Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/1441 E. 2023/1445 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi Esas-Karar No: 2022/1441 – 2023/1445
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/1441
KARAR NO : 2023/1445

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/12/2021
NUMARASI : 2019/803 Esas 2021/1123 Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ : 08/11/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 24/11/2023

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacı vekili dava dilekçesinde; 04/08/2018 tarihinde dava dışı …’ın sevk ve idaresinde olup davalı sigorta şirketi tarafından ZMM sigorta poliçesi düzenlenmiş aracın geri manevra yaparken davacının sol ayağının üzerinden geçmesi neticesinde meydana gelen kazada davacının yaralandığını, ESOGÜ Tıp Fakültesi’nin 08/04/2019 tarihli raporunda davacının geçici iş göremezliğinin altı aya kadar uzayabileceği, %100 malul sayılması gerektiğinin belirtildiğini, davacının mübaşir olarak görev yaptığını, ayda ortalama 6-8 kez keşfe gittiğini ve buna ilişkin ek ücret aldığını, aynı zamanda 50 saate kadar fazla mesai yaptığını ve nöbet tuttuğunu, buna ilişkin ek ücret aldığını, bu ek ücretlerden mahrum kaldığını belirterek şimdilik 1.000 TL tazminatın ve muhtemel kazançlardan yoksun kalacak olması nedeniyle de şimdilik 1.000 TL tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile dava değerini toplam 222.398,75 TL olarak artırmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; yapılan yargılama neticesi, davanın kabulü ile 222.398,75 TL’nin 28.04.2019 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; hükme esas alınan maluliyet raporunun hatalı yönetmelik esas alınarak düzenlendiğini, maluliyet oranı tespitinin, kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan mevzuat ile belirlenen usul ve esaslara uygun olması gerektiğini, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, davacı yayanın yasak olan alanda hatalı hareket ederek kazaya sebebiyet verdiğini, hükme esas alınan aktüer bilirkişi raporunda Sigorta Genel Şartları uyarınca 1,8 teknik faiz uygulanması gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda, kaza tespit tutanağı tutulmadığı, mahkemece alınan 20/03/2020 tarihli rapor uyarınca kazanın oluşumunda sürücü …’ın %65 oranında, yaya …’nin %35 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, iş bu rapora taraf vekillerinin itirazı üzerine mahkemece taraf vekillerinin itirazlarını karşılayacak şekilde, ayrıca davacının kaza esnasında telefonla konuşmadığının varsayılması halinde kusur durumunun değerlendirilmesi hususunda makine mühendisi bilirkişiden alınan 13.11.2020 tarihli ek rapor uyarınca kazanın oluşumunda sürücü …’ın %75 oranında, yaya …’nin %25 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, mahkemece ESOGÜ Tıp Fakültesi Adli Tıp ABD Dalı Başkanlığı’ndan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit işlemleri Yönetmeliği’ne göre alınan 07.12.2020 tarihli rapor uyarınca davacının opere edilmiş tibia, fibula alt uç deplese kırığı ve poterior malleol kırığı arızaları ile ilgili olarak; meslekte kazanma gücü kayıp oranının %20 olduğu, Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’e göre; “Opere edilmiş tibia, fibula alt uç deplase kırığı ve posterior malleol kırığı” arızaları ile ilgili olarak kalıcı özür oranının %5 olduğu, geçici iş görmezlik süresinin 6 aya kadar uzayabileceği, bu süre içerisinde mesleğini icra edemeyeceği, dolayısıyla bu süre zarfında %100 malul sayılması gerektiği, olay tarihinden itibaren 6 ay süre ile bakıcıya muhtaç olduğunun belirlendiği, mahkemece Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit işlemleri Yönetmeliği’ne göre alınan 07.12.2020 tarihli raporun hükme esas alındığı,mahkemece aktüer bilirkişiden alınan 10/02/2021 tarihli rapor uyarınca davacının efor kaybından dolayı maddi tazminat alacağının 262.867,35 TL, geçici iş göremezlik tazminatının 439,82.-TL,bakıcı gideri alacağının 12.177,00 TL olarak belirlendiği, raporun TRH 2010 yaşam tablosuna göre düzenlenmesi için alınan 07.04.2021 tarihli ek rapor uyarınca, davacının efor kaybından dolayı maddi tazminat alacağının 283.914,84.-TL, geçici iş göremezlik nedeni ile 439,82.-TL, bakıcı gideri olarak 12.177-TL hesaplandığı, mahkemece dava, ıslah dilekçesi ve bilirkişi raporu nazara alınarak yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkemece hükme esas alınan 13.11.2020 tarihli ek rapor uyarınca kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsü …’ın %75 oranında,davacı yaya …’nin %25 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği,belirlenen ve hükme esas alınan kusur durumunun olayın oluşu ve dosya kapsamındaki delillerle uyumlu bulunduğu anlaşılmıştır.
Zararın belirlenmesi açısından (özellikle sigortanın sorumluluğuna ilişkin olarak), olay tarihinde yürürlükte olan 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanun’un 90. maddesinde “Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan Genel Şartlar’da öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve Genel Şartlar’da düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindeki düzenleme Anayasa Mahkemesi’nin 17.07.2020 tarihinde 2019/40 Esas – 2020/40 Karar sayılı kararı ile Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesinin birinci cümlesinde yer alan “…ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan Genel Şartlarda…” ibaresi ile ikinci cümlesindeki “…ve Genel Şartlarda…” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğuna ve iptaline karar vermiştir.
Mahkemece “Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” çerçevesinde maluliyet raporu alarak davanın esası hakkında karar vermiştir. Mahkemece raporun alındığı 07.12.2020 tarihi itibarıyla bakıldığında, 2918 Sayılı Yasanın 90. ve 92. Maddesinde Genel Şartlara atıf yapılan maddeler yukarıda bahsi geçen Anayasa Mahkemesi Kararı ile iptal edildiğinden iptal kararı da 09/10/2020 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdiğinden, iptal kararının devam eden uyuşmazlıklarda da uygulanacak olması karşısında, davalının uyuşmazlıkta “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması Ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” uygulanması gerektiğine ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiş, “Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği”, “Maluliyet İşlemleri Tespit Yönetmeliği” ile kısmen yürürlükten kaldırılmış ise de, “Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücünün” belirlenmesinde uygulanan “İş Kazası ve Meslek Hastalığı” oranlarının belirlenmesine yönelik hükümlerin, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü tarafından çıkartılan 2013/34 Sayılı Genelgede ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü de 17/09/2015 tarihli 2015/23 Sayılı Genelgesinde de açıklandığı üzere halen yürürlükte olması karşısında, davacının maluliyetinin belirlenmesinde “Çalışma Gücü Ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği” çerçevesinde alınan rapora göre karar verilmesi yerinde görüldüğünden davalının buna ilişkin istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
Davalı vekili tarafından hesap raporunun yerinde olmadığı ileri sürülmüş ise de; Mahkemece hükme esas alınan aktüer raporunun Yargıtay 4. Hukuk Dairesi tarafından “gerçek zarar” hesabında uygulanacağı kabul edilen TRH 2010 Yaşam Tablosuna göre muhtemel yaşam süresi belirlenmek suretiyle, bilinmeyen dönem hesabı “progresif rant yöntemi” uygulanarak yapılmış olmasına, davalının da sigorta limiti ile sınırlı olarak “gerçek zarardan” sorumlu olması nedeniyle, belirtilen şekilde hesaplama yapılmasında isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aktüer hesap raporuna yönelik istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir.
Anılan gerekçelerle dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir yön bulunmadığının anlaşılmasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 353/1.b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalı tarafından yatırılması gereken 15.192,05 TL istinaf karar harcından peşin yatırılan 3.798,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 11.393,95 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf eden davalı tarafından yatırılan istinaf gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tebliği, kesinleştirme, harç ve gider avansı iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK.nın 353/1-a maddesi uyarınca KESİN olmak üzere 08/11/2023 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.