Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1457 E. 2023/1433 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1457
KARAR NO : 2023/1433

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : Dr…. (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 20/09/2021
NUMARASI : 2017/722 Esas – 2021/555 Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI : 1

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 08/11/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 08/11/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili ile davalı … vekili ve davalı … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının … plakalı aracın arkasında beklediği sırada davalı …’nın kullandığı, davalı … adına trafikte kayıtlı olup diğer davalı … şirketine sigortalı … plaka sayılı aracın geri geri gittiği, davacıyı her iki araç arasında sıkıştırarak yaralanmasına neden olduğunu belirterek, geçici ve sürekli çalışma gücü kaybı nedeni ile toplam 200,00 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sigorta şirketinden, 10.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi dışındaki davalılardan kaza tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; görevli mahkemenin asliye hukuk, yetkili mahkemenin ise yerleşim yerleri itibarı ile Beypazarı mahkemeleri olduğunu, kazanın oluş şekli itibarı ile kendilerinin kusuru olmadığını, talep edilen tazminatların fahiş olduğunu bildirerek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … İdaresi vekili cevap dilekçesinde; yaralanmalar itibarı ile davacının çalışma gücü kaybı oluşmadığını, asıl kusurlu olanın davacı olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Şirketi vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın; 10/08/2016 tarihinde meydana gelen ve davacının yaralanması ile sonuçlanan trafik kazasında araç sürücüsü ile davacının kusurlu olup olmadığı, davacıdaki yaralanmaların geçici ve sürekli çalışma gücü kaybı oluşturup oluşturmadığı, davaya konu tazminatların poliçe kapsamında olup olmadığı, faizin türü ve faizin başlangıç tarihi ile manevi tazminatın bir kısım davalılardan talep edilmesinin mümkün olup olmadığı konularında toplandığı, dava açıldıktan sonra davacı vekili verilen süre içerisinde davalı … şirketine başvurduğu için özel dava şartı eksikliğinin yargılama sırasında tamamlandığı, geçici iş göremezlik zararının da poliçe kapsamında olduğu, davalı …’nın yetkisizlik itirazı yerinde olmakla birlikte, diğer iki davalı Ankara mahkemelerinin yetkisine itiraz etmediği için mahkemenin davalı … yönünden de yetkili hale geldiği, usul ekonomisi açısından tüm davalılar hakkındaki davanın birlikte yürütülmesinin yerinde olduğu, sigorta şirketi dışındaki davalılar yönünden Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli ise de, sigorta şirketi yönünden davanın mutlak ticari dava niteliğinde olduğu, delillerin birlikte değerlendirilmesi ve usul ekonomisi açısından tüm davalılar hakkındaki davanın mahkemede yürütülmesinin yerinde olduğu, bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi, sigortalı araç sürücüsünün geri geri manevra yaptığı sırada alması gereken hiç bir önlemi alamayarak olayda tam kusurlu olduğu, davacının trafik kural ihlali ve dolayısı ile kusurunun bulunmadığının tespit edildiği, itirazlar üzerine aynı bilirkişiden alınan 23/09/2020 tarihli ek raporda da bilirkişi görüşünde değişiklik olmadığı, olayın belirtilen şekilde meydana gelmiş olması ve tarafların ihlal ettikleri trafik kuralları dikkate alındığında, davacının hiç bir kural ihlali olmadığı için olayda kusurunun bulunmadığı, davalı sürücü …’nın ise olayda tam kusurlu olduğu, davacı geçici ve sürekli çalışma gücü kaybı nedeni ile oluşan zararlarını talep ettiği için bu amaçla Ankara Üniversitesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığından alınan kaza tarihinde yürürlükte olan Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kayıp Oranı Tespit İşleri Yönetmelik hükümlerine göre hazırlanan 15/01/2018 tarihli raporda, kaza nedeni ile davacının sürekli çalışma gücü kaybına uğramadığını, 1 (bir) ayda iyileşecek şekilde yaralandığının belirlendiği, itirazlar üzerine ATK 2. İhtisas Kurulundan alınan ve Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkındaki yönetmelik hükümlerine göre hazırlanan 20/01/2021 tarihli raporda da aynı görüşün tekrar edildiği, her iki raporun birbirini doğruladığı ve davacıda tanımlanan yaralanmalar için de uyumlu olduğu için başkaca rapor alınmasına gerek görülmediği, davacının trafik kazası sonucu oluşan yaralanmaları sürekli çalışma gücü kaybı oluşturmadığı için 100,00 TL olan sürekli çalışma gücü kaybı alacak talebinin reddi gerektiği, manevi tazminat koşullarının oluştuğu gerekçesiyle;
A) Sürekli işgöremezlik zararı ile ilgili olarak sigorta şirketi aleyhine açılan davanın reddine,
B) Geçici işgöremezlik zararı olan 1.300,99 TL’nin 27/10/2017 dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı yasal faiziyle birlikte davalı … şirketinden alınıp davacıya ödenmesine,
Manevi tazminat isteği ile ilgili olarak; talebin kısmen kabulüne, 3.000,00 TL manevi tazminatın 10/08/2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’nden müteselsilen alınıp davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde, sürekli ve geçici iş görmezlik oranlarına yönelik alınan maluliyet raporunun, müvekkilin fiziki muayenesi yapılmadan, eksik inceleme ile oluşturulduğunu, eksik incelemeye dayalı raporun hükme esas teşkil edemeyeceği göz önüne alınarak Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Üst Kurulu’ndan müvekkil hakkında sürekli ve geçici iş görmezlik oranlarına yönelik rapor alınmasını, bu rapor doğrultusunda yargılamanın devamı ile müvekkilin sürekli ve geçici iş görmezlik tazminatına hak kazandığının kabulünü, yerel mahkemece hükmedilen manevi tazminat miktarının tarafların gelir durumları, davalının kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu oluşu, müvekkilde meydana gelen maluliyet ve uzun yıllara yayılan çektiği acı ve elem göz önüne alındığında takdir edilen miktarın düşük olduğu göz önüne alınarak manevi tazminat yönünden de davanın tam kabulüne karar verilmesi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; olay tarihinde, müvekkil …’in, çalıştığı kuruma ait … plakalı çift kabin arkası açık kamyonet tabir edilen araç ile Beypazarı Orman İşletme Müdürlüğü’nün garajından geri geri çıktığı sırada yolun, Müdürlüğe ait binanın önü yol boyu araçlarla park edilerek işgal edilmiş vaziyette olduğundan, ikiyönlü karayolunun diğer şeridine arka arka geçmek zorunda kaldığı, karşı şeritte bakkala simit bırakmak için park edilmiş bulunan, davacının … plakalı aracının; hareket esnasında arka kapıyı açıp simitleri aldığı sırada; müvekkilin idaresindeki araç ile bagaj kapısı arasında sıkışarak yaralandığı, Beypazarı Asliye Ceza Mahkemesince 2017/127 Esas sayılı dosya ile müvekkilin iki celse süren duruşmasının yapıldığı ve 2000,00TL adli para cezasına kesin olarak verildiği, mahkemece bu kaza için keşif yapılmadığı, soruşturma aşamasında düzenlenen Trafik Kaza Raporuna göre karar verildiği, müvekkilin ilk kez mahkemeye çıkması, tedirginlikle birlikte şaşkınlığından bu cezaya, kusur raporuna, delillerin toplanmamasına, herhangi bir itirazı veya talebi olmadığını, hükmün verildiği Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesince, olay yerinde keşifin talimat mahkemesine yaptırıldığı ve Emk.Trafik Polisi tarafından bilirkişi raporu düzenlendiği, mahkemece müvekkile ait kusurun %100 olarak görüldüğü, Trafik Bilirkişi raporuna göre karar verildiğini, ek rapor alınmadığını, kusura itirazların değerlendirilmediğini, mahkeme kararı ile davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabul ve kısmen reddi ile aleyhe 3.000,00TL manevi tazminata karar verildiğini, AAÜT’nin 10/1 maddesi uyarınca, müvekkil aleyhine hükmedilecek vekalet ücreti tarifenin 3. kısmına göre belirlenmesi gerekmekte iken, daha fazla yani maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin yasalara aykırı bulunduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … istinaf dilekçesinde; Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen 20.01.2021 tarihli raporda davacının kalıcı iş göremezlik oranının %0 olduğu tespit edildiğini, hal böyle iken müvekkil aleyhine manevi tazminata hükmedilmesinin hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini, AAÜT uyarınca bir davada manevi tazminat yönünden kabul edilen rakam üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, somut olayda davanın kısmen kabulü ile 3.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verildiğini, nispi vekalet ücreti hesaplanırken hükmedilen “asıl alacak” AAÜT’ye göre maktu vekalet ücretinin altında ise vekalet ücreti miktarının asıl alacağı geçemeyeceğini, uyuşmazlıkta 3.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmişken 4.080,00 TL vekalet ücretine hükmedildiğini, vekalet ücretinin de 3.000,00 TL olması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Sürekli iş göremezlik oranına ilişkin olarak, Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 24.04.2017 tarih ve 6161 no.lu engelli sağlık kurulu raporunda; sağ dizde tarif ettiğine göre patella çıkığı öyküsü olduğu, sağ diz menisküs yırtığı+ön çapraz bağ parsiyel lezyonu Tablo 3.33B engel oranının %13 (yüzde onüç) olduğu belirtilmiş ise de, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen raporda, alt ekstremite kas güçleri ve eklem hareket açıklıklarının tam olduğu, dizlerde bilateral ön çekmece ve arka çekmece testlerinin negatif olduğu, üst ekstremite kas güçlerinin ve eklem hareket açıklıklarının tam olduğu, sağ omuz hareketlerinin ağrılı olduğu, aktif psikopatoloji saptanmadığı, Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği esas alındığında vücut genel çalışma gücünden kaybetmediği, 1(bir) ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı kanaatinin bildirildiği, Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen raporda ise, …’in 10/08/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla; kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu belirtilmiş olup, raporlar arasında çelişki bulunmadığı, kişide bulunan semptomların fonksiyonel araz bırakmadan iyileştiği anlaşılmaktadır.
Kusura ilişkin yapılan istinaf incelemesinde,
Dosyada alınan kusur raporu ve ek raporda, dava konusu yaya yaralanmalı trafik kazası ile ilgili olarak davalı sürücünün sevk ve idaresindeki … plakalı resmi kamyoneti ile bahse konu kaza mahalline Beypazarı orman işletmeleri otoparkından geri geri manevra ile (kara yoluna) Milli Egemenlik Caddesine seyir sırasında, arkasına, sağına — soluna ve gerisinden seyir eden trafiği ve yayaların geçişini tehlikeye sokmadan dikiz aynalarından takibini bırakmaması geri geri çıktığı alanın yaya ve araç trafiğinin yoğun olduğu yer olması nedeniyle geri gelme manevrasını dikkatli, kontrollü ve tedbirli olarak manevra boyunca devam ettirmesi hem sürücü hem de yayaların can güvenliği açısından gerekli olacağından, ayrıca sürücünün kullandığı aracın geri geri gelme manevra sırasında (kaza anında araç içinde bulunan davalı tanığı keşif esnasındaki beyanından da anlaşılacağı üzere aracın arka kasasındaki mazot varilinden dolayı arka gerisini göremediğini) arka kesiminde meydana gelebilecek olaylara karşı dikkatsiz ve tedbirsiz davranışı nedeniyle sol — sağ ve iç dikiz geriyi görme aynalarından arkasını kontrol etmediği, kazanın meydana gelmesini ve önleyici tedbirler almakta yetersiz kaldığı sürücülük iradesini yeterince kullanamaması sonucu geri geri gelme manevra yaptığı sırada yolun karşı tarafında sağ kesiminde … plakalı aracın arka kesiminden yük indiren davacı yaya …” in bacak kesimine aracının sağ arka kesimi ile çarpıp sıkıştırması sonucu meydana gelen kazaya etken kusur ve kural ihlali olduğu tespit edilen sürücü …’in dikkat ve özen yükümlülüğüne uymamasından dolayı 2918 Sayılı K.T.K’nın 84.maddesi gereği sürücü “asli kusurlarından” J. maddesini, K.T.K’nın 47.madde / d fıkrasını, 67.madde/a fıkrasını K.T.K. Yönetmeliği 137 madde ihlalinden dolayı %100 (yüzde yüz) oranında ‘kusurlu’ olduğu, Yaya …’in çift yönlü trafik akışının sağlandığı milli egemenlik caddesinde, yasaklayıcı trafik işaret ve levhasının olmadığı 102 numara önüne yolun sağında … plakalı aracını park edip, aracının arka kesimine malzeme indirmek için geçtiği sırada yolun karşısından, Beypazarı orman işletmeleri oto parkından geri geri gelerek sağ arka tampon kesimi ile bacak kesimine çarpıp kendi aracının tampon kesimine sıkıştırıp yaralanması ile sonuçlanan kazanın meydana gelmesine neden olacak kusur ve kural ihlalinin olmamasından dolayı ‘kusursuz’ olduğu belirtilmiştir.
Kusur raporunun dosya kapsamına uygun, kesinleşen ceza dosyasında belirlenen maddi olgu ile de uyumlu olduğu anlaşılmakla, kusura ilişkin istinaf sebeplerine itibar edilememiştir.
Vekâlet ücreti konusuna gelince,
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. maddesinde; “Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Somut olayda, hükmedilen manevi tazminat miktarı 3.000,00 TL olup, davacı lehine 3.000,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, 4.080,00 TL maktu vekalet ücretine hükmedilmesi isabetsiz olup, davalı … vekilinin ve davalı … vekilinin bu yöne ilişkin istinaf başvurusunun kabulü gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin yerinde bulunmayan istinaf taleplerinin HMK’nın 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine, davalı … vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hükümde kesinleşen sair yönler aynen korunarak hükmedilen vekalet ücreti miktarının düzeltilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
I-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE,
II-Davalı … vekilinin ve davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ İLE; Ankara 9. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 20/09/2021 tarihli, 2017/722 Esas – 2021/555 Karar sayılı kararın KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/1-b-2.maddesi uyarınca esas hakkında yeniden karar verilmesine, buna göre;
1-) Maddi tazminat isteği ile ilgili olarak;
A) Sürekli işgöremezlik zararı ile ilgili olarak sigorta şirketi aleyhine açılan davanın REDDİNE,
B) Geçici işgöremezlik zararı olan 1.300,99 TL’nin 27/10/2017 dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı yasal faiziyle birlikte davalı … şirketinden alınıp davacıya ödenmesine,
2-) Manevi tazminat isteği ile ilgili olarak;
Talebin KISMEN KABULÜNE,
3.000,00 TL manevi tazminatın 10/08/2016 kaza tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlı yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’nden müteselsilen alınıp davacıya ödenmesine,
Fazla istemin reddine,
Maddi tazminat davası yönünden alınması gereken 88,87 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 34,84 TL ile ıslah harcı olarak yatırılan 4,50 TL toplamı 39,34 TL’nin mahsubu ile bakiye 49,53 TL’nin davalı … şirketinden tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE,
Manevi tazminat davası yönünden alınması gereken 204,93 TL karar ve ilam harcının davalılar … ve …’nden müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE ÖDENMESİNE,
Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 34,84 TL peşin harç olmak üzere toplam 66,24 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Maddi tazminat davası yönünden davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 1.300,99 TL vekalet ücretinin davalı … şirketinden alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Ret edilen sürekli çalışma gücü kaybı alacağı için davalı … şirketi lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya VERİLMESİNE,
Manevi tazminat davası yönünden davacı lehine hüküm tarihindeki AAÜT uyarınca hesaplanan 3.000,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’nden müteselsilen alınıp davacıya ödenmesine,
Ret edilen manevi tazminat miktarı için davalılar … ve … lehine hüküm tarihindeki AAÜT’si uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan müteselsilen alınıp adı geçen davalılara ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan tebligat ve posta gideri 683,60 TL ve bilirkişi ücreti 1.250,00 TL olmak üzere toplam 1.933,60 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre takdiren 1.795,58 TL’nin davalılardan alınarak davacıya ÖDENMESİNE, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
III-İstinaf eden davacı tarafından yatırılması gereken 269,85 TL harçtan peşin yatırılan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
IV-İstinaf eden davalılar tarafından yatırılan istinaf karar harcının karar kesinleştiğinde ve isteği halinde yatırana iadesine,
V-İstinaf eden davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
VI-İstinaf eden davalı … tarafından yapılan 132,00 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine, İstinaf eden davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
VII-HMK’nın 333.maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
VIII-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine,
3-Kararın HMK’nın 359/4. maddesi gereğince taraflara tebliğine,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere 08/11/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

.
Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …
* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.