Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/156 E. 2022/207 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/156 – 2022/207
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/156
KARAR NO : 2022/207

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/12/2019
NUMARASI : 2018/160 Esas 2019/1115 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 12/10/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 24/10/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 06/09/2017 tarihinde davalı tarafından ZMMS ile sigortalı … plakalı araç, davalı tarafından ZMMS ile sigortalı … plakalı araç ve müvekkili … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın karıştığı trafik kazası sonucu davacı …’ın ağır şekilde yaralandığını, davalı tarafından ZMMS ile sigortalı … plakalı araç sürücüsünün asli, … plakalı araç sürücüsünün tali kusurlu olduğunu, müvekkilinin ise kazada kusurunun bulunmadığını, davalının müvekkilinin zararlarından sorumlu olduğunu, davalı sigorta şirketine müracaat edilmesine rağmen zararlarının karşılanmadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, 100,00.-TL geçici iş göremezlik nedeniyle maddi tazminat, 100,00-TL sürekli iş göremezlik nedeniyle maddi tazminat, 100,00.-TL geçici bakım ve bakıcı gideri olmak üzere toplam 300,00.-TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müşterek ve müteselsil sorumluluk çerçevesinde davalıdan tahsilini istemiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile önceki beyanlarını tekrar ederek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak geçici iş göremezlik tazminatını 3.193,87 TL olarak, sürekli iş göremezlik tazminatını 26.065,46 TL olarak, bakıcı giderini ise 66,56 TL olarak ıslah etmiştir.
Davalıya; dava dilekçesi usulüne uygun tebliğ edilmiş ancak davalı cevap ve savunma hakkını kullanmamış, tahkikat aşamasında davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Mahkemece; davanın trafik kazası nedeniyle sürekli iş göremezlik tazminatı, geçici iş göremezlik tazminatı ve bakıcı gideri istemine ilişkin olduğu, davacının 06/09/2017 tarihinde meydana gelen kazada yaralandığı, davacının kazadan sonra tedavi gördüğü hastanelerden tıbbi belge ve bilgileri celbedilerek, Hacattepe Üniversitesi’nden alınan 22/11/2018 tarihli rapora göre meydana gelen kaza nedeniyle davacının meydana gelen özür oranının %21 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 9 ay ve bakıcı ihtiyaç süresinin 45 gün olduğunun belirtildiği; toplanan tüm bilgi ve belgeler kapsamında kusur ve aktüerya bilirkişisinden rapor alındığı, kusur raporlarındaki çelişkinin giderilmesi için alınan 17/09/2019 tarihli kusur raporunda davacının %75, davalı sigorta şirketi sigortalısı … plakalı araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu oldukları ve 9 ay süreyle iş göremez halde kalan ve %21 oranında çalışma gücünden kaybeden davacı …’ın %25 oranındaki davalı kusuruna göre geçici iş göremezlikten doğan zararının 3.193,87.-TL, sürekli iş göremezlikten doğan zararının 26.065,46.-TL olmak üzere toplam zararının 29.259,33.-TL, tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı ihtiyacına ilişkin bakıcı giderinin 666,56.-TL olarak hesaplandığı, davalı sigorta şirketinden zararlarını poliçe limiti ile talep edebileceğinin tespit edildiği; tüm dosya kapsamı, dava, cevaplar, maluliyet raporu, kusur raporu ve hesap raporu birlikte değerlendirildiğinde; 06.09.2017 tarihinde meydana gelen kazada, davacının yaralandığı ve vücut genel çalışma gücü kaybının %21 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 9 ay ve bakıcı ihtiyaç süresinin 45 gün olduğu, bu itibarla davacının kalıcı iş gücü, geçici iş gücü ve bakıcı zararını karşı tarafın kusuru olan %25 oranında talep edebileceği gerekçesi ile; davacının davasının kabulü ile 3.193,87-TL geçici iş göremezlik, 26.065,46-TL kalıcı iş göremezlik tazminatı ve 666,56-TL bakıcı giderinin 17/12/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydı ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, kusura ve maluliyete yaptıkları itirazları değerlendirilmeksizin davanın esası hakkında karar verildiğini, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinden alınan raporda müvekkilinin hiçbir sıkıntısının değerlendirilmediğini, müvekkilinin şikayetlerinin devam etmesi üzerine ameliyat olduğunu, ancak ameliyat olmasına rağmen müvekkilinin kalkmakta güçlük çektiğini, hal böyle iken müvekkilinin sürekli maluliyetinin tespit edilmemesinin hatalı olduğunu, bu hususta yerel mahkemeye yaptıkları itirazları nedeniyle geçici iş göremezlik, bakıcı gideri ve sürekli iş göremezlik zararlarının tespit için Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğini, bunun yanı sıra kusur raporunun da çelişkili olmasına rağmen mahkemece kusur raporuna itirazları değerlendirilmeden karar verildiğini, Zira … plakalı araç yüksek hızla seyir halinde olması sebebiyle direksiyon hakimiyetini kaybettiğine ilişkin itirazlarının yerel mahkemece ve bilirkişiler tarafından incelenmediğini ve bu hususta tespit yapılmadığını, arkadan gelen müvekkilinin sürücülüğünü yaptığı … plakalı aracın öndeki aracın kazaya karışması ile fren tedbirine başvurduğunu, sol şerit müsait olmadığı için şerit değiştiremediğini ve … plakalı araca çaptığını, bilirkişinin … plakalı aracın yüksek hızda oluşunun ve müvekkilinin fren tedbirine başvurduğunun değerlendirilmediğini, … plakalı araca kusur verilmemesinin hatalı olduğu gibi, müvekkiline takip mesafesini korumadığından asli kusur verilmesinin hatalı olduğunu, bu nedenle itirazlarının değerlendirilerek Adli Tıp Kurumu Genişletilmiş Uzmanlar Kurulundan rapor alınmasını talep ettiklerini, ayrıca H.Ü. Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan rapora ilişkin 1.260,00 TL ücretin müvekkili tarafından ödendiği halde, yargılama gideri sayılmadığını, bu durumun da hukuka aykırı olduğunu, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemidir.
Olay tarihinde, davacının sevk ve idaresindeki araç ile davalı tarafından ZMMS ile sigortalı 2 aracın karıştığı kazada, yaralandığından ve kazanın meydana gelmesinde, davalı tarafından ZMMS ile sigortalı araçların kusurlu olduğundan bahisle davacının, davalıdan tazminat talep ettiği anlaşılmaktadır.
Kaza tespit tutanağında, sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın otoyol üzerinde İstanbul istikametine seyir halinde iken, havanın yağışlı, zeminin ıslak olması sebebiyle aracının direksiyon hakimiyetini kaybedip, önce komple ön kısımları gidişe göre sağ yan bariyere çarpıp, sol şerit üzerine savrularak durması sonrası, aracının arka kısımlarına, sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobilin ön kısımları ile çarpışması sonrası sol ön kısımları ile bariyere sürterek durduğu esnada sağ arka kısımlarına sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobilin sol ön kısımları ile çarpması neticesinde, üç araçlı yaralamalı ve maddi hasarlı zincirleme trafik kazası meydana gelmiş olup, Kaza Tespit Tutanağında, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’nın 2918 Sayılı KTK’da yer alan kusurlardan 52/1-b maddesini(araçların hızını, yol hava, trafik ve teknik şartlara uydurmamak), … plakalı araç sürücüsü …’ın ve … plakalı araç sürücüsü …’in 56/1-c maddesini (önlerinde giden araçları yeterli ve güvenli mesafeden takip etmemek) ihlal ettiklerinin belirtildiği görülmüştür.
Mahkemece taraf delilleri toplanarak, trafik kusur bilirkişisinden alınan 19/11/2018 tarihli raporda kaza tespit tutanağı değerlendirilerek; kazanın meydana gelmesinde davalı tarafından sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’nın; meydana gelen üç araçlı trafik kazasının oluşumunda 2/8 oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’in kazada 3/8 oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’ın ise 3/8 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği görülmüştür.
Mahkemece alınan kusur raporu yeterli görülmeyerek Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan raporda, kaza tespit tutanağı ve sürücü beyanları ve dosyadaki mevcut deliller değerlendirilerek rapor tanzim etmiş, sürücü …’nın ‘Olayın olduğu gün Amasya ilinden İstanbul iline gitmekteydim. Yanımda ailem bulunmaktaydı. Bolu ili yakınlarına geldiğimde havanın yağışlı ve yolun kaygan olması nedeniyle aracım kaydı ve yol kenarında bulunan bariyerlere çarparak aracım durdu. Ben araçtan indim ve aracın gerisine giderek ikaz levhasını koydum. Yeniden aracımın yanına geldim. Çocukları araçtan indirdiğim sırada aniden ismini sonradan öğrendiğim … isimli şahıs gelerek bana ve benim aracıma çarptı çarpmanın etkisiyle aracının altında sürüklendim. Daha sonra olay yerine ambulans geldi ..’ şeklinde beyanı; Sürücü …’ın ‘Olayın olduğu gün Ankara ilinden Bolu iline gelmekteydim. Aracı kendim kullanıyordum. Bolu ili yakınlarına geldiğim sırada aynı istikamete giden bir otomobil yolda kaza yapmıştı. ben aracı gördüm, frene bastım, aracımı yavaşlattım. Ancak yolun soluna geçmek istediğim sırada arkamdan başka bir aracın beni solladığını gördüm. Ben gidecek yer bulamayınca önümde kaza yapan araca çarpmak zorunda kaldım. Daha sonra arkamdan gelen başka bir araç gelerek benim kullanmış olduğum araca çarptı.’ şeklinde beyanı; Sürücü …’in ‘.. sağ şeritte siyah renk mercedesin kazalı durumda olduğunu ve hemen yanında orta şeritte yerde yaralı durumda yatmakta olan bir kız çocuğu ve bayan olduğunu gördüm. Aynı bölgede yolun sol şeridinde hyundai getz marka araç bariyerlere çarpmış durumdaydı. Yaralılara çarpmamak amacıyla yavaşladım ve aracın direksiyonunu sol tarafa kırdım’ şeklinde beyanı da değerlendirilerek; …’ın sevk ve idaresindeki araç ile … plakalı otomobil sürücüsüne arkadan çarpmasında, olayın oluş şekline ve beyanlara göre önlemleri alan … plakalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı, “Sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobiliyle seyri sırasında yol yüzeyinin ıslak-nemli, hava durumunun yağmurlu olduğu yola gereken dikkatini vermemiş ifadelerden de anlaşıldığı üzere ön ilerisinde kazalı vaziyette durmakta olduğunu gördüğünü beyan ettiği … plakalı otomobile karşı şeridinde zamanında etkin tedbirle önlem almayarak arkadan çarparak sol bariyere savrulduğu olayda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketleri nedeniyle” denilerek asli kusurlu olduğu, “Sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobili ile seyri sırasında yol yüzeyinin ıslak-nemli, hava durumunun yağmurlu olduğu yola gereken dikkatini vermemiş görüşüne uygun seyretmemiş ön ilerisinde meydana gelen kaza sonrası sol şerit üzerinde bulunan sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobilin sağ arka kısımlarına kendi aracının sol ön kısımlarıyla çarptığı kazada dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareketleri nedeniyle” denilerek tali kusurlu olduğu belirtilerek, buna göre …’ın %75 oranında, dava dışı …’in %25 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği görülmüştür.
Davacının kusur raporuna itirazı ve raporlar arasındaki çelişki üzerine İTÜ Öğretim Üyelerinden oluşan 3 kişilik heyetten alınan raporda da, kaza tespit tutanağı, beyanlar ve olayın oluş şekli değerlendirilerek, kazanın meydana gelmesinde …’in tali %25 oranında, davacının ise %75 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, davacı tarafından rapora itiraz edilmek birlikte mahkemece aktüer bilirkişi tarafından alternatifli olarak tanzim edilen raporda müvekkilinin %75 kusurlu olmasına yönelik hesaplama çerçevesinde davasını ıslah ettiği görülmüştür.
Davacının yaralanması nedeniyle, davacının tüm tedavi evrakları incelenerek, muayenesi yapılarak ve son durumu ve şikayetleri değerlendirilmek suretiyle tanzim edilen Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın raporunda; 30 Mart 2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” ve ekindeki cetveller esas alınmak kaydıyla 06/09/2016 tarihli trafik kazasına bağlı kişinin bedensel özür oranın %21 olduğu, 45 gün bakıcıya ihtiyacının olacağı ve tıbbi iyileşme süresinin 9 ayı bulacağının tespit edildiği görülmüştür.
1-Davacı vekili maluliyet raporuna itiraz ederek, müvekkilinin sürekli maluliyetinin meydana geldiği halde, alınan raporda maluliyetinin tespit edilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürmüş ise de; alınan raporda davacı vekilinin beyanlarının aksine davacının meydana gelen kaza nedeniyle sürekli maluliyet durumu tespit edilmiştir. Raporun davacının tüm tedavi evrakları incelenerek, muayenesi yapılarak ve şikayetleri dinlenmek suretiyle, ayrıca son durum raporları da değerlendirilmek suretiyle hazırlanmış olmasına, maluliyetin Yargıtay 4. Hukuk Dairesince uygulanması gerektiği belirtilen Yönetmelik çerçevesinde belirlenmiş olmasına göre davacı vekilinin maluliyet raporuna yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
2-Davacı vekili tarafından kusur raporuna da itiraz edilmiş ise de, hükme esas alınan raporun sürücü beyanları da değerlendirilmek suretiyle tanzim edilmiş olmasına, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan rapor ile önceki rapor arasında çelişkiyi gidermek için İTÜ öğretim üyelerinden alınan raporun, Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen rapor ile aynı mahiyette bulunmasına, bu çerçevede Adli Tıp Kurumu Genişletilmiş Uzmanlar Kurulu’ndan rapor alınmasının yasal zorunluluk olmaması yanı sıra alınan raporun tarafların beyanları ile tespit edilen kazanın oluş şekline uygun bulunmasına göre davacı vekilinin kusur raporuna yönelik istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
3-Davacı vekili tarafından, müvekkili tarafından Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Döner Sermayesine yatırdığını beyan ettiği 1.260,00 TL ödemenin yargılama giderine dahil edilmediğini ileri sürmüş ise; davacının ilk derece mahkemesinde söz konusu giderine ilişkin bir talebinin olmamasına ve gidere ilişkin belgenin ilk derece mahkemesine sunulmamış olmasına, mahkemece dosya kapsamındaki belgeler çerçevesinde yargılama giderine karar vermiş olmasına; istinaf talebinde HMK’nın 357. maddesi gereğince ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların istinaf aşamasında ileri sürülemeyecek olmasına göre davacı vekilinin istinaf aşamasında ileri sürdüğü yargılama giderlerine yönelik istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
Buna göre; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, göre; davacı vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davacı vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacıdan alınması gereken 80,70 TL maktu istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 26,30 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın taraflara usulüne uygun şekilde tebliğine,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde TEMYİZ YOLU açık olmak üzere 12/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.