Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1489 E. 2023/1646 K. 13.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi Esas-Karar No: 2022/1489 – 2023/1646
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1489
KARAR NO : 2023/1646

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/01/2022
NUMARASI : 2019/753 Esas 2022/19 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 13/12/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 03/01/2024

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; dava dışı sürücü …’ın,sevk ve idaresindeki aracı ile seyri sırasında direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucu araçta kusursuz yolcu konumunda olan davacının yaralandığını, taleplerinin müşterek-müteselsil sorumluluk esasına dayandığını belirterek davacının yaşam boyu bakıcı gideri ve iş göremezlik sebebiyle uğramış olduğu maddi zararına ilişkin şimdilik 1.000,00 TL’ tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, talep artırım dilekçesi ile sürekli işgücü kaybına ilişkin dava değerini 302.053,83 TL olarak, bakıcı giderine ilişkin dava değerini 360.000,00 TL olarak artırmış, ıslah dilekçesi ile sürekli iş göremezlik zararından kaynaklanan maddi tazminat talebini 360.000,00 TL olarak artırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda;davanın kabulüne,360.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ve 360.000,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 720.000,00 TL’nin 21/09/2019 temerrüt tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükme karşı davalı sigorta şirketi vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf başvuru dilekçesinde; davacı tarafından davanın açılmasından önce usulüne uygun şekilde sigorta şirketine başvuru yapılmadığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, hükme esas alınan maluliyet raporunun kaza tarihinde geçerli olan Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmediğini,davacı tarafça dava dilekçesinde talep edilmeyen bakıcı giderlerinin sonradan talep edilmesinin yerinde olmadığını,aktüer bilirkişi raporunda TRH 2010 yaşam tablosu ve 1.8 teknik faiz uygulanması gerektiğini, maluliyet oranının denk geldiği aralıktaki katsayı nispetinde asgari net ücret dikkate alınarak bakıcı gideri hesaplanması gerektiğini, bakıcı tutulduğunun belgelendirilmesi durumunda asgari brüt ücretin hesaplamalarda dikkate alınması gerektiğini,hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek üzere bakıcı gideri hesaplamasında davacının SGK dan bakıcı gideri talep edebileceği gözetilmeden karar verildiğini, davalı sigorta şirketinin davacının sakatlığından kaynaklanan her türlü zarar bakımından tek bir limit üzerinden sorumlu tutulabileceği gözetilmeden hüküm kurulduğunu, davalı sigorta şirketinin bakıcı giderlerinden sorumlu olmadığını, SGK’nın rücuen tazmin talep edebileceği tutarın teminat limitini aşması sebebi ile hak sahipleri arasında garameten paylaştırma usulü ile yeniden hesaplama yapılması gerektiğini, davacı tarafıin ikinci islah dilekçesinin kabul edilmesinin yerinde olmadığını, mahkemece hükmedilecek tazminata avans faizi işletilmesinin yerinde olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, kamu düzenine aykırılıklar resen gözetilerek, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda kaza tespit tutanağı uyarınca, 03.10.2018 tarihinde sürücü …’ın sevk ve idaresinde olan minibüsle seyri sırasında sürücünün araç direksiyon hakimiyetini kaybetmesiyle meydana gelen tek taraflı kazanın oluşumunda sürücünün kural ihlali olduğunun belirlendiği, mahkemece kusur bilirkişisinden alınan rapor uyarınca,araç sürücüsü …’ın kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğunun belirlendiği, kaza yapan aracın ZMM sigorta poliçesinin kaza tarihini kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından tanzim edilmiş olduğu, mahkemece A.Ü.Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Başkanlığı’ndan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe göre alınan rapor uyarınca davacının kaza sonucu yaralanmasına bağlı özür oranının % 96 olduğu,devamlı surette başka birinin bakımına muhtaç olduğunun belirlendiği, mahkemece SGK’ya yazılan müzekkereye verilen cevabi yazı uyarınca davacıya iş kazası neticesi bağlanan gelirlerin ilk peşin sermaye değerinin 412.952,97 TL olduğunun belirlendiği, mahkemece aktüer bilirkişiden alınan rapor uyarınca davacının sürekli iş göremezlik tazminatının 799.981,92 TL, ilk gelir peşin sermaye değerinin yarısı bedeni zarardan düşüldüğünde bakiye zararın 593.505,44 TL, bakıcı giderinin 1.037.882,95 TL olduğu, sigorta poliçesinde kişi başına yaralamadan kaynaklı klozun 360.000,00 TL, bakıcı giderinin yerleşik Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere tedavi gideri teminatından karşılanması gerektiğinden tedavi gideri klozunun 360.000,00 TL olduğunun belirlendiği, mahkemece anılan raporun hükme esas alınmasıyla yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden; 03.10.2018 tarihinde sürücü …’ın sevk ve idaresindeki minibüsle seyri sırasında sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesiyle meydana gelen kazada minibüste yolcu olarak bulunan davacının yaralandığı, mahkemece alınan kusur raporu uyarınca kazanın meydana gelmesinde dava dışı sürücünün tam kusurlu olduğu, davacıya atfedilebilecek bir kusur bulunmadığı,mahkemece hükme esas alınan kusur raporunun kaza tespit tutanağı ve olayın oluşu ile uyumlu bulunduğu, davanın açılmasından önce davalı sigorta şirketine davacı tarafça usulüne uygun şekilde başvuru yapılmasıyla dava şartı başvuru koşulunun yerine getirilmiş olduğu, mahkemece hükme esas alınan maluliyet raporunun kaza tarihinde yürürlükte olan Yönetmelik hükümlerine göre düzenlenmiş olduğu, buna göre davacının kaza sonucu yaralanmasına bağlı özür oranının % 96 olduğu, devamlı surette başka birinin bakımına muhtaç olduğunun belirlendiği,davacı vekili tarafından dava dilekçesinde açıkça davacının bakıcı giderlerinin de talep edilmiş olduğu, hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda,yerleşik Yargıtay uygulamaları uyarınca TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemi uygulanmış olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, mahkemece SGK’ya müzekkere yazılarak davacıya bağlanan aylığın peşin sermaye değeri tespit edilerek bu tutarın aktüer bilirkişi raporunda nazara alındığı da gözetildiğinde hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen ZMM sigorta poliçesinde ölüm ve sakatlanma teminatı kişi başı 360.000,00 TL, sağlık gideri teminatı olarak da ayrıca 360.000,00 TL limit düzenlenmiş olması ve bakıcı giderinin sağlık ve tedavi gideri limiti kapsamında bulunduğu, davalı sigorta şirketinin bakıcı giderlerinden tedavi gideri kapsamında sorumlu bulunduğu, davanın belirsiz alacak davası mahiyetinde açılmış olması nedeniyle davacı tarafından yapılan ilk artırımın talep artırımı, ikinci artırımın ise ıslah kapsamında değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, kaza yapan aracın ticari mahiyette olması nedeniyle mahkemece hükmedilen tazminata avans faizi işletilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığının anlaşılmasına göre davalı sigorta şirketi vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalıdan alınması gereken 49.183,20 TL istinaf karar harcından peşin alınan 12.296,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 36.886,50 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden tarafca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
4-İstinaf eden tarafca yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın taraflara usulüne uygun şekilde tebliğine,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere 13/12/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.