Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1517 E. 2023/1526 K. 22.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1517 – 2023/1526
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1517
KARAR NO : 2023/1526

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/12/2021
NUMARASI : 2019/433 Esas – 2021/833 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 22/11/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 22/11/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı … adına trafikte kayıtlı olup, diğer davalı …’ın kullandığı ve davalı sigorta şirketi tarafından Zorunlu Trafik Sigorta Poliçesi düzenlenen … plaka sayılı aracın 12/03/2019 tarihinde yaya olan davacıya çarpması ile sonuçlanan trafik kazasında davacının yaralandığını belirtip, geçici iş gücü kaybı için 100.00 TL, sürekli iş gücü kaybı için 800,00 TL ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi ve yol gideri için 100,00 TL olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte tüm davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde; davacının yaralanması ile sonuçlanan kazaya katıldığı ileri sürülen araç için kendileri tarafından trafik sigorta poliçesi düzenlendiğini, geçici iş göremezlik ve tedavi giderlerinin poliçe kapsamında olmadığını, çalışma gücü kayıp oranı ve kusur dağılım raporlarının uzman bir kuruluştan alınması gerektiğini, çalışma gücü kayıp oranı ile ilgili raporun Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmeliğine göre hesaplanması gerektiğini, SGK tarafından yapılmış ödeme var ise bunun davacı alacağından mahsup edilmesi gerektiğini, TRH 2010 Yaşam Tablosu ve 1.8 Teknik Faiz dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiğini belirtip, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Diğer davalılar; davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davalı … adına trafikte … plaka sayılı olarak kayıtlı olan araç ile diğer davalı …’ın sürücüsü olduğu aracın 12/03/2019 tarihinde Cumhuriyet caddesini takiben Necip Fazıl Bulvarı kavşağına geldiğinde bölünmüş yolun karşısına geçmeye çalışan davacı …’ye çarparak davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasına neden olduğu sigortalı araç sürücüsünün bölge için geçerli hız sınırının üzerindeki hız ile araç kullanıp, kavşağa geldiği halde hızını azaltmadığı ve yeterli fren tertibatı alamadığı için asli ve %75 oranında kusurlu olacak şekilde, davacı yayanın ise yolun karşısına geçtiği sırada solundan gelebilecek araçlara yeterli özeni göstermediği için %25 oranında tali kusurlu olacak şekilde kazaya neden olduğunun kabul edildiği, davacının talepleri geçici ve sürekli çalışma gücü kaybından kaynaklanan zararlarına ilişkin olduğu için bu amaçla Ankara Üniversitesi tarafından düzenlenen 17/12/2020 tarihli raporda Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşleri Yönetmeliği’ne göre davacıda olay nedeniyle %12.1 oranında sürekli çalışma gücü kaybı oluştuğu, yaralanmaların dokuz ayda iyileşeceği, Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine gere ise, %8 oranında sürekli çalışma gücü kaybı oluştuğu, yaralanmaların dokuz ayda iyileşeceğinin tespit edildiği, sürekli çalışma gücü kayıp oranı ile ilgili olarak %12.1 oranında kayıp belirleyen rapor ve davacının elde ettiği gelir dikkate alınıp, TRH 2010 Yaşam Tablosu Ve Progressif Rant Yöntemine göre hazırlanan 15/04/2021 tarihli ilk raporda geçici iş göremezlik alacağının 12.345,95 TL ve sürekli çalışma gücü kaybı nedeni ile oluşan alacağın ise 38.568,13 TL olduğu, davacıdaki sürekli çalışma gücü kayıp oranı %8 olarak kabul edildiğinde ise, talep edilebilir geçici iş göremezlik alacağının 12.345,95 TL ve sürekli çalışma gücü kaybı nedeni ile oluşan davacı alacağının ise 26.665,85 TL olduğu 28/08/2021 tarihli ek rapor ile tespit edildiği, davacının bir diğer talebi SGK tarafından karşılanmayan tedavi ve yol giderlerine ilişkin olup, bu talebin BK’nın 54. maddesi kapsamında zarara neden olanlar tarafından karşılanması gereken ve sigorta şirketi yönünden poliçe kapsamında olduğu kabul edilen zararlar içerisinde yer aldığı kabul edilip bu tür alacağının belirlenmesi için bilirkişiden 15/10/2021 tarihli rapor alındığı, davacıdaki yaralanmalar, bu yaralanmaların tedavisi için yapılması gereken olağan tedavi işlemleri bu amaçla yapılacak yol ve diğer giderler değerlendirilerek hazırlanan ve olaya uygun olduğu kabul edilen bu rapora göre 7.752,15 TL’nin her üç davalıdan tahsili gerektiği gerekçesiyle; 38.568,13 TL sürekli işgöremezlik alacağı, 12.345,95 TL geçici işgöremezlik alacağı ve 7.752,15 TL tedavi ve yol gideri olmak üzere toplam 58.666,23 TL’nin davalılardan müteselsilen alınıp davacıya ödenmesine, davacı alacağına davalı sigorta şirketi yönünden 05/08/2019 dava tarihinden itibaren, davalılar … ve … yönünden 12/03/2019 kaza tarihinden itibaren değişen oranlı yasal faiz uygulanmasına karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; davacının maluliyet oranına ilişkin olarak raporlama tarihinde yürürlükte olan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik’e göre alınan raporun hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, davacının Ankara Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından tanzim edilen 17.12.2020 tarihli maluliyet raporunda meslekte kazanma gücü kaybı yönetmeliğine göre %12,10 oranında malul olduğu ve 9 ay süre ile geçici iş göremez halde kalacağının tespit edildiği, raporda alternatifli olarak Erişkinler Engellilik Değerlendirmesi Yönetmeliğine göre davacının %8 oranında malul kaldığı tespit edilmiş ise de yerel mahkeme tarafından kaza tarihi itibari ile yürürlükte olmayan Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Yönetmeliği kapsamında tespit edilen oranın esas alındığını, maluliyet hesabının Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre yapılması gerektiğini, ZMSS Genel Şartlarına göre “geçici iş göremezlik zararı” ile “geçici bakıcı giderleri”nin poliçe teminatı kapsamında bulunmadığını, tedavi giderleri teminat kapsamında olmayıp SGK’nın sorumluluğunda olduğunu, ulaşım giderlerinin dolaylı zarar olup yine teminat dışı olduğunu, hükme esas alınan raporda TRH 1.8 Teknik Faiz ile hesaplama yapılması gerekirken Progresif Rant Sisteminin kullanılması hatalı olup yeniden rapor düzenlenmesi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf edenin sıfatı gözetilerek ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece “Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” çerçevesinde maluliyet raporu alarak davanın esası hakkında karar vermiştir. “Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği”, “Maluliyet İşlemleri Tespit Yönetmeliği” ile kısmen yürürlükten kaldırılmış ise de, “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücünün” belirlenmesinde uygulanan “İş Kazası ve Meslek Hastalığı” oranlarının belirlenmesine yönelik hükümlerin, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü tarafından çıkartılan 2013/34 sayılı Genelgede ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü de 17/09/2015 tarihli 2015/23 Sayılı Genelgesinde de açıklandığı üzere halen yürürlükte olması karşısında, davacının maluliyetinin belirlenmesinde; “Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” çerçevesinde alınan rapora göre karar verilmesi yerinde görüldüğünden davalının buna ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.
Faturalandırılamayan tedavi giderine ilişkin olarak, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihatlarında belirtildiği üzere olayın niteliği gereği bütün giderlerin belgelendirilmesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Ulaşım gideri konusunda belge bulunmasa da, davacının yaralanmasına göre tedavisi tamamlanıncaya kadar hastaneye gidip gelmesi hayatın olağan akışına uygundur. Bu durumda mahkemece doktor bilirkişiden davacının tedaviye gitmesi gerektiği tarihler konusunda rapor alınarak, davacının ikamet adresi ile hastanelerin mesafesi, o tarihlerdeki ticari taksi ücretleri v.s. göz önünde bulundurularak makul bir ulaşım giderine hükmedilmesi gerekmektedir. Yine yaralanmaya bağlı olarak yapılması olanaklı bulunan fatura edilemeyen tedavi giderleri yönünden davacının tüm tedavi evrakları incelenerek yaralanma derecesi ve iyileşme süreci de gözetilerek uzman doktor bilirkişiden alınacak rapor sonucuna göre fatura edilmeyen tedavi giderleri hakkında bir karar verilmesi gerekmektedir (Yargıtay 17. H.D’nin 11.06.2020 tarih 2019/2585 Esas- 2020/3385 Karar, 28.02.2019 tarih 2016/4476 Esas- 2019/2293 Karar, 27.09.2017 tarih 2015/1535 Esas- 2017/8273 Karar, 09.04.2015 tarih 2015/1134 Esas – 2015/5600 Karar ve 12.11.2012 tarih 2012/32523 Esas-2012/12417Karar). Dosya kapsamına göre, doktor bilirkişiden alınan rapor usul ve yasaya uygun olduğundan mahkemece hükme esas alınması yerinde bulunmuştur.
Davalı sigorta şirketi vekili geçici iş göremezlik zararlarından sigorta şirketinin sorumlu olmadığını sorumluluğun Sosyal Güvenlik Kurumu’nda olduğunu ileri sürmüş ise de; davacının zararı ve zararın kapsamı 2918 sayılı KTK.nın ve 6098 sayılı TBK.nın haksız fiile ilişkin hükümleri gereğince belirlenmesi gerekir. 6098 Sayılı TBK’nın 54. maddesinde çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ile kazanç kaybı, bedensel zararlar kapsamında sayılmış olup, geçici iş göremezlik zararlarının bu kapsamda olması, sürücü ve işletenin, zarar görenin geçici iş görmezlik zararlarından sorumlu olması nedeniyle, aracın sigortalı olması halinde 2918 sayılı Yasa’nın 90. maddesi gereğince, sigortanın sorumluluğu da TBK hükümlerine göre belirleneceğinden ve geçici iş göremezlik zararları 2918 sayılı Kanun’un 92. maddesinde sigorta teminatı dışında tutulmadığından, davacı geçici iş göremezlik tazminatını, bedensel zararlardan sorumlu olan davalıdan talep edebilir. Öte yandan kaza tarihinde ve mahkemece verilen karar tarihinde KTK’nın 90. maddesinde Genel Şartlara atıf yapan kanuni düzenleme sonrasında Anayasa Mahkemesince iptal edildiği gibi, geçici iş göremezlik zararı tedavi giderleri değildir. Ayrıca 2918 sayılı Yasanın 98. maddesinde geçici iş göremezlik zararlarının SGK’nın sorumluluğunda olduğuna ilişkin her hangi bir düzenleme de yer almamaktadır. 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenlemede; trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin karşılanacağı belirtilmiş olup, geçici iş göremezlik ödemeleri bu yasa kapsamı içerisinde bulunmadığından (Yargıtay 10.H.D.’nin 2016/10172 E. 2019/10217 K. 24.12.2019 tarihli, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2012/5743-2013/4496 sayılı, 01.04.2013 tarihli ilamı vb.) davalı sigorta şirketi vekilinin geçici iş göremezlik tazminatının teminat kapsamında olmadığına ilişkin istinafı da yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle; usul ve yasaya uygun olarak verilen ilk derece mahkemesi kararına karşı davalı Sigorta vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince davalıdan alınması gereken 4.007,49 TL istinaf karar harcından, peşin olarak yatırılan 1.002,00-TL istinaf karar ve ilam harcının mahsubuyla, bakiye 3.005,49 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf talebinde bulunan tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf yoluna başvuran tarafça yatırılan gider avansından varsa, kullanılmayan kısmın yatıran taraflara iadesine,
5-Kararın tebliği ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 22/11/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.