Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1504 – 2023/1525
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2022/1504
KARAR NO : 2023/1525
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/11/2021
NUMARASI : 2020/395 Esas – 2021/704 Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 22/11/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 22/11/2023
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalı … Otobüs İşletmeleri A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 16/12/2016 tarihinde davalı … A.Ş.’ye ait diğer davalı …’ın sürücüsü olduğu ve davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı… plakalı otobüsün, … plakalı araca çarpması sonucu gerçekleşen trafik kazasında otobüs içerisinde yolcu konumunda bulunan müvekkilinin yaralanarak malul kaldığını, kaza nedeniyle oluşan zararların ödenmesi için davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı halde herhangi bir ödeme yapılmadığını, yine arabuluculuğa başvuruda bulunulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını belirterek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik; efor kaybı zararı nedeniyle 100,00 TL, kazanç kaybı için 50,00 TL, tedavisi için yapılan masraflar 20,00 TL, tedavi sürecinde yapılan yol masrafları 50,00 TL olmak üzere toplam 220,00 TL maddi zararın davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihinden, diğer davalılardan kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline, 30,000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili; 09/09/2021 harç tarihli bedel artırım dilekçesi ile; geçici iş göremezlik/kazanç kaybı tazminatı istemini 6.704,17-TL’ye, sürekli iş göremezlik tazminatı istemini 46.873,51-TL’ye, SGK dışı tedavi giderleri için istemini 1.184,19-TL’ye ve tedavi sürecinde yapılan yol masrafları istemini 6.840,84-TL’ye olmak üzere toplam 61.602,71-TL’ye yükseltmiştir.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; öncelikle söz konusu davada HMK 6. mad. gereğince müvekkilinin adresinin bulunduğu Bursa Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğundan yetkisizlik kararı verilmesine, yine davanın zamanaşımına uğradığından reddine, aksi halde ise müvekkili şirkete ait aracın kusuru olmadığından, yine davacının emniyet kemeri takmadığı nazara alınarak müterafik kusuru mevcut olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep vermiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde; öncelikle müvekkilinin olayda kusurunun bulunmadığını, bu hususta Gölbaşı Asliye Ceza Mahkemesi 2017/383 sayılı dosyadaki tanık beyanlarının mevcut olduğunu, ayrıca ceza dosyasında davacının tedavi ile ilgili herhangi bir zararının olmadığını beyan ettiğini, davacının maddi ve manevi zarar taleplerini kabul etmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep vermiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. (Eski Ünvanı: … Sigorta A.Ş.) vekili cevap dilekçesinde; kazaya karıştığı belirtilen… plakalı aracın “21571782” poliçe numarası ile müvekkil şirket tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamında sigortalandığını, müvekkili şirkete usulüne uygun başvuru yapılmadığını, geçici iş görmezlik ve tedavi giderinin teminat kapsamında olmadığını, davacının müterafik kusurlu olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, Gölbaşı 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/383 Esas – 2020/247 Karar sayılı söz konusu kazaya ilişkin ceza yargılama dosyası örneğinin UYAP üzerinden celp edildiği, söz konusu mahkemece alınan raporlar sonucunda, davalı sigortalı araç sürücüsü …’ın kazanın meydana gelmesinde asli ve tam kusurlu kabul edilerek, sanığın cezalandırılmasına karar verildiği ve hükmün CMK 231./5 mad. uyarınca açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve kesinleştiğinin anlaşıldığı, Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 09/12/2020 tarihli raporda; söz konusu kazanın davalı … yönetimindeki… plakalı otobüs ile Ankara istikametinden Konya istikametine bölünmüş yolu takiben seyir halindeyken, geldiği olay mahallinde, önünde seyreden sürücü … idaresindeki … plakalı çekiciye bağlı … plakalı römorka arkadan çarpması ile gerçekleştiği sürücü …’ın yola gereken dikkati vermediği ve önünde seyreden sürücü …’un kullandığı çekici ile güvenli takip mesafesine dikkat etmediğinden, bu çekicinin arkasına bağlı olan römorka arkadan, zamanında etkin tedbir almadan çarpması ile meydana geldiği ve asli (%100) kusurlu olduğu, sürücü …’un ise; nizami şekilde seyir halinde iken geldiği olay mahallinde geriden gelen sürücü …’ın kullandığı otobüs tarafından arkadan çarpması ile meydana gelen kazada oluşa etken hatalı tutum ve davranışının bulunmadığı, yani atfı kabil kusurunun olmadığının tespit edildiği, Hacettepe Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan 09/06/2021 tarihli raporunda; “Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” ve ekindeki cetveller esas alınmak suretiyle kalıcı işgücü kaybı oranının %2.3 olduğu, 3 ay süre ile işgöremezlik halinde kaldığı ve 1 ay tedavi sürecinde bakıcı ihtiyacı olduğunun belirlendiği, davalı … aleyhinde dava açılmadan önce TTK’nın 5/A mad. gereğince belirtilen zorunlu arabuluculuğa başvuru şartı yerine getirilmediğinden aleyhinde açılan maddi ve manevi tazminat davalarının, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerektiği gerekçesiyle; davacının davalı … aleyhindeki davasının, dava şartı yokluğundan usulden reddine, davacının davalılar … Otobüsleri A.Ş ve … Sigorta A.Ş. (önceki unvanı: … Sigorta A.Ş.) aleyhindeki maddi tazminat istemine yönelik davasının kısmen kabulü ile; 46.873,51-TL kalıcı işgücü kaybı, 1.184,19-TL tedavi gideri, 6.149,40-TL yol gideri için olmak üzere toplam 54.207,10-TL’nin, davalı … Otobüsleri A.Ş.’den kaza tarihi olan 16/12/2016 tarihinden, sigorta şirketinden ise temerrüt tarihi olan 25/07/2020 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazla istemin reddine, davacının … Otobüsleri Şirketi aleyhindeki manevi tazminat talebinin kabulü ile; 30.000,00-TL’nin kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte adı geçenden tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili istinaf dilekçesinde; geçerli bir başvuru bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, müvekkil şirketin poliçe kapsamında davacı tarafın tedavi giderleri kapsamında sayılan geçici iş göremezliğe ilişkin tazminat taleplerinden, yol giderlerinden ve tedavi giderlerinden sorumlu olmadığını, yol giderlerine ve tedavi masraflarına ilişkin olarak dosyaya somut bir evrak sunulmadığını, davacı tarafın emniyet kemeri takılı olmadığını, müterafik kusur indirimi yapılmamasının bozmayı gerektirdiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … Otobüsleri A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; kazanın meydana gelmesinde müvekkil şirkete atfı kabil herhangi bir kusur bulunmadığını, yerel mahkemece verilen kararda; müvekkil firmanın gerçekleşen kazada %100 kusurlu olduğu kanaatine varılmış ise de kusurun kabulü ve bu doğrultuda hükmedilen tazminat hesaplamasının kabulünün mümkün olmadığını, müterafik kusurun incelenmediğini tazminat miktarının fahiş olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava, taşıma sözleşmesi kapsamında davacının yolcu olarak bulunduğu aracın kazasında yaralanma nedeniyle, taşımacı, araç maliki, sürücü ve araç ZMMS sigortacısından maddi ve manevi tazminat istemidir.
Mahkemece verilen kararda, kamu düzenine aykırılık görülmesi halinde taraflarca istinaf edilmese dahi HMK’nın 355. maddesi gereğince re’sen incelenebilir. Mahkemelerin görevi kamu düzenine ilişkin olduğundan taraflarca istinaf edilmese dahi istinaf incelemesinde resen gözetilir.
28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un (TKHK) 2. maddesinde Kanun’un kapsamı; “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3/k maddesinde tüketici; “Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi”, tüketici işlemi ise “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmış olup, tüketici işleminden kaynaklanan davaların görülmesinde tüketici mahkemeleri görevli olduğundan yargı çevresi içerisinde tüketici mahkemesinin bulunması halinde davanın Tüketici Mahkemelerinde, Tüketici Mahkemesi bulunmuyor ise HSK’nın 24.03.2005 tarihli 188 sayılı kararı gereğince davanın Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından Tüketici Mahkemesi sıfatı ile görülmesi gerekir.
Somut olayda; davacı vekili, taşıma sözleşmesine istinaden araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralanması nedeniyle taşıyıcı firmanın da dâhil olduğu davalılardan maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. İlk derece mahkemesinin de kabulü bu yöndedir. Davacı taşıma sözleşmesi kapsamında, taşıyıcı firmadan da tazminat talep etmiş, davacının ticari amaç ile araçta yolcu olduğuna yönelik iddia bulunmamaktadır. Dava tarihi itibariyle yürürlüğe girmiş olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’un 3, 73/1, 83/2 maddeleri uyarınca bir tarafı tüketici olan sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan davalara bakma görevi tüketici mahkemelerine aittir.
Yerel mahkemece de davacının otobüste biletli yolcu olduğu ve taşıma sözleşmesi kapsamında davalı … Otobüs İşletmelerinin zarardan sorumu olacağının kabul edildiği, dosya kapsamına göre taraflar arasındaki taşıma sözleşmesinin “tüketici işlemi” mahiyetinde olduğu anlaşıldığından, taşıyıcı firmaya karşı da dava açılmış olmasına göre mahkemenin görevsizliği nedeniyle göreve ilişkin dava şartı bulunmadığından tüm davalılar yönünden davanın görülmesinde daha özel görevli tüketici mahkemesi görevli olduğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yargılamaya devam edilerek işin esası hakkında karar verilmiş olması doğru görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, mevcut davada taraflar arasındaki hukuki ilişkinin 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kalması nedeniyle işlemin tüketici işlemi mahiyetinde olduğu anlaşıldığından, davanın Tüketici Mahkemelerinde görülmesi gerektiğinden mahkemenin görevsiz olması sebebiyle davanın usulden reddi gerektiği nazara alınmaksızın işin esasının incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından, kararın açıklanan nedenlerle HMK’nın 353/1-a-3. maddesi gereğince kaldırılmasına, görev konusunda bir karar verilmesi ve HMK’nın 20. maddesindeki yasal prosedür uygulanması bakımından dosyanın mahkemesine gönderilmesine, davalıların itirazlarının kaldırma gerekçesine göre incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalı … Otobüs İşletmeleri A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 05/11//2021 tarihli 2020/395 Esas – 2021/704 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-3. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Mahkemenin görevi değerlendirilerek HMK’nın 114/1-c ve 115. maddelerine göre görev konusunda bir karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
2-Kararın kaldırılma sebebine göre davalıların sair istinaf sebeplerinin bu aşamada İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-İstinaf eden davalılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf edenlere iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
5-İİK’nın 36.maddesi gereğince; Antalya Genel İcra Dairesinin 2021/208382 Esas sayılı dosyasına yatırılan 120.000,00 TL ve 102.951,36 TL teminat mektuplarının yatıran taraflara iadesine,
6-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 22/11/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Başkan
Üye
Üye
Katip
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.