Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1454 E. 2023/1494 K. 15.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/1454 – 2023/1494
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1454
KARAR NO : 2023/1494

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/12/2021
NUMARASI : 2018/233 Esas – 2021/872 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 15/11/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 04/12/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı …A.Ş. vekili ve davalılar …ile … vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 11/09/2017 tarihinde davalı …’e ait olan, diğer davalı …’in sevk ve idaresindeki, davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS ve İMMS ile sigortalı aracın, davacı sevk ve idaresindeki araca çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının ağır yaralandığını, kazanın meydana gelmesinde davalı araç sürücüsünün tam kusurlu olup, davacının kusuru olmadığını, davalıların müvekkillerinin zararlarından sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00-TL maddi tazminat ile 100.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir.
Davacı vekili, 27/07/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat istemini 153.413,74 TL’ye yükseltilmiştir.
Davalı …ve … vekili cevap dilekçesinde; dava konusu olayla ilgili araç sürücüsünün asli kusurlu bulunduğunu, ancak dava dilekçesinde belirtilen hızla gidilmesinin mümkün olmadığını, öncelikle kusur durumun tespiti ve davacının maluliyetinin belirlenmesi için rapor alınması gerektiğini, kaza nedeni ile davalıların da çok üzüldüklerini, araç sahibi …’in kaza sonrasında davacının durumunu yakından takip ettiğini, ziyarete de gitmek istediklerini ancak bu talebin davacı tarafça kabul edilmediğini, kaza sonrası davalıların insani olarak yükümlülüklerini yerine getirdiklerini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Davalı Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde; dava konusu trafik kazasına karışan aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasının ve Genişletilmiş Kasko Sigorta poliçesinin müvekkili şirket tarafından düzenlendiğini, davacı tarafça başvuru şartının usulüne uygun olarak yerine getirilmediğini, öncelikle tarafların kusur durumlarının tespit edilmesi gerektiğini, davacının maluliyetinin Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri uyarınca belirlenmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik taleplerinin poliçe teminatı kapsamında olmadığını, davacıya SGK’dan ödeme yapılıp yapılmadığının belirlenmesi gerektiğini, hesaplamanın asgari ücret üzerinden yapılması gerektiğini, poliçede mevcut ihtiyari mali mesuliyet teminatının manevi tazminat dahil 100.000,00.-TL ile sınırlı olduğunu, manevi tazminat talebinin fahiş olduğunu, faiz başlangıcının dava tarihi olması gerektiğini, müvekkili şirketin temerrüdünün |gerçekleşmediğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davanın, davacının yaralanması ile sonuçlanan çift taraflı trafik kazası sonucu davalı şirkete sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu gerekçesine dayalı olarak vücut bütünlüğünün yitirilmesi nedeniyle maddi ve kazada yaralanma nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkin olduğu; davalı sigorta şirketi tarafından, ihtiyari mali mesuliyet sigortası kapsamında, sigortalının sorumluluğunun manevi tazminatı kapsayacak şekilde 100.000,00 TL ile sınırlı olarak teminat altına aldığı; Adli Tıp Kurumu Başkanlığı İstanbul İkinci Adli Tıp İhtisas Kurulu’ndan aldırılan 26/02/2021 tarihli raporda, davacının 6 ay süreli geçici olarak iş göremezlik halinde kaldığı, 2 ay süre ile bakıcı ihtiyacının bulunduğu ve tüm vücut engellilik oranının %26 oranında olduğunun belirtildiği; Adli Tıp Kurumu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’ndan alınan 21/02/2019 tarihli raporda, 11/09/2017 tarihinde meydana gelen çift taraflı trafik kazasında davacı sürücü …’un kusurunun bulunmadığı, davalı şirkete sigortalı araç sürücüsü …’in %100 oranında kusurlu olduğu belirlenmiş, raporun gerekçeli ve denetime elverişli olması nedeniyle rapora yönelik itirazın haklı görülmediği, tüm deliller toplandıktan sonra aktüerya bilirkişisinden 16/07/2021 tarihinde alınan raporda, kazanın oluşumunda davalı şirkete sigortalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, davacının yaşı, geliri vb. unsurlar dikkate alınarak, kaza nedeni ile davacının geçici iş göremezlikten doğan zararının 8.129,52 TL, sürekli iş göremezlikten doğan zararının 145.284,22 TL olmak üzere toplam 153.413,74 TL olarak belirlendiği, belirlenen zararın poliçe limiti kapsamında kaldığı, temerrüdün 01/03/2018 tarihinde oluştuğu, yasal faiz talep edilebileceği, rapora karşı yapılan itirazların, raporun gerekçeli ve denetime elverişli olması nedeniyle haklı görülmediği, hesaplanan miktara göre davacının maddi zararlarını davalılardan talep edebileceği; davacının manevi zarara yönelik talebi yönünden ise; kazanın oluşumunda davalı araç sürücüsünün tam kusurlu oluşu, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, kaza tarihi itibari ile paranın satın alma gücü, davacının vücut bütünlüğünü yitirme oranı ve kaza nedeniyle hastanede geçirdiği süreçte yaşadığı sıkıntı dikkate alınarak, kazadan ötürü duymuş olduğu acının hafifletilebilmesi amacıyla manevi tazminat isteminin de bütünü ile kabulü gerektiği gerekçesi ile;
“Maddi tazminat istemi ile açılan davada, davanın kabulü ile, 153.413,74 TL’nin davalılardan (davalı gerçek kişiler için faiz başlangıç tarihi 11/09/2017, sigorta şirketi için 01/03/2018 tarihi olmak kaydı ile) işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Manevi tazminat istemi ile açılan davada, davanın kabulü ile, 100.000,00 TL’nin davalılardan (davalı gerçek kişiler için faiz başlangıç tarihi 11/09/2017, sigorta şirketi için 01/03/2018 tarihi olmak kaydı ile) işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,” karar verilmiş, hüküm tüm davalılar tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı …ve … vekili istinaf başvuru dilekçesinde; yerel mahkeme tarafından takdir edilen maddi ve manevi tazminat taleplerinin yüksek olduğunu, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalı …vekili istinaf başvuru dilekçesinde; kaza neticesinde davacının %26 oranında maluliyeti meydana gelmiş olmasına göre takdir edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, takdir edilen manevi tazminatın sebepsiz zenginleşmeye yol açacak miktarda olduğunu, mahkemece poliçe limiti nazara alınarak somut olayda karar verdiğini, bu durumun hakkaniyete uygun olmadığını, bu nedenle kararın kaldırılarak, kusur oranı ve maluliyet durumuna göre karar verilmesini talep ettiklerini; maddi tazminat hesabının TRH2010 Yaşam Tablosuna Ve Progresif Rant Yöntemine göre yapılmasının da hatalı olduğunu, AYM kararının geriye yürümeyeceğini, bu nedenle hesaplamanın 1,8 teknik faiz uygulanarak yapılması gerektiğini, ayrıca hesaplamada teknik faiz uygulanmamasını da kabul etmediklerini; geçici iş göremezlik zararlarının SGK sorumluluğunda olduğunu, müvekkilinin sorumluluğu bulunmadığını; ayrıca sürücü olan davacının emniyet kemeri takılı olmadığından müterafik kusuru bulunduğunu, bu nedenle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Mahkemece verilen kararda kamu düzenine aykırılık görülmediğinden, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf edenin sıfatına göre ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle geçici ve sürekli iş göremezlik zararları nedeniyle maddi tazminat ile manevi tazminat istemidir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalılar tarafından istinaf edilmiştir.
Dosya kapsamına, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenler ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmamasına, davacının yaralanmasının boyutu ve kazanın oluş şekli nazara alındığında, davacının zararın artmasına neden olduğu kanıtlanamadığından müterafik kusur indirimi uygulanmamasında isabetsizlik bulunmamasına, kazanın meydana gelmesinde davalının tam kusurlu olması ve maluliyet durumu nazara alındığında, kaza tarihi, tarafların sosyal ekonomik durumu nazara alındığında, takdir edilen manevi tazminat miktarının hakkaniyet ve nesafet ilkelerine uygun takdir edilmiş olmasına; davacının geçici iş göremezlik zararlarının KTK’nın 98. maddesi kapsamında kalan tedavi giderlerinden olmamasına, KTK’nın 90 ve 91. maddesi gereğince gerek sürücü ve işletenin, gerekse davalı sigorta şirketinin geçici iş göremezlik zararlarından sorumlulukları bulunduğundan, mahkemece sorumlu tutulmalarında isabetsilik bulunmamasına, sürekli iş göremezlik tazminatının Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından “gerçek zarar” hesaplamasında kabul edilen yöntem ve ilkeler çerçevesinde hesaplanmış olmasına göre, mahkemece bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında isabetsizlik bulunmamasına göre; davalı sigorta vekilinin ve davalılar Metin ve Zübeyir vekilinin tüm istinaf sebepleri yerinde görülmediğinden, istinaf başvurularının HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı Sigorta vekilinin ve davalı … ile …vekilinin yerel mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 17.310,69 TL istinaf karar harcından peşin alınan (80,70+80,70+ 3.998,48+3.998,48+248,49+248,49) 8.655,34 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.655,35 TL harcın istinaf eden davalılar … A.Ş, … ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Kararın taraflara usulüne uygun şekilde tebliğine,
4-HMK’nın 333. maddesi gereğince kullanılmayan istinaf gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, duruşma açılmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 361/1 maddesi uyarınca kararın usulen tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere 15/11/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.