Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1460 E. 2023/1396 K. 01.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1460 – 2023/1396
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1460
KARAR NO : 2023/1396

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/12/2019
NUMARASI : 2017/688 Esas – 2019/869 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 01/11/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 02/11/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı katılma yoluyla davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı …’ın sevk ve idaresindeki, diğer davalı Kahramanmaraş …. ve Şti’ye ait ve diğer davalı … Sigorta A.Ş.’ye ZMMS poliçesi ile sigortalı … plakalı tır’ın 18.10.2015 tarihinde Ankara-Aksaray kara yolunun 16.km’sinde müvekkilinin içerisinde yolcu olduğu … plakalı otobüse arkadan çarparak devrilmesine ve müvekkilinin yaralanmasına sebebiyet verdiğini, müvekkilinin yolcusu olduğu otobüs şoförünün kusursuz olduğunu, müvekkilinin içinde yolcu olarak bulunduğu, otobüs şoförünün kusursuz olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin de kusuru olmadığını, davalı sürücünün kusurlu olduğu ve davalıların zarardan sorumlu oldukları, müvekkilinin olayda ağır bir şekilde yaralanarak bakıma muhtaç hale geldiğini, malul olduğunu, maddi manevi zarara uğradığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 100.00 TL geçici iş göremezlik, 100.00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı ile 100.00 TL bakıcı giderinin davalı sigorta şirketi için dava tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile müteselsilen tahsiline, 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … Ltd. Şti’den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 16/07/2019 tarihli dilekçesinde geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik ve bakıcı gideri tazminatı alacağını 40.272,79 TL olarak artırdığından 40.572,79 TL toplam alacağın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müşterek müteselsilen tahsiline, 15.000,00 TL manevi tazminat alacağının ise kaza tarihi olan 18/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … ve …… Ltd. Şti.’den tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde trafik sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, ZMMS gereğince sorumluluklarının poliçe limiti ile sınırlı olduğu, ayrıca 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun 19 son md. gereğince yolcuların zararlarının öncelikle taşımacılık sigortasından karşılanacağı, bu sorumluluk sigortası ile karşılanmayan zararlar için 2918 sayılı KTK’ya göre yapılması zorunlu olan Zorunlu Trafik Sigortasına başvurulacağı hükmü bulunduğu, bu sebep ile meydana gelen zarar bakımından öncelikle Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk sigortasına başvurulması gerektiğinden, husumetten davanın reddini talep ettiklerini, ayrıca geçici iş göremezlik, sürekli iş göremezlik ve bakıcı tazminat tutarının teminat kapsamında olmadığını ve sorumlu tutulamayacaklarını bildirerek davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … … Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davanın sebebinin haksız fiil olup, HMK’nın 16. maddesi gereği haksız fiilin işlendiği yerin ya da zarar görenin yerleşim mahkemesinin yetkili olduğunu, davacının yerleşim yeri mahkemesinin Ankara olmadığı gibi olayın da Ankara’da oluşmadığını, Ankara mahkemelerinin yetkisiz olduğunu, yetkili mahkemenin Aksaray olduğunu iddia ederek yetki itirazının kabulü yetkisizlik kararı verilmesini talep etmiştir.
Davalı …’a usulüne uygun davetiyenin tebliğine rağmen cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, 18/10/2015 tarihinde sürücü … yönetimindeki … plakalı yarı römorkun bağlı olduğu … plaka sayılı çekici ile Aksaray yönünden Ankara yönüne seyri sırasında, olay yerine geldiğinde yön ilerisinde aynı yönde seyretmekte iken seyir yönüne göre yolun sağında bulunan … tesislerine giriş yapmak üzere sağ yönelen sürücü … yönetimindeki … plaka sayılı otobüse arka sol kısmından çarpması sonucu otobüsün sol tarafına devrilmesi ile ölümlü/yaralamalı kazanın olduğu, sürücü …’ın yönetimindeki araçla aynı yönde giden otobüsü güvenli mesafeden takip etmeyip havalı ve tehlikeli bir şekilde yaklaşması sonucu sol arka kısmından önlemsizce çarpması neticesi otobüsün devrilmesi olayında dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı davranışı ile asli ve tamamen kusurlu olduğu, aynı yönde giden diğer otobüs sürücüsünün sağ dönüş sinyalini yakarak, tesise girmek üzere sağ manevra yaptığında arkadan gelen aracın çarptığı, kazanın oluşunda etken hatalı davranışı ve kural ihlali bulunmadığından kusursuz olduğu, davacının olayda … Üniversitesinden alınan 22/10/2018 tarihli raporda ayrıntılı olarak belirtildiği üzere, olay tarihi itibari ile yürürlükte olan özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmelik esas alınarak yapılan değerlendirmede özetle, vücudunda oluşan kürek kemiği kırığı, omuz çıkığı ve omuz eklem hareket kısıtlılığı vd. yaralanmalar nedeniyle, vücut genel çalışma gücünden %6 oranında kaybettiği, 3 ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı, 3 ay süresince de başkasının bakımına muhtaç olduğu, manevi tazminat koşullarının oluştuğu gerekçesiyle; “Davanın KABULÜ İLE, Dava dilekçesi ve değer artırım dilekçesi ile talep olunan 33.345,27 TL sürekli iş göremezlik, 3.181,92 TL geçici iş göremezlik ve 4.044,60 TL bakıcı ücreti olmak üzere toplam 40.572,79 TL’nin davalı … Sigorta Şirketi yönünden dava tarihinden itibaren, diğer davalılar … Limited Şirketi ile … yönünden olay tarihi olan 18.10.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, Manevi tazminat talebi ile ilgili; Davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE, 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 18.10.2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … Limited Şirketi ile …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazla talebin REDDİNE” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, 40.572,79 TL maddi tazminatın tüm davalılardan, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalı … Sigorta A.Ş. dışındaki davalılardan tahsiline karar verilmiş, karara karşı davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve cevap dilekçesi ile davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 344. maddesi gereğince istinaf dilekçesi verilirken istinaf kanun yoluna başvuru için gerekli harçlar ve tebliğ giderleri de dahil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi halde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve gideler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvuru yapılmamış sayılmasına karar verir. Bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulması halinde, 346. maddenin ikinci fıkrası hükmü kıyas yoluyla uygulanır.
492 sayıl Harçlar Kanunu’nun 15. maddesinde “Yargı harçları (1) sayılı tarifede yazılı işlemlerden değer ölçüsüne göre nispi esas üzerinden, işlemin nev’i ve mahiyetine göre maktu esas üzerinden alınır.” 16.maddesinde, “Değer ölçüsüne göre, harca tabi işlemlerde, (1) sayılı tarifede yazılı değerler esas alınır. ” hükmü yer almaktadır.
Hal böyle olduğu halde karar istinaf edilirken davalı … Sigorta A.Ş. vekili tarafından nispi istinaf karar harcı yatırması gerekirken maktu istinaf karar harcının yatırıldığı anlaşıldığından, mahkemece davalı … Sigorta A.Ş. vekiline HMK’nın 344. maddesi uyarınca muhtıra çıkarılarak eksik yatırılan nispi istinaf karar harcının tamamlaması istenmiş, 25/01/2022 tarihli kararla verilen kesin sürede istinaf harcının yatırılmaması sebebiyle davalı … Sigorta A.Ş. tarafından istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş ve bu karar anılan sigorta tarafından istinaf edilmemiştir.
Davacı vekili 01/04/2022 tarihinde katılma yoluyla istinaf başvurusunda bulunmuştur. İstinaf yoluna başvuran, bu talebinden feragat eder veya talebi bölge adliye mahkemesi tarafından esasa girilmeden reddedilirse, katılma yolu ile başvuranın talebi de reddedilir. (HMK m. 348/2)
HMK’nın 348. madde gerekçesinde; “İstinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile süresi içinde cevap vermekle yetinmeyip bu cevap dilekçesiyle kendine özgü nedenler ileri sürerek istinaf yoluna başvurabilir. Bu başvuru asıl başvuruya bağımlı bir istinaf yolu başvurusudur. Bu nedenle katılma yolu ile istinaf yoluna başvuru, asıl başvuran taraf başvurusundan feragat eder veya istemi esasa girilmeden önce reddedilirse, hüküm doğurmaz. Çünkü kural olarak asıl istem incelenmezse, ona bağlı olan istemin de incelenmemesi gerekir. Fakat istinaf yoluna başvuran tarafın istemi esasa girildikten sonra reddedilirse, bu durum katılan tarafın isteminin incelenmesine engel olmaz. Bunun gibi, taraflar bölge adliye mahkemesindeki uyuşmazlığı sona erdirirlerse, katılma yolu ile istinaf yoluna başvuru da etkisini kaybeder. Asıl istinaf yoluna başvuru isteminin esasına girilip inceleme yapılmadan, katılan tarafın istemi hakkında bir inceleme yapılamaz.” denilmektedir.
Somut olayda, davalı sigortanın istinaf başvurusunun yerel Mahkemece reddedilmesi nedeniyle katılma yoluyla istinaf talebinde bulunan davacının başvurusunun da reddi gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin katılma yoluyla istinaf talebinin usulden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmesi gerekmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının katılma yoluyla istinaf başvurusunun HMK’nın 348/2 maddesi gereğince REDDİNE, davacı vekili tarafından ibraz edilen 22/3/2022 tarihli feragat dilekçesinin ilk derece mahkemesi tarafından değerlendirilmesine,
2-Peşin alınan istinaf karar ve ilam harcının talebi halinde davacıya iadesine,
3-İstinaf başvuru harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Kararın taraflara tebliği, kesinleştirilmesi, harç iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 362/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 01/11/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.