Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/148 E. 2022/201 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/148
KARAR NO : 2022/201

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 06/02/2020
NUMARASI : 2018/808 Esas 2020/71 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat

KARAR TARİHİ : 12/10/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 14/10/2022
Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 13/09/2015 tarihinde müvekkili … ve arkadaşı …’ın, Beylerbeyi Mahallesi Yalıboyu Caddesi otobüs durağı önünden, Çengelköy istikametine doğru yürümekteyken, Çengelköy istikametinden gelen sürücüsü ve işleteni … olan … plaka nolu aracın müvekkiline çarptığını, çarpmanın etkisiyle müvekkilinin yere düştüğünü ve aracın sol bacağının üzerinden geçtiğini, aracın ileride durarak müvekkilini ve arkadaşını … Hastanesine götürdüğünü, acil müdahalesinin tamamlanmasının ardından müvekkilinin tedavisine aynı hastanede devam edildiğini, Hastanenin müvekkiline 16/09/2015 tarihli ve 755949 numaralı 34.003,112 TL tutarlı faturayı tanzim ettiğini, bu tutarın müvekkilince ödendiğini, … Hastanesine ödenmiş olan 34.003,12 TL ve tedavi için harcanan 850,00 TL den olmak üzere toplam 34.853,12 TL’nin tazmini talebiyle 14/01/2016 tarihinde…’ya yazılı olarak başvuruda bulunulduğunu, yapılan yazışmalar sonucunda her hangi bir netice alınamadığını, tedavi giderlerinin… tarafından ödenmesi gerektiğini, kazaya sebep olan …’un maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı kamyonetin davalı … şirketine sigortalı olduğunu, davalı … şirketine yapılan başvurudan da herhangi bir sonuç alınamadığını, kazanın meydana gelmesinde müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkili …’ün vücut bütünlüğünün bozulması nedeniyle geçici iş göremezlik durumuna düşmesi sonucunda uğradığı kazanç kaybı ve iyileşmesi süresince yapılan her türlü harcamalar ile ruhsal ve sinirsel bakımdan yıpranması nedeniyle uğradığı manevi zararın … sigorta ve sürücü … tarafından tazmininin gerektiğini belirterek, 34.853,12 TL tutarındaki tedavi giderlerinin…’ya ödettirilecek ise ilk başvuru tarihinden 14/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte alınmasına, kalan kısmın sürücü …’dan olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsiline, diğer maddi tazminat tutarlarının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizleri ile müştereken ve müteselsilen ödetilmesine, ayrıca 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıların kanuni tazmin yükümlülükleri doğrultusunda ve davalılar için ayrı ayrı başlayan temerrüt tarihleri dikkate alınarak temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen ödetilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde; 13/09/2015 tarihinde davacı …’ün aniden aracının önüne çıktığını, davacının alkollü olduğunu, kaza sonrası davacıyı hemen … Hastanesine kendi aracı ile götürdüğünü, alkollü olmasının tutanaklara yansıtılmadığını, davacı ve arkadaşına en yakın devlet hastanesine götürmeyi teklif ettiğini, ancak davacının ve arkadaşının zorla ısrarla metazori olarak … Hastanesine götürmesini istediklerini kendilerine ait özel sağlık sigortalarının olduğunu ve hastane masraflarıyla ilgili taleplerinin olmadığını, söyleyerek bir an önce hastaneye götürmesini istediklerini, davacının olayın olduğu tarihte hastane masrafları hususunda her hangi bir taleplerinin olmadığını, olayın üzerinden yaklaşık 2 sene geçtikten sonra maddi imkanlarının olmadığını belirttiği halde istenilen 44.000,00 TL tutarındaki tazminatı ödemesinin mümkün olmadığını, aracının sigortasının bulunduğunu, davacının zararını sigorta şirketinin ödemesinin gerektiğini belirterek, tarafından talep edilen tazminat bedelinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafın dava açılmadan önce dava şartı olan başvuru şartını usulüne uygun olarak gerçekleştirmediğini, davanın öncelikle usul yönünden reddinin gerektiğini, dava dilekçesinde bahsi geçen … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde sigortalı olduğunu, davacının bir maluliyetinin olup olmadığını, varsa oranının belirlenmesinin gerektiğini, manevi tazminat taleplerinin sigorta kapsamı dışında kaldığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Davalı… vekili cevap dilekçesinde; davaya konu trafik kazası nedeniyle sunulan sağlık hizmet bedellerinin, Sağlık Uygulama Tebliği kapsamında kurumlarınca karşılanmakta olduğunu, iş göremezlik maddi, manevi tazminat ve bakıcı giderleri gibi kurumlarınca karşılanmayan talepler için sigorta şirketlerinin sorumluluklarının devam ettiğini, taraflarınca yapılan incelemede davacı adına herhangi bir başvuru ve ödeme bilgisine rastlanmadığını belirterek, davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, 13/09/2015 tarihinde davalılardan …’un kullandığı … plakalı sayılı araç ile davacıya çarptığı, kaza nedeniyle davacının yaralandığı, her ne kadar davacı vekilince maddi tazminat kazanç kaybı, manevi tazminat talep edilmiş ise de bu taleplerinden 06/02/2020 tarihli dilekçe ile feragat edildiği, davanın tedavi giderleri yönünden devam ettiği, 2918 sayılı KTK’nın 98. maddesi gereğince trafik kazaları sebebiyle bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedellerinin kazazedenin sosyal güvencesi olmasa dahi… tarafından karşılanacağının hüküm altına alındığı, 27.08.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. Bendinde de; “trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmi ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları tedavinin gerektirdiği tüm sağlık hizmet bedellerinin, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Kurum tarafından Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) yer alan hükümler doğrultusunda karşılanır” düzenlemesi getirildiği, fakat “Kurum tarafından Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) yer alan hükümler doğrultusunda” ibaresinin 14/11/2013 tarihinde yürütmesinin durdurulmasına, 16/03/2016 tarihinde de “Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 4. maddesinin 1. bendinde yer alan “…Sağlık Uygulama Tebliğinde (SUT) yer alan hükümler doğrultusunda” ibaresinin iptaline karar verildiği, anılan iptal kararı gereği, 6111 sayılı Kanun kapsamında kalan belgeli tedavi giderleri için SUT esaslarının uygulanması imkanının kalmadığı, yine Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta şirketlerinin yasadan ve sözleşmeden doğan tedavi giderlerine yönelik yükümlülüğünün 6111 sayılı Yasa ile sona erdiği, bu kapsamda belgeli tedavi giderlerinden…’nın sorumlu olduğu anlaşılmakla ek bilirkişi raporunda tespit edilen belgeli 34.853,12 TL tedavi giderinin kuruma başvuru tarihi olan 29/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı…’dan alınarak davacıya verilmesine, diğer davalılara yönelik tedavi gideri isteminin reddine karar verilmiş; hükme karşı davalı… vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvuru yapılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili istinaf başvuru dilekçesinde, Karayolları Trafik Kanunu’nun 109’uncu maddesi uyarınca “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlülüğünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl içinde zamanaşımına uğrar.” Kanun hükmü uyarınca huzurda görülmekte olan dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, ancak mahkemece kurulan hükme esas alınan bilirkişi raporunda, bu hususa dikkat edilmediğini, zamanaşımı talebinin değerlendirmeye alınmadan hesaplamalar yapıldığını, davacının 1,000,000 TL ve 1,500,000 TL hisseli tek pay sahipli ortağı ve yönetim kurulu başkanı olduğu şirketlere sahipliği davacı tarafından belirtildiğini ve davacının mesleki veya sosyal risk yüzünden gelirinin, kazancının kesintiye uğramadığı, geçinme ve yaşama ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelmediği “muhtemel kazançlarından” yoksun kalmadığını, hal böyle iken davacının sosyal ekonomik zorluklarla karşılaşmadığı, tıbbi bakım tedarikine ilişkin desteğe ihtiyaç duymadığı, sosyo-ekonomik açıdan bu şekilde refah içerisinde olan bir vatandaşın sağlık giderlerinin bu kadar yüksek meblağının… tarafından karşılanması halinde vatandaşlar arasında adil bir sistem uygulanamayacağı, Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından da 27.08.2011 tarihli ve 23038 sayılı Resmi Gazete’de Trafik Kazaları Nedeniyle ilgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline ilişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik yayımlandığını, anılan yasa ve yönetmelik çerçevesinde trafik kazaları sonucu oluşan sağlık giderlerinin karşılanmasına ilişkin… Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü tarafından “Trafik Kazalarına Bağlı Tedavi Giderleri”‘nin 07.02.2012 tarihli ve 2012/5 sayılı Genelge ile düzenlendiğini. dosya kapsamında davacı yanın iddia ve beyanlarının değerlendirilmesi maksadıyla alınan bilirkişi raporunun usul ve yasaya aykırı olduğunu, rapora karşı itirazlarının ilk derece mahkemesince değerlendirilmeksizin hüküm kurulmuş olunmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, savunma ve beyanları dikkate alınmaksızın düzenlenmiş eksik ve hatalı değerlendirmelere sahip bilirkişi raporu esas alınarak davalı müvekkil idare aleyhine hüküm kurulmasına bağlı olarak davanın kabulü yönünde kurulan hükmün yapılacak istinaf incelemesi neticesinde KALDIRILMASINA ve… yönünden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan davalı … vekilinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, 13/09/2015 tarihinde, davalı … şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı bulunan araç sürücüsü …’un, yaya olan davacıya çarpması sonucu yaralanan davacının sigorta şirketi, SGK ve araç sürücüsüne karşı açtığı, iş göremezlik tazminatı, tedavi gideri, kazanç kaybı ve manevi tazminatın tazmini istemine ilişkindir.
Davalı…’ya yönelik davanın, davacının uğramış olduğu trafik kazasından kaynaklanan ve 6111 sayılı yasa kapsamında… tarafından ödenmesi gereken ancak davacı tarafından ödenen tedavi giderinin rücuan ödetilmesi istemine ilişkin olduğu görülmüştür.
Yerel Mahkeme tarafından, 34.853,12 TL tedavi giderinin 29/01/2016 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı…’dan alınmasına, diğer davalılar yönünden reddine ve işgöremezlik tazminat, kazanç kaybı ve manevi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine dair verilen karar, davalı … vekili tarafından istinaf edilmiştir.
Davalının zamanaşımına yönelik istinafı yönünden;
Dava dışı özel hastane tarafından trafik kazasından kaynaklanan tedavi giderleri kapsamında 16/09/2015 tarih … seri nolu olarak KDV dahil 34.003,12TL olarak düzenlenen faturanın davacı tarafından ödendiği, davalı…’ya bu ödemenin iadesi için 29/01/2016 tarihinde başvurulduğu, bu tarihten itibaren ödenmemesi nedeniyle bir yıl içinde iş bu davanın açıldığı, zamanaşımı süresinin dolmadığı, davalı…’ya yönelik davanın rücu davası olup, bu davaların ödeme tarihinden itibaren iki yıl içinde açılması gerektiği, davanın konusu itibarıyla 2918 sayılı kanundaki zamanaşımı süresinin burada uygulanmasının mümkün olmadığı, davanın zamanaşımı dolmadan açıldığı sonucuna varılmıştır.
Davalının sorumluluğa yönelik istinafı yönünden;
Kaza tarihinde (13/09/2015) yürürlükte bulunan 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesi değiştirilmiş, “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır. (Ek cümle: 4/4/2015-6645/60 md.) Ancak, Sosyal Güvenlik Kurumu, bu kapsama girenler yönünden genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmetlerine ilave sağlık hizmetlerini belirler, protez ve ortezler için farklı birim fiyatı tespit eder. Bu sağlık hizmetleri sağlık uygulama tebliğindeki istisnai sağlık hizmetleri kapsamına dâhil edilmez.” düzenlemesi yapılmıştır.
2918 sayılı KTK.nın 98. maddesi 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6111 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanunun 59. maddesi ile değiştirilerek “Trafik kazaları sebebiyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer bütün resmî ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarının sundukları sağlık hizmet bedelleri, kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır…” şeklindeki düzenleme 04.04.2015 tarihli 6645 sayılı Kanunun 60. maddesi ile 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98 inci maddesinin birinci fıkrasına kazazedenin sosyal güvencesi olup olmadığına bakılmaksızın ibaresinden sonra gelmek üzere “genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde” ibaresi ve “Ancak, Sosyal Güvenlik Kurumu, bu kapsama girenler yönünden genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmetlerine ilave sağlık hizmetlerini belirler, protez ve ortezler için farklı birim fiyatı tespit eder. Bu sağlık hizmetleri sağlık uygulama tebliğindeki istisnai sağlık hizmetleri kapsamına dâhil edilmez.”cümlesi eklenmiştir.
Açıklandığı üzere 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesinde 04.04.2015 tarihinde yapılan değişiklik ile Sosyal Güvenlik Kurumunun trafik kazaları sonucu meydana gelen yaralanmalara ilişkin tedavi giderlerinden genel sağlık sigortalısı sayılanlar için belirlenen sağlık hizmeti geri ödeme usul ve esasları çerçevesinde sorumlu olacağı düzenlenmiş olması ve dava konusu kazanın da bu düzenlemenin yürürlüğe girdiği 23.04.2015 tarihinden sonra 13.09.2015 tarihinde meydana gelmiş olması nedeniyle kazazede için özel ve resmi sağlık kurumunda yapılan ve bu kapsamda olan tedavi giderleri, gerçek zarara işaret etmesi ve yaralanma ile uygunluk göstermesi şartı ile Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanacaktır.
Bu açıklamalar kapsamında somut olayda; davacının ilk ve devam eden tedavisini yapan özel … … Hastanesinden gelen tedavi evrakları incelenerek düzenlenen doktor bilirkişi raporundan; 13/09/2015 günü gerçeklesen kaza nedeniyle davacının aynı gün acilen … … hastanesine götürüldüğü ve aynı gün hastanenin ortopedi servisinde ameliyatla “parçalı tibia kırığına kilitli intramedüler çivileme” tedavisi yapıldığı tedavi için malzemeler kullanıldığı ve ambulansla eve taburcu edildiği, davacının tedavi gideri olarak belge içeriklerine göre toplam 34.853,12TL harcama yapıldığı ve davacının toplam tedavi giderinin 34.853,12TL olduğunun ancak SUT (sağlık Uygulama Tebliği) kapsamında davalı…’nın ödememesi gereken bedelin, ortopedik ameliyat sarf malzeme bedeli hariç 1.530,68TL olduğunun rapor edildiği görülmüştür.
Dosya kapsamından davalı …’nın SUT kapsamında ödemekle sorumlu olduğu miktarın 1.530,68TL olduğu anlaşılmış olup mahkemece fazlaya karar verilmesi doğru olmadığından davalı …’nın buna yönelik istinafının kabulü gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-2 maddesi gereğince kabulüne ve düzeltilerek davacının …’dan olan talebi yönünde davanın kısmen kabulüne, 1.530,68-TL tedavi giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilerek, ilk derece mahkemesinde kesinleşen yönler korunarak aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
A- davalı … vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile Ankara 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 06/02/2020 gün ve 2018/808 Esas-2020/71 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Buna göre HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca yeniden esas hakkında düzelterek karar verilmesi gerektiğinden;
1-Davacının iş göremezlik tazminatı, kazanç kaybı ve manevi tazminat taleplerinin FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacının tedavi giderine yönelik davasının kısmen kabulü ile 1.530,68 TL tedavi giderinin 29/01/2016 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, diğer davalılara yönelik tedavi gideri isteminin REDDİNE,
3-A-1)Davacı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/2 Gereğince hesaplanan 1.530,68 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacı tarafa ödenmesine,
2- Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen miktara göre karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 13/3. maddesi gereğince hesaplanan 1.530,68 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ya ödenmesine,
B) Maddi tazminat yönünden, davalı … kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …’ne ödenmesine,
D) Manevi tazminat yönünden; Davalı … kendini vekille temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T. 3, 13 maddeleri gereğince hesaplanan takdiren 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.057,83 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 42,31TL’sinin davalı …’dan alınarak davacı tarafa ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Arta kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde YATIRANA İADESİNE,
6-Maddi tazmiat ve manevi tazminat yönünden peşin alınan 783,06 TL harçtan alınması gereken 44,40 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 738,66 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine
7-Tedavi gideri yönünden davalı … harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
İSTİNAF YARGILAMA GİDERLERİ YÖNÜNDEN:
1-Davalı … harçtan muaf olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderleri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Kararın tebliği ve harç iadesi işlemlerinin yerel mahkemece yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu HMK’nIn 362/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 12/10/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

Başkan …

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.