan …’ in davalı …’ in sürücüsü, davalı …’ nın işleteni, davalı… Sigorta A.Ş.’nin Zorunlu Mali Sorumluluk (trafik) sigortacısı ve davalı … Sigorta A.Ş.’nin İhtiyari Mali Sorumluluk (kasko poliçesi içerisinde) sigortacısı olduğu … plakalı kamyonette yolcu iken 06/03/2015 tarihinde Fetih Caddesi üzerinde sürücünün alkollü olup alkolün etkisi ve aşırı hız sebebiyle direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu orta refüje çıkarak oradaki ağaca çarpması suretiyle tek taraflı kaza yaptığını, kaza sonucu yolcu …’in öldüğünü, sürücü davalı … hakkında Konya 15. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2015/262 Esas sayılı dosyası üzerinden kamu davası açıldığını, sürücünün tam kusurlu olduğunu, müvekkillerinin oğlu, babası ve eşi olan …’in ölmesi ile müvekkillerinin destekten yoksun kaldıkları gibi manevi yönden zarara da uğradıklarından bahisle davalı sigorta şirketlerinin poliçe limiti ile sınırlı, davalı… Sigorta A.Ş.’nin manevi tazminattan sorumlu olmaması, davalı … Sigorta’nın poliçedeki maddi ve manevi zararlardan poliçe kapsamında sorumlu olması ve sigorta şirketlerinin temerrüt veya dava tarihinden itibaren yasal faizinden sorumlu olmaları kaydıyla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik müvekkili … için 1.500,00 TL cenaze gideri (cenaze gideri için fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmamıştır), 50.000,00 TL manevi, 10.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplam 61.500,00 TL maddi ve manevi tazminatın, müvekkili …için 25.000,00 TL manevi, 2.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplam 27.500,00 TL maddi ve manevi tazminatın, müvekkili … için 25.000,00 TL manevi, 2.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplam 27.500,00 TL maddi ve manevi tazminatın, müvekkili … için 25.000,00 TL manevi, 2.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplam 27.500,00 TL maddi ve manevi tazminatın olmak üzere toplam 144.000,00 TL maddi ve manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar … … ve … … vekili 01/04/2016 tarihinde harçlandırdığı ek dava dilekçesi ile; dava dilekçesindeki destekten yoksun kalma ve cenaze gideri ile ilgili sözü geçen iki müvekkili ile ilgili taleplerini bilirkişi raporu doğrultusunda artırdıklarından bahisle davalılar …, … ve… Sigorta A.Ş.’nin sorumlu olmaları kaydıyla (davalı … Sigorta A.Ş.’ye yönelik ek dava yoktur), dava dilekçelerindeki talepleri ile birlikte olmak üzere neticeten; davalı sigorta şirketlerinin poliçe limiti ile sınırlı, davalı… Sigorta A.Ş.’nin manevi tazminattan sorumlu olmaması, davalı … Sigorta’nın poliçedeki maddi ve manevi zararlardan poliçe kapsamında ve ilk dava dilekçesindeki gibi sorumlu olması ve sigorta şirketlerinin temerrüt veya dava tarihinden itibaren yasal faizinden sorumlu olmaları kaydıyla müvekkili … için 5.000,00 TL cenaze gideri, 50.000,00 TL manevi, 89.174,73 TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplam 144.174,73 TL maddi ve manevi tazminatın, müvekkili …için 25.000,00 TL manevi, 2.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplam 27.500,00 TL maddi ve manevi tazminatın, müvekkili … için 25.000,00 TL manevi, 11.487,91 TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplam 36.487,91 TL maddi ve manevi tazminatın, müvekkili … için 25.000,00 TL manevi, 2.500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplam 27.500,00 TL maddi ve manevi tazminat olmak üzere toplam 235.662,64 TL maddi ve manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sürücü … vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin sürücüsü olduğu ve tek taraflı olarak yaptığı kazada …’in ölmesi nedeniyle ceza davası açıldığını, ceza dosyasında delillerin eksik ve yetersiz olduğunu, mahkememizce yerinde keşif yapılarak kusur ve oranının belirlenmesi gerektiğini, müvekkilinin ve ölen …’in alkollü olduklarını, ölenin hatır taşıması suretiyle taşındığını, ölenin emniyet kemerini takmadığını, istenilen tazminatların fahiş olduğundan bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı işleten … vekili dava ve birleşen davaya karşı verdiği cevap dilekçeleri ile; müvekkilinin oto kiralama sözleşmesi gereğince taşıtı diğer davalı …’e 04/12/2014 tarihinde kiraladığını, müvekkilinin kusur ve sorumluluğunun olmadığını, davacıların iddialarını ispatlamaları gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı trafik sigortacısı… Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile; … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk sigorta poliçesini müvekkilinin düzenlediği taşıtın sürücüsünün kaza yaptığını, kazada davacıların desteği olan yolcu …’in öldüğünü, 08/06/2015 tarihinde davadan önce davacılara toplam 97.500,99 TL ödemede bulunduklarını, poliçedeki kişi başı ölüm halinde 290.000,00 TL ile sınırlı sorumluluklarının olduğunu, sorumluluklarının da sürücünün kusuru nispetinde olduğunu, davacıların kusur ve oranını ve uğradıkları zararları ispat etmeleri gerektiğini, davacıların desteği …’in hatır taşıması ve ayrıca kendisinin alkollü olup alkollü sürücünün kullandığı taşıta binmesi nedeniyle belirlenecek tazminatlardan hakkaniyet indirimleri yapılması gerektiğini, cenaze ve defin giderlerinin poliçe kapsamı dışında kaldığından bahisle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı kasko (ihtiyari mali sorumluluk) sigortacısı … Sigorta A.Ş.’ye dava dilekçesi tebliğ edildiği halde cevap dilekçesi vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davalı …’ in sürücüsü olduğu, davalı …’nın resmi nitelikte olmayan ve uzun süreli de olmayan taşıt kira sözleşmesi ile işleten sıfatı ortadan kalkmayan ve bu nedenle maliki ve işleteni olduğu, davalı… Sigorta A.Ş.’nin ölüm halinde kişi başına 290.000,00 TL limit ile Zorunlu Mali Sorumluluk sigorta poliçesini düzenlediği ve diğer davalı … Sigorta A.Ş.’nin de kasko sigorta poliçesini düzenlediği maddi ve bedeni zararlarda 150.000,00 TL limit ile ölüm ve sürekli sakatlanma ile ilgili zararlardan doğan manevi tazminatlarla ilgili 37.500,00 TL limit ile ihtiyari ve manevi sorumluluklarını üstlendiği … plakalı kamyonetin 06/03/2015 günü gece 03:08 sularında tek taraflı olarak kaza yaptığı, kazanın olmasında sürücüsü davalı …’den başka her hangi bir kimsenin kusurunun olmadığı, kazanın olmasında tüm kusurun davalı sürücüde olduğu ve davalı tarafın ölenin emniyet kemeri takmadığına ilişkin bir delil sunmadığı, hem davalı sürücü … ve hem de kamyonette hatır için taşınan davacıların desteği olan …’in aşırı alkollü oldukları, kazanın da aşırı alkol ve hız sonucu refüje çıkma ve ağaca çarpma şeklinde gerçekleştiği, davacıların, ölen …’in eşi, çocuğu ve annesi olduğu, davacıların tamamının …’in ölümü ile onun desteğinden mahrum kaldıkları, davadan önce, davalı… Sigorta A.Ş. 08/06/2015 tarihinde davacı … …’e 79.206,07 TL, davacı ……’e 4.087,94 TL, davacı … …’e 8.702,81 TL ve davacı … …’e 5.503,17 TL ödemede bulunduğu, bu ödemeler dava tarihinden önce olduğundan zarar hesabının yapıldığı bilirkişi incelemesi tarihi itibari ile bu miktarların ve ayrıca bu miktarların ödeme tarihinden bilirkişi inceleme tarihine kadar olan döneme isabet eden yasal faizlerinin destek tazminatlarından düşülmesi gerektiği, kazanın olmasında her ne kadar tüm kusur davalı sürücü …’ de ise de gerek sürücünün gerekse desteğin ayrı ayrı alkollü olmaları nedeniyle %25’erden %50 oranında hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği, belirlenen %50 oranına isabet eden 85.666,41 TL’nin tazminat miktarı olan 171.332,82 TL’den düşülmesi ile bakiye destek zararı 85.666,41 TL’sine isabet ettiği, yine …’in hatır taşımasına konu olacak şekilde bir ücret ödemeksizin bir yerden bir yere götürülürken kazanın ve ölümün olması nedeniyle %20 oranında hakkaniyet indirimi daha yapılması gerekmiş olup belirtilen 85.666,41 TL’nin %20’si 17.133,28 TL düşüldüğünde davacı … …’in bakiye 68.533,13 TL destek zararı bulunduğu, davacı … …’in işlemiş faiz ile birlikte toplam 87.291,60 TL’nin düşülmesi ile adı geçen davacının her hangi bir destek tazminatı hak ve alacağının kalmadığı, davacı ……’e yapılan 4.062,20 TL ödemenin işlemiş faizi 417,30 TL olup böylelikle yapılan ödeme ve işlemiş faizi toplamı olan 4.505,24 TL’nin belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatından düşülmesi gerektiği, bilirkişi raporuna göre davacı ……’in 4.062,20 TL destekten yoksun kalma tazminatı bulunduğu, %50 oranında hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği, olup belirlenen %50 oranına isabet eden 2.031,10 TL’nin tazminat miktarı olan 4.062,20 TL’den düşülmesi ile bakiye destek zararı 2.031,10 TL’sine isabet ettiği, %20 oranında hakkaniyet indirimi daha yapılması gerekmiş olup belirtilen 2.031,10 TL’nin %20’si 406,22 TL düşüldüğünde davacı ……’in bakiye 1.624,88 TL destek zararı bulunduğu, davacı ……’in işlemiş faiz ile birlikte toplam 4.505,24 TL’nin düşülmesi ile adı geçen davacının her hangi bir destek tazminatı hak ve alacağının kalmadığı, davacı … …’e yapılan 8.702,81 TL ödemenin işlemiş faizi 888,40 TL olup böylelikle yapılan ödeme ve işlemiş faizi toplamı olan 9.591,21 TL’nin belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatından düşülmesi gerektiği, bilirkişi raporuna göre davacı … …’in 19.225,92 TL destekten yoksun kalma tazminatı zararı bulunduğu, %50 oranında hakkaniyet indirimi yapılması gerekmiş olup belirlenen %50 oranına isabet eden 9.612,96 TL’nin tazminat miktarı olan 19.225,92 TL’den düşülmesi ile bakiye destek zararı 9.612,96 TL’sine isabet ettiği, hatır taşıması nedeniyle %20 oranında hakkaniyet indirimi daha yapılması gerekmiş olup belirtilen 9.612,96 TL’nin %20’si 1.922,59 TL düşüldüğünde davacı … …’in bakiye 7.690,37 TL destek zararı bulunduğu, davacı … …’in işlemiş faiz ile birlikte toplam 9.591,21 TL’nin düşülmesi ile adı geçen davacının her hangi bir destek tazminatı hak ve alacağının kalmadığı, davacı … …’in işlemiş faiz ile birlikte toplam 6.604,95 TL’nin düşülmesi ile adı geçen davacının her hangi bir destek tazminatı hak ve alacağının kalmadığı, belirtilen durumlar karşısında davacıların destekten yoksun kalma tazminatı ile ilgili ilgili tüm taleplerinin ve davalarının reddine karar verilmesi gerektiği, davacı … …’in cenaze giderleri ile ilgili talebine gelince; bilirkişi …’ın 15/03/2016 tarihli raporunda belirttiği ve açıkladığı gibi eşinin ölümü nedeniyle adı geçen davacının 5.000,00 TL cenaze ve defin gideri ve dini vecibe giderlerinde bulunacağı, bu miktardan yukarıda belirtildiği gibi %50 oranında sürücünün ve ölenin alkollü olmaları nedeniyle hakkaniyet indirimi yapıldığında 2.500,00 TL davacının zararı, yine 2.500,00 TL zarardan hatır taşıması nedeniyle %20 oranında hakkaniyet indirimi yapıldığında davacının 2.000,00 TL cenaze ve defin gideri zararını istemeye hakkı bulunduğu, ne var ki davacı vekili dava dilekçesindeki cenaze giderleri talebinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmaksızın 1.500,00 TL talep ettiğinden sonradan bu talebini artırması bir sonuç doğurmayacağından dava dilekçesindeki 1.500,00 TL’lik cenaze giderleri ile ilgili talebinin hüküm altına alınması ve fazlaya ilişkin 3.500,00 TL’lik cenaze giderleri ile ilgili talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, manevi tazminat koşullarının oluştuğu, davacıların… Sigorta A.Ş.’den manevi tazminat talepleri bulunmadığı, zaten manevi tazminat sorumluluğu da olmadığı, diğer davalı … Sigorta A.Ş.’nin ise ölüm halinde 37.500,00 TL ile sınırlı manevi tazminat teminatının kasko sigorta poliçesinde mevcut olduğu, tüm davacılar için ön görülen toplam 24.000,00 TL manevi tazminatın sigorta poliçesi kapsamında olduğu gerekçesiyle, “1-Mahkemenin 2015/681 Esas (bozma üzerine işbu 2019/364 Esas) sayılı dosyasındaki kök dava nedeniyle;
a-Davacılar … …, …… ve … …’in davalılar …, … ve… Sigorta A.Ş.’ye yönelik ıslah talepli destekten yoksun kalma tazminatı ile ilgili taleplerinin ayrı ayrı reddine,
b-Davacı … …’in davalılar …, … ve… Sigorta A.Ş.’ye yönelik ıslah talepli cenaze gideri ile ilgili davasının kısmen kabulü ile; 1.500,00 TL cenaze giderinin davalı… Sigorta A.Ş.’nin 19/06/2015 dava tarihinden itibaren diğer davalıların ise 06/03/2015 kaza tarihinden itibaren yıllık %9 ve ileride değişmesi halinde değişen oranlarda hesaplanacak yasal faizinden sorumlu olmaları kaydıyla davalılar …, … ve… Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacı … …’e verilmesine,
Davacı … …’in cenaze gideri ile ilgili ek davasında talep ettiği 3.500,00 TL’lik talebinin ise dava dilekçesinde bu kalem zararı ile ilgili haklarını saklı tutmadığından bu miktara yönelik talebinin reddine,
c-Davacılar … …, …… ve … …’in davalılar … ve …’ya yönelik manevi tazminat ile ilgili taleplerinin kısmen kabulü ile;
-Davacı … … için 10.000,00 TL manevi tazminat,
-Davacı …… için 5.000,00 TL manevi tazminat,
-Davacı … … için 5.000,00 TL manevi tazminat,
-Davacı … … için 4.000,00 TL manevi tazminat
olmak üzere toplam 24.000,00 TL manevi tazminatın 06/03/2015 kaza tarihinden itibaren yıllık %9 ve ileride değişmesi halinde değişen oranlarda hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacılara belirtilen şekilde ödenmesine, 2-Mahkemenin 2015/681 Esas (bozma üzerine işbu 2019/364 Esas) sayılı dosyası ile birleştirilen Konya 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/126 Esas sayılı dosyasındaki birleşen dava nedeniyle;
a-Davacılar … …, ……, … … Ve … …’in davalı … Sigorta AŞ.’ye yönelik ıslah talepli destekten yoksun kalma tazminatı ile ilgili taleplerinin ayrı ayrı reddine,
b-Davacılar … …, ……, … … ve … …’in davalı … Sigorta A.Ş.’ye yönelik manevi tazminat ile ilgili taleplerinin kısmen kabulü ile; mahkememizin 2015/681 Esas sayılı dosyasındaki davalıları … ve … aleyhine hükmedilen yukarıdaki manevi tazminatlarla mükerrer ödemeye yol açmayacak ve adı geçen davalılarla birlikte müteselsilen sorumlu olmak, poliçe limiti ile ve poliçedeki kayıtlarla sorumlu olması ve 30/08/2015 tarihinden itibaren yıllık %9 ve ileride değişmesi halinde değişen oranlarda hesaplanacak yasal faizinden sorumlu olması kaydıyla;
-Davacı … … için 10.000,00 TL manevi tazminat,
-Davacı …… için 5.000,00 TL manevi tazminat,
-Davacı … … için 5.000,00 TL manevi tazminat,
-Davacı … … için 4.000,00 TL manevi tazminat
olmak üzere toplam 24.000,00 TL manevi tazminatın davalı … SİGORTA A.Ş. den alınarak adı geçen davacılara belirtilen şekilde ödenmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; kazanın meydana gelmesinde davalı …’in tam kusurlu olduğu kabul edilmiş, ancak gerek sürücünün gerekse desteğin ayrı ayrı alkollü olmaları nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatından %25’erden %50 oranında hakkaniyet indirimi yapıldığını, ilave olarak da ayrıca ölen desteğin hatır taşımasına konu olması sebebiyle de %20 oranında bir indirim daha uygulandığını, yapılan hakkaniyet indirim oranlarının çok yüksek olduğunu, yerel mahkemece reddedilen maddi tazminat miktarı üzerinden davalılar lehine nisbi vekalet ücretine hükmedildiğini, oysa dava dosyası üzerinde yerel mahkemenin hangi oranlarda hakkaniyet ve hatır taşımacılığı indirimi yapılıp yapılmayacağı bilinmediğini, hatır taşımacılığı nedeniyle tazminattan hakkaniyet indirimi yapıldığı gerekçesiyle reddedilen tazminat üzerinden, davalı yararına vekâlet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkil … … yönünden cenaze giderleri için dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmadığı gerekçesiyle ıslah talebindeki miktarın artırılmasının sonuç doğurmayacağı nedeniyle 1.500 TL cenaze giderine hükmedilmesinin kabulünün mümkün olmadığını, zira 19.06.2015 tarihli dava dilekçesinde cenaze giderleri yönünde de fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmuş olup bu yönden de istemin eksik karşılanarak talebin kısmen kabulüne karar verilmesinin eksik inceleme sonucu olduğunu, hükmedilen manevi tazminat miktarının yetersiz olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Tazminatın kapsamını belirleme biçimi ve tazminattan yapılacak indirimler ve sıralaması TBK 51 ve 52. maddelerinde düzenlenmiştir.
TBK 51. maddesine göre hakim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyecektir. Bu madde uyarınca hakim, öncelikle zarar gören kişinin/kişilerin maluliyet oranına, yaşına, bakiye ömrüne ve gelirine göre zararını tespit edecek ve bundan sonra kusuruna isabet eden kısmı çıkaracaktır.
Daha sonra Karayolları Trafik Kanunu’nun 87. maddesi gereğince eğer yaralanan veya ölen (zarar gören) kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan kişiye/ölene (zarar gören) hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa gerek öğreti gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsendiği üzere TBK 51. madde uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapacaktır.
Son olarak da, zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise TBK 52. maddesine göre, tazminatı indirebilecek veya tamamen kaldırabilecektir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 14/03/2012 2011/4-824 E., 2012/134 K.; yine HGK 16/03/2016 tarih 2014/1018 E., 2016/326 K.).
Yani, TBK 51 ve 52. maddelere göre nihai tazminatı belirlemedeki indirimler;
1-Trafik kazasının oluşumunda zarar görenin kusuru varsa (birlikte kusur) bu oranda indirim yapılması,
2-Hatır taşıması varsa TBK 51 ve KTK 87. maddeleri uyarınca indirim yapılması,
3-Zarar görenin olayın oluşumunda etkili olmamakla beraber zararın oluşumunda veya artmasında kusuru varsa (müterafik kusur) kalan tazminattan bu sebeple indirim yapılması biçiminde olmalıdır.
Zarar görenin birlikte kusuru, hatır ve müterafik kusur indirimleri yapıldıktan sonra sorumlular tarafından bir ödeme yapılmış ise ödenmesi gereken tazminattan en son bu ödemelerin güncellenmiş hali ile mahsubu ve hükmedilecek tazminat miktarının belirlenmesi gerekir.
İlgili Kanun maddeleri incelendiğinde kusur, hatır ve müterafik kusur bir indirim sebebi olarak sayılmasına karşın zarar sorumlularınca yapılan ödemeler bir indirim nedeni olarak gösterilmemiştir. Kaldı ki ödemeler tazminatı belirlemede bir indirim sebebi olmayıp Yargıtay uygulamaları ile artık yerleşik hale geldiği gibi borcu söndüren bir nitelik taşımaktadır (Hukuk Genel Kurulu 03/05/2017 Tarih 2017/2097 E., 2017/894 K.).
Somut olayda, mahkemece müterafik kusur indirimi ve hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğine ilişkin kabulü isabetliyse de, müterafik kusurun zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi olduğu gözetilerek, yerleşmiş Yargıtay uygulaması gözetilerek %20 oranında hatır indirimi, %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerekirken, %50 oranında müterafik kusur indirimi yapılması isabetli görülmemiştir.
Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında önce %20 hatır taşıması, sonrasında %20 müterafik kusur indirimi yapılması ve sonrasında sigorta tarafından yapılan güncellenmiş ödemenin düşülmesi gerektiği dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz bulunmuştur.
Öte yandan; yasal, hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeni ile davanın kısmen kabul edilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım yönünden davalı yararına vekalet ücreti takdir edilip edilmeyeceği önem kazanmaktadır. Kısmen reddedilen miktar, Türk Borçlar Kanunu’nun 51-52. maddelerinden kaynaklanan bir indirim ise indirim miktarı yasadan kaynaklandığından bu indirim nedeni ile davalı yararına vekalet ücreti takdir edilemeyecek olup kısmen reddedilen miktarın, asıl alacaktan takdiri indirim yapılması nedeniyle yasadan kaynaklandığı ve bu durumda davalı yararına vekalet ücreti takdir edilemeyeceği nazara alınarak karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi de isabetsizdir.
Cenaze gideri konusunda ise, dava dilekçesinde fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulduğu gözetilerek sonuca varılmalıdır.
Diğer taraftan, tarafların bilirkişi raporunda kullanılan yaşam tablosuna ve tatbik edilen esaslara açık itirazları olmasa dahi; TBK 51. maddesi uyarınca tazminatın kapsamının hakim tarafından belirlenmesi zaruridir. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır. Hak sahiplerinin bakiye ömürleri önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvellerine göre saptanmakta iken, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmaları ile “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumunca da ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nce de karar verilmekle görüş değişikliğine gidilmiştir. (Yargıtay 17.HD 22/12/2020 tarih, 2019/5206 E. – 2020/8874 K. sayılı ilamı, 14/01/2021 tarih 2020/2598 E. – 2021/34 K. sayılı ilamı)
Bu itibarla, hükme esas alınan aktüer bilirkişinin tazminat hesaplamasında TRH 2010 Tablosu’nun kullanılmasında bir isabetsizlik görülmemiş ise de; Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile; KTK’nın 90. maddesindeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” bölümündeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmekle; zarar hesaplanmasında ZMMS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve %1,8 teknik faiz bu cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Bu itibarla, tazminat hesaplanmasında TRH 2010 Yaşam Tablosu ve progresif rant yöntemi kullanılarak (taraflar lehine oluşan usulü kazanılmış haklar da gözetilerek) hak sahiplerinin bakiye muhtemel yaşam süresinin belirlenmesi ve buna göre tazminat hesabı yapılması gerekirken, TRH 2010 yaşam tablosu kullanılmış ise de, progresif rant yöntemi yerine 1.8 teknik faiz yöntemine göre tazminat hesabı yapılması doğru görülmemiştir.
Bu gerekçeler ile davacılar vekilinin istinaf isteminin kabulüne, yukarıda belirtilen şekilde deliller toplandıktan sonra bir karar verilmesi bakımından, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kararın kaldırılma sebebine göre davacılar vekilinin sair istinaf sebeplerinin incelenmesine bu aşamada yer olmadığına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacılar vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30/10/2019 tarih, 2019/364 Esas – 2019/641 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kaldırma sebebine göre davacılar vekilinin sair istinaf sebeplerinin İNCELENMESİNE BU AŞAMADA YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan karar harcının istek halinde davacı tarafa iadesine,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından davacı taraf lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 23/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.