Emsal Mahkeme Kararı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi 2022/142 E. 2022/396 K. 09.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 35. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2022/142 – 2022/396
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
35. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : 2022/142
KARAR NO : 2022/396

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 26/12/2019
NUMARASI : 2018/186 Esas 2019/1043 Karar

DAVACILAR :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVALI :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat
KARAR TARİHİ : 09/11/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZILMA TARİHİ : 09/11/2022
KARAR

Mahalli mahkemesince verilen karara karşı davalı … Sigorta AŞ. vekili ile davalılar … ve … Kooperatifi vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup, başvuru şartlarının yerine getirildiği dosya üzerinde yapılan ön inceleme ile anlaşılmakla yapılan istinaf incelemesi sonunda;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinden … …’ün kızı, diğerlerinin kardeşi olan …’ün, 04/02/2018 tarihinde sürücü davalı …’ın sevk ve idaresindeki, üzerinde… ibareleri olan davalı … adına kayıtlı … plaka sayılı otobüs içerisinde seyir halinde iken, araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda meydana gelen trafik kazasında vefat ettiğini, …’ün destek verdiği kişiler olarak geriye davacı babası … ve annesi …’ün kaldığını, müteveffanın vefat etmeden önce … Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü 1. sınıf öğrencisi olduğunu, müvekkillerinin destekten yoksun kalma tazminatının, Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesinde bulunan teminattan karşılanması için davalı … … Sigorta AŞ.’ye başvuruda bulunulduğunu, sigorta şirketinin ödeme yapmadığını, müteveffa ile davacı kız kardeşi …’ün yolcu taşıma biletini davalılardan … Kooperatifinden satın aldığını, bahse konu kooperatifin … adı altında taşımacılık yaptığını, müteveffa ve kardeşi …’ün … firması ile seyahat etmek için beklerlerken, aracın arıza yapması sebebiyle…’e ait olan … plaka sayılı araca binmelerinin söylendiğini, bu araçta ise müvekkili ile kız kardeşine, aldıkları bilette yer alan 23-24 numaralı yerlerin verilmediğini, en arka 5’li koltuğa oturmalarının söylendiğini, davalı kooperatifin, taşıma işini aracının arızalı olduğu iddiasıyla devrettiği… isimli firma, araç ve şoför üzerindeki gözetim ve denetim yükümlülüğünü yerine getirmediğini, üzerinde… ibaresi olan … plaka sayılı aracın davalı … adına kayıtlı bulunduğunu, …’ın… ticaret unvanı adı altında şehirler arası yolcu taşımacılığı ve acenteliği yaptığını, işleten olarak sorumlu olduğunu, kaza yapan … plaka sayılı aracın davalı … Sigorta AŞ tarafından … Sigorta Poliçesi ile 50.000,00 TL’ye kadar manevi tazminat yönünden sigortalı olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, trafik kazasında hayatını kaybeden …’ün desteğinden yoksun kalan anne … için 100,00 TL, baba … için 100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılardan … … Sigorta AŞ.’den teminat limitleri dahilinde 07/03/2018 temerrüt tarihinden, … Sigorta AŞ.’den dava tarihinden, diğer davalılar …, … ve … Kooperatifinden 04/02/2018 olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini, müvekkillerinden müteveffanın babası … için 75.000,00 TL, annesi … için 75.000,00 TL, kız kardeşi … için 25.000,00 TL, erkek kardeşi … için 15.000,00 TL, kız kardeşi … için 15.000,00 TL ile davacı …’ün dava konusu trafik kazasında yaralanması sebebiyle 15.000,00 TL olmak üzere toplam 220.000,00 TL manevi tazminatın davalı … Sigorta AŞ.’den dava tarihinden itibaren sigorta poliçesi limitleri dahilinde, diğer davalılar …, … ve … Kooperatifinden 04/02/2018 olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davacılar vekili 19/09/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile, müvekkillerinin desteği …’ün vefatından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı yönünden davacı baba … … için 100,00 TL olarak belirtmiş olduğu tazminat tutarını 102.177,77 TL, annesi … için 100,00 TL olarak belirtmiş oldukları destekten yoksun kalma tazminatı tutarını 131.295,75 TL olarak artırdıklarını, davacı … için 102.277,77 TL maddi tazminatın davalı … … Sigorta AŞ.’den 07/03/2018 tarihinden itibaren poliçe limitleri dahilinde, diğer davalılar …, … ve … Kooperatifinden 04/02/2018 olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle, … için, 131.395,75 TL maddi tazminatın davalı … … Sigorta AŞ.’den 07/03/2018 tarihinden itibaren poliçe limitleri dahilinde, diğer davalılar …, … ve … Kooperatifinden 04/02/2018 olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı …, davanın reddini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili, cevap dilekçesi ile davanın reddini istemiştir.
Davalı … Kooperatifi vekili cevap dilekçesinde, müvekkilinin 6 adet aracı ile çalıştığını, söz konusu araçları şahıslara işletmeleri karşılığında kiraladığını, araçlardan kaynaklı meydana gelen zararlardan aracı işleten kiracının sorumlu bulunduğunu, kiralanan araçlardan … plaka sayılı aracın arızalanması nedeniyle, bu aracın işleteninin eşi olan …’a, kooperatifin acentesi olan davalıya ait … plaka sayılı aracı kiraladığını, kazanın meydana geldiği yolun bozuk olduğunu, Kara Yolları Genel Müdürlüğünün buna ilişkin bir önlem almadığını, yolu tamir etmediğini, meydana gelen kazada müvekkilinin kusuru ve sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde, … plaka sayılı aracın müvekkilinin şahsi işletmesinde olduğunu, davalı kooperatifin 6 adet aracı ile çalıştığını, söz konusu araçları şahıslara işletmeleri karşılığında kiraladığını, araçlardan kaynaklı meydana gelen zararlardan aracı işleten kiracının sorumlu bulunduğunu, kiralanan araçlardan … plaka sayılı aracın arızalanması nedeniyle, bu aracın işleteninin eşi olan …’a, kooperatifin acentesi olan davalıya ait … plaka sayılı aracı kiraladığını, kazanın meydana geldiği yolun bozuk olduğunu, Kara Yolları Genel Müdürlüğünün buna ilişkin bir önlem almadığını, yolu tamir etmediğini, meydana gelen kazada müvekkilinin kusuru ve sorumluluğu bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı … … Sigorta vekili cevap dilekçesinde, davayı kabul manasında olmamak üzere kusur oranının tespiti gerektiğini, davacının talebinin fahiş olduğunu, müvekkili şirketin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, dava tarihine kadar herhangi bir ihbarda bulunulmadığını, dava tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, müteveffa … ile …’ün içerisinde yolcu olarak bulundukları … plaka sayılı otobüs sürücüsü …’ın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda 04/02/2018 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında sürücünün %100 oranında kusurlu olduğu, davacı baba … ile anne …’ün destekten yoksun kaldıkları, müteveffa …’ün … Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü öğrencisi olduğu, emsal ücret esas alınarak hesaplama yapılması gerektiği, davacı …’ün yaralanması nedeniyle açılan manevi tazminat davasının tefrik edildiği, davacılar vekili tarafından davalı … Sigorta AŞ. hakkında açılan manevi tazminat davası yönünden müvekkili …’ün yaralanması nedeniyle açılan dava için pay ayrılmasını istemediği, davalı … Sigorta AŞ.’nin destekten yoksun kalma tazminatı nedeniyle sorumlu olmasını gerektiren bir poliçe bulunmadığı anlaşıldığından davalı … Sigorta AŞ. hakkında açılan destekten yoksun kalma tazminat talebinin reddine, davalı sürücü …, araç maliki … ve kooperatif hakkında açılan maddi tazminat davasının kabulüne karar vermek gerektiği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, olayın meydana geliş şekli, paranın satın alma gücü vs. hususlar birlikte değerlendirilerek ve davalı … Sigorta AŞ.’nin sigorta teminat limiti göz önüne alınmak suretiyle, …’ün vefatı nedeniyle açılan manevi tazminat davasında, davacılar …, …, …, …’ün taleplerinin kabulüne, davacı …’ün talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerektiği gerekçesiyle davacıların, davalı … Sigorta AŞ. hakkında açtıkları destekten yoksun kalma nedeniyle tazminat taleplerinin reddine, davacılar … …’ün destekten yoksun kalma nedeniyle, davalılar … … Sigorta AŞ., …, … ve …Kooperatifi hakkında açtıkları maddi tazminat davasnın kabulü ile; davacı … için 102.277,77 TL, davacı … için 131.395,75 TL olmak üzere toplam 233.473,52 TL destekten yoksun kalma tazminatının, davalı … … Sigorta AŞ.’den 07/03/2018 tarihinden itibaren, davalılar …, … ve… Kooperatifi’nden 04/02/2018 kaza tarihinden itibaren işleyecek olan 3095 sayılı Yasa’nın 2/2 maddesi gereğince değişen oranlarda avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacılara ödenmesine, davacılar … …, …, … ve … tarafından davalılar … Sigorta A.Ş., …, … ve… Kooperatifi hakkında açtıkları manevi tazminat davasında; davacılar … …, …, …’ün davasının kabulü, davalı …’ün davasının ise kısmen kabulü ile; davalı … için 75.000,00 TL (davalı … Sigorta A.Ş. 19.230,79 TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere), … için 75.000,00 TL (davalı … Sigorta A.Ş 19.230,79 TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere), … içn 15.000,00 TL (davalı … Sigorta A.Ş 3.846,14 TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere), … için 15.000,00 TL (davalı … Sigorta A.Ş 3.846,14 TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere), … için 15.000,00 TL (davalı … Sigorta A.Ş 3.846,14 TL ile sınırlı sorumlu olmak üzere) manevi tazminatın, davalı … Sigorta A.Ş’den 12/03/2018 dava tarihinden, diğer davalılar …, … ve… Kooperatifi’nden 04/02/2018 kaza tarihinden itibaren işleyecek olan 3095 sayılı Yasan’ın 2/2 maddesi gereğince değişen oranlarda avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak adı geçen davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı … Sigorta AŞ vekili istinaf dilekçesinde; yerel mahkeme kararının kusur yönünden yapılan eksik inceleme nedeniyle kaldırılması gerektiğini, hükme esas alınan bilirkişi raporunun kabul edilmesi mümkün olmadığını, zira müteveffanın ölüm tarihinde mevcut bir geliri bulunmadığını, hesaplamada asgari ücretin esas alınması gerekirken bu husus gözetilmeden hüküm kurulmasının hatalı, sebepsiz zenginleşmeye zemin hazırlayan bir uygulama olduğunu, yerel mahkeme kararında yasal faize hükmedilmesi gerekirken avans faizine hükmedilmiş olmasının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
Davalılar … ve … Kooperatifi vekili istinaf dilekçesinde; müvekkil davalı …’ın şahsi işletmesinde olan … plakalı aracın davalılardan …Kooperatifin Acentesi olan müvekkile ait araç olduğunu davalılardan …Kooperatifi Safranbolu-Karabük-Karadeniz Ereğlisi hattında D1 Yetki Belgesiyle 6 adet öz malı olan aracı ile çalıştıklarını, söz konusu araçların şahıslara işletmeleri karşılığında kiralandığını, bu kira sözleşmelerine göre araçlardan kaynaklı meydana gelen zararlardan sadece aracı işleten kiracının sorumlu olduğunu, manevi tazminat miktarının yüksek olduğunu, davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Müteveffa desteğin araçta biletli yolcu olarak bulunduğu anlaşılmaktadır. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da “Tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler arasında veya tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.” şeklinde tanımlanmıştır.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunu’nun 73. maddesinin (1) bendinde tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiş, 83/2. maddesinde ise taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer Kanun’larda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve 6502 sayılı Yasa’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceğine değinilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği düzenlenmiştir.
Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkemece duruşma yapılmadan, yani taraflara tebligat yapılıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
Somut olayda; davacılar desteği ile yakını ve davacılardan …’nin, davalı tarafa ait yolcu otobüsünde biletli yolcu konumunda olup, otobüs sürücüsünün tek taraflı olarak yaptığı trafik kazası ölüm ve yaralanma ile sonuçlanmıştır. Destek ve diğer yolcu davacı … ile, davalı taraf arasında yolcu taşıma ilişkisi bulunmaktadır. Destek ve davacı …, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek kişi, bir başka anlatımla 6502 sayılı Kanun’da tanımı yapılan tüketicidir. Davalı taraf ise mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gerçek ve tüzel kişilerden olup, davalılarla davacı tüketici arasında taşıma sözleşmesi kurulduğundan, taşıma ilişkisi ve sözleşmesi tüketici işlemini oluşturmaktadır. Davacılar tüketici olup, taraflar arasındaki ilişki tüketici işlemi olduğundan 28/05/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3 ve 73. maddeleri gereğince bu işlemden kaynaklanan uyuşmazlıklara da tüketici mahkemesi tarafından bakılması gerekmektedir. Davanın görüldüğü yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması kanundan kaynaklanan bir zorunluluktur. Zira Tüketici Mahkemesi ile Asliye Ticaret mahkemelerinin yargılama usulü farklıdır. Davacılar vekili tarafından dava dilekçesinde davanın Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açıldığı, mahkemece yargılama sonucu karar verildiği anlaşılmıştır.
Açıklanan bu olgu karşısında, mahkemece, görevsizlik kararı verilmesi, yerine davanın Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı ile görülüp sonuçlandırılması doğru görülmemiştir.
Yukarıda belirtilen hukuki ve fiili durumlar ışığında, davalı … Sigorta AŞ. vekili ile davalılar … ve … Kooperatifi vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, davalılar vekillerinin sair istinaf nedenleri şimdilik incelenmeksizin mahkemece, görevsizlik kararı verilmesi bakımından, HMK’nın 353/1-a-3. maddesi gereğince kararın kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … Sigorta AŞ. vekili ile davalılar … ve … Kooperatifi vekilinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı KABULÜ ile; Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 26/12/2019 tarihli, 2018/186 Esas – 2019/1043 Karar sayılı kararının, HMK’nın 353/1-a-3.maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
HMK’nın 353/a maddesi gereğince davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevli olduğundan, görev konusunda karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, kaldırma ve gönderme sebebine göre davalılar vekillerinin sair istinaf sebeplerinin şimdilik İNCELENMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak davalı … Sigorta AŞ.’den alınan 3.987,14 TL istinaf karar ilam harcının istek halinde ilgili davalıya iadesine, davalılar … ve … Kooperatifi‘nden alınan 3.330,11 TL istinaf karar ilam harcının istek halinde ilgili davalılara iadesine,
3-İstinafa başvuran taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek nihai kararda ayrı ayrı dikkate alınmasına,
4-İİK’nın 36.maddesi gereğince, Ankara 28. İcra Müdürlüğünün 2020/2901 Esas sayılı dosyasına depo edilen 425.000,00 TL’lik teminat mektubu tutarının yatıran tarafa iadesine,
5-Kararın tebliği ve harç iadesi işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nın 353/1-a maddesi gereğince KESİN olmak üzere 09.11.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Başkan
Üye
Üye
Katip

* Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümleri gereğince elektronik imza ile imzalanmıştır.