Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1539 E. 2022/131 K. 30.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1539 – 2022/131
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1539
KARAR NO : 2022/131

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 19/06/2019
NUMARASI : 2017/599 Esas 2019/412 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
İHBAR OLUNAN :

BİRLEŞEN ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2018/373 E. 2018/689 K. SAYILI DOSYASINDA

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 30/09/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 06/10/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı asıl ve birleşen davada davacılar vekili ve asıl davada davalı … Sigorta Şirketi vekili, birleşen davada davalı…. İdaresi Genel Müdürlüğü vekili ile birleşen davada davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Asıl davada davacılar vekili dava dilekçesinde; 02/04/2015 tarihinde, …’nın içerisinde yolcu olarak bulunduğu, davalı …’ın sürücüsü olduğu, …Tic Ltd Şti’nin işleteni olduğu ve davalı … Sigorta Şirketi tarafından ZMMS ile sigortalı aracın kazasında vefat ettiğini, ölenin müvekkili …’in eşi, …’ın babası, …’ın ise oğlu olduğunu, müvekkillerinin ölenin desteğinden mahrum kaldıkları gibi manevi olarak da ızdırap çektiklerini, maddi zararlarından davalıların tamamının, manevi zararlarından ise sigorta haricindeki davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, 1500,00 TL destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminatın sigorta şirketinden dava tarihinden, diğer davalılardan kaza tarihinden müştereken ve müteselsilen alınarak müvekkillerine verilmesine, müvekkili … için 75.000,00 TL, … için 75.000,00 TL, … için 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte sürücü ve işletenden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davada davacılar vekili dava dilekçesinde; asıl davada bahsi geçen kazada, kaza yapan aracın kasko poliçesi kapsamında İMMS ile davalı … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalı olduğunu, kazanın, sürücüsü … olan aracın davalı … Genel Müdürlüğüne ait açık bırakılan rögar kapağına düşmesi sonrasında, sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeniyle aracın tünele düşmesi neticesinde meydana gelen kazada müvekkili …’ın babası, …’in eşi ve …’ın oğlu olan …’nın vefat ettiğini, kazanın meydana gelmesinde rögar kapağının açık tutulması nedeniyle davalı … Genel Müdürlüğü’nün de kusurunun bulunduğunu ve davalının müvekkilinin maddi zararlarından sorumlu olduğunu, … Sigorta A.Ş’nin de İMMS kapsamında manevi zararlarından sorumlu olduğunu, ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 1.500,00 TL destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, müvekkili … için 75.000,00 TL, … için 75.000,00 TL, … için 50.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 12/04/2019 tarihli dilekçesi ile destek tazminatı taleplerini … … için 24.334,39 TL, … … için 67.815,99 TL, … … için 170.619,57 TL olarak ıslah ettiklerini belirtilerek, toplam 262.334,39 TL destekten yoksun kalma nedeniyle maddi tazminatın davalı … Sigorta Şirketi’nden dava tarihinden itibaren avans faizi ile diğer davalılar sürücü işleten ve … Genel Müdürlüğü’nden kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Asıl davada davalı …Tic. Ltd Şti vekili cevap dilekçesinde; davanın görülmesinde tüketici mahkemesinin görevli olduğunu, müvekkili ile vefat eden arasındaki ilişkinin tüketici ilişkisi olduğu, bu nedenle görevsizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, kazanın meydana gelmesinde müvekkiline ait araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, bu durumun Kaza Tespit Tutanağında da belirtildiğini, kazanın …’ye ait rögor kapağının düzgün yerleştirilmemesinden kaynaklandığını, ceza soruşturmasında da, …’nin asli kusurlu, araç sürücüsünün ise tali kusurlu olduğunun belirtildiğini, İş Güvenliği Bilirkişisi tarafından ise müvekkiline ait araç sürücüsüne kusur izafe edilmediğini, bu nedenle kusuru kabul etmediklerini, talep edilen manevi tazminatın da fahiş olduğunu, davacıların destek zararını ve ölenin gelirini kanıtlaması gerektiğini, ayrıca davanın … ve … Sigorta A.Ş.’ye ihbarını da talep ettiklerini, savunarak davanın reddini istemiştir.
Asıl davada davalı … Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde; Kaza yapan aracın müvekkili tarafından ZMMS ile sigortalı olduğunu ve sorumluluklarının sigorta limiti kusur ve zarar ile sınırlı olduğunu, davacıların kusuru ve zararını kanıtlaması gerektiğini, varsa müterafik kusur ve hatır taşımasının da nazara alınması gerektiğini, hesaplamanın ZMMS Genel Şartlarına göre yapılması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Asıl davada davalı … vekili cevap dilekçesinde; kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin üzerinden geçtiği rögar kapağının açılarak aracın altına girmesi sonrasında, aracı havaya kaldırarak sol tarafta bulunan tünel içerisine düşmesi ile kazanın meydana geldiğini, bu nedenle müvekkilinin sorumluluğu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davalı … Genel Müdürlüğü cevap dilekçesinde; yolların bakım ve onarımının Ankara Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Dairesine ait olduğunu, bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, ayrıca kazanın da araç sürücüsünün hız limitlerine uymaması nedeniyle meydana geldiğini, kurum içi yazışmalara göre söz konusu yerdeki rögar kapağının yapım işinin ihale ile alan … San. A.Ş. tarafından yerine getirildiğini, bu nedenle müvekkiline husumet yönetilemeyeceğini, esasa ilişkin olarak ise; kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, asıl davada belirtilen kusuru da kabul etmediklerini, kazaya araç sürücüsünün sebep olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; kaza yapan aracın müvekkili tarafından sigortalı olduğunu ve manevi tazminat ile sorumluluklarının 90.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, davacının kusuru ve zararı kanıtlaması gerektiğini, davacıların talep ettiği manevi tazminatın ise fahiş olduğunu, davacının müvekkilinden ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edebileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, asıl davaya yönelik görev uyuşmazlığı sonrasında Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nin 2017/1005 E. 2017/956 K. Sayılı 06/10/2017 tarihli merci tayini kararı ile davanın görülmesinde Asliye Ticaret Mahkemesi’nin davanın görülmesinde yargı yeri olarak belirlenmesi sonrasında yapılan yargılamada; asıl ve birleşen davanın trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, 02/04/2015 tarihinde davacıların desteği olan …’nın, davalı …’ın sevk ve idaresindeki araçta yolcu olduğu sırada, araç sürücüsünün rögar kapağının üzerinden geçerken kapağın yerinden çıkması sonucu direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ile 6,5 m. yükseklikten tünel geçiş kısmına düşmesi sonucu, dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, davacıların desteklerinin kazada vefatı nedeniyle asıl davada; sürücü, işleten ve sigorta şirketinden tazminat talep etmiş iken, birleşen davada ise; kazada … Genel Müdürlüğü’ne ait rögar kapağının da etkisi bulunması nedeniyle … Genel Müdürlüğü’nden ve kaza yapan aracın Kasko Poliçesini düzenleyen sigorta şirketinden tazminat talep ettiği, kusur bilirkişisinden alınan kusur raporunda araç sürücüsünün %15 oranında, … Genel Müdürlüğünün ise %85 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, alınan raporun ceza dosyasında alınan kusur raporu ile Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesinden alınan raporlarla da uyumlu olması nedeniyle yeterli görüldüğü, aktüer hesap bilirkişisinden alınan raporda davacı …’ın destek zararının 67.815,99 TL, davacı …’in destek zararının 170.619,57 TL, davacı …’ın destek zararının 24.33439 TL olduğu, davacı yanın maddi zararlarını asıl ve birleşen davadaki davalılardan talep edebileceği, davacıların manevi tazminat talepleri yönünden ise; davacıların eşini, oğlunu ve babasını kaybetmiş olması nedeniyle manevi zarara uğradıkları, olayın oluşu, kusur durumu, ölene yakınlıkları tarafların sosyal ekonomik durumları gözetildiğinde, bir miktar manevi tazminatın uygun olduğu gerekçesi ile davanın kımsen kabulü ile; Maddi tazminat istemi yönünden; davacı … … için 67.815,99TL, davacı … … için 170.619,57TL, davacı … … için 24.334,39TL destekten yoksun kalma tazminatının asıl davada tüm davalılar ile birleşen davada davalı … Genel Müdürlüğünden müşterek ve müteselsilen (asıl davada davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limitleri dahilinde) tahsiline, hükmedilen tazminatlara asıl davada davalı sigorta şirketi yönünden asıl dava tarihi olan 13/04/2016’dan, asıl ve birleşen davadaki … Genel Müdürlüğü … ve … Ltd. Şti.yönünden kaza tarihi olan 02/04/2015’ten itibaren, asıl davada davalı sigorta şirketi için avans, asıl ve birleşen davadaki … Genel Müdürlüğü, … ve … Ltd. Şti. için yasal faiz işletilmesine,
Davacı … için 30.000,00-TL, davacı … için 40.00,00-TL, davacı … için 20.000,00-TL manevi tazminatın asıl davada davalılar … ve … Ltd. Şti. ile birleşen davada davalı … Sigorta A.Ş’den müşterek ve müteselsilen (sigorta şirketi yönünden poliçe limitleri dahilinde) tahsili ile hükmedilen tazminatlara birleşen davada davalı sigorta şirketi yönünden 30/05/2018 tarihinden itibaren avans, asıl davada davalılar … Ltd. Şti. İle … yönünden olay tarihi olan 02/04/2015’ten itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine,” karar verilmiş hüküm davacılar vekili, davalı … Sigorta vekili ve birleşen davada davalı … Sigorta A.Ş. vekili ile birleşen davada davalı … Genel Müdürlüğü tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Asıl ve birleşen davada davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, birleşen davada … Genel Müdürlüğü’nden de maddi ve manevi tazminat talepleri olduğu halde, manevi tazminata hükmedilmemesinin hatalı olduğunu, ayrıca hükmedilen manevi tazminatın da müvekkillerinin ölen ile yakınlığı nazara alınarak kabulü yerine kısmen kabulüne karar verilmesinin, dosya kapsamına uygun olmadığını, maddi tazminat açısında ise müvekkilinin “…” isimli iş yerinde aylık 1.600,00 TL net ücretle çalıştığını, primlerin düşük gösterilmesi için ücretlerin bir kısmının elden ödendiğini, bu nedenle ölenin gerçek geliri yerine, asgari ücret kadar gelir elde ettiği kabul edilerek maddi tazminatın hesaplanmasının da uygun olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Birleşen davada davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; Manevi tazminatın fahiş olduğunu, mahkemece müteveffa ve davacıların sosyal ekonomik durmu araştırılmadan karar veriliğini, yerel mahkemenin tarafların sosyal ekonomik durumları, tarafların sıfatı, işgal ettikleri makam ve diğer sosyal ekonomik durumları araştırılmadan karar verildiğini, manevi tazminatın sebepsiz zenginleşme aracı olarak kullanamayacağını, ayrıca manevi tazminat için avans faizine hükmedilemeyeceğini, davanın kabulü halinde ancak yasal faize hükmedilebileceğini, belirterek kararı istinaf etmiştir.
Birleşen davada davalı … Genel Müdürlüğü vekili istinaf başvuru dilekçesinde; meydana gelen kazada sorumluluğun Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde olduğundan husmetin belediyeye yüklenmesi gerektiğini, müvekkiline % 85 oranında kusur izafe edilmesinin hakkaniyete uygun olmadığını, araç sürücüsünün KTK’ya aykırı ve hız limitlerini aşacak şekilde araç kullanarak kazaya neden olduğunu, araç içi kamera kayıtlarının dosyaya sunulmasının bu açıdan önemli olduğunu, mahkemece bu hususun göz ardı edildiğini, mahkemeden talep edilmesine rağmen taleplerinin karşılanmadığını, rögar kapağından kazanın meydana geldiğini kabul etmediklerini, zira rögar kapağından kaynaklanan başka araçların kazasının olmadığını, müvekkilinin de yolda çalışma yapmadığını, ayrıca müvekkilinin, yapmış olduğu yapım işi ihalesi kapsamında söz konusu rögar kapağının …San. A.Ş. ye yaptırıldığını, müvekkili tarafından henüz işin kesin kabulü yapılmadığından teslim alınmadığını, ihale sözleşmesi kapsamında sorumluluğun dava dışı yüklenici firmada olduğunu, bu nedenle müvekkilinin sorumlu olduğunun kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, davayı kabul etmemekle birlikte müvekkili hakkındaki manevi tazminat talebinin reddedilmesine rağmen müvekkili hakkında vekalet ücreti takdir edilmemesinin de hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Asıl davada davalı … Sigorta Şirketi vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kazanın meydana gelmesindeki kusur durumunu kabul etmediklerini, kazanın bakım eksikliği ve gerekli kaidelere uygun monte edilmeyen rögar kapağından meydana geldiğini, aracın mevcut ağırlığı ile 50 km/s hızla uygun monte edilmeyen rögar kapağından geçse de olayın yaşanacağını, bu nedenle müvekkili tarafından sigortalı araç sürücüsüne verilen kusuru kabul etmediklerini, kusuru kabul etmemekle birlikte %15 kusurlu iken tüm zarardan sorumlu tutulmasının da hatalı olduğunu, bununla birlikte müvekkilinin …’ye %85 kusura göre rücu etmek istediğinde avans faizi ile ne şekilde tahsil edebileceğini, bu nedenle müvekkilinin sorumluluğuna, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında hükmedilmesi gerektiğini, davacılar için ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesinin de hatalı olduğunu, aktüer hesap raporuna itirazlarının da değerlendirilmediğini, desteğin gelirinin ispatlanmadığı halde hesaplamada nazara alındığını, iş kazası incelemesi de yapılmadığını, gelekcekteki zarar için faize hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Asıl dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm sebebiyle davalı … Sigorta Şirketinden maddi tazminat, sürücü ve işleten olan davalılardan maddi ve manevi tazminat; birleşen dava ise davalı … Sigorta A.Ş’den manevi tazminat, davalı … Gene Müdürlüğü’nden maddi tazminat istemidir.
Olay tarihinde, davacıların desteğinin, asıl davada davalı …’ın sevk ve idaresindeki halk otobüsünde yolcu olarak seyir halinde iken, birleşen davada davalı …’ye ait rögar kapağının yerinden çıkarak, araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini yitirerek, aracın köprüden düşmesi ile kazanın meydana geldiği ve davacıların desteğinin kaza neticesinde vefat ettiği, kaza nedeniyle yapılan ceza soruşturmasından ve dosya kapsamından anlaşılmaktadır.
1-Davacılar vekili tarafından tarafından birleşen davada … Genel Müdürlüğü’nün de manevi tazminattan sorumlu tutulması gerektiği, birleşen davada davalı … Genel Müdürlüğü vekili tarafından da, müvekkili lehine reddedilen manevi tazminat nedeniyle vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği ileri sürülerek karar istinaf edilmiş ise de; mahkemece yargılamada “Hakim, tarafların talep sonuçları ile bağlıdır. Ondan başkasına ve fazlasına karar veremez” (HMK m. 26). Birleşen davada davacıların dava dilekçesinde davalı … Genel Müdürlüğü’nden manevi tazminat talep etmemiş olmalarına göre, mahkemece davalı … Genel Müdürlüğü hakkında manevi zararlara yönelik hüküm kurulmamış olmasında isabetsizlik bulunmadığından, davacı vekilinin ve davalı … Genel Müdürülüğünün bu nedenle ileri sürdükleri istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
2-Davacılar vekili ile asıl davada davalı … Sigorta Şirketi tarafından, maddi tazminat hesabına ilişkin olarak desteğin gelirinin uygun olmadığını ileri sürmüş iseler de; destek zararının hesaplanmasında desteğin vefatından önce fiilen çalışması halinde, vefat tarihinden önceki gerçek geliri nazara alınarak, elde ettiği gelir tespit edilerek tazminat hesabında nazara alınır. Mahkemece, desteğin vefatından önce çalıştığı işyerinden elde ettiği gelir sorulmuş, desteğin gelirinin AGİ dahil 1.060,45 TL olduğunun, bildirildiği görülmüştür. Aktüer hesap bilirkişisi tarafından TUİK Kazanç Bilgi Sorgulama raporuna göre belirtilen emsal ücretler de değerlendirilerek, işyeri tarafından bildirilen ücretin desteğin mesleğine uygun olduğu kabul edilerek, desteğin aktif döneminde asgari ücretin 1,0929 katı ücretle çalışmasına göre destek zararı hesaplandığı anlaşılmaktadır.
Desteğin gelirinin, çalıştığı işyeri tarafından bildirilen gelirden fazla olduğunun ve elden ödeme aldığının davacılarca kanıtlanamamış olmasına, davalının istinafı yönünden ise desteğin bedeni çalışması ile fiilen elde ettiği gelir kanıtlanması yanı sıra meslek sahibi olan desteğin bildirilen gelirinin TUİK Kazanç Sorgulama Raporunda bildirilen geliri de nazara alındığında makul bulunmasına göre davacıların ve asıl davada davalı … Sigorta Şirketi vekilinin, desteğin gelirine yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
3-Birleşen davada davalı … Genel Müdürlüğü vekilinin husumete yönelik istinaf sebeplerinin incelenmesinde; davalı tarafından husumetin müvekkiline yöneltilemeyeceği ileri sürülmüş ise de, desteğin yolcu olarak bulunduğu aracın geçişi sırasında yerinden çıkan rögar kapağının davalı idareye ait olduğunun ceza dosyasında tespit edilmiş olmasına, davacılar tarafından da davalı hakkında bakım ve onarımından sorumlu olduğu rögar kapağının yerinden çıkması ile kazaya neden olduğundan bahisle dava açılmış olmasına, rögar kapağının bulunduğu yerdeki çalışmanın yapım işleri sözleşmesi kapsamında yüklenici firmaya yaptırılmış olmasının davalının bakım, onarım ve denetim yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacak olmasına göre davalı … Genel Müdürlüğü vekilinin husumete yönelik istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
4-Asıl davada davalı … Sigorta Şirketi vekilinin ve birleşen davada davalı … Genel Müdürlüğünün kusur oranına yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde; Davalı … Genel Müdürlüğü’ne ait, taşıt yolu üzerinde bulunan rögar kapağının, davalı tarafından sigortalı aracın geçişi sırasında yerinden çıkması neticesinde kazanın meydana geldiği, kaza anında direksiyon hakimiyetini kaybeden halk otobüsünün ise hızlı olduğu, ceza soruşturması sırasında toplanan delillerle tespit edilmiş, mahkemece alınan kusur raporunda toplanan deliller çerçevesinde kazanın meydana gelmesinde, rögar kapağının yerinden çıkması ve davalı tarafından sigortalı aracın hızlı olması da değerlendirilerek, rögar kapağının bakım ve onarımından sorumlu idarenin asli %85 oranında, araç sürücüsünün ise tali %15 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Hükme esas alınan raporun, kazanın oluş şekline ve dosya kapsamındaki delil durumuna uygun olmasına, ceza dosyasında alınan kusur bilirkişisi raporu ve Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınan rapor ile çelişen bir değerlendirme bulunmamasına göre davalıların kusur oranına yönelik istinaf sebepleri de yerinde görülemiştir.
5-Davacılar vekilinin ve birleşen davada davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf sebeplerine gelince; 6098 TBK’nın 56/2. maddesi hükmüne göre “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”Aynı Yasanın 51.maddesinde de “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, hâkimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminatın miktarı bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmamalıdır. Manevi tazminatın miktarının belirlemesinde her olaya göre değişen özel hal ve şartlar gözetilmelidir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir etmesi gerektiği açıkça ortadadır.(HGK 23/06/2004, 13/291-370) Zira MK’nın 4.maddesindeki hak ve nesafet kuralları, kanunun hakime takdir hakkı verdiği hallerde hakimin, hak ve nesafete göre tazminata hükmetmesi gerektiğini öngörmektedir. Belirtilen bu hususlar, kazanın oluş şekli, kusur oranı, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, davacıların ölen ile yakınlığı dikkate alındığında davacılar için hükmedilen manevi tazminat miktarının yeterli olduğu anlaşıldığından davacılar vekilinin ve davalı … Sigorta A.Ş’nin manevi tazminatın miktarına ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülemiştir.
Buna göre; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, kazaya neden olan davalılar arasında müteselsil sorumluluk bulunması nedeniyle zarardan müteselsil sorumluluklarına karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmamasına göre; asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin, asıl davada davalı … Sigorta Şirketi vekili, birleşen davada davalı … Sigorta A.Ş. vekili ile birleşen davada davalı … Genel Müdürlüğü vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin, asıl davada davalı … Sigorta Şirketi vekili, birleşen davada davalı … Sigorta A.Ş. vekili ile birleşen davada davalı … Genel Müdürlüğü vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurularının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden asıl ve birleşen davada davacılardan alınması gereken 161,40 TL (80,70 TL+ 80,70 TL) maktu istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan 125,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf edenler asıl davada davalı … Sigorta Şirketi’nden ve birleşen davada davalı … Genel Müdürlüğünden alınması gereken 17.949,82 TL nispi istinaf karar ve ilam harcından alınan 9.019,31 TL’nin (4.487,46 TL+4.487,46 TL+44,40 TL) mahsubu ile bakiye 8.930,51 TL’nin istinaf eden davalılar … Sigorta A.Ş’den ve davalı … Genel Müdürlüğünden müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-İstinaf eden birleşen davada davalı … Sigorta A.Ş’den alınması gerekli 6.147,90 TL istinaf karar ve ilam harcından peşin alınan 1.537,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 4.160,90 TL harcın davalı … Sigorta A.Ş’den alınarak hazineye irat kaydına,
5-Kararın taraflara usulüne uygun şekilde tebliğine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde TEMYİZ YOLU açık olmak üzere 30/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.