Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1491 E. 2023/1647 K. 13.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1491
KARAR NO : 2023/1647

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : DR. … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/12/2021
NUMARASI : 2015/10 Esas 2021/853 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 13/12/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 04/01/2024

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … AŞ. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 16.06.2012 tarihinde sürücü …’un sevk ve idaresindeki kamyonetle seyri sırasında sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde yaralamalı trafik kazasının gerçekleştiği, bu kaza sonucu araç içerisinde yolcu olan davacı …’in yaralandığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 25,00 TL geçici iş göremezlik, 25,00 TL sürekli iş göremezlik ve 50,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 100,00 TL maddi tazminatın müracaat tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş,ıslah dilekçesi ile geçici iş göremezlik talebini 1.459,09 TL, sürekli iş göremezlik talebini ise 57.428,41 TL olarak artırmıştır.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 1.459,09-TL geçici iş göremezlik, 57.428,41-TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 58.887,50-TL maddi tazminatın ödeme tarihi olan 10/12/2013 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ve poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, karar davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … AŞ. vekili istinaf dilekçesinde, davalı şirket tarafından 10.12.2013 tarihinde davacıya 26.238,00 TL ödeme yapıldığını,ödeme tarihi itibariyle zararın karşılanmış olduğunu, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi hesap raporunda, hem ödeme tarihi hem de rapor tarihi itibariyle yapılan hesaplamada davacının kazancının asgari geçim indirimi dahil edilmiş asgari ücret üzerinden hesaplanmasının yerinde olmadığını, hesaplanan tazminattan hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı … vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda kaza tespit tutanağı uyarınca,16.06.2012 tarihinde sürücü …’un, sevk ve idaresindeki kamyonetiyle seyri sırasında aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu meydana gelen kazada sürücünün kural ihlali olduğunun belirlendiği, mahkemece alınan kusur raporu uyarınca, kazanın meydana gelmesinde sürücü …’un tam kusurlu olduğunun belirlendiği, kaza yapan aracın ZMM sigorta poliçesinin kaza tarihini kapsar şekilde davalı … tarafından tanzim edilmiş olduğu, kaza ile ilgili olarak davacı tarafın başvurusu üzerine davalı … tarafından davacıya 10.12.2013 tarihinde 26.238,00 TL tazminat ödemesi yapıldığı,İstanbul ATK 3. İhtisas kurulundan alınan rapor uyarınca, kaza nedeniyle araçta yolcu olan davacının %8.3 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 2 aya kadar uzayabileceğinin belirlendiği, İstanbul ATK 2. İhtisas kurulundan alınan 31.07.2019 tarihli rapor uyarınca, kaza nedeniyle davacının başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığının belirlendiği, İstanbul ATK 2. İhtisas kurulundan alınan 17.01.2020 tarihli rapor uyarınca, kaza nedeniyle geçici iş göremezlik döneminde de davacının başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığının belirlendiği,mahkemece aktüer bilirkişiden alınan 12.11.2018 tarihli rapor uyarınca, davalı tarafından ödenen tazminata ilişkin ödeme tarihi itibariyle davacının 1.459,09 TL geçici, 24.765,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 26.305,91 TL tazminat hesaplandığı,davalı tarafından 26.238,00 TL ödendiğinden arada cüzi bir fark olması sebebiyle ödenen tazminatın yeterli olduğunun belirlendiği, 14.03.2019 tarihli ek rapor uyarınca aynı görüşte olunduğunun belirtildiği, 01.04.2020 tarihli ek rapor uyarınca,davalı tarafından ödenen tazminata ilişkin ödeme tarihi itibariyle davacının 1.459,09 TL geçici, 24.765,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 26.305,91 TL tazminat hesaplandığı,davalı tarafından 26.238,00 TL ödendiğinden, arada cüzi bir fark olması sebebiyle ödenen tazminatın yeterli olduğu,mahkemenin aksi kanaatte olunması halinde güncel asgari ücret miktarlarına göre yapılan hesaplama uyarınca 1.459,09 TL geçici iş göremezlik, 31.566,06 TL bakiye sürekli iş göremezlik tazminatı olduğunun belirlendiği, 04.10.2021 tarihli ek rapor uyarınca, TRH 2010 Yaşam Tablosu ile ve teknik faiz uygulanmadan yeniden yapılan hesaplamalarda; ödeme tarihi itibariyle davacının 1.459,09 TL geçici, 32.493,12 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 33.952,21 TL tazminat hesaplandığı,davalı tarafından 26.238,00 TL ödendiğinden, TRH 2010 Yaşam Tablosuna göre yapılan hesaplamada 7.714,21 TL fark çıktığı, rapor tarihi itibariyle TRH 2010 Yaşam Tablosu teknik faiz uygulanmadan yapılan hesaplamada; ödeme bu rapor tarihine göre güncellenip mahsup edildiğinde; davacının 1.459,09 TL geçici iş göremezlik, 57.428,41 TL bakiye sürekli iş göremezlik tazminatı olduğunun belirlendiği,mahkemece anılan son ek raporun hükme esas alınmasıyla yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
Tarafların bilirkişi raporunda kullanılan yaşam tablosuna ve tatbik edilen esaslara açık itirazları olmasa dahi TBK 51. maddesi uyarınca tazminatın kapsamının hâkim tarafından belirlenmesi zaruridir. Gerçek zarar miktarı, hak sahibinin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluşmaktadır. Gerçek zarar hesabı, özü itibariyle varsayımlara dayalı bir hesap olup, gerçeğe en yakın verilerin kullanılması esastır.
Hak sahiplerinin bakiye ömürleri önceki yıllarda Fransa’dan alınan 1931 tarihli “PMF” cetvellerine göre saptanmakta iken, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı, Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Aktüerya Bilimleri Bölümü, BNB Danışmanlık, Marmara Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin çalışmaları ile “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” hazırlanmış olup, Sosyal Güvenlik Kurumunca da ilk peşin sermaye değerinin hesaplanmasında anılan tabloların uygulanmasına geçilmiştir. Gerek diğer kurumlar ile Yargıtay Daireleri arasında tazminat hesabında birliğin sağlanması açısından ve gerekse bu tablonun ülkemize özgü ve güncel verileri içerdiği de göz önüne alınarak, ülkemizce de tazminat hesaplamalarında TRH 2010 Tablosu’na göre bakiye ömür sürelerinin belirlenmesinin, güncel verilere ve ülkemiz gerçeklerine daha uygun olacağına Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nce de karar verilmekle görüş değişikliğine gidilmiştir. (Yargıtay 17.HD 22/12/2020 tarih, 2019/5206 E. – 2020/8874 K. sayılı ilamı, 14/01/2021 tarih 2020/2598 E. – 2021/34 K. sayılı ilamı) Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarih 2019/40-2020/40 sayılı kararı ile; KTK’nın 90. maddesindeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir” bölümündeki “bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmekle; zarar hesaplanmasında ZMMS Genel Şartları ekindeki cetvellerin kullanılması mümkün olmadığından ve anüite formülüne göre devre başı ödemeli belirli süreli rant esası (%1,8 teknik faiz) bu cetvellerle getirildiğinden, artık uygulanması mümkün değildir. Anılan nedenlerle tazminat hesaplamasında bakiye ömür sürelerinin TRH 2010 Tablosu’na göre belirlenmesi, zarar görenin bilinen dönem sonrası muhtemel gelirinin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi ile belirlenecek peşin değeri esas alınıp işleyecek dönem tazminat hesabı yapılması gerekmektedir.
Somut olayda davalı … tarafından davacıya yapılan ödemenin 10.12.2013 tarihinde gerçekleştiği,davalı … tarafından yapılan ödemeye esas aktüer raporunda anılan tarihte yerleşik uygulamaya uygun şekilde PMF yaşam tablosunun esas alındığı,ödeme tarihinde Yargıtay 4.Hukuk dairesi uygulamalarında da PMF yaşam tablosunun esas alınmakta olduğu, ilgili Hukuk Dairesinin içtihat değişikliğinin ödeme tarihinden sonraki bir tarih olan 22/12/2020 tarihinde gerçekleştiği, yine AYM iptal kararının da ödeme tarihinden sonra gerçekleştiği,bu nedenle davacıya davalı … tarafından yapılan ödemenin, ödeme tarihi itibarıyla uygun yöntemle belirlenip davacıya ödendiği ve ödeme tarihi itibarıyla yeterli olduğu, eksik ödeme bulunmadığı, usulüne uygun ödeme ile sönmüş bir borcun içtihat değişikliği sonrası yeniden canlandırılamayacağı anlaşılmakla mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle,davalı vekilinin istinaf talebinin yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüne, mahkemece yapılan yargılamada eksiklik bulunmamasına, yapılan hata nedeniyle yeniden yargılamaya ihtiyaç duyulmamasına göre kararın HMK’nın 353/1-b-2. maddesi gereğince kaldırılmasına,davanın reddine hükmedilmesiyle kararın düzeltilmesine karar verilerek ilk derece mahkemesi kararındaki kesinleşen yönler korunarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davalı vekilinin istinaf talebinin KABULÜ İLE;Ankara 2.Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 21/12/2021 tarihli, 2015/10 Esas – 2021/853 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA, HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
Davanın reddine,
1-Alınması gereken 269,85-TL harçtan dava açılırken davacı tarafça peşin olarak yatırılan 27,70-TL harç ve ıslah ile alınan 202,00-TL olmak üzere toplam 229,70-TL harcın mahsubu ile bakiye 40,15-TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
2-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümlerine göre belirlenen 17.900,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafça yapılan 1.416,75-TL yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333. maddesine uygun şekilde İADESİNE,
İSTİNAF HARÇ VE YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN
II-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan istinaf karar harcının talep halinde davalıya iadesine,
III-İstinaf eden davalı tarafından yapılan 54,00-TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
IV-HMK’nın 333.maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
VII-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirilmesi, bakiye harç tahsili ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 13/12/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

.
Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.