Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1530 E. 2023/1479 K. 15.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi Esas-Karar No: 2022/1530 – 2023/1479
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1530
KARAR NO : 2023/1479

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/12/2021
NUMARASI : 2020/436 Esas – 2021/997 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 15/11/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 20/11/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı taraf vekilleri tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 23.10.2018 tarihinde davacı müvekkil …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosiklet Bor Devlet Hastanesi istikametinden TOKİ istikametine seyir halinde iken, dava dışı sürücü …’nun sevk ve idaresindeki … plaka sayılı kamyonet Orhan Batı Caddesi istikametinde tali yol üzerinde seyir halinde iken tali yoldan çıkarak kavşaklara yaklaşırken hızını azaltmayarak, geçiş önceliği kurallarını ihlal ederek; davacı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosiklete çarpması neticesinde iki taraflı yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini … plakalı kamyonet sürücüsü …’nun tali yoldan çıkış yaparak geçiş, trafik kurallarını ihlal ederek kazaya sebebiyet verdiğini, davacı müvekkil, dava konusu trafik kazası nedeniyle ağır şekilde yaralanmış, kalça kemikleri ve uyluk kemiklerinde parçalı kırıklar, yaralanma, ezilme, berelenme ve sıyrıklar meydana geldiğini, dava konusu trafik kazası sebebiyle ağır şekilde yaralanan müvekkil geçici ve kalıcı iş göremezliğe maruz kalmış olup bakıcı ihtiyacı doğduğunu, bununla birlikte müvekkil … günlük ihtiyaçlarını tek başına yerine getiremez hale geldiğini, trafik kazasına karışan … plaka sayılı aracın kaza tarihi itibariyle geçerli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi uyarınca davalı … Sigorta A.Ş.’nin teminatı kapsamında olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile kazada yaralanarak geçici ve kalıcı işgöremezliğe uğraması ve bakıcı ihtiyacı doğması nedeniyle kalıcı işgöremezlik bedeli olarak şimdilik 9.800,00-TL, geçici işgöremezlik bedeli olarak şimdilik 100,00-TL, bakıcı gideri tazminatı olarak şimdilik 100,00-TL olmak üzere toplam 10.000,00-TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 23/10/2018 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, kaza tespit tutağında, 23.10.2018 tarihinde, sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosikletiyle Bor Devlet Hastanesi istikametinden Toki istikametine Şehit Hasan Tuncel caddesi üzerinde seyrettiği esnada motosikletinin sağ ön kısımlarına Orhan Batı Caddesi istikametinden Otükent Sitesi istikametine Şehit Yılmaz Gökçen caddesi üzerinde seyreden sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı kamyonetin ön sol ve muhtelif kısımlarının çarpışması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, kazanın oluşumunda… plaka sayılı araç sürücüsü … 2918 sayılı KTK’da yer alan sürücü kusurlarından 57/1-c kavşak kollarının trafik yoğunluğu bakımından farklı olduğu işaretlerle belirtilmemiş ise soldaki aracın sağdan gelen araca geçiş hakkını vermesi kuralını ihlal ettiğinden kusurlu olduğu, … plaka sayılı araç sürücüsü …’nun da aynı kanunda yer alan sürücü kusurlarından 52/1-a maddesi aracın hızını kavşaklara yaklaşırken azaltmamak kuralını ihlal ettiğinden kusurlu olduğunun belirtildiği, Bor Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2019/385 Esas sayılı dosyasından aynı yönde davacının asli kusurlu olduğu, davalı sigorta şirketi sürücüsünün tali kusurlu olduğu yönünde tespit yapıldığı, Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’nın 27.04.2021 tarih ve 1555045 sayılı raporunda davacının %6,3 oranında sürekli malul olduğu, 9 ay geçici iş göremez olduğu, 3 ay bakıcıya ihtiyaç bulunduğu yönünde rapor verildiği, aktüer bilirkişi raporunda, … plakalı araç sürücüsü …’nun %25 oranında kusurlu olduğu, davacı sürücü …’ın %75 oranında kusurlu olduğu tespit edildiğinden, hesaplanan maddi zarardan TBK 52. maddesi kapsamında %75 oranında kusur indirimi yapıldığı, Yargıtay’ın son dönem emsal kararları gereğince, TRH-2010 yaşam tablosu kullanılarak, teknik faiz kullanılmadan, progresif rant yöntemine göre hesaplama yapıldığı, davacı …’ın 23.10.2018 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası sonucu yaralanması nedeniyle, çalışma ve meslekte kazanma gücü kaybı oranının %6,3 olduğu, tıbbi iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği ve bakıcı ihtiyaç süresinin 3 ay olduğunun tespit edildiği, gelir getiren bir işte çalışmayan ve kaza tarihinde 18 yaşından küçük olan davacı için, geçici iş göremezlik tazminatı hesaplanmadığı, davacının geçici iş göremezlik tazminat alacağının bulunmadığı, ancak olay tarihi itibariyle zararın oluşacağı kabul edilerek, olay tarihinden itibaren sürekli iş göremezlik zararı hesaplandığı, davacı lehine 29.303,62 TL sürekli iş göremezlik zararı ve 1.618,65 TL geçici bakıcı gideri zararı olmak üzere toplam 30.922,27-TL maddi tazminat hesaplandığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, 29.303,62 TL sürekli işgöremezlik tazminatı ile 1.618,65 TL geçici bakıcı giderinin 03/12/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili istinaf dilekçesinde; hatalı yönetmelik dikkate alınarak maluliyet tespiti yapıldığını, hükme esas alınan Adli Tıp Raporu’nda maluliyet oranının hatalı olarak Çalışma ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre tespit edildiğini, kaza tarihinde yürürlükte olan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerince maluliyet tespiti yapılması gerektiğini, bilirkişi raporunda 1/Kn tablosu (progressif rant) kullanılarak hatalı şekilde hesaplama yapıldığını, dava konusu kaza 23.10.2018 tarihinde meydana gelmiş olup, Anayasa Mahkemesinin iptal kararından önce olduğunu, Anayasa Mahkemesinin iptal kararları geçmişe yürümeyeceğinden kaza tarihinde yürürlükte olan 1,8 teknik faiz hesap yöntemi dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiğini, kusur oranları yanlış hesaplanmış olup, sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, dava konusu kazanın … plakalı motosiklet sürücüsü davacı …’ın hız sınırlarına riayet etmeksizin ve ehliyetsiz halde araç kullanması sonucunda tam ve asli kusuruyla meydana geldiğini, her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda sigortalı araç sürücüsüne kavşak çıkışında hızını azaltmadığı gerekçesiyle %25 kusur izafe edilmişse de bu oranın; bilimsellikten ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, ceza yargılamasında alınan Adli Tıp Kurumu Raporu’nda davacı yanın kaskının takılı olmadığının tespit edildiğini, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davacı vekili istinaf dilekçesinde; 23.10.2018 tarihinde meydana gelen yaralamalı trafik kazasından mütevellit davacı müvekkilin ağır şekilde yaralanması nedeniyle, davacı müvekkilde sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik ve bakıcı ihtiyacı gideri meydana geldiğini, Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Kurumu’nun 30.04.2021 tarihli raporu ile; davacı müvekkilin %6,3 oranında sürekli iş göremezliğinin olduğu ve sekel halini aldığı, kaza nedeniyle bakıcı ihtiyaç süresinin 3 ay olduğu, tıbbi iyileşme süresinin ise 9 ay olduğunun tespit edildiğini aktüer bilirkişi raporunda; “…Karayollarına yaklaşan sürücüler kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamak, dikkatli olmak, geçiş hakkı olan araçların geçmesine imkan vermek zorundadırlar. …’ın hızı fazla ve kural ihlalinden ASLİ KUSURLU olup KUSUR oranı %75’tir. … plakalı … araç sürücüsü … kavşak çıkışında hızını azaltmadığı için 2918 Sayılı KTK madde 52-a kapsamında kural ihlalinden kusurlu olup kusur oranının %25 olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır.” denilmesini kesinlikle kabul etmediklerini ve itiraza konu ettikleri kusur oranlarını belirlemek suretiyle, raporun tazminat yönünden incelenmesine ilişkin kısımda işbu belirlenen kusur oranları doğrultusunda değerlendirilerek; “…Gelir getirici bir işte çalışmayan ve kaza tarihinde 18 yaşından küçük olan davacı için, geçici iş göremezlik tazminatı hesaplanmadığı, ancak olay tarihi itibariyle sürekli iş göremezlik zararı hesaplandığı, davacı lehine 29.303,62 TL sürekli iş göremezlik zararı ve 1.618,65 TL geçici bakıcı gideri zararı olmak üzere toplam 30.922,27 TL maddi tazminat hesaplandığı…” şeklinde rapor tanzim edilmiş ise de işbu rapora karşı 18.11.2021 tarihli dilekçe ile itiraz edildiği ve 08.12.2021 tarihli celsenin (1) numaralı ara kararı ile “…Tarafların bilirkişi raporuna karşı itirazlarının raporun oluşa uygun olması sebebi ile reddine…” karar verilmek suretiyle (2) numaralı ara kararı ile “… Davacı vekiline davayı ıslah için gelecek celseye kadar süre verilmesine…” karar verildiğini, ara karar gereğince 09.12.2021 tarihli dilekçe ile kusur aktüer raporunda belirlenen kusur oranının gerçeği yansıtmadığı, itirazla birlikte davalı yan sigortalısının %50 oranında kusurlu olduğunun tespiti nedeni ile %50 kusur oranında hesaplanan maddi zarar üzerinden artırım dilekçesinin sunulduğunu, eldeki trafik kazasında … plakalı aracın içerisinde yolcu olarak bulunan eldeki dava dışındaki…’ın kaza neticesinde doğan maddi zararların tazmini için Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2020/356 Esas sayılı dosyası ikame edilmiş, işbu dosyada alınan Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 08.10.2021 tarihli Adli Tıp Raporu ile de (Ek-3 ) … plakalı araç sürücüsünün %50 kusurlu olduğunun tespit edildiğini, mübrez tüm raporlar gözetildiğinde … plakalı aracın %50 asli kusur ile kazaya sebebiyet verdiği sabit olup eldeki dosya kapsamındaki kusur bilirkişi raporları arasında çelişki bulunduğu, bu çelişkinin giderilmesinde hukuki zorunluk bulunduğunu, Mahkeme tarafından gerekçeli kararda; Türk Borçlar Kanunu’nun 75/2 maddesi gereğince ceza hakiminin kusur değerlendirmesi hukuk hakimini bağlamayacağından davalı yan sigortalısının kusur oranının %25 olarak tespit edildiği 09.11.2021 tarihli kusur aktüer raporunun hükme esas alındığının beyan edildiğini, ancak aynı olaya ilişkin farklı kusur oranlarının olmasının maddi hukukla bağdaşmadığını, dava dosyası kapsamında maluliyet ve kusur oranları hususunda değişiklik olması halinde, kamu düzeni niteliğinde sayılan güncel asgari ücrette meydana gelecek artışların da dikkate alınması gerekeceğinden yeniden yapılacak yargılama kapsamında haklarını saklı tuttuklarını belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Dosyada alınan kusur raporunda; Karayollarına yaklaşan sürücülerin kavşaktaki şartlara uyacak şekilde yavaşlamak, dikkatli olmak, geçiş hakkı olan araçların geçmesine imkan vermek zorunda oldukları, …’ın hızının fazla ve kural ihlalinden ASLİ KUSURLU olup KUSUR oranının %75 olduğu, … plakalı … araç sürücüsü … kavşak çıkışında hızını azaltmadığı için 2918 Sayılı KTK Madde 52-a kapsamında kural ihlalinden kusurlu olup kusur oranının %25 olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Motosiklette yolcu olan diğer şahıs tarafından açılan ve Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen davada alınan kusur raporunda ise, sürücü …’ın idaresindeki motosiklet ile seyri sırasında olay mahalli kavşağa geldiğinde kavşak müşterek alanına girmeden önce geçiş yapacağı yoldan gelen araçları yeterince kontrol etmesi, hızını her an tedbir alabileceği asgari hadde düşürerek seyrini müteyakkız sürdürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği, tedbirsizce kavşak müşterek alanı içerisine girdiği sırada sağ tarafındaki kavşak kolundan karşı istikamet şeridini işgal eder biçimde gelen otomobil ile çarpıştığı kazada kusurlu olduğu, sürücü … idaresindeki kamyonet ile meskun mahalde seyri sırasında olay mahalli kavşağa kendi seyir şeridini takiben gelerek seyrini müteyakkız sürdürmesi gerekirken bu hususa riayet etmediği, nizamlara aykırı bir şekilde karşı istikamet bölümünü işgal eder biçimde kavşak müşterek alanına girdiği sırada sol tarafındaki kavşak kolundan gelen motosiklet ile çarpıştığı kazada kusurlu olduğu belirlenerek, sürücü …’ın %50 (yüzdeelli) oranında kusurlu olduğu, sürücü …’nun %50 (yüzde elli) oranında kusurlu olduğu tespiti yapılmıştır. Ceza dosyasında da benzer tespitin yer aldığı ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Kusur oranına ilişkin olarak 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesine göre, hukuk hâkimi ceza mahkemesinin kusurun belirlenmesine ilişkin kararıyla bağlı olmayıp, yüksek mahkeme kararlarıyla belirlendiği şekilde sadece var olduğu kabul edilen maddi vakıa yönünden ceza mahkemesi kararıyla bağlı olduğu, ancak yüksek mahkeme kararlarında müstakar şekilde belirtildiği üzere, mahkumiyet kararının dayanağı maddi vakıanın sabit kabul edilmesi yönüyle hukuk hakiminin bağlılığı kuralının, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları yönünden bahis konusu edilemeyeceği, netice olarak ceza mahkemesinde verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının, TBK 74. maddesi anlamında hukuk hakimini bağlayıcı nitelikte bir karar olmadığına ilişkin Mahkeme kabulü yerinde olmakla birlikte, aynı kazaya ilişkin açılan diğer tazminat davasında düzenlenen bilirkişi raporları arasında açık çelişki mevcuttur.
O halde Mahkemece Adli Tıp Genişletilmiş Uzmanlar Kurulundan oluşan çelişkiyi giderecek mahiyette, kusur dağılımına ilişkin, ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişli rapor alındıktan sonra, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması doğru olmayıp kararın kaldırılması gerekmiştir.
Bu nedenlerle; taraf vekillerinin istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince kaldırılmasına, yargılamaya devam edilerek yukarıda belirtilen eksiklik tamamlanarak yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Taraf vekillerinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 22/12/2021 tarihli, 2020/436 Esas – 2021/997 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
Kaldırma ve gönderme sebebine göre istinaf eden taraf vekillerinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik incelenmesine YER OLMADIĞINA,
2-İstinaf yoluna başvuran taraflarca yatırılan istinaf karar harcının istek halinde yatıran tarafa iadesine,
3-İstinaf yoluna başvuran taraflarca yapılan yargılama giderinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılacak yargılamada dikkate alınmasına,
4-İstinaf eden taraflarca yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın talep halinde yatırana iadesine,
5-İİK’nın 36. maddesi gereğince Ankara 23. İcra Dairesi’nin 2022/3627 Esas sayılı dosyasına yatırılan 70.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun yatırana iadesine,
6-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirilmesi, bakiye harç tahsili ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 15/11/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.