Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1620 – 2023/1666
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1620
KARAR NO : 2023/1666
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/09/2021
NUMARASI : 2021/36 Esas 2021/471 Karar
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 20/12/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 20/12/2023
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 28.11.2016 tarihinde … plakalı araç ile … plakalı aracın çarpışması neticesinde, … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu beyan ederek, geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı olarak şimdilik 10.000,00-TL maddi tazminatın 12.01.2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 02.10.2017 tarihli dilekçe ile; 10.000,00-TL olan dava değerinin 2.000,00-TL’lik kısmının geçici işgöremezlik tazminatı, 8.000,00-TL’lik kısmının ise sürekli işgöremezlik tazminatı olduğunu beyan etmiştir.
Davacı vekili 09/06/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile; 2.000,00-TL geçici iş göremezlik tazminatını alınan bilirkişi raporu doğrultusunda 6.310,98 TL artırarak toplam 8.310,98-TL geçici iş göremezlik maddi tazminatının temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak artan oranlardaki avans faizi ile birlikte davalıdan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 2918 sayılı yasanın 97. maddesindeki dava şartının gerçekleşmediğini, kusur raporunun Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi’nden alınması gerektiğini, ayrıca kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespitinin zorunlu olduğunu, geçici işgöremezlik tazminatının teminat kapsamında olmadığını, kabul anlamına gelmemek şartıyla faizin dava tarihi itibariyle yasal faiz olması gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, kaldırma kararı sonrasında yürütülen yargılama sürecinde, taraflar arasındaki ihtilaf konusu hususlarda tespit yapmak amacıyla dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği, söz konusu 19/04/2021 tarihli bilirkişi heyet raporuna göre; dava konusu kazanın meydana gelmesinde, davalı … Sigorta A.Ş.’ye sigortalı … plakalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü davacı …’in kusursuz olduğu tespit ve kabul edilmekle, hesaplanan maddi zarardan TBK 52. madde uyarınca kusur indirimi yapılmadığı, …’in 28.11.2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı yaralanması nedeniyle vücut genel çalışma gücünden kaybetmediği, 6 ay süre iş göremezlik halinde kaldığının tespit edildiği, Adli Tıp Raporuyla davacının sürekli maluliyet oranın (sıfır) bulunmadığının tespiti sonucu davacı …’in sürekli maluliyetine ilişkin maddi zararının bulunmayacağı değerlendirilerek sürekli maluliyet zararı hesaplaması da yapılmadığı, davacı …’in kaza tarihinde öğrenci olduğu, davacının üretici konuma geçip geçmediği, dolayısıyla geçici iş göremezlik tazminatı talep hakkı bulunup bulunmadığı hususunda nihai takdirin mahkemeye bırakılarak 8.310,98 TL geçici iş göremezlik tazminatı hesaplandığı, davacı tarafça davalı sigorta şirketine yapılan başvurunun 27.12.2016 tarihinde tebliğ edildiği, başvuru evraklarında sağlık kurulu raporu bulunmadığından davalının dava öncesinde temürrüde düşmediği, ancak mahkemece aksi kanaatte olunması halinde, başvurunun tebliğ tarihinden itibaren 8 iş günü sonrasına gelen 09.01.2017 tarihinde davalının temerrüde düşeceği, davacı vekilince, hükmedilecek tazminata avans faizi talep edilmiş, ancak … plakalı aracın hususi/otomobil olduğunun ZMMS poliçesinden tespiti ile yasal faiz yürütülmesi gerektiğinin rapor edildiği, davacı vekilince sunulan 09/06/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile; 2.000,00-TL geçici iş göremezlik tazminatını alınan bilirkişi raporu doğrultusunda 6.310,98 TL arttırarak toplam 8.310,98-TL geçici iş göremezlik maddi tazminatının temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak artan oranlardaki avans faizi ile birlikte davalıdan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ettiği gerekçesiyle; “-Davanın Kısmen KABULÜ ile; -Sürekli iş göremezlik talebinin Reddine, -8.310,98-TL geçici iş göremezlik tazminat bedelinin dava tarihi olan 16/01/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkil …’in yaşamış olduğu maddi zarar hesaplamasında müvekkilin sürekli iş göremezliği bulunmadığının tespit edildiğini, bu kararın hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini, dava konusu kaza nedeni ile müvekkilin sürekli olarak malul hale geldiğini, kaza nedeni ile müvekkilin kalçasında ve uyluk kemiğinde kırık meydana geldiğini, her ne kadar raporda müvekkilin kalıcı maluliyeti olmadığı belirtilmişse de ileride müvekkilin inşaat teknikerliği yapacağı dikkate alındığında mevcut yaralanmasının işini yaparken ekstra efor sarf etmesine neden olacağının açık olduğunu, buna karşın müvekkilin mesleğinin maluliyet araştırmasında hiçbir şekilde dikkate alınmadığını, kararın bu yönü ile kaldırılarak müvekkilin mesleki maluliyetinin de dikkate alındığı yeni bir adli tıp raporu aldırılmasını talep ettiklerini, ayrıca yerel mahkemenin bahse konu kararında davalı tarafın dava öncesinde temerrüde düşmediği iddiasıyla faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olarak belirlenmesini kabul etmediklerini, dava dilekçesinin ekinde de sunmuş oldukları üzere dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine usulüne uygun olarak başvuru yapıldığını, 6047 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. Maddesi’ne uygun şekilde davalı tarafa başvuru yapılmış ve davalı tarafın 12.01.2017 tarihinde temerrüde düştüğünü, yerel mahkeme yargılama neticesinde 01.08.2019 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faize hükmedilmesine karar vermişse de bu kararın hukuka uygun olmadığını, hükmedilen tazminat miktarının avans faizi üzerinden hesaplanması usul ve yasa gereği olduğunu, davalı sigorta şirketinin bütün işlemlerinin ticari iş olduğunu, sigorta işlerinin TTK’da düzenlenen mutlak ticari işlerden olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davacı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Faiz başlangıç tarihine yönelik istinaf talebinin incelenmesinde, davacı tarafından, davalı … Sigorta A.Ş.’ye başvuru evrakına maluliyet raporu eklendiğinin ispat edilememiş olması karşısında, eksik evrak ile bu sigorta şirketine müracaat edildiği anlaşıldığından, davadan önce davalı … Sigorta A.Ş.’nin temerrüdü gerçekleşmemiştir. Bu durumda davalı … Sigorta A.Ş.’nin temerrüdü açılan dava ile gerçekleştiğinden, davacı lehine hükmedilen iş göremezlik tazminatına davalı … Sigorta A.Ş. yönünden dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Davacı vekilinin hükmedilen faiz türüne yönelik istinaf sebeplerine gelince; Haksız fiil nedeniyle, sorumluluk sigortası hakkında açılan davada, sigorta şirketi zarara neden olanın sorumluluğunu üstlendiğinden, haksız fiilin “ticari iş” olması halinde sigorta şirketi ticari faiz ile sorumlu tutulabilir.
Bu nedenle işletilecek faiz türünün tespitinde, zarara neden olan aracın trafik kaydı ve kaza tarihindeki gerçek kullanım amacının değerlendirilmesi, bu değerlendirme neticesinde aracın kullanım amacının hususi olması durumunda yasal faize, ticari olması ve davacının avans faizi talebi bulunması halinde avans faizine hükmedilmesi gerekmektedir.
Somut olayda; davalı tarafından sigortalanan araç Volkswagen Golf marka olup aracın ruhsat kaydının aksine “ticari” olarak kullandığına dair delil de sunulmamıştır. Bu durumda hükmedilen tazminatın “yasal” faizi ile tahsiline karar verilmesi yerinde bulunmuş olup, davacı vekilinin faiz türüne ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Dosyadaki yazılara, kanuni gerektirici sebeplere, Adli Tıp Kurumundan alınan maluliyet raporu uyarınca davacının sürekli iş görmezliğinin bulunmadığının, kararın usul ve yasaya uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurularının 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 bendi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davacıdan alınması gereken 269,85 TL maktu istinaf karar harcından peşin alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf kanun yoluna müracaat eden davacı tarafından yapılan istinaf masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansından artan kısım varsa karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Kararın taraflara HMK’nın 359/4 maddesi gereğince usulüne uygun şekilde tebliğine,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 HAFTA İÇERİSİNDE TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere 20/12/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan
Üye
Üye
Katip
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.