Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/143 E. 2022/287 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/143
KARAR NO : 2022/287

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/01/2020
NUMARASI : 2018/97 Esas 2020/36 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)

KARAR TARİHİ : 26/10/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 15/11/2022

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı …. vekili ve davalı … vekili tarafından süresi içinde ayrı ayrı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; 21/08/2015 tarihinde davalı …’un kullandığı aracın davacı …’nin kullandığı motosiklete çarptığını, kaza anında davacı … ve motosiklette bulunan diğer davacı …’nın yaralandığını, kazadan sonra her iki davacının hastaneye kaldırıldığını, yapılan tetkikte davacı …’nin dalağının patladığının belirtildiğini ve dalağının alındığını, davacı …’nin kazadan sonra yapılan nihai tedavisinden sonra %10 oranında daimi iş göremez olduğunun belirlendiğini, davacı …’nın da kazadan sonra ruh sağlığının bozulduğunu belirterek davacı … yönünden 1.000 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen, davacı … için 50.000 TL, davacı … için 20.000 TL manevi tazminatın davalı …’dan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 136.065,32 TL olarak arttırmıştır.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; meydana gelen kazada davalı …’ın herhangi bir kusurunun bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davacı …’ye ilişkin maddi tazminat talebi yönünden;136.065,32 TL maddi tazminatın davalı …’dan 21/07/2015 kaza tarihinden itibaren davalı sigortadan dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacı …’ye verilmesine, davacı …’ye ilişkin manevi tazminat talebi yönünden, davanın kısmen kabulü ile, 25000 TL manevi tazminatın davalı …’dan 21/07/2015 kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile alınarak davacı …’ye verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacı …’ya ilişkin manevi tazminat yönünden, davanın kısmen kabulü ile, 2.000 TL manevi tazminatın davalı …’dan 21/07/2015 kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile alınarak davacı …’ya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, karar davalı …. vekili ve davalı … vekili tarafından ayrı ayrı istinaf edilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; davacıya ilişkin belirlenen maluliyet oranını kabul etmediklerini, dosya kapsamında temin edilen bilirkişi raporunun, eksik incelemeye dayalı olduğunu, davacının askerlik durumu da gözetilmek sureti ile, böyle bir dönem sözkonusu ise, bu döneme dair tazminat hesaplaması yapılmaması gerektiğini belirterek kararı istinaf etmiş, istinaf dilekçesinin ve dosyanın Dairemize ulaşmasından sonra 22.06.2022 tarihli dilekçesi ile istinaf talebinden feragat etmiş, davacılar vekili Dairemize hitaben sunduğu 04.10.2022 tarihli dilekçesi ile davalı …. vekilinin istinaf talebinden vazgeçmesine bir diyecekleri bulunmadığını, anılan davalıdan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını belirtmiştir.
Davalı … vekili istinaf dilekçesinde; ıslah edilen meblağa ilişkin ıslah tarihi itibariyle zamanaşımı süresinin dolduğunu, mahkemece hükme esas alınan kusur raporunu kabul etmediklerini, hükme esas alınan maluliyet oranının kabulünün mümkün olmadığını, davacılar lehine hükmedilen manevi tazminat miktarlarının fahiş olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
İstinaf talebinde bulunan taraf vekillerinin istinaf sebepleri doğrultusunda, dosya içerisindeki bilgi ve belgeler, mahkeme kararının gerekçesi, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesi ile yapılan inceleme sonunda;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
1-Davalı …. nin istinaf talebine ilişkin yapılan incelemede,
Dosyanın istinaf incelemesi için Dairemiz esasına kaydından sonra davalı …. vekili 22.06.2022 tarihli dilekçesi ile istinaf talebinden feragat ettiklerini bildirmiştir.Dosyada mevcut vekaletnamesinde … Sigorta A.Ş. vekilinin kanun yollarından feragat etmeye yetkili olduğu görülmüştür.Bu itibarla davalı …. vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin HMK’nın 349/2. maddesi gereğince feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde,
Somut olayda kaza tespit tutanağı uyarınca, 21.08.2015 günü … plakalı araç sürücüsü …’un beyanına göre aracıyla seyri sırasında kavşağa geldiğinde bekleme yaptığı esnada sürücü …’in, idaresindeki motorsikletle aracına çarptığı kazanın meydana gelmesinde beyanlara göre sürücü …’in kural ihlali olduğu, diğer sürücünün kural ihlali bulunmadığının belirlendiği, mahkemece İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden alınan 25/03/2019 tarihli rapor uyarınca, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü …’un %75 oranında, davacı sürücü …’in %25 oranında kusurlu olduğunun belirlendiği, Eskişehir 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2016/479 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılamaya esas savcılık dosyasında Ankara ATK’da alınan 10/03/2016 tarihli raporda kazanın oluşumunda sürücü …’un asli, sürücü …’in ise tali kusurlu olduğunun belirlendiği, sanık … hakkında açılan davada söz konusu ATK raporu da dayanak alınarak mahkumiyet kararı verildiği, kararın kesin mahiyette olduğu, mahkemece ESOGÜ Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanlığı’ndan alınan 15/10/2018 tarihli rapor uyarınca davacı …’nin kaza neticesi dalağının alınmasına bağlı olarak meslekte kazanma gücü kayıp oranının %14,3 olduğu, tıbbi bulgular ışığında arızanın kalıcı olduğu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 2 aya kadar uzayabileceği, bu süre zarfında mesleğini icra edemeyeceği ve bu süre içinde %100 malül sayılması gerektiğinin belirlendiği, kaza neticesi davacı …’nın ceza dosyasındaki kayıtları uyarınca basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek oranda yaralandığı, mahkemece aktüer bilirkişiden alınan 13/05/2019 tarihli rapor uyarınca, davacı …’in kalıcı maluliyet zararının 136.065,32 TL olarak belirlendiği, mahkemece anılan raporların hükme esas alınmasıyla yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle, yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, belirsiz alacak davası mahiyetinde açılan eldeki davaya konu kazada yaralanmanın da meydana gelmiş olduğu nazara alındığında ıslah tarihi itibarıyla ceza zamanaşımı göre 8 yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığının anlaşılmasına, hükme esas alınan kusur raporu uyarınca, kazanın oluşumunda davalı sürücü …’un % 75, davacı sürücü …’in ise % 25 oranında kusurlu olduklarının anlaşılmasına, ATK raporu uyarınca davacı …’de kaza neticesi dalağının alınmasına bağlı olarak %14,3 oranında kalıcı maluliyet meydana geldiği, arızanın kalıcı olduğu, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 2 aya kadar uzayabileceği, bu süre zarfında mesleğini icra edemeyeceği ve bu süre içinde %100 malül sayılması gerektiğinin belirlenmesine, mahkemece hükme esas alınan kusur raporunun olayın oluş şekline ve dosya kapsamına uygun bulunmasına, hükme esas alınan maluliyet ve hesap raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli bulunmasına, hükmedilen manevi tazminat miktarı yönünden, 6098 TBK’nın 56/1. maddesi hükmüne göre “Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” hükmü ile aynı Yasanın 51.maddesinde yer alan “Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” hükmüne göre, somut olayda olay tarihi, olayın oluş şekli, kazada davacı …’nin % 25 oranında, davalı sürücünün % 75 oranında kusurlu olması ve davacı …’nin kaza neticesi % 14,3 oranında maluliyetinin oluşması, dalağının alınması, davacı …’nın basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanması, tarafların sosyal ve ekonomik durumu, davacıların kazada yaralanması nedeni ile çektikleri acı ve duymuş oldukları üzüntünün boyutu, hakkaniyet ve manevi tazminat miktarının bir taraf için zenginleşme aracı, diğer taraf için de yıkım olmaması ilkesi ve davacıların uğradığı manevi zarar göz önüne alındığında, hükmedilen manevi tazminat miktarlarının usul ve yasaya uygun bulunmasına göre HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda davalı … vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı …. vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin istinaftan feragat nedeniyle HMK’nın 349/2. maddesi gereğince REDDİNE,
2-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
3-Davalı …. tarafından yatırılan istinaf başvuru ve karar harcının talep halinde bu tarafa iadesine,
4-İstinaf başvurusu nedeniyle davalı …’dan alınması gereken 11.138,99 TL harçtan peşin alınan 2.786,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.352,99 TL istinaf karar ve ilam harcının bu davalıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
5-Davalı … tarafından istinaf kanun yoluna başvurma harcı peşin yatırıldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davalı … tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı …. tarafından istinaf aşamasında yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
8-İstinaf eden taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,

9-HMK’nın 359/4. maddesi gereğince kararın taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu HMK’nın 361/1 maddesi gereğince kararın taraf vekillerine tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde TEMYİZİ KABİL olmak üzere 26/10/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.