Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1456 E. 2023/1432 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1456 – 2023/1432
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1456
KARAR NO : 2023/1432

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/12/2020
NUMARASI : 2018/284 Esas – 2020/628 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 08/11/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 09/11/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … vekili, davalı … Sigorta A.Ş. vekili, davalı … vekili, davalı … Sigorta A.Ş. (Eski Unvan: … … Sigorta A.Ş.) vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 30/07/2016 tarihinde davalılardan …’ın sürücüsü olduğu … plakalı araç ile diğer davalı …’ın sürücüsü olduğu … plakalı araçların çarpışmaları sonucu … plakalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkillerinden …’ın eşi, diğer müvekkillerinin babası olan …’ın öldüğünü, diğer davalı şahıslara ait olan araçların diğer davalılar sigorta şirketleri nezdinde ZMMS ile sigortalı olduklarını, araçlardan … plakalı aracın trafik sigortacısı olan davalı … … A.Ş’nin bir miktar ödeme yaptığını, müvekkillerinin çok büyük üzüntü yaşadığını belirterek, … plakalı araç maliki, sürücüsü ve sigorta şirketi yönünden davacı müvekkili …için şimdilik 5.000,00 TL maddi destekten yoksunluk tazminatı ve 15.000,00 TL manevi tazminat, davacılar … için ayrı ayrı 10.000,00’er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline, davacılar … plakalı araç maliki sürücüsü ve sigorta şirketi yönünden davacı müvekkili …için şimdilik 5.000,00 TL maddi destekten yoksunluk tazminatı ve 15.000,00 TL manevi tazminat, davacılar … için ayrı ayrı 10.000,00’er TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 14/10/2020 tarihli dilekçesinde; dosyada mevcut Adli Tıp Kurumunun 05.12.2019 tarihli kusur raporuna göre; sürücü … %30, sürücü … %70 kusurlu olduğunu, toplam maddi tazminat talebini kusurları oranında her bir araçla ilgili olan davalı gurubuna paylaştırarak talep ettiklerini belirterek, … plakalı araç maliki sürücüsü ve sigorta şirketi yönünden (sürücü … %70 kusur oranı); davacı …için 5.000 TL olan maddi tazminat talebini toplam 61.480,56 TL olarak ıslah ettiklerini, … plakalı araç maliki sürücüsü ve sigorta şirketi yönünden (sürücü … %30 kusur oranı); davacı …için 5.000 TL olan maddi tazminat talebini toplam 26.348,81 TL olarak ıslah ettiklerini kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte bu grup davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde; kazaya karışan … plakalı aracın 07/06/2016-2017 tarihlerinde karayolları ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, manevi tazminatın poliçe teminatı dışında tutulduğu, bu nedenle reddi gerektiği, kusur oranının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesi gerektiğini, müteveffanın gelirinin resmi belgelerle kanıtlanması, aksi taktirde asgari ücret olarak alınması gerektiğini, faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini, belirterek, davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi (Eski Unvan: … … Sigorta A.Ş.) vekili cevap dilekçesinde; bu kaza nedeniyle davacı …’a 31/07/2017 tarihinde 110.286,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını, zararının karşılandığını, davanın reddi gerektiğini, kazaya karışan aracın 07/06/2016-2017 tarihlerinde karayolları ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, manevi tazminatın poliçe teminatı dışında tutulduğu, bu nedenle reddi gerektiği, kusur oranının tespiti bakımından dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesi gerektiğini, müteveffanın gelirinin resmi belgelerle kanıtlanması, aksi taktirde asgari ücret olarak alınması gerektiğini, davacıların desteğinin arkadaşları ile bir yerden başka bir yere giderken meydana gelen kazada vefat ettiğini ve hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, işbu dava tarihinde kadar herhangi bir ihbar bulunmadığını, faizin dava tarihinden itibaren yasal faiz olması gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Davalı … ile … vekili cevap dilekçesinde; müvekkili …’ın … plakalı otomobili ile seyir halinde iken diğer davalı …’ın … plakalı kamyoneti ile otomobiline çarptığı, sürücü ve yolculardan …’in ağır şekilde yaralandığı, yolcu …’ın vefat ettiğini, asli kusurlunun aşırı hızlı araç kullanan … olduğunu, olayda hatır taşımacılığı bulunduğu ayrıca ölen …’ın seyahati esnasında emniyet kemeri takmadığı, müterafik kusuru bulunduğu, manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin maliki olduğu sürücü …’ın kullandığı araçla ilgili sürücünün kusurunun olmadığı, aracın perte çıktığını, müvekkilinin mağdur olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; sürücüsü müvekkili … olan … plakalı aracın diğer davalı … Sigorta AŞ’ye ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, sigorta şirketinin limitleri dahilinde zararı karşılamakla yükümlü olduğunu, olayda hatır taşımacılığı bulunduğunu ve ölen …’ın emniyet kemeri takmadığından müterafik kusuru bulunduğu, manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, destekten yoksunluk tazminatının hesap bilirkişisine hesaplattırıldığı, ölenin gelirinin asgari ücret düzeyinde olduğu anlaşılmakla hesaplamada esas alındığı, aktif dönemde AGİ’li, pasif döneminde AGİ dahil edilmeksizin net asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığı ve davacı …için 223.197,45 TL destekten yoksunluk tazminatı hesaplandığı, davalılardan … … Sigorta tarafından 31/07/2017 tarihinde 107.803,00 TL ödemenin yasal getirisi ile güncellenen 135.368,08 TL’nin mahsubu ile bakiye talep edebileceği 87.829,37 TL destekten yoksunluk tazminatı hesaplandığı, davacı … vekili kazaya karışan her iki aracın sigorta şirketi, işleteni ve sürücülerini gruplandırdığı, sürücünün kusuru dikkate alınarak zarar oranlanmış olarak talep ettiği değer artırımı dilekçesini sürücülerin kusur oranlarına göre oranlayarak talep ettiğini belirttiği (19/06/2020 tarihli talebinde sürücülerin kusur oranlarını karıştırarak maddi hata ile talep edilmekle maddi hata kabul edildiğinden dikkate alınmadığı), ölenin olay sırasında emniyet kemeri takmadığı, tespit raporunda kapılar açılınca araç içerisinden düştükleri BK 52. maddesi gereği, müterrafik kusur olarak değerlendirildiği, destekten yoksunluk tazminatına Özel Daire Yargıtay içtihatları ile benimsenen %20 oranında indirildiği, … plakalı araçta ölenin arkadaşının aracında hatır için taşınması nedeni ile araç sorumluları … – … – … … Sigorta yönünden BK 51. md. ve Özel Daire Yargıtay içtihatları dikkate alınarak destekten yoksunluk tazminatının da %20 oranında tazminattan indirildiği, davacı …yönünden maddi destekten yoksunluk tazminatının davalı sürücülerin kusur durumuna göre oranlanıp belirtilen indirimler yapılarak temerrüt tarihlerinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline karar vermek gerektiği, davacıların manevi tazminat talebi ile ilgili; BK 56. maddesi gereği, ölüm halinde zarar görenin yakınlarına olayın özelliklerini göz önünde tutarak uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak verilebileceği, davacı vekili kusur oranlarına göre ayrı ayrı miktarlarda talepte bulunduğu, manevi tazminatın bölünemeyeceği gibi kusur oranlarının dikkate alınacağı ancak birebir olarak da bölünemeyeceği hususları, yine davacılardan …’ın eşini, diğer davacıların babalarını kaybetmesi, bu nedenle duyduğu acı ve üzüntü, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın satın alma gücü, davalı sürücülerin kusur durumları dikkate alınarak, davacıların üzüntü ve acılarını bir nebze karşılamak için uygun bir manevi tazminatın takdiri gerektiği, talebin kısmen kabulü ile eş …için takdir edilen tek rakam 17.500,00 TL, ölenin çocukları diğer davacılar için takdir edilen tek rakam 12.500,00 TL’nin davacı vekilinin gruplandırdığı şekilde %50’şer oranında sorumlu olarak işletilecek yasal faizi ile işleten ve sürücü davalılardan müteselsilen tahsiline karar vermek gerektiği gerekçesiyle; “Maddi tazminat talebi için 1-Davanın Kısmen Kabulü ile davalı … … Sigorta ve diğer davalılar …, … yönünden 39.347,56 TL’nin davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 06/11/2016 tarihinden itibaren diğer davalılar …, … için olay tarihi olan 30/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 2-Davalı … Sigorta ve diğer davalılar …, … yönünden 21.079,05 TL’nin davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 25/01/2018 tarihinden itibaren diğer davalılar …, … için olay tarihi olan 30/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, Manevi tazminat talebi için 1-Davacı eş …için 17.500,00 TL, davacı çocuklar … için ayrı ayrı 12.500,00’er TL manevi tazminatın davalılar … ve …’dan takdir edilen tazminatın yarısının (%50’sinin) müştereken ve müteselsilen tahsiline, 2-Davacı eş …için 17.500,00 TL, davacı çocuklar … için ayrı ayrı 12.500,00’er TL manevi tazminatın davalılar … ve … takdir edilen tazminatın yarısının (%50’sinin)müştereken ve müteselsilen tahsiline” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirlenen kusur oranlarının hatalı olduğunu, dosya kapsamında hükme esas alınan bilirkişi raporunda kazaya karışan araçlardan sürücü …’ın asli kusurlu, müvekkilin maliki bulunduğu aracın sürücüsü …’ın ise tali kusurlu bulunduğu, kusur oranlarının %70 ve %30 olduğunun belirtildiğini, yapılan bu değerlendirmenin açıkça hatalı olduğunu, trafik kazası, müvekkilin aracının bölünmüş yolda bulunan kavşakta geçiş aşamasında iken, diğer aracın geçiş üstünlüğüne riayet etmeksizin kontrolsüz şekilde ana yola girmesi ile meydana geldiğini, müvekkilin maliki bulunduğu aracın sürücüsünün kusursuz olduğunu, gerek Ceza Mahkemesi kararı, gerekse dosyada alınan kusur raporu mahkeme dosyasında olmasına rağmen; kusur bilirkişisi tarafından dikkate alınmaksızın rapor tanzim edildiğini, yerel mahkeme tarafından yapılan yargılamada ceza dosyası kapsamında alınan kusur raporu ile dosyada alınan rapordaki kusur oranı arasındaki çelişkinin giderilmesi gerekir iken ceza dosyası dikkate alınmaksızın verilen hükmün usul ve yasaya aykırı olduğunu, ıslahın ıslahı olamayacak olup itiraz değerlendirilmeksizin hüküm tesis edildiğini, davacı taraf 19.06.2020 tarihli ıslah dilekçesinde ile davacı tarafından … plakalı araçtan 61.480,56 TL tazminat talebinde bulunulmuş olup, ikinci kez ıslah dilekçesi verilerek talep sonucunun değiştirilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafından açıkça 19.06.2020 tarihli dilekçesinde müvekkilden %70 oranında talepte bulunulmuş olup, ıslah dilekçesinin tekrar ıslah edilerek talep ve neticenin değiştirilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafından ise müvekkile %70 oranında kusur atfedilecek şekilde alacak talep edildiğini, ıslahın ıslahı mümkün olmayıp, reddedilmesi gereken kısım yönünden lehlerine vekâlet ücretine hükmedilmesi gerekmekte iken bu husus değerlendirilmeksizin verilen hükmün açıkça usul ve yasaya aykırılık teşkil ettiğini, mahkemece talepten fazla manevi tazminata hükmedilmesinin açıkça hatalı olduğunu, davacılar vekilinin dava dilekçesi ile … Plakalı araç maliki sürücüsü ve sigorta şirketi yönünden; “….Davacı …için 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen…. Davacılar … için ; Her bir davacı için 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen….” talepte bulunulmuş olup, davacı tarafça …için 15.000,00 TL manevi tazminat talep edilmesine karşın 17.500,00 TL manevi tazminata hükmedilmesi, aynı şekilde … için 10.000,00’er TL manevi tazminat talep edilmiş olmasın karşın 12.500,00’er TL manevi tazminata hükmedilmesi açıkça talepten fazlasına hükmedilmesi olup kararın bu yönüyle de hatalı olduğunu belirterek. kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; huzurdaki davada her bir araç sürücüsünün kusuru oranında yalnızca o aracın sürücüsü, işleteni ve sigortacısının müşterek ve müteselsil sorumlu tutulmasının talep edildiğini, ancak bilirkişi raporunda müvekkil şirket tarafından kendi sigortalı araç sürücüsü kusuru oranında davacı taraflara yapılan toplam 110.286,00 TL ödemenin (sigortalı araç sürücüsü kusur oranı ve ödeme tarihindeki verilere göre ayrıca hatır ve müterafik kusur uygulanarak) yeterli olup olmadığı değerlendirilmeksizin, ödeme tarihi ve rapor tarihi verilerine göre %100 kusur oranı esas alınarak hesaplama yapılmış olmasının hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın sigortalı araç sürücüsü kusuru oranında tazminat talep ettiği açıkken, hasar aşamasında sigortalı araç sürücüsü kusur oranı ve ödeme tarihi verilerine göre, hatır ve müterafik kusur indirimi uygulanarak yapılan ödemenin değerlendirilmemiş olmasının hatalı olduğunu, yapılan hesaplamada %100 kusur oranı ve 2020 verilerine göre gelir durumu esas alındığından bakiye alacak hesaplandığını, bilirkişi raporunda ödeme tarihi verilerine göre %100 kusur oranı esas alınarak yapılan hesaplamaya göre hesaplanan tazminat tutarının 133.322,11 TL olduğunu, müvekkil şirket sigortalı araç sürücüsünün %70 kusur oranına göre, işbu tazminat oranlandığında sorumlu tutulabileceği tutarın ise 93.325,48 TL olduğunu, tazminat ödemesine %40 hatır ve müterafik kusur indirimi uygulandığında 55.995,29 TL tespit edilen tazminat tutarını, 110.286,00 TL hasar ödemesinin fazlasıyla karşılandığının açık olduğunu, ancak bilirkişi tarafından müteselsil sorumluluk gereği tazminat talep edilmediği halde %100 kusur oranı esas alınarak hesaplama yapılarak ödemenin yetersiz olduğunun hukuka aykırı şekilde tespit edildiğini, KTK madde 111 uyarınca davacılar tarafından imzalanan ibranamenin iptal edilebilmesi için, müvekkil kurumun ödemeyi yaptığı tarihin verileri esas alınarak inceleme yapılması ve yapılan ödemenin “açıkça yetersiz” olup olmadığının ortaya konulması gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin kusursuz olduğunu, ceza dosyasında müvekkiline tali kusur verildiğini, tali kusurun %30’a tekabül etmediğini, 2.kez ıslah dilekçesi verilemeyeceğini, Mahkemece talep aşılarak manevi tazminat hükmedildiğini belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; başvuru koşulunun yerine getirilmediğini, davanın usulden reddi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf edenin sıfatı gözetilerek ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, başvuru koşulunun yerine getirilmediğinden bahisle hükmü istinaf etmiştir.
2918 sayılı KTK’nın 14/04/2016 tarih ve 6704 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değişik 97. maddesine göre; “zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içerisinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir. Söz konusu madde ile sigorta şirketi hakkında dava açmadan önce Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta şirketine başvuru yapılması dava şartı haline getirilmiştir. Yasal düzenlenme 26/04/2016 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdiğinden, bu tarihten sonra açılan davalarda uygulanır. Yasa’nın 97. maddesinin uygulanması açısından, Yargıtay 17. H.D’nin 11.12.2018 tarih 2018/4932 E., 2018/12056 K. sayılı kararında, düzenlenmenin HMK’nın 115/2 maddesi kapsamında yargılama sırasında tamamlanabilir dava şartı olduğu kabul edildiğinden, başvuru yapılmadan dava açılmış olması halinde mahkemece öncelikle noksanlığının giderilmesi için davacıya kesin süre verilmeli, bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddetmeli, verilen süre içerisinde eksikliğin giderilmesi halinde ise yargılamaya devam edilerek, davanın esası hakkında karar verilmesi gerektiği” belirtilmiştir.
Davacılar tarafından, istinafa konu dava 25/01/2018 tarihinde açılmıştır. Mahkemece davacılar tarafından başvuru yapılıp yapılmadığı araştırılarak, başvuruda bulunulmamış ise HMK’nın 115/2 maddesi gereğince, davacılara davalı sigorta şirketine müracaat etmesi hususunda kesin süre verilerek tamamlanabilecek dava şartı eksikliğinin tamamlanması için imkan sağlandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, dava şartı eksikliği incelenmeden davanın esası hakkında karar verilmesi doğru olmamıştır.
Bu itibarla, davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin dava şartının eksik olduğundan bahisle bulunduğu istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1-a-4 maddesi gereğince ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılması gerekmiştir.
Tazminatın kapsamını belirleme biçimi ve tazminattan yapılacak indirimler ve sıralaması TBK 51 ve 52 nci (818 sayılı B.K 43-44 mad) maddelerinde düzenlenmiştir.
TBK 51 inci maddesine (BK 43. mad.) göre hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyecektir. Hakim tarafların kusur durumunu dikkate alarak tazminatın kapsamını belirledikten sonra Yargıtay kararlarında yerleşmiş olduğu üzere tazminattan müterafik kusur indirimi ve şartları varsa hatır indirimi yapılarak nihai zarar ve ödenmesi gereken tazminat belirlenecek, son olarak da davadan önce yapılan ödemenin güncellenen değeri düşülecektir. İlgili Kanun maddeleri incelendiğinde, davalı tarafından yapılan ödemeler tazminatı belirlemede bir indirim nedeni olarak gösterilmediği gibi, Yargıtay uygulamaları ile artık yerleşik hale geldiği üzere borcu söndüren bir nitelik taşımaktadır.
Somut olayda; davacıya davadan önce davalı … … Sigorta A.Ş. tarafından kısmi ödeme yapılmıştır. Mahkemece hesaplanan tazminattan, davadan önceki ödeme güncellenerek düşülmüş, bundan sonra da müterafik kusur ve hatır indirimi yapılarak tazminata hükmedilmiştir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında hesaplanan tazminattan önce müterafik kusur ve hatır indirimi yapılıp, daha sonra güncellenen ödemenin düşülmesi gerektiğinden, ödemenin yeterli olup olmadığının da bu şekilde saptanması gerektiğinden kararın bu kısım yönünden de kaldırılması gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesi kararının, dava şartına yönelik inceleme ve değerlendirme yapılmak üzere ve yukarıda belirtilen diğer nedenler de dikkate alınarak yargılama yapılmak üzere HMK’nın 353/1-a-4. ve 353/1.a.6 maddeleri gereğince kaldırılmasına, davanın yeniden görülerek davanın esası hakkında karar verilmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, kaldırıma sebebine göre sair istinaf sebeplerinin incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı … Sigorta A.Ş. vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile Ankara 3. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 30/12/2020 tarihli 2018/284 Esas – 2020/628 Karar sayılı kararın, HMK’nın 353/1-a-4-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
Kararın kaldırılma sebebine göre, davalı … vekili, davalı … vekilinin tüm , davalı … Sigorta AŞ ve davalı … Sigorta A.Ş. vekillerinin sair istinaf sebeplerinin İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Dosyanın, davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf edenler tarafından yatırılan istinaf karar harcının isteği halinde yatırana iadesine,
4-a)İİK’nın 36. maddesi gereğince Ankara 24. İcra Dairesinin 2021/3452 Esas sayılı dosyasına yatırılan 60.000,00 TL tutarlı nakit teminatın yatırana iadesine,
b)-İİK’nın 36. maddesi gereğince Ankara 24. İcra Dairesinin 2021/3454 Esas sayılı dosyasına yatırılan 80.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun yatırana iadesine,
c)-İİK’nın 36. maddesi gereğince Ankara 24. İcra Dairesinin 2021/3453 Esas sayılı dosyasına yatırılan 36.407,25 TL tutarlı nakit teminatın yatırana iadesine,
d)-İİK’nın 36. maddesi gereğince Ankara 24. İcra Dairesinin 2021/3453 Esas sayılı dosyasına yatırılan 40.000,00 TL tutarlı teminat mektubunun yatırana iadesine,
5-İstinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde değerlendirilmesine,
6-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
7-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 08/11/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.