Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1527 E. 2023/1498 K. 15.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1527 – 2023/1498
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1527
KARAR NO : 2023/1498

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/01/2022
NUMARASI : 2020/586 Esas 2022/102 Karar

DAVACI
VEKİLİ :
DAVALILAR :

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 15/11/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 04/12/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. ve davalılar … ile … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 27/07/2020 tarihinde müvekkiline ait … idaresindeki araç ile davalı … idaresindeki, davalı …’a ait ve davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS ile sigortalı aracın maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, kaza neticesinde hasarlanan müvekkilinin aracında değer kaybı oluştuğunu, değer kaybından davalıların sorumlu olduğunu, ayrıca müvekkilinin onarım sürecinde aracını kullanamadığından zararının oluştuğunu, bu zararlardan da sürücü ve işleten olan davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalması kaydıyla davanın kabulü ile değer kaybı bedeli olmak üzere şimdilik 100,00 TL’nin, kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesine, araç mahrumiyet bedeli belirlenerek şimdilik 100,00 TL’nin, davalılar … ve …’dan tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili 08/12/2021 tarihli dilekçe ile davasını ıslah etmiş ve değer kaybı tazminatı talebini 27.000,00 TL’ye, araç mahrumiyet bedeli talebini 2.677,50TL’ye artırmıştır.
Davalılar … ve … vekili; dava dilekçesinde müvekkillerinden …’ın tam kusurlu olduğu iddia edilmiş ise de kusurlu olan tarafın davacı olduğunu, davacının kusuru kanıtlaması gerektiğini, müvekkilinin seyri sırasında, tüm dikkatine rağmen şehir içi hız sınırlarının çok üzerinde hareket eden davacının kazaya sebebiyet verdiğini, davacının çok hızlı gelmesinden dolayı herhangi bir kaçış manevrası yapamadığını, olayın oluş şekli, hava, yol durumu gibi unsurlar bir bütün olarak değerlendirilip, başka unsurların da rol oynayıp oynamadığının tespiti gerektiğini, dava konusu kazanın meydana gelmesinde, kazaya karışan araç sürücülerinin kusurunun bulunup bulunmadığının ve kusur oranlarının belirlenmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla değer kaybının hesaplanabilmesi için, aracın kaza öncesindeki mevcut hasarlarının tespiti ile buna göre değer kaybın değerlendirilmesi gerektiğini, davacının hiç bir tespit yapılmadan, haksız kazanç elde etme gayesiyle 95.051,97 TL değer kaybı oluştuğunu iddia ettiğini, aracın onarılan parçaları ve km’si dikkate alındığında bu kadar yüksek bir değer kaybı oluşmasının mümkün olmadığını, davacı yanın faiz başlangıç ve faiz talebine de itiraz ettiklerini, taleplerin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş.; tarafından cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın, trafik kazasından kaynaklanan araçta oluşan değer kaybı ile mahrumiyet bedelinin tazmini istemine ilişkin olduğu; 24/05/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda, kazanın meydana gelmesinde, davalının %75 oranında, davacının %25 oranında kusurlu olduğunun, davacının aracındaki hasar bedelinin 36.231,36 TL, araç mahrumiyet bedelinin 4.800,00 TL, 06 BBD 144 plakalı araçta kaza sonrası değer kaybının 11.400,00 TL olduğunun rapor edildiği; rapora itiraz üzere Karayolları Fen Heyeti’nde görev alan bilirkişi heyetinden alınan raporda, kazanın meydana gelmesinde davalının %75 oranında, davacının %25 oranında kusurlu olduğu tespit edilerek, davacıya ait aracın sağ ön kesiminden hasarlanmasında 31,165.11 TL tutarında hasar meydana geldiği, olay tarihinde 3 yaşında bulunan aracın 128.433 km’de iken öncesinde kazasının bulunmadığı nedeniyle meydana gelen kazada orijinallığı bozulan otomobilin değer kaybı miktarının 36.000,00 TL olabileceği davacının kendi kusuru hariç 27.000,00 TL’yi davalı taraftan talep edebileceği, 2017 model hususi aracın 10 günlük tamir süresinde 3.500,00TL tutarında mahrumiyet zararının olabileceği bunun da %25 kusuruna düşen 875.00 TL düşünce kalan 2.625 TL’yi davacı yanın davalılardan talep edebileceği, 27.000,00 TL değer kaybı + 2.625,00 mahrumiyet zararı = 29.625 TL tutarın 27.10.2020 kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilin davacının talep edebileceğinin belirtildiği; tazminat miktarına ilişkin İTÜ’de çalışan fen heyetinden alınan bilirkişi heyeti raporunda da, davacıya ait ikinci el satış değerinde kaza tarihi itibarıyla meydan gelen azalmanın 36.000,00 TL olduğu, meydan gelen hasarın onarımı esnasında geçen süre zarfında oluşacak mahrumiyet bedelini karşılayacak ikame araç kiralama bedelinin kaza tarihi itibarıyla 3.570,00 TL olduğunun belirtildiği, çelişkileri gidermek üzere alınan raporun yeterli olduğu; davacının maliki olduğu araçta oluşan araç değer kaybının 36.000,00TL, mahrumiyet bedelinin 3.570,00 TL olduğunun anlaşıldığı; mahkemece tespit edilen kusur durumuna göre hesaplanan tazminattan yapılan kusur tenzili sonucu davacının değer kaybı zararının 27.000,00TL, mahrumiyet bedeli zararının 2.677,50TL olduğu kabul edilerek dava dilekçesi ve ıslah dilekçesi gözetilerek davanın kabulüne karar vermek gerektiği gerekçesi ile;
“Davanın Kabulü ile,
1-27.000,00TL araç değer kaybının davalılar …, … ve … Sigorta AŞ.’den müştereken ve müteselsilen (davalı Sigorta Şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına) tahsili ile davacıya verilmesine, hükmedilen tutara davalı Sigorta Şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 25/08/2020 tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 27/07/2020 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
2-2.677,50TL mahrumiyet bedelinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, hükmedilen tutara kaza tarihi olan 27/07/2020 tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,” karar verilmiş, hüküm tüm davalılar tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kusur durumunun yeteri kadar incelenmediğini, müvekkilinin kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını, raporun karar vermeye elverişli olmadığını, tespit edilen yedek parça bedellerinin fahiş olduğunu, değer kaybının “Genel Şartlar’a” göre hesaplanması gerektiğini, müvekkili araç mahrumiyetinden sorumlu tutulmamış ise de bu kapsamdaki giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasının haksız olduğunu, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalılar … ve … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; raporlar arasındaki çelişkinin nasıl ve ne şekilde giderildiğinin açık olmadığı, buna ilişkin somut delil bulunmadığını, aracın km’si nazara alındığında değer kaybının çok yüksek tespit edildiğini, davacı tarafın oto kiralama işi ile uğraştığını, söz konusu aracın “eryamanotokiralama.com.tr” de kiralandığının da açıkça görüleceğini, aracın oto kiralama işinde kullandığı ve daha önce de 3 kazası olduğunun tespiti için Emniyet Müdürlüğüne yazı yazılmasını talep etmelerine rağmen kabul edilmediğini, aracın kaza tarihinde 130.000 km’de, kiralama işinde kullanılan, benzinli araç olup rayiç değerinin 400.000,00 TL olamayacağını, eksper tarafından belirlenen hasarlı parçaların tamamının kaza ile ilgilisinin bulunmadığını, kusuru da kabul etmediklerini, araç mahrumiyet bedelinin günlük 510,00 TL olmasının yüksek olduğunu, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasarı nedeniyle, araçta meydana gelen değer kaybının ve araç mahrumiyeti bedelinin tazmini istemidir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalılar tarafından istinaf edilmiştir.
1-Davalı Sigorta vekili tarafından kusur durumunun yeteri kadar irdelenmediği ileri sürülerek karar istinaf edilmiş ise de; olay tarihinde davalıya ait ticari aracın yolcu indirdikten sonra, gerisinden gelen araçları kontrol etmeksizin sola doğru manevra yaptığı esnada gerisinden gelen davacıya ait aracın sol yan tarafından çarpması ile kazanın meydana geldiği; kaza tespit tutanağı, araçların kazasını gösteren fotoğraflar ve tüm dosya kapsamından görülmüştür.
Kaza tespit tutanağı ve dosya kapsamına göre kazanın davalı araç sürücüsünün gerisinden gelen trafiği kontrol etmeksizin manevrası neticesinde meydana gelmiş olmasına, alınan raporlarda davacıya ait araç sürücünün kusurlu eyleminin de değerlendirilmiş olmasına ve alınan kusur raporundaki kusur durumunun tespit edilen kazanın oluş şekline göre uygun olmasına göre davalının kusur durumuna yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
2-Davalılar tarafından değer kaybına yönelik raporun uygun olmadığı ileri sürülmüş ise de; Öncelikle davalı sigorta şirketi tarafından değer kaybının Genel Şartlar’a göre hesaplanması gerektiği ileri sürülmüştür. Haksız fiil çerçevesinde meydana gelen zarardan, KTK’nın 91. maddesi gereğince işletenin sorumluluğunu üstlenen sigorta şirketi de “gerçek zarar” ile teminat limiti ile sınırlı olarak sorumludur. Mahkemece hükme esas alınan raporda değer kaybına yönelik hesaplamanın, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından “gerçek zarar” hesaplanmasında kabul edilen yöntem ve ilkeler çerçevesinde yapılmış olmasına göre davalı sigorta şirketinin buna ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Öte yandan davalılar raporun yeterli olmadığını da ileri sürmüşlerdir. Mahkemece tek kişilik bilirkişiden alınan ilk raporda, değer kaybına yönelik değerlendirmenin “Genel Şartlarda” belirtilen yöntem ile tespit edilmiş olması nedeniyle raporun sonrasında alınan heyet raporları ile çelişki oluşturacak mahiyette olmamasına, sonrasında alınan iki heyet raporunun birbiri ile uyumlu olmasına, takdir edilen değer kaybının aracın km’si, modeli ve yaşı nazara alındığında makul olmasına, davacıya ait aracın kiralamaya konu olmasının veya olmamasının değerine etkisinin bulunmamasına, Sigorta Bilgi Gözetim Merkezinden aracın önceki hasar kayıtları sorularak raporun tanzim edilmiş olmasına ve bu çerçevede aracın öncesinde hasar kaydının bulunduğuna yönelik delil bulunmamasına göre değer kaybına yönelik alınan raporun dosya kapsamında tespit edilen araçtaki hasar ile uyumlu ve makul olduğundan, davalıların değer kaybına yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmediği gibi, davalılar … vekilinin araç mahrumiyetine yönelik hesaplamanın uygun olmadığına yönelik istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
Buna göre; dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf dilekçesindeki beyanının aksine sigorta şirketinin hüküm altına alınan alacağın ferilerinden ve yargılama giderlerinden sorumluluğuna karar verilen miktarla sınırlı olarak sorumlu tutulmuş olmasına göre; davalı sigorta vekilinin ve davalılar … vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin ve davalılar … ile … vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davalılardan alınması gereken 2.027,00 TL (Sigorta şirketi 1.844,37 TL ile sınırlı) nispi istinaf karar ve ilam harcından, peşin alınan (461,09+ 94,91+506,81+506,81) 1.569,62 TL harcın (sigorta haricindeki davalıların yapmış olduğu ödemeler öncelikle araç mahrumiyetine, bakiyesi ise değer kaybına olacak şekilde mahsubu ile) bakiye 457,65 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf eden davalılar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
5-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 15/11/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.